bugün

eğer bilim olmasaydı hastalıklara çare bulabilir miydik? hayır. sanırım bu bilimin en önemli faydalarından yalnızca bir tanesi. bilim, eşsiz bir hazinedir. sizlere 2 link vermek istiyorum; bilim ile ilgili geniş bilgi alabilirsiniz bu sitelerden: http://www.bilim.org , http://www.bilimbilmek.com.
doğru bir tanımlama, anlama ve kullanma klavuzu oluşturma çabası.
--spoiler--
ilim ilim bilmektir
ilim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır

Yunus Emre
--spoiler--
"hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir, ilim ve fenden baska yol gösterici aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir." demiş Atatürk bilim için.
şeytan oyunudur, fazlası küfre götürür. ayrıca siyonisttir, komünisttir, derin devletçidir ve masondur. aha bunlar da başlı başına pislik yuvaları gomonist mason derin devletçi inleridir:

(bkz: üniversite)
(bkz: tübitak)
kimine göre allah'ın varlığının, kimine göre ise yokluğunun; kimine göre insanın gücünün, kimine göre ise güçsüzlüğünün; kimine göre maddenin büyüklüğünün, kimine göre ise küçüklüğünün kanıtı olan; bana göre ise, insanın kendisini ve çevresini tanıma merakından ilerigelen ve insanın kendisini ve çevresini daha sağlıklı, iyi ve rahat yapma çabalarının oluşturduğu bir daldır efendim.
çin'de dahi olsa gidip bulunması gerekli şey.
bilim gerçeği bilmektir.
(bkz: mustafa kemal atatürk)
içler acısı bir anıyı hatırlatan kelimedir.
üniversite birinci sene.
prof: herkes bir kağıt kalem çıkarsın yazdıracağım soruyu cevaplasın. bilim nedir?
bir iki kişi dışında -ki ben bile doğru tanımı arıyordum kafamda- hiç kalem sesi yoktur sınıfta.
ve onlarca boş kağıt.
anlaşılamadığında felsefe sanılan teori ve pratik durumu
(bkz: karl marks)
nihilizmi çürütme çabası.
karış karış gezdiğim türkiye'de bulamadığımdır..bi buldurun n'olur..
bugün inkar eder yarın kabul eder, bugün kabul eder yarın inkar eder.
TOEFL sınavını verirsem bir parçası olacağım siyaset ve politikadan uzak durması gereken çok güzel olay.
kütleye sahip bir şeyi ışık hızında hareket ettirebilseydi,
bir şeyi yoktan var edebilseydi,

işte ozaman kutsal kitabın gökten nasıl ışınlandığına ve tanrının ise sapık zihinlerde nasıl yoktan var edilebildiğine bir ışık tutardı.

ve bir gün bilim bunları yaptığında, eminim ki ritüellerimizin amacı ve aracı değişecek.
türkiye'de alenen pozitivizm düşmanı olduğunu söyleyen tayyip hükümeti tarafından bafilenerek ölen, anası mikilen şey.
"yalnızca bilmediğini değil, bilemeyeceğini de bilmektir."

(bkz: celal şengör)
bilim, insanın evreni anlama kapasitesini artırmak amacıyla, önümüze çıkan sorunları parçalara ayırıp inceleyen bir yöntemdir. sadece ama sadece bir yöntemdir.
ancak evreni anlama çabamızda son derece çiğ bir araçtır.

araçta bir takım kusurlar olması, aracı kullananın hatasını gizlemez.

şöyle ki;
son 200 yıl içerisinde -tarihsel kayıt anlayışımızın geliştiği bir aralıktan bahsediyorum- bilimin insanlığa yadsınamaz faydaları olduğu rahatlıkla söylenebilir. kuduz aşısı, renkli diş macunu, uzayın fethi, uydu ve bilgisayar teknolojileri...

bu ilerleme muazzam ölçüde gerçekleşti. ancak getirilerinin yanında, götürülerini hiç düşünmedik.

