bugün

bu nasıl sevgidir? anlamıyorum. hem gelip mucuk mucuk her yerimi öpüyorsun sonra kolundaki alçıyı kafama geçirip duruyorsun. ben sana naptım? oysa ki ben senin "açkın" değil miydim? koluma da saat yaptın. sana bravo küçük kuzen.
aynı yatakta yatıyorduk ama sevişmeden. anlıyordu halimden. sıkmıyordu fazla beni. istediğimde gelip istediğimde gidiyordum. bir gün gitme dedi. kal sana ihtiyacım var artık gitme ne olur yanımda kal dedi. olmaz dedim ağladı. hiç mi sevmedin beni dedi... içim parçalandı boğazım düğümlendi gözümden yaş geldi. sevmedim diyemedim. çıktım ağlaya ağlaya. aklıma sen geldin. bende sana sormuştum aynı soruyu. insanda biraz vicdan olur be kızım. sen nasıl diyebildin "sevmedim".
gül.. gül sevgilim bu mevsimde soğuk hasta eder adamı. hayır beni düşünmüyosan sokaklarda yatan garibanları düşün onlar için gül. sen gülünce bahar her yan, sen gülünce güneş batmıyor hiç. şehrinin bu kadar sıcak olmasının sebebi de bu bence sen güldükçe güneş açıyor yaz kış. bi filmde demişti ya; ne olmuş yani büyük adam olamadıysak, hayallerimizi satmadık ya. öyle işte; ne olmuş ki birkaç hayal gerçekleşmediyse vazgeçmedik ya. evet kötü gider herşey bazen, evet en özel günümüzde aramızda yüzlerce kilometre olur, sesimizi bile duyamayız evet. olur yani. e sabaha yine biz olarak uyanıcaz be sevgilim. var mı bundan daha önemlisi? yok!

ben seni seviyorum. ben seni nefes alır gibi seviyorum. çocukken denemiştim iki dakika falan kalabiliyorum nefessiz ama sensiz iki dakika çok uzun gelir denemeye bile korkarım. gül sevgilim olur mu? kış olur soğuk olur gülmezsen. yağmurlar yağar falan yazık olur diktiğimiz çiçeklere.

ben seni seviyorum. ben seni su içer gibi seviyorum. susuz da yaşarmış ya insan birkaç gün, benim için imkansız işte o. sensiz birkaç gün??? imkansız.

şimdi karşımda dur. saçlarını savur ve benimle hiç kurmadığımız bir hayale adım at. seni seviyorum.
hep bana yazık oluyor sandım, meğer hep sana yazık olmuş.
grip oldum. yatiyorum. gelsene basimi oksarsin. belki nazlanirim ben. bak bir sey de yemem. gelsene op alnimdan da atesime bak. terledim atletimi degis. bahane hepsi gel iste, uyurum omuzunda. sonra tam uykuya dalip donecekken diger yanima daha siki sarilirim sana. ne donmesi tutulsun her yanim. kokuna burnumu batira batira uyumak tek ilacim. bir bardak su verir misin dalga kiranim.
"Kimse benim kadar sevmedi" diye bağırıyordu adam...Gözlerin geldi aklıma; gülümsedim geçtim...! *
bir gün hiçbir şeyin geri dönüşünün olmadığı o vakte ereceğiz... her şey bitmiş yapılacak bi şey kalmamış olacak... her kişi kendi söylediklerini, yaptıklarını hesaba çekecek ve göreceğiz ki hüzne müptela tarafım senin kendini kandırmışlıklarından daha sağlam çıkmış olacak...
2.koprudeki onarim bitti. halic koprusu de acildi nihayet. istanbul sevmeye yeniden musait. musait bir yer de seni sevecek var....
verdiğim sözü tutuyorum bil istedim.
sen ve ruhun bir enkaz sevgilim. sen ne sevebilirsin ne de mutlu olabilirsin. bedenin insanlar içinde dolaşıyor ama sen yoksun. fark etmeden kendine bile bir yabancısın. pişmanlıklar kifayetsiz. mutluluklar ırak. artık ne sen ne de ben mutlu olabiliriz. aradıkça kaçıyor elimizden farkında değil misin. nefret eden bir tek sen değilsin bunu unutma. ama inkar da etsen kalbinde bir yerim olduğunu biliyorum ve kimler de gelse benim yerim hep orada olacak.
bizim için artık çok geç. oysa hayat devam ediyor. mevsimler geçiyor. olgunlaştığımızı sandıkça da katılaşıyor kalplerimiz... beni hep hayat dolu hatırla. son zamanlarımızı saymazsak ben de seni beni en çok seven adam olarak hatırlayacağım. gözlerim uzaklara dalarak, sanki bugünmüş gibi bizi torunlarıma anlatacağım. sanki biz hep oradaymışız gibi.*
Dün akşam konserde gördüğüm çocuuk. Ben bu yazıyı sana yazıyorum. Bir hafta içinde kaderin bizi yeniden karşılaştırmasını istiyorum. Ne olur söyle o kadere fazla gevşek örmesin ağlarını.
Nefretle sevgi arasindaki o cizgi var ya iste o sana girsin.
hep ben, hep ben... s.kecem seni ayten. yeter ulen!
Sevdiceğim, eşim, hayat arkadaşım.

Bebeğimiz, hayat mücadelemiz derken içimden geçenleri söylemeye vakit kalmıyor..

Ben sana hayatımı teslim etmişim be. Şöyle bakıyorum da yaşadıklarımiza, kendimi sana vermişim, sen olmuşum..

Öyle işte, yemegi ısıtayım ben. Makina da bitirmistir yıkamayı, çamaşırları asmam lazım.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın..
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın..
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı..
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın..
ah zallım çok çalıştın bugün. bi otur soluklan yiğidim. *
biz kırıldık daha da kırılırız
doğudan batıya bütün dünyada
ama kardeşin kardeşe vurduğu hançer
iki ciğer arasında bağlantı kurar
büyür, bir gün, zenginleşir orada...
sen gittin..

gittin işte, tutamadım ellerinden. ne hayallerimiz vardı oysa ki. bilemedim kıymetini. sayfalarca mektuplar kaldı bende, sevdam kaldı bir de.. ama sen gittin, istemeye istemeye gittin. ben kaldım kendime. bir ben, bir de beni yakıp kavuran aşkın kaldı.. sen gittin...

''hasret kimseye kalmasın, sevdalılar ayrılmasın
ben yandım eller yanmasın...''
senden vazgeçtiğim gün bana aşık olacaksın.
Kalbim hararet yapmıs, ictigin sigaraya ozendim bugun.
dünkü sıkıntı bugüne ayırmış kendini demek ki. "hayret" demiştim ben de. "kesintisiz uyudum; onca düşünüp canımı sıkabilecek ve uykuyu çok başka gecelere kovacak şey varken".
"ölüyorum sıkıntıdan", "geberiyorum düşünmekten", "aklımı yerinden sökmek istiyorum" ya da "Allah aşkına yardım et bana" desem ne değişir?
Hal dilimle son 5-6 aydır bunları dedim ne oldu?

bir araftayım. ya bir an önce fark edip çıkar beni buradan, ya da "neden geldin ki lanet olası hayatıma zaten, madem böyle biriydin neden geldin bana?" şeklindeki düşüncelerimi ipsiz, boğaz köprüsünden aşağı salıp gözyaşlarımı içime içime akıtacağım. Sert adımlar atacağım.
ekime iki hafta kaldı geleceksen gel.
ilaç içerken aklıma sen geliyorsun diye, ilaç saatlerimi unutacak kadar çok unuttum.

ne gerek var değil mi bu kadar kasmaya? bilinçaltımın çıldırdığı zamanlar yaşıyorum. durulacak elbet.
bu gereksizlik niye? neden elle tutulur, gözle görülür davranışlarda bulunmazsınız? sağım solum önüm arkam hep aynı tip.

(bkz: ben bu yazıyı size yazdım)
(bkz: tüm insanlar)
bi kaç akşam önce oturdum düşündüm dedim ki ; ulan o kadar üzüldüm, ağladım, sızladım sonuç ne oldu ? hiç. sen yaşadıklarımdan habersiz sarı saçlarını savura savura hayatına devam ederken, ben morlaşan göz altı torbalarımla kala kaldım. madem gidecektin neden geldin ? neden umutlandırıp utandırdın ? kısacası senin amına koyim ben ya.