bugün

Atatürk'ün her yerde heykelleri, büstleri, portleri olmasından kaynaklanan durumdur. Abartıdır. Herşey tadında güzelken, bokunu çıkartmaktır. Az ama öz olması gereken bu yapılar her yerde gözümüze sokulmaktadır. Hemde en rezil halleriyle. Birçok kere haberlere bile konu olmuştur atatürke en ufak benzerliği olmayan portrelerin reklam panolarında yer alması. Bu kadar çok büst, tablo vs ona olan saygıyı yavaş yavaş ortadan kaldırmaktadır. Artık gayet sıradan gelmektedir. Sınıflardaki Atatürk resmi kaç insanın dikkatini çekiyor. Her okulda bulunması zorunlu olan büst kaç insanın dikkatini çekiyor. Bir çoğunda görmüyoruz bile. Hatırlayan var mı lisedeki atatürk büstünün yerini?
(bkz: tanrım sen kalk ben yatam)
bu nasıl bir sapkınlık, nasıl bir yoldan çıkmışlıktır şeklinde cevap verilesi başlık. ağalar , beyler titreyin ve kendinize gelin, hiç görülmemiş bir desteğe ve onca güce sahip olan ve kesinlikle tanrı kompleksi olmayan birinden bahsediyoruz.

atatürk sevgisi adı altında halkı atatürk'ten soğutmak için yapılabilecek en salak propaganda şekli de olabilir bu.

geçenlerde bir arkadaş meclisinde sohbbet esnasında , laf ateizme geldi. kişilerden biri bu kelimeyi ataizm olarak bildiğini ve atatürk'ten geldiğini sandığını söylemişti. inanmak istemeyebilirsiniz ama gerçekten başıma gelen bir olay bu. halkımız çok eğitimli değil hatta cahil bir toplum bile sayılabiliriz, bu konularda daha dikkatli olmamızda yarar var.

hey gidi koca mustafa kemal! görüyormusun arkandan neler yapıyorlar senin adına...
tanrı olmakla tanrısallaştırılmayı karıştıran yazar saptamasıdır.
(bkz: tanriturk)
bazı karaktersiz kişilerin ulu önder'e hakaret etme maksatlı dillendirdikleri hededir. ne lan bu? hede.

mustafa kemal atatürk bir ulusa önderlik, rehberlik, yol göstericilik, birleştiricilik etmiştir. askeri ve siyasi anlamda türk milleti'ni arkasına alarak devrimler yapmıştır. bazı putperest şerefsizler de saltanat ve hilafet kalktığı için, insanları kullanmaları zorlaştığı için salyalarını akıtarak mustafa kemal atatürk'e ve ona gönülden bağlı insanlara türlü hakaretler etmektedir.

bu ibnenin çocukları müslümansa eğer cümle aleme arkadan vurdururum. bunlar tapsa tapsa paraya tapar. leş kargaları...
öncelikle (bkz: tovbe de carpilirsin)

bunu söylemekteki amaç tanrıyı aşağılamaksa, çok anlamsız. onun varlığından ve birliğinden şüphe duymak için durumu bu denli indirgemeye gerek yok! edebinle de ateist takılabilirsin. yok burada amaç atatürk'ü aşağılamaksa, bu şerefsizlik. başka da diyecek bir sözüm yok. akla karayı, sapla samanı ayıramayana davul zurna getiremem bu saatten sonra. o kişiler, suçlamalarının ve attıkları iftiraların hesabını kendi "tanrı"larına versinler.

(bkz: allah a havale etmek)
(bkz: yobaz kışkırtması)
atatürk'ü sevmeyenlerin, onu, ilkelerini ve sonuçta cumhuriyeti yıkmak için yaptıkları propogandalara dahil olan polemiklerden biridir.

cumhuriyet'e bağlı olanları atatürk'ü putlaştırmak, tanrılaştırmak falan gibi suçlamalarla yıpratmak amaçlanmıştır.

atatürk o kadar büyük bir insandır ki normal eleştrilerle onu tarihte aldığı yerinden milim oynatamamaktadırlar. bu nedenle böyle tanrı ya da put söylentileriyle, dini duygularını sömürmeye alıştıkları milleti atatürk'e karşı kışkırtmaktır amaçlanan.

atatürkü sever bu millet ama ''atatürk dinsiz'', ''atatürk tanrı tanımaz, hatta tanrının yerine kendini koyar ya da taraftarları onu putlaştırmış'' gibi -kesinlikle yalan olan ve haince çıkarılmış söylemler- ve bilinçli kışkırtmalarla da bazı eblehlerin aklı çelinebilir.

ne atatürk, ne de herhangi bir vatansever t.c. vatandaşı, atatürk'ü tanrı yerine koymak ya da putlaştırmak istememiş böyle birşey söylememiştir. bunu diyenler halkı kışkırtmak ve atatürk sevgisini bu milletten koparmak isteyen cumhuriyet düşmanları ve onların zavallı, satın alınmış veya kandırılmış müritleridir.
bu ülkedeki kimi malların durumuna göre, tanrı kelimesi az kalır bence.

böle biraz daha derinden söylenmesi lazım. "alemlerin rabbi" gibi.

hayır, laiklik elden gidiyor diye, avukatların bilmemkimlerin yargıçların, anıtkabire gidip $ikayet etmeleri felan bunu gösteriyor. Ulan biz de gidiyoruz anıtkabire. Atatürk hepimizin.

bu ülkeden laikliği kimse koparamaz. Atatürkün ilke ve inkılaplarını kimse yerinden oynatamaz. ancak Atatürkü'ü tanrı, laikliği de islamın 1. $artı gibi göstermek yanlı$tır.

bugün yediğin hurmalar gelir kıçını tırmalar diye özlü sözümüz var yani lütfen.
atatürk'ün tapkınıyız. her şey (o)'dur. her yerde (o) var.
her gökte (o) eser. her enginde (o) çağlar.
biz (o)'yuz, (o) biz.

her şeyde atatürk!
yerde o! gökte o! .. denizde o! .. varda o! .. yokta o! .
her şeyde o! ..

görünmezi görür! bilinmezi bilir. duyulmazı duyar! sezilmezi sezer, ezilmezi ezer!
hep, her (o)'dur!
her şeyde atatürk!
elimizi yüzümüze;
gönlümüzü özümüze kapıyoruz.
biz sana tapıyoruz!
her yerde her şeyde; her işte, her gidişte; hep (o) !
hep (o) ! hep (o) ! hep atatürk!

varsın! teksin! yaratansın!
sana bağlanmayanlar utansın!

beni sen yaratmadın balçıktan kerpiçten!
beni benden yarattın, kendini bana kattın atam,

by aka gündüz (1934)

edit: şiirin tamamı için (bkz: #2544217)
maalesef var olan bir olgu.
din ile devleti, başka hiç bir şeyi karıştırmayalım derken mustafa kemal atatürk'e yürekten bağlı olanlar bu yanılgıya düşüyor.

dün, otobüsteyim. yan tarafta iki bayan tanışıp konuşmaya başlıyorlar. hanımlardan biri oldukça yaşlı 90 civarında, diğeri 45 yaşlarında. konuşurlarken orta yaşlı olan bayanın nidasıyla kulak kabartıyorum:

- tanıştınız mı ne mutlu size ne mutlu size!
+ evet atatürk'ü bayram günü gördüm ben kızım.

konuşma devam ediyor, ben de ne anlatıyor diye çaktırmadan dinliyorum.
afet inan'dan bahsediyor, onunla olan bir anısını anlatıyor.
buraya kadar her şey çok güzel. ama orta yaşlı bayan öyle bir laf ediyor ki yorum yapamıyorum:

- teyzecim ben atatürk'ü çok seviyorum.
her zaman derim; islam dinin peygamberi nasıl hz muhammed'se, benim vatanımın peygamberi de atatürk'tür!

sonra yaşlı teyze soruyor tahsilini nerde yaptın diye, hanım cevap veriyor ilkokul mezunuyum diye.
ama yaşlı teyze çok şaşırıyor ve diyor ki "aferin kızım kendini çok iyi yetiştirmişsin".
gerisinde dayanamadım kulaklığı geri taktım kulağıma.

--------anı bitti---------

laiklik diyoruz.
mustafa kemal atatürk'e peygamber demek başlıbaşına bir alakasızlık, cahillik, bilgisizlik.
bu bir insanın tahsiliyle alakalı değildir. düşünce yapısına bağlıdır.
"laikliği benimsemiş bir insan isem mustafa kemal'i bir lider bir siyaset adamı olarak düşünmeliyim, bu kriterlerle ayrı olması gereken dini mevzuları katmamalıyım çünkü kulvar çok farklı." diye düşünmek için odtü'yü bitirmeye lüzum yok.
dediğini yap atatürk'ün, karıştırma bu mevzuları.

belki kendi kafasında liderlik vasıfları orta noktasında birleştirdi bu iki insanı. ama ne peygamberliğin tanımı ne de mustafa kemal'in misyonu birbiriyle uyuşmuyor. neresinden tutarsan elinde kalıyor, hiç bir mantığa yatkın tarafı yok bu lafın...

ne kadar çok pelesenk ediyoruz dilimize bu tür söylemleri.
bırakalım değerler olduğu gibi güzel ve saygıdeğer kalsın.
put gibi tapınmak yerine anlayarak sevelim, örnek alalım.

edit: imla.
insan atatürk'e sevgisini ona tapınarak değil, ilke ve inklaplarını benimseyerek ülkesine en yararlı şekilde yaşarayak göstermelidir. tamam atatürk bir ülkeyi neredeyse yoktan var etti ancak kesinlikle kendisine tapınmamızı istemedi bunu tartışması bile saçma. amacı halkın gözündeki atatürk imajını kötülemek olan gereksiz provokasyoncuların bir başka girişimi.
kemalizmin takıntılarının ulaştığı son noktadır. ordularının başında düşmanı bunaltan, şaşırtan taktiklerin üreticisi dehayı ne kadar çok seviyorsam bu takıntıların sonucunu da büyük bir kederle izliyorum zira ne atatürk'ü tanrılaştırmanın atatürk'e faydası, ne de tanrıyı insani boyutlara indirgemenin tanrıya zararı vardır. konuya tam bir kendin pişir kendin ye durumu hakimdir ki vah vah vah diyerek entry'mi noktalıyorum. (bkz: gardiyan beni revire götür)
bir laik cumhuriyetci olarak rte ile eşdeğerdir..
hiçbir kemalist onu tanrısal vasıflarla degerlendirmez aynı zamanda tanrı gibi tapma ihtiyacıda hissetmez..
atatürk hiçbir zaman kendini yaptıgı işlerden üstün tutmamıs yetiştirilen kemal cocuklarınında bu doğrultuda olmasını istemiştir..
kemalist bünyelerin atatürk diye gezinmelerini fesat olan bir takım bünyeler ''atatürke tapma'' olarak nitelendirmiş heryerde doğruluk payı olmaksızın bunu gözönüne sunmuşlardır.
bu bu tip bireylerin kolay kacıs yoludur cünkü..
neden?
''sen atatürkü tanrıdan üstün görüyorsun!
atatürkün devrimleri benim basımdaki örtüye engelse eger benim dinimede engeldir'' gibi sacma sapan dayatmalardan dolayı..

fakat kimse farkında değildir ki kemalistler takınltılı değildir.. devrimlerine, sahip oldukları demokratik ve laik cumhuriyete baglı olmaları için bir isme ihtiyac duymamaktadırlar.. fakat o isme sonsuz saygıları oldugundan adını zikretmekten gurur duyarlar..

tamamen fesat ve kolay kacıs yolu düşüncesidir yani atatürkün tanrı olarak görülmesi..
(bkz: burada tanrı yok peygamber de tatilde)*
atatürk'ü yattığı yerde utandıran söz.

hepimiz-en azından bir çoğumuz yaşadığımız ülkeyi aydınlık bir ülke olması için kendini ateşe atan ata'mızı seviyoruz. sevgi gösterisi böyle olmaz. yani sevdiğin insan gibi davranmaktır en büyük sevgi. mesela onun gibi "mutevazi" olmayı deneyebilir insanlar.

yazık... bıraktığı serveti bilen pek az.
kemalistlerin bir sanrısı.

kendisinden ve allah tan bahsederken, büyük harfle "o" demelerinden anlamalıydınız zaten.

allah la atatürk aşağı yukarı aynıdır, değil mi ya?
olağanüstü halk adamı.
dünyanın gelmiş geçmiş en deha insanı ve askeri, en iyi politikacısı, en iyi devlet adamı, en vs,vs,vs,vs..... olarak kalması her zaman ıcın daha iyidir.
hiçbir kemalistin tasvip etmediği önermedir. zira atamızın bize dersler öğretiler vermesi için aracılara, peygamberlere kitaplara gerek yoktur. yaptıgı konusmalar , duzenledigi toplantılar, etrafındakilere karsi olan durusu tavrı giyimi kusami aklimizdadir. tanrı inananlar icinde inanmayanlar icinde soyut bir kavramdır. Ataturk inanan inanmayan seven sevmeyen tum dunya insanlari icin en somut gerceklerden birisidir ve oyle kalacaktir.
bir tanrı olarak atatürk var olmamakla birlikte kendisine tapanların varlığından söz edebiliriz. şeyh uçmaz müritler uçurur gibi bir şey işte. atatürk'ün de asla istemeyeceği buydu sanırsam, kaddafi gibi, mübarek gibi, fahd ailesi gibi, saddam gibi, esad'lar gibi tanrılaştırılmak. o nefret ettiğiniz tiksindiğiniz alçak gördüğünüz arap ülkelerindekine benzer bir durum yaşıyoruz işte. baştaki yöneticiler tarafından sömürülen ve köleleştirilen halkların yaşadığı anti-demokratik diğer islam ülkelerinde olduğu gibi demokrasi kültürünü yerleştirmeye çalışan türkiye'nin de bir tanrıya ve belki mite ve ona tapacak kölelere ihtiyacı vardı, böyle olması gerektiğini düşündüler. istediler ki yapmaya çalıştığı işler, devrimler anlaşılmasın. nitekim atatürk egemenliği halka devretmişken öyle bir hale getirdiler ki atatürk'ü yıldızlar seviyesine çıkardılar ve tabulaştırdılar, insanlar atatürk'ü tanrılaştırırken kendilerini atatürk'ü tanrı yapan tanrıların kölesi haline getirdiler. bugün atatürk'ün yapmaya çalıştığı işler, oturtmaya çalıştığı sistem halk tarafından anlaşılsa, halk egemeliğin kendisinde olduğunun köle olmadığının farkına varsa emin olunuz ki o darbeleri ve devrimleri kendisi yapacaktır.
ataturk'e bir tanri gozuyle bakmak, bir an icin hayal etmek, baslik acmak sacmaliktan baska bir sey değil.
ataturk sadece bir kuldu ilahi acidan bakarsak. ancak dunyevi acidan bakarsak cok farkli oldugunu hepimiz biliyoruz, kimsenin kendini kandirmasina gerek yok.

bence bu ulvi insani yattigi yerde rahat birakmamiz lazim. beynimizden sokup unutmak degil ama sacma sapan seylerle agzimiza sakiz etmemizin geregi yok.
"ATATÜRK'E TEKBiR

Atatürk ekber! Atatürk ekber! Ancak O var: Atatürk!
Evliya odur, peygamber odur, sanatkâr Atatürk.
Talihe hâkim, zekâya önder, doğma serdar Atatürk.
Bunları geçti insan büyüğü: Kendi kadar Atatürk!
Ne evliya, ne de peygamber; Halkına yar Atatürk! "

bu şiir dalkavuklukta çığır açmış behçet kemal'e aittir. ölüm döşeğindeyken yanındakilere "şahit olun tevbe ediyorum" dediği rivayet olunur. Necip Fazıl bir yerde onun için: "dalkavukluk Nedim'le başladı gele gele behçet kemal'de karar kıldı" demiştir.
tanrı gibi görünüyor heryerde
topraklarda denizlerde göklerde
gönül tapar kendisinden geçer de
hangi yana göz dalarsa
atatürk
atatürk.

edit: dünyada iki zor iş vardır. birincisi insanlarla uğraşmak, ikincisi sincaplarla kaynaşmak.
atatürk kesinlikle vardır, ölmemiştir, ölmeyecektir. onun çocukları her zaman onun için çalışmaya ve çabalamaya devam edeceklerdir. fakat tanrı dersek varlığı kesin olmayan sadece inanılan bir varlıktır. önermedir. bu yüzden kesin var olan ulu ötesi önderi, varlığı kanıtlanmamış bir önerme ile karşılaştırmak yanlıştır.

edit edip yazmıycam bu sefer peşin yazcam verin eksileri ... ben mutluyum böyle özgürce konuşmaktan.