bugün

entry'ler (73)

birlikte mahvolmak isteyeceginiz biri

aşk denilen o ilginç zımbırtının etkisine kapılıp o örümcek gibi tutkulara yenik düşmektir. sonunun ne olacağını bile bile yinede karşı koyamamaktır aslında. birlikte acı çekersiniz, bir birinize çektirirsiniz. zor olacağını bilirsiniz, tükeniceğinizide. ama yinede gözünüzü karartıp taşın altına elinizi sokarsınız. onun yanındayken duyduğunuz mutluluğun ve hazzın dışında hiç birşeyin önemi yoktur çünkü. aşk yanıltıcı bir duygu, ama bazen işe yarıyabiliyor.
(bkz: mutluluğun bir ütopya olması)

ben seni arayamam

eski sevgilinin doğum gününde kafada 'arasam mı lan' soruları dolanırken çalmaya başlayan, kişiyi bi garip hissettiren şarkı. insan kendini 'sebebim vaaar biliyorsuuunn' diye eşlik ederken buluyo.

tayyip erdogan a suikast yapilmasindan korkmak

suikast sonucunda bazı kesimler tarafından kahraman(!?) ilan edileceği bilindiği için korkulur. yoksa aldığı oksijen dünyaya zarardır kendilerinin.

zeytinli rock fest 2008

her duyurusunu yaptıktan sonra iğrenç bir ses tonuyla 'vee rock forever diyorumm!' diyen anonsçu hatuna kafa atmak istediğim festivaldir. millet zaten sıcaktan mayışmış, 15 bira ödüllü voleybol mu - gölge mi diye kara kara düşünürken o bet ses işkenceydi.
onun dışında süper eğlendik o ayrı.

televizyonlarda gorulen her seyi yapmak

kurtlar vadisi gençliği buna en büyük örnektir sanırım.

dunyanin en mutevazi adami

bir süredir uzaklarda olup özleten yazar. ama bugün itibariyle geri dönmüştür kendileri. **

isim neydi hiç isim hafızam yoktur da

(bkz: erkeklerin en cok soyledigi yalanlar)

şehirler arası otobüste ağlayan bebek

insanı çocuk sahibi olmaktan soğutan veledtir. annesinin 'şşşşt ama hadi sus bakiyim' ikazlarını dinlemeksizin ses tellerini yırtarcasına bağırıp tüm otobüsü yıpratır bunlar.

hastası olunan sözler

if you talk to god, you are praying. if god talks to you, you have schizophrenia.

ilke

ilkelerin olacak..
seni satın alamayacaklar,
aptalların uydurduğu atasözlerine inanmayacaksın
'paranın satın alamayacağı şey yoktur',
'herkesin bir değeri vardır'
gibi sözlere kanmayacaksın.
onurunla, kimliğinle ve beyninle
akıllı yaşayacaksın.
ütereceksin, seveceksin, sevileceksin
inançlarının arkasında duracaksın.
sevgilerin karşılıksız,
yardımların gizli olacak.
seni attan ottan ayıran özelliğin farkına varacaksın.
çünkü sen insansın
ve bunu yakaladığın gün,
bembeyaz yasayacaksın..

şeklinde sözleri olan çok güzel bir müjdat gezer şiiridir ayrıca.

eski sevgiliden nefret etmek

ayrıldıktan sonra az buçuk arkadaş kalınabilmiş bi durumdayken ota boka karışma konusunda kendini haklı görmesi sonucu gayette oluşur bu nefret.

(nickte brian molko itafen ya angelic fruitcake yazmaktadır ve anlamı melek gibi homoseksüeldir.)
-nickinde bu yazan ne senin kime yazdın söyle
-noldu ki?
-söyle yoksa bi daha konuşmam seninle yüzüne bakmam
-oha! defol.

gibi çocukça konuşmalara sebebiyet vererek ve hayatından çıkmakla tehtit etmek gibi acizce bi eylem yaparak içindeki arkadaşça duygularıda öldürüveren bi durum.*

ergenekonculari savunan yazarlar

sözde iddanamenin kendisiyle çeliştiğini kavrayabilen yazarlardır. yıllardır aradıkları günah keçisini bulan kimi kesimlerce hazırlanan iddanameye göre cumhuriyet gazetesine atılan bomba da bir ergenekon işidir. ama gelin görün ki cumhuriyet yazarlarından mustafa balbay ve cumhuriyet başyazarı ilhan selçukta soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ve saatlerce tutulmuşlarıdır. ne yani adamlar kendi gazetelerini mi bombaladılar?
(bkz: biraz mantık lütfen)

in the cold light of the morning

soundtrack tadında mükemmel bir placebo şarkısı. iyi geceler müziği gibi uykuyla uyanıklık arası bişey..

(bkz: sözlerini de yazayım tam olsun)

in the cold light of morning while everyone's yawning, you're high
in the cold light of morning the party gets boring, you're high
as your skin starts to scratch and wave yesterday's action goodbye
forget past indiscretions and stolen possessions, you're high
in the cold... light

in the cold light of morning while everyone's yawning, you're high
in the cold light of morning you're junk sick from whoring and high
staring back from the mirror is a face that you don't recognize
it's a loser, a sinner, a cock and a dildo's disguise

in the cold... light
tomorrow, tomorrow!
tomorrow!

as your skin starts to scratch and wave yesterday's action goodbye
forget past indiscretions and stolen possessions, you're high
in the cold... light of day
tomorrow's only a kettle whistle
whistle whistle whistle whistle whistle whistle whistle whistle away
in the cold light of...day

eski sevgili ile arkadaş kalmak

sevgili olduğunuz vakit öncelerde kalmışsa(yani karşılıklı laf sokmayacak kadar önceleri) ve kafa yapınız fazlaca uyuşuyorsa gayette olabilecek eylem. hatta birbirinizi çok iyi tanıdığınız için süper bir dostluğada dönüşebilir. yinede dozunu bilmek lazımdır

something i can never have

süper bir nine inch nails şarkısı. her dinleyişte ayrı bir etki yaratır

for my fallen angel

(bkz: ağlatan şarkılar)

erkekleri sıkıcı yapan detaylar

sürekli kendinden bahsetmesi. bişey anlattığınızda bile konuyu bi şekilde kendine getirmesi

george w bush recep tayyip erdogan benzerligi

ikisininde zeka seviyesi şüphelidir.

hayata dair iç burkan detaylar

sokak kedilerini pisi pisi diye cagirdiginizda, sevgiye muhtac bir sekilde bir hisim yaniniza kosup size surtunmeye baslamalari yeterince ic burkar, ama daha da ic burkani siz onlarla konusup biraz sevince o minicik patilerini indirip kaldirip sanki yerde tuylu birsey varmiscasina pit pit betonu patilemeleri esas darbeyi vurur. alip eve goturup yun yumaklarini gosterip, simdi butun patilerini istedigin gibi tak cikar diye isyan edesiniz gelir.

hayattan soğumak

yaşanan zorluklar sonucu yaşadığı hayattan bıkma durumu. başkalarının keyifle boş bir şekilde yaşadığı görülüp iyice içerlenir..