bugün
- sabah aç karnına içilen bira8
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın10
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü15
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması13
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel14
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
bir erkek ismidir aynı zamanda.
turkudur de aynı zamanda.kız ismi olarak gecmektedir turkude.
Üğrunu Üğrunu Gelir Dereden (Bedir) Türküsü
Şarkışla'da çiftçilik yapan bir ailenin Bedriye isminde çok güzel kızları vardır. Bedir derler kısaca.Birde Ömer vardır yanlarında çalışan. Ömer güçlü kuvvetli yakışıklı bir delikanlıdır. Ömer'le Bedir aynı yaştadırlar. Ömer küçük yaşta başlamıştır bu ailenin yanında çalışmaya. Çocuklukları beraber geçer. Ömer'le Bedir büyüdükçe o çocuksu sevgileri aşka dönüşür. içten içe gizli duygularla severler birbirlerini. ikisi de duygularını açığa vurmazlar. Ömer zaman zaman diyecek olur sevgisini. Bedir'in yayına varınca cesareti kırılır. Söyleyemez bir şey yutkunur kalır. Ömer bir şey dese karşılık verecektir ama, çaresiz oda bir şey söyleyemez. Günler ayları yıllar yılları kovalar. Şarkışla'da hayvanları sürüleri olanlar, her yıl yaz aylarında yaylaya çıkarlar. Sürülerini daha geniş otlaklarda yaylarken,tertemiz havayı teneffüs edip buz gibi suyunu içerek, tabiat'ın bütün güzelliklerinden doya doya faydalanırlar.
Bedir'in ailesi de yaz aylarını Kızanandı denilen yaylada geçirmektedirler. Kızanandı, tertemiz havasıyla buz gibi sularıyla tipik bir Anadolu yaylasıdır. Fazla kalabalık olmadığı içinde,insanlar çok iyi ilişki içerisindedirler. Akşamları bir yerde toplanırlar masal anlatırlar, türkü söylerler, halay çekerler. Yaz mevsiminin nasıl geçtiği anlaşılmaz bu topraklarda. Bir sonraki yaz mevsimi iple çekilir. işte bu yaylada kaldıkları zamanların birinde! Daha fazla yalnız kalma imkanı bulurlar. Ve bir gün, Ömer Bedir'e duygularını açar. Ne söyleyeceğini tam anlatamaz ama; Bedir'de heyecandan anlayacak durumda değildir zaten. Sözlerden çok bakışlar konuşur sade. Karşılıklı olarak aşklarını ilan ederler. Sonra, gizli gizli buluşmaya başlarlar. Sözde gizlice buluşurlar ama, gören görür bilen bilir onların aşklarını. Ve kısa zamanda herkes tarafından konuşulur olur Ömer ile Bedir'in aşkları. Ama kimse yadırgamaz bunu. Herkes yakıştırıverir birbirlerine ve evlenmelerini isterler. Ömer Allah'ın emriyle istetecektir Bedir'i. Dünürcüler belirlenir. Bedir ailesinden geleneklere uygun bir şekilde istenir. Kızın ailesinin kararı olumsuzdur. Özellikle Bedirin annesi Gürcü hatun, Ömer'in fakirliğini bahane ederek bu evliliğe karşı çıkar.Araya girenler ne kadar ısrar etselerde kara dediğine ak demez gürcü hatun.Aşıkların evlenmesine mani olur.
Bir süre sonrada Bedir'i Şevki adında yaşlı ve zengin birine verirler.Düğün günü Ömer'le çok yakın bir arkadaşı yaylaya çıkarlar. Ve gelin alayını çok üzgün bir şekilde orada seyrederler.Ömer çok içlenir ve ağlayarak türkü söylemeye başlar. Bedir'in yaşlı kocası evlendikten bir süre sonra ölür.
Ömer henüz evlenmediği için ahali tekrar araya girip,bunları evlendirmek isterler ama, Bedriye Ömer'i çok sevdiğini fakat, evlenirse dedikoduların çıkabileceğini söyleyerek, aşkını kalbine gömer ve teklifi kabul etmez. iki kere kaybettiği aşkı için Ömer'in yaktığı türkü dilden dile söylenir oldu.
BEDiR
Uğrunu uğrunu gelir dereden
Benlerini sayamadım kareden
Sevdiğimi bana yazsın yaradan
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor.
Şu dereden cıvıl cıvıl kuş gelir
Armağanlar dolu gider boş gelir
Sevda bilmeyene hayal düş gelir
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor.
Boğazımda lira Alnımda altın
Bedir'i vermiyor şu Gürcü hatun
Param çok değil alayım satın
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor.
Kırık boğazında ardından yettim
Kız yandığın yere kadar bende gittim
Bedir'i yaylaya emanet ettim
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor
http://www.turkudoslari.net
Üğrunu Üğrunu Gelir Dereden (Bedir) Türküsü
Şarkışla'da çiftçilik yapan bir ailenin Bedriye isminde çok güzel kızları vardır. Bedir derler kısaca.Birde Ömer vardır yanlarında çalışan. Ömer güçlü kuvvetli yakışıklı bir delikanlıdır. Ömer'le Bedir aynı yaştadırlar. Ömer küçük yaşta başlamıştır bu ailenin yanında çalışmaya. Çocuklukları beraber geçer. Ömer'le Bedir büyüdükçe o çocuksu sevgileri aşka dönüşür. içten içe gizli duygularla severler birbirlerini. ikisi de duygularını açığa vurmazlar. Ömer zaman zaman diyecek olur sevgisini. Bedir'in yayına varınca cesareti kırılır. Söyleyemez bir şey yutkunur kalır. Ömer bir şey dese karşılık verecektir ama, çaresiz oda bir şey söyleyemez. Günler ayları yıllar yılları kovalar. Şarkışla'da hayvanları sürüleri olanlar, her yıl yaz aylarında yaylaya çıkarlar. Sürülerini daha geniş otlaklarda yaylarken,tertemiz havayı teneffüs edip buz gibi suyunu içerek, tabiat'ın bütün güzelliklerinden doya doya faydalanırlar.
Bedir'in ailesi de yaz aylarını Kızanandı denilen yaylada geçirmektedirler. Kızanandı, tertemiz havasıyla buz gibi sularıyla tipik bir Anadolu yaylasıdır. Fazla kalabalık olmadığı içinde,insanlar çok iyi ilişki içerisindedirler. Akşamları bir yerde toplanırlar masal anlatırlar, türkü söylerler, halay çekerler. Yaz mevsiminin nasıl geçtiği anlaşılmaz bu topraklarda. Bir sonraki yaz mevsimi iple çekilir. işte bu yaylada kaldıkları zamanların birinde! Daha fazla yalnız kalma imkanı bulurlar. Ve bir gün, Ömer Bedir'e duygularını açar. Ne söyleyeceğini tam anlatamaz ama; Bedir'de heyecandan anlayacak durumda değildir zaten. Sözlerden çok bakışlar konuşur sade. Karşılıklı olarak aşklarını ilan ederler. Sonra, gizli gizli buluşmaya başlarlar. Sözde gizlice buluşurlar ama, gören görür bilen bilir onların aşklarını. Ve kısa zamanda herkes tarafından konuşulur olur Ömer ile Bedir'in aşkları. Ama kimse yadırgamaz bunu. Herkes yakıştırıverir birbirlerine ve evlenmelerini isterler. Ömer Allah'ın emriyle istetecektir Bedir'i. Dünürcüler belirlenir. Bedir ailesinden geleneklere uygun bir şekilde istenir. Kızın ailesinin kararı olumsuzdur. Özellikle Bedirin annesi Gürcü hatun, Ömer'in fakirliğini bahane ederek bu evliliğe karşı çıkar.Araya girenler ne kadar ısrar etselerde kara dediğine ak demez gürcü hatun.Aşıkların evlenmesine mani olur.
Bir süre sonrada Bedir'i Şevki adında yaşlı ve zengin birine verirler.Düğün günü Ömer'le çok yakın bir arkadaşı yaylaya çıkarlar. Ve gelin alayını çok üzgün bir şekilde orada seyrederler.Ömer çok içlenir ve ağlayarak türkü söylemeye başlar. Bedir'in yaşlı kocası evlendikten bir süre sonra ölür.
Ömer henüz evlenmediği için ahali tekrar araya girip,bunları evlendirmek isterler ama, Bedriye Ömer'i çok sevdiğini fakat, evlenirse dedikoduların çıkabileceğini söyleyerek, aşkını kalbine gömer ve teklifi kabul etmez. iki kere kaybettiği aşkı için Ömer'in yaktığı türkü dilden dile söylenir oldu.
BEDiR
Uğrunu uğrunu gelir dereden
Benlerini sayamadım kareden
Sevdiğimi bana yazsın yaradan
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor.
Şu dereden cıvıl cıvıl kuş gelir
Armağanlar dolu gider boş gelir
Sevda bilmeyene hayal düş gelir
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor.
Boğazımda lira Alnımda altın
Bedir'i vermiyor şu Gürcü hatun
Param çok değil alayım satın
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor.
Kırık boğazında ardından yettim
Kız yandığın yere kadar bende gittim
Bedir'i yaylaya emanet ettim
Şen ol yaylam şen ol Bedir geliyor
http://www.turkudoslari.net
kurtlar vadisinin gonullerde taht kuran unutulmaz karakteridir,palanin yaveridir)
bedir:aga haloyu motora mi bindirmisler *
pala:bu saatten sonra haloya neye bin dersen biner.
bedir:aga haloyu motora mi bindirmisler *
pala:bu saatten sonra haloya neye bin dersen biner.
dursun ali erzincanlı'nın mükemmel yorumladığı mükemmel ötesi şiir.
Hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi.
Asr-ı saadete Cezîretül araba gidiyoruz.
Bismillah diyin
Bedir'e öyle girin
Gökte melekler, yerde siz
Ve bekleyin sessiz...
Gelince
iyi bakın onlara;
Hem kendi zamanlarının
Hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar
Gökte yıldız; yerde arslandır onlar
Yüz yirmi beş bin beden
Ama bir tek ruh,
Muhammedî ruhtur onlar
Aslanlar çıkmıştır Medine’den
Şimdi yoldadır Bedrin Arslanları
işte bakın şu Hz.Umeyr
Aslan yavrusu.
Yaşı küçük diye geri çevirecek rasulullah
Ama öyle ağlıyor ki umeyr izin veriyor nebi
Ey sad bin ebi vakkas!
Sen bağla kardeşin Umeyr'in kılıcını
Boyu kısa bağlayamıyor.
Hz.Hamza'nın belinde iki kılıç duruyor.
Attığı her adım bir kalbi durduruyor.
Ey Hamza
Gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
Ama heybetini gizli tut
Yürüyüşün ölümü korkutuyor.
Dinleyin Âlemlerin sultânını
O konuşunca rüzgar bile susuyor;
''Ey ashap! Hazır mısınız?''
Sad bin muaz ayakta:
''Ya Rasulallah!'' diyor
''Seni hak dinle gönderen Allah'a andolsun ki,
Sen bize şu denizi gösterip dalarsan,
Biz de seninle birlikte dalarız.
Allah'ın bereketiyle yürüt bizi!''
Tebessüm buyuruyor Habîb-i Zîşan!
O, gülünce suya kanıyor susamışlar.
Güller açıyor yüreklerde.
Kederler unutuluyor.
O gülünce, cennetler yaratılıyor.
Gülüyor nebi ve yürüyorlar!
Mekke'de çekilen acılar dinmiş
Yürüyorlar!
Sanki yıldızlar yere inmiş.
Önlerinde Kâinatın Güneşi
işte Hz.Ömer ve Hz. Ali
Biri Hattaboğlu!
Biri Haydâr-ı Kerrar!
Ve kolkola
Ölümün ağzına giriyorlar!
................
Bedir'de baba oğul,
Bedir'de kardeş kardeşe...
Mekke müşrikleri Üç yiğit istiyorlar önce
Üç yiğit gösterin aranızdan bize.
Melekler Alemlerin sultanına bakıyor
Kimi işaret edecek Sultan-ı Rasul.
Çünkü o işaret edince ay ikiye bölünüyor.
Acaba mübarek elleri kime uzanacak;
''Kalk ya Ubeyde! Kalk ya Hamza! Kalk ya Ali!''
Gördünüz mü yiğitleri!
Hamza'yı gördünüz mü?
Nasıl da salına salına gidiyor.
Ya Ali?
Sanki gökten iniyor, velilerin babası!
Ubeyde ayağından yara alıyor
Efendisine gidiyor hemen
''Ya Rasulallah, ben şehit miyim?'' diyor
''Evet sen şehitsin''
Ve dua ediyor efendiler efendisi;
Rabbi Rahimine uzatıyor ellerini
''Allah'ım bana yaptığın va'dini yerine getir.
Allahım bu bir avuç insanı helak edersen,
Artık sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmaz.
Bir fırtına kopuyor Bedir'de...
Hz.Mikail'in komutasında bin melek Rasulullah'ın Sağında!
Bir fırtına kopuyor Bedir'de
Hz. israfil'in komutasında bin melek Rasulullah'ın solunda
Ve bir firtina daha!
Hz. Cebrail,
Bin melekle Rasulullah'ın önünde
Üç bin melek alaca atlarla.
Ey Ebu Cehil!
Ne oldu?
Düğüne gider gibi çıkmıştın Mekke'den
Bedir'e çalgılarla, güle oynaya gelmiştin.
Sen Allah'ın Rasulünü
Ve O'na sevda çekenleri
Sahipsiz mi sanmıştın?
.............
Dönüyorlar Bedir'den.
Esirler arasında Peygamber amcası Hz.Abbas!
Vakit gece...
Esirlerin elleri bağlı
Abbasın elleri sıkıca bağlı
Bir inilti yayılıyor geceye.
Uyuyamıyor rahmet peygamberi...
''Ya rasulallah niçin uyumuyorsunuz?'' diyor sahabiler.
''Amcamın iniltisi uyutmuyor beni''
ve hemen Ashâb-ı Güzin
Çözüyor peygamber amcasının ellerini.
Rasulullah öğrenince durumu emir veriyor:
''Tüm esirlerin çözün ellerini!''
Dönüyorlar Bedir'den,
Esirler arasında Peygamber damadı var.
Fidye karşılığı serbest kalacak.
Allah rasulüne bir gerdenlık uzatılıyor
Kızınız Hz.Zeynep göndermiş,
Beyinin fidyesi olarak...
Şefkat peygamberinin gözleri doluyor.
Çünkü bu gerdanlık,
Kızının düğününde Hz.Hatice'nin taktığı kendi gerdanlığıdır.
Yaşlı gözlerle konuşuyor nebi;
''O'nu salıverseniz, gerdanlığı da zeynep'e gönderseniz olur mu?
''Olur Ya rasulallah sen üzülme!
Sen bize canlarımızdan daha azizsin!
Buyur, canımız feda sana yeter ki sen üzülme!''
Dönüyorlar Bedir'den
Sevgilileri dua ediyor
Peygamber duasıyla dönüyorlar;
''Kuluna yardım eden, dinini üstün tutan Allah'a hamdolsun.''
Hamdolsun Âlemlerin Rabbi'ne
Hamdolsun Âlemlerin Sahibi'ne.
Hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi.
Asr-ı saadete Cezîretül araba gidiyoruz.
Bismillah diyin
Bedir'e öyle girin
Gökte melekler, yerde siz
Ve bekleyin sessiz...
Gelince
iyi bakın onlara;
Hem kendi zamanlarının
Hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar
Gökte yıldız; yerde arslandır onlar
Yüz yirmi beş bin beden
Ama bir tek ruh,
Muhammedî ruhtur onlar
Aslanlar çıkmıştır Medine’den
Şimdi yoldadır Bedrin Arslanları
işte bakın şu Hz.Umeyr
Aslan yavrusu.
Yaşı küçük diye geri çevirecek rasulullah
Ama öyle ağlıyor ki umeyr izin veriyor nebi
Ey sad bin ebi vakkas!
Sen bağla kardeşin Umeyr'in kılıcını
Boyu kısa bağlayamıyor.
Hz.Hamza'nın belinde iki kılıç duruyor.
Attığı her adım bir kalbi durduruyor.
Ey Hamza
Gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
Ama heybetini gizli tut
Yürüyüşün ölümü korkutuyor.
Dinleyin Âlemlerin sultânını
O konuşunca rüzgar bile susuyor;
''Ey ashap! Hazır mısınız?''
Sad bin muaz ayakta:
''Ya Rasulallah!'' diyor
''Seni hak dinle gönderen Allah'a andolsun ki,
Sen bize şu denizi gösterip dalarsan,
Biz de seninle birlikte dalarız.
Allah'ın bereketiyle yürüt bizi!''
Tebessüm buyuruyor Habîb-i Zîşan!
O, gülünce suya kanıyor susamışlar.
Güller açıyor yüreklerde.
Kederler unutuluyor.
O gülünce, cennetler yaratılıyor.
Gülüyor nebi ve yürüyorlar!
Mekke'de çekilen acılar dinmiş
Yürüyorlar!
Sanki yıldızlar yere inmiş.
Önlerinde Kâinatın Güneşi
işte Hz.Ömer ve Hz. Ali
Biri Hattaboğlu!
Biri Haydâr-ı Kerrar!
Ve kolkola
Ölümün ağzına giriyorlar!
................
Bedir'de baba oğul,
Bedir'de kardeş kardeşe...
Mekke müşrikleri Üç yiğit istiyorlar önce
Üç yiğit gösterin aranızdan bize.
Melekler Alemlerin sultanına bakıyor
Kimi işaret edecek Sultan-ı Rasul.
Çünkü o işaret edince ay ikiye bölünüyor.
Acaba mübarek elleri kime uzanacak;
''Kalk ya Ubeyde! Kalk ya Hamza! Kalk ya Ali!''
Gördünüz mü yiğitleri!
Hamza'yı gördünüz mü?
Nasıl da salına salına gidiyor.
Ya Ali?
Sanki gökten iniyor, velilerin babası!
Ubeyde ayağından yara alıyor
Efendisine gidiyor hemen
''Ya Rasulallah, ben şehit miyim?'' diyor
''Evet sen şehitsin''
Ve dua ediyor efendiler efendisi;
Rabbi Rahimine uzatıyor ellerini
''Allah'ım bana yaptığın va'dini yerine getir.
Allahım bu bir avuç insanı helak edersen,
Artık sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmaz.
Bir fırtına kopuyor Bedir'de...
Hz.Mikail'in komutasında bin melek Rasulullah'ın Sağında!
Bir fırtına kopuyor Bedir'de
Hz. israfil'in komutasında bin melek Rasulullah'ın solunda
Ve bir firtina daha!
Hz. Cebrail,
Bin melekle Rasulullah'ın önünde
Üç bin melek alaca atlarla.
Ey Ebu Cehil!
Ne oldu?
Düğüne gider gibi çıkmıştın Mekke'den
Bedir'e çalgılarla, güle oynaya gelmiştin.
Sen Allah'ın Rasulünü
Ve O'na sevda çekenleri
Sahipsiz mi sanmıştın?
.............
Dönüyorlar Bedir'den.
Esirler arasında Peygamber amcası Hz.Abbas!
Vakit gece...
Esirlerin elleri bağlı
Abbasın elleri sıkıca bağlı
Bir inilti yayılıyor geceye.
Uyuyamıyor rahmet peygamberi...
''Ya rasulallah niçin uyumuyorsunuz?'' diyor sahabiler.
''Amcamın iniltisi uyutmuyor beni''
ve hemen Ashâb-ı Güzin
Çözüyor peygamber amcasının ellerini.
Rasulullah öğrenince durumu emir veriyor:
''Tüm esirlerin çözün ellerini!''
Dönüyorlar Bedir'den,
Esirler arasında Peygamber damadı var.
Fidye karşılığı serbest kalacak.
Allah rasulüne bir gerdenlık uzatılıyor
Kızınız Hz.Zeynep göndermiş,
Beyinin fidyesi olarak...
Şefkat peygamberinin gözleri doluyor.
Çünkü bu gerdanlık,
Kızının düğününde Hz.Hatice'nin taktığı kendi gerdanlığıdır.
Yaşlı gözlerle konuşuyor nebi;
''O'nu salıverseniz, gerdanlığı da zeynep'e gönderseniz olur mu?
''Olur Ya rasulallah sen üzülme!
Sen bize canlarımızdan daha azizsin!
Buyur, canımız feda sana yeter ki sen üzülme!''
Dönüyorlar Bedir'den
Sevgilileri dua ediyor
Peygamber duasıyla dönüyorlar;
''Kuluna yardım eden, dinini üstün tutan Allah'a hamdolsun.''
Hamdolsun Âlemlerin Rabbi'ne
Hamdolsun Âlemlerin Sahibi'ne.
dolunay demektir.
mehmet akif ersoy şiirinde kurtuluş savaşı askerleri için kullanmıştır:
bedrin arslanları ancak bu kadar sanli idi.
mehmet akif ersoy şiirinde kurtuluş savaşı askerleri için kullanmıştır:
bedrin arslanları ancak bu kadar sanli idi.
gokteki yildizlarin yerdeki arslanlara rucu ettigi yer.
Oğuz Yılmaz tarafından çok güzel yorumlanmış Sivas türküsü.
sevim seçkin yorumu da dinlenilesi türkü.
http://www.youtube.com/watch?v=iBgHbA_apos
http://www.youtube.com/watch?v=iBgHbA_apos
katılan ashab'ın islamiyette ve allah katında ayrı bir yerde olmasına sebep savaşın adı.
(bkz: ashab ı bedir)
(bkz: ashab ı bedir)
Pala'nın sağ kolu.
güncel Önemli Başlıklar