bugün

bir an önce çıkması gereken şey.
ondan sonra da profesyonel askerliğe geçiş sağlanmalı.
gerceklestirdigi taktirde, tayyip erdoganin bu millete simdiye kadarki attigi en buyuk kazik. kurt acilimi falan derken bu milleti en guzel bedelli askerlikle bolecektir. Nasil mi? amcamin oglu zengin, 10 degil 100 bin dolarda basar ve gitmez askere. halamin oglu gariban. hala oglunun cenazesi geldigi zaman kim kimin yuzune bakabilir? nerde kaldi esitlik, nerde kaldi adalet.
Zengin çocuklarının beklemediği askerlik türü.
onlar zaten bir yolunu buluyor; 3 yıl yurtdışında takılıyor, çürük raporu alıyor, güzel bir yerde paşa gibi askerlik yapıyor falan.
Bedelli bekleyen kişiler, yaşı 30'a dayanmış ya da geçmiş adamlar. iş güç sahibi olmuşlar. "e bu yaşa kadar aklın nerdeydi hıyarağası" diyenler olacak; onlar kendilerine bunu diyorlar zaten.
ama türkiye'de yaşıyoruz. kıçımızı yırta yırta üniversiteyi kazanıyoruz, yırta yırta bitiriyoruz, yırta yırta bir işe girmeye çalışıyoruz. fakat askerlik çıkıyor karşımıza. üniversiteyi bitiremediysek durum daha da vahim. hele ki bakmakla yükümlü olduğumuz birileri varsa, borcumuz harcımız varsa...

hadi tüm bunları bırakıp gittik, vatan borcu dedik.
o da ne? izmarit topluyoruz! çukur kazıp, geri kapatıyoruz! ağacı korumak için nöbet tutuyoruz! bu muymuş kahramanlık?

şu yorumlara bakınca herkes en az 5 terörist yakaladı, ülkeye birer kilometre kare toprak kazandırdı, 25 yunanı denize döktü sanıyoruz.

bizi yemeyin arkadaşlar. cümle alem biliyor durumu.

hayatında ilk defa silah görmüş 20 yaşındaki çocukların, kuduz teröristlerin önüne sürülmesi de bu işin kılıfı oluyor.
"şehit veriyoruz, ne bedellisi, utanın!" diye suratımıza bağırılıyor.

peki tüm bunların çözümü bedelli askerlik midir?
hayır efendim.
ordu profesonelleşecek, askeri işler dışındaki herşeyi siviller yapacak, teröristin karşısına onun ciğerini bilen aslanlar gibi asker çıkacak. o zaman ne bedelliye gerek kalır, ne böyle saçma sapan hamasi nutuklar duyarız.
bu işler karışık işler. bin tl maaş alan insan 15 ayda 15 bin tl kaybeder. 15 bin tl'si olan bedelli yapabilir. yani zengin çocuğu olmaya gerek yoktur.ben bedelli askere gitmem ama olmalı. herşeyin bir alternetifi olmalı. şeçim hakkı hakkımızdir. askerlik olayı yeniden şekillenmeli. bu kadar askere gerek yoktur. araştırın devlete maliyeti karından çok çok azdır.askere gidene para verilmeli ve bir iş sahası yaratılmalı ama askerlik süresi uzatılmalı ki iyi bir asker olunabilsin. gitmek isteyenler gitmeli istemeyenler ise gidenlerin maaşlarını karşılayacak düzeyde para alınmalı. senelik 6 bin tl gibi bir fiyat gayet uygun olur diye düşünyorum. hem işsize iş hem de askere nitelikli eleman israfini önler. örnek: adam cerrah olmuş bir sürü hayat kurtacak askere gidiyor revirde aspirin yazıyor ayağı ağrıyanlara. adam kahve köşesinde gider askere para kazanır. ve askerlik süresi uzayacağı için nitelikli asker oranı artacak ve elinde silah ile çatışmanı ortasında ağlayan askerler kalmayacaktır. onları kınamıyorum adam silah görmemiş, yıllarını annesinin dizinde geçirmiş, iki ay eğitim ardından dağa çıkarıyoruz o ergeni sonra ne oluyor şehit.
dikkat:biraz karışık oldu ama lütfen anlayarak okuyunuz.
askerlik yaptık kısa dönem, rambo mu olduk hayır, çok mu bilhakkın yaptık hayır; ama dedik ki herkes bu işi yapıyor, eninde sonunda yapılacak bitecek dedik.hayat şartları zaten zor, tarafı-etarafı olmayan zaten inim inim inliyor. bari burada bi eşitlik olsun, askerlik zorunluluksa herkes yapsın yok değilse kimse yapmasın.

korkmayın, garibanın yaptığı askerlikle ensesi kalın adamın yaptığı askerlik arasında zaten çok fark var.
çıkması gereken şey. bir defa eşitlik ilkesine sığınanlara öncelikle dağda yapanla turist gibi yapan eşit mi diye sormalı. mutlak eşitlik var mı diye sormalı. sonra da şunu sormalı: deden 4 sene yaptı sen niye 18-15 ay (ya da 12 veya 5,5 ay) yaptın?
yine yeni yeniden, yapanların sikinde olmayan, yapmayanların dört gözle beklediği uygulama. kimse sormuyor ki neden hala zorla bu hizmeti* yapmak zorundayız, bu dünya hala aynı mı, 80 sene 280 sene önceki dünya mı. artık insan haklarının, insanın ön plana çıkmaya başladığı şu dünya'da bu ne kadar doğrudur. bunları soran yok, herkes paçasını kurtarma derdinde.

bir de türk milletine ters, bizde böyledir diyen var. iyi git o zaman at üstünde göçebelik yap ne diyeyim ben sana.
gündemi değiştirmek için kullanılan malzeme. şimdilik yedekte beklemektedir. 1 mayıs emekçi bayramından sonra gündem 1 mayısa kayar ise hemen bir çorba kaşığı bedelli askerlik medyaya karışıp fırına verilecek ve herkez afiyetle yiyecek.
genelde gidenler 15 ay askerlik yapanlardan daha çok anı anlatırlar.
türkiye'ye has tartışma konularından birisi. türkiye'nