bugün

tüpçünün başkanlığını haketmediği kulup. başarılı dahi olsa.
bu akşam lig tv'de ki 91. dakika programında mustafa denizli'nin gönderilecek ismi yönetime tabata olarak bildirdiğini fakat tabata'nın hali hazırda bir sezonda 2 ayrı takım forması giydiği için türkiye'de bir takıma verilemeyecek olmasının işi zora soktuğu konuşuldu. hoş kongre öncesi demirören bunu göze alamaz o ayrı da;

biz bu çocuklarla şampiyonluk yaşadık. onların yürekten mücadelelerine tanık olduk. sivok'un karta gol gol gol şovlarına, fabian ernst'in yürekten oyununa, bobo'nun çok baba olmasına, holosko'nun mahallenin afacan ve mücadeleci çocuğu olmasına, şampiyonluktan sonra sahada göz yaşları döken, spektakülar şutların adamı tello'ya, sadece bir kaç ayda yüreğimizde yer edinen ferrari'ye, adeta beşiktaş'ın görev adamı olan fink'e ve beşiktaş maçlarını yedek kulubesinde tırnakların yiyerek tribünde heyecandan sahaya bakamayarak izleyen kaptan delgado'ya biz çok alıştık.

bugün beşiktaş taraftarına sorsan tabata dışında tek bir yabancı oyuncudan bile feragat edemezler. holosko, bobo, tello, sivok, ferrari, ernst, fink, delgado; bir tane adam seçemiyorsun arasından.

tabata dışında kim giderse koyacaktır arkadaş.
michael fink'le yollarını ayırırlarsa haldun üstünel'i akaretler tarafında görme ihtimalleri yüksek olacak yöneticilere sahip olan kulüptür.
an itibarı ile yapılmakta olan mali kongrede 65 milyon lirası koltuk işgalcisi demirören'e olmak üzere toplam 212 milyon lira * resmi borç açıklamıştır. demirören ekibinin bu borçları saklama ve gizleme konusunda uzmanlaştığı da düşünülecek olursa, gerçek rakamın 300 milyon liranın çok üzerinde olduğu kesin. o kadar para harcayıp 6 senede sadece bir şampiyonluk alabilmek, amatör branşların hemen hemen hepsinde çakılmak ve köy takımı topçularını yıldız diye transfer etmek gibi eşsiz başarılara imza atan bu çapsız inşallah yarın o koltuktaki son gününü yaşayacak ve akşam itibarı ile evine dönecek.
eğer 2 kongre evvelki gibi bir dolap dönmezse y1d1'den kurtulmamızı sağlayacak ve beşiktaş'a çağ atlatacak bir kongrenin eşiğindeyiz.

kaç tane adam çıktı konuşmacı her çıkan küfür etmekten beter etti demirören'i. satılık oylar baskın çıkmazsa, kurtuluyoruz dostlar.

(bkz: bim bam bom)
(bkz: güzel günler göreceğiz cocuklar)

seçimler bitince,
40 gün 40 gece,
inleyecek her yer
kurtulduk diye...
eğer aksu başkan olursa, takıma teknik direktör olarak fethulalh gülen'in geleceğinden şüphe ettiğim takım.
artık her puan kaybında ağlar zır zır feto. aman allah korusun beşiktaşı ve türkiyeyi. *
kongresinde şu anda kanaltürk'te yıldırım demirören'in akatlar spor salonu'na girişi gösterilmekte.

Beşiktaşlılar da

en büyük başkan bizim başkan

diye bağırıyor...

yemin ediyorum lan.
adı değiştirilmelidir çünkü şu saatten sonra beşiktaş olmaktan çıkarılmıştır.

çıkaran herkesin de anasının amına kadar yolu var.
gerçek sahiplerinin çıkıp sesini duyurması gereken futbol kulübüdür. isterse tüpçü kendi çalıp kendi oynasın. bizim sevgilimiz bir zengin bebenin oyuncağı olmamalı.
yıldırım demirören'in yeniden başkan seçildiği ve ondan nefret edenlerin 'yine mi bamya' dediği kulüp. yıldırım demirören'i sevmeyenlere bir alternatif önerebilirim: eski premier lig takımı wimbledon'ın * 2002'de milton keynes'e tanışıp 2004'te oranın adını almasını kabullenmeyenlerin afc wimbledon'ı ve manchester united'in malcolm glazier'e satılmasını protesto edenlerin fc united of manchester'ı kurmaları gibi beşiktaş'ın yıldırım demiören'de kalmasını istemeyenlerin içinde beşiktaş geçen yeni bir futbol kulübü kurmaları. afc wimbledon 2002-2003 sezonunda ingiltere 9. ligi olan combined countries ligi'nde başlamıştır ve şu anda ingiltere 5. kademesi olan (en üst düzey amatör) conference national'da oynamakta. bir daha küme çıksa profesyonel olacak. diğeri 2005'te kurulmuş ve 10. lig olan north west countries division two'da başlamıştır. şu anda 7. lig olan northern premier league premier division'da oynamakta.
oyuncak.

alınmasın bu büyük futbol takımının taraftarları ancak manzara bu.
fox tv'nin erdoğan demirören'le yaptığı ropörtajı dinleyince buna kesinlikle eksiksiz kanaat getirdim.
fox muhabiri - oğlunuz yanlış yaptığına katılıyor musunuz?
ed - her insan hata yapabilir özellikle bu yaştaki insanlar çoğunlukla hata yapabilir. ben hata yapsam benimki yanlış olur fakat böyle genç yaştaki insanlar hata yapınca yanlış sayılmaz o yüzden anlayışlı davranmak gerekiyor.
fox muhabiri - taraftarların protestosu hakkında ne düşünüyorsunuz?
ed - isterlerse bütün stad dışarıda yürüsün yıldırım bu işten vazgeçmeyecek. 22000 beşiktaş çalışanının maaşını cebinden ödüyor.
fox muhabiri - peki hibe konuları konuşuluyor sizce başkan olamazsa hibe edecek mi klübe verilen borcu?
ed kahkaha atarak - bu memlekette kim kime hibe eder para.

başlarda şirketin başına bela etmemek için oğlunu buraya yönlendirdiği dedikodularını mantıklı bulmazken şimdi kati suretle inanmaktayım. ayrıca erdoğan demirören 22000 beşiktaş çalışanının maaşını cebinden ödüyor diye hava atarken , hibe bahsi geçince kahkaha atıyor. bu çelişki değil midir? eskilerde beşiktaş'ın borcunu sildi diyerekten göklere çıkartılan bu zat-ı muhterem eminimki oğlunun iş sahasında kazanamadığı statüyü beşiktaş başkanı olarak sağlamasını istemekte ve onun hali vaktini hoş geçirmesini istemektedir. yani parayı verip düdüğü istediği gibi çalıyor.

zamanında koçlar bu işe bir el atmak için kollarını sıvamıştı işte tam o sıralarda beşiktaş'ın bu çok övündükleri çifte kupası devreye girdi. kişilik olarak başkanlık ağırlığına ve vasfına sahip olmayan bu beşiktaş taraftarı başkan yıldırım , ülkede elini kolunu sallayıp gezen babasının verdiği clk mercedeslere binen içi bomboş insanlardan farksızdır. anlaycağınız o zengin içi boş baba parası yiyen hayırsız kişiliklerden tek farkı babasının isterse bütün stad , camia , taraftarlar ayağa kalksın yıldırım bu işte kalacak diyecek ağırlıkta olmasıdır.

sözün özü beşiktaş bir oyuncaktır. işte durum bu kadar acıdır. üzülüyorum beşiktaşlı olmadığım için daha da üzülüyorum neden mi?

çünkü beşiktaşlı olsam giderim o klüp binasında kendimi keserim. bir isyanım , bir katkım olur. onlara önerim gitmesinler maça gitmesinler. gerekirse aşklarını bir köşeye bırakıp o klübün maçlarına gitmesinler.
kendimi bildim bileli bir hagi si bir alex i olmadı bu takımın. zaten çektiği sıkıntıların sebebi de bu. şimdi -eee sergen neydi diyenler çıkabilir. sergen sadece parasıyla ilgilenen beygirci bir keyif adamıydı. chelsea yi yendiğinde de geçen sene şampiyon olduğunda da hiçbir zaman kaliteli bir kadrosu olmadı bu takımın. değişen yönetimler kellelerini kurtarmak için teknik direktör değiştirdiler. yuhlanan hep teknik direktörler oldu. bu yüzden son zamanlardaki yönetim protestosu gayet haklı ve yerindedir. fakat diğer bir sorun var. yerine kim gelecek? bu kadar borcun altına ligde ve şampiyonlar liginde havlu atmış enkaz halindeki takımı hangi enayi sahiplenir ki?
valla bilemiyorum takımın hali oldukça berbat 2-3 sene içinde de orta saha ve forvete doğru dürüst kariyerli futbolcular gelmedikçe kolay kolay düzeleceğe benzemiyor. ama yönetim napıyor süper transfer yaptık diye gitmişler hemen milli takıma çağrıldı diye gencecik adama 6.5 milyon euro veriyorlar. bilmiyorum abi bu takımın işi oldukça zor. çok ciddi transferler yapılması lazım.
her şampiyonluğundan sonra fenerbahçe ile galatasaray kötüydü ondan şampiyon oldu diye küçümsenen takımdır. zira geçen sene şampiyon olduğundaki kadrosundan kağıt üzerinde daha kaliteli bir takım olmasına rağmen bu sene de "sadece koşuyorlar, kaliteli oyuncuları yok" diye küçümsenen takım.

bir takım kötü oynayabilir, kötü bir sezon da geçirebilir. ama bu olay o takımın büyük bir takım olduğunu unutma hakkı vermez. bu şekilde yoksaymaya çalışmak saçmadır. o kadar kupayı parayla vermediler beşiktaş'a. gidin gezin kupa müzesini.
sağ beki ekrem dağ, sol beki ibrahim üzülmez, forveti nobre, oyun kurucusu tabata, kurtarıcısı yusuf ve teknik direktörü mustafa denizli... [başkanı anmak bile istemiyorum. ölü taklidi yapıyorum fark ettiysen]

ben kendimi bildim bileli bu kadar kötü bir kadromuzun olduğu bir dönemi hatırlamıyorum... osvaldo nartallo, marius maldarasanu gelse, hatta veysel cihan gelip oynasa bu takımda sırıtmaz şu an.

bir de ömer üründül klişesi yapalım;

"yani bu maçı* bir yabancı izlese 'kırmızılılar beşiktaş, beyazlılar antep değil mi?' der"
kaliteli bir kadroya sahip olmasına rağmen kadronun adam akıllı sahada şekillendirilmemesi yüzünden orta sıralara demir atmış gibi görünen kulüp.
medyanın gazına gelmiş çok meşhur taraftar grubunun yıldırım demirören'e karşı tepkisini koymadığı biricik takımım.neymiş efendim takım kötü etkilenmesinmiş.kardeşim hangi takım ortada takım falan yok ruh yok bişey yok.ruh olsada bi yere kadar topu bilen oyuncu yok saysan 3 tane çıkar belki.ee bu koşullarda kötü etkilencek bir takım olmadığına göre bu taraftar grubunun feci şekilde protesto etmesi lazım sayın yıldırım demirören'i ama nerdee efendim..
karşıyaka-göztepe rekabetine salça olan izmirspor gibi bir takım. gs ile fb' nin işi-gücü yok da sizi mi avutacaklar?
gs ve fb yi tarihlerinde en çok yenen ve onlara en çok gol atan takım.
mustafa denizli'yle hiç bir yere, hiç bir başarıya gidemeyecek takımdır. adam 60 dakika olmadan oyuncu değiştrimiyor. yanlış oyuncu seçimleri yapıyor. elimizdeki maçı rakibe veriyor resmen.
hakem kararlarıyla yada şikeyle kazanmaktansa kaybetmeyi onur bildik hep biz.
şerifimizle oynayıp, hakkımızla kazandık bugüne kadar...
onun bunun terini çalarak değil...

siyahını sevdim senin ama hep beyaz kal...
(bkz: siyah ulan)
bugünki maçta GS ile 1-1 berabere kalan takımım. tansiyonu yüksek bir maçtı, goller tartışıldı v.s. şikeye hiç bulaşmadın, bırak böyle sürsün. yenik ol ama ezik olma.
başka sevdalara kapalıyız, bilinsin biz şike yapmayız!
belediye başkanı halkın içinden çıkan ismail ünal'dır. yıllarca yaşadığı beşiktaş semtinde, beşiktaş'ın sorunlarını en iyi bilen büyük beşiktaş'lıdır.
nasıl iştir anlamadım, gs olsun fb olsun yöneticileri billurlarını yaymış izliyolar maçı, bjk yöneticileri hep diken üstünde duruyo şeref trbününde. ilginç bi enstantane, diyeceğim buydu.
tanım: iyi takım.