1800'lerin başında dünya nüfusu 1 milyarken, gelişen imkanlar ve teknolojinin getirdiği rahatlıkla "200 yılda 5 milyar çoğaldık"
yine bilimin getirileri (!) sayesinde doğa hiç olmadığı kadar kirli. hiç olmadığı hızda yok oluyor. hepimizin bir ağaçtan düşme maceramız yok muydu? hepimiz erik ağaçlarında büyümedik mi, ilk kız arkadaşımızla incir ağacının tepesinden dünyaya bakmadık mı?

biliyor musunuz, şimdiki nesil ağaç nedir bilmiyor. bildikleri şey resim. ya da okul gezisiyle gördükleri belgrad.

daha da vahim olanı tüm dünya ülkeleri silahlanıyor. birbirimizi öldürmek için, evreni anlama amacımızı kullanıyoruz.

değil bir başkasını, kendimizi tanımayı bile reddediyoruz. kendi pisliğimizde boğulmaya mahkumuz. 2050de dünya nüfusu 9 milyar olacak ve kaynaklar tükenecek, savaşlar -en kötüsü de sıcak savaş olmayacak, nükleer savaş gerçekleşecek- artacak ve kendi pisliğimizde boğulacağız.

ne için? evreni anlamak için. sıçarım öyle anlayışa. ben ilkel olmak istiyorum. bunlar gibi; http://www.haberaktuel.com/amazon-ormanlarinda-tas-devrinden-kalma-ilkel-kabile-haberi-132675.html
hangimiz daha medeniyiz?!
Farkına varma eylemidir. Doğayı izleyen bilim adamları kıyaslama yoluyla farklılıkları gözlemler ve araştırırlar. Genellikle dikkat ve sabır isteyen bu işlemlerin ilk neticeleri olağan üstüdür.
Örneğin: Bir gurup bilim adamının salt ormanlık bir arazide izlediği maymunların hikayesi muhteşemdir.
Bilim adamları maymunların her mevsim çiftleştiğini ve neticesinde doğum yaptıklarını gözlemlerler. Ancak maymunların yılın bazı dönemlerinde çiftleşseler bile doğum yapamadıklarının farkına varırlar. Araştırmalar gösterir ki, maymunlar o dönemde başka bir meyve yerler. Araştırılan meyvenin bugünün doğum kontrol haplarınının ham maddesini teşkil ettiğini biliyormuydunuz ?
kedisi bile kendine güvenmeyendir.bilimi bilim yapan güvensizliği... zıddının ıspatlanabilmesi.... bugün doğru olanın yarın olmayabileceği gerçeği.... her zaman yenilenen değişen. yeninin eskiyi yıktığı en son olanın doğru kabul edildiği bilim...

bin yıl sonra bizi ilkel kabul edecek olan bilim....
doğmalar beni daha bi güzel aydınlatıyor.. en azından kendine güveni var doğmaların . kendinden emin.
çoğu zaman insana mutluluk verir.
fringe dizisinin temeli.
az sonra kızlar anlamaz denilebilir.
dindarlar işine geldiğinde allahı bununla kantılamaya çalışırlar. işine gelmediklerinde ise bilim de neymiş be daha bi şunun çözümünü bulamadılar, peygamber efendimiz miraca yükseldi bunlar daha uzaya çıkamadılar blæ blæ blæ.
bugün bilim metodolojik naturalizm gibi buluşlarında tanrının varlığını baştan inkar ederek buluşları açıklar.oysa orta çağlarda bunun tam tersi durum vardı, bir buluş yapıldığında önce tanrının varlığı baştan kabul edilip buluşlar yorumlanırdı.benim buradaki eleştirim bilimin yönteminedir,oysaki ne baştan bir kabul veya kabul etmeme gibi bir saplantıya girmemelidir bilim.bulguların ışığında bu değerlendirmeleri yapmalıdır.