bir tereddütün romanı

romanda çok hoşuma giden bölümlerden biri:

beni değil, sözlerimin kendisindeki akislerini dinleyerek başını iki üç defa salladı ve bana değil kendi kendine cevap verdi :

beni bu kadar düşmeğe muktedir bir insan mı sanıyorsun? hayır. ben senin hizana indim. seninle ancak bu nokta üstünde buluşup anlaşmak kabil oluyor. seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun. bu saatte, bu kadar yoldan sana gelen bir kadını adi adamların gururiyle , adi bir mücadele psikolojisiyle karşılıyorsun. beni tahrik etmeğe kadar varıyorsun. fakat bu kuvveti benim sana verdiğimi düşünmüyorsun. kendi haline kalırsan nesin sen? bu kuvveti almak için benim hayalime ihtiyacın var. kendini benim hayalimin dev aynasında görerek mağrur oluyorsun. ve sen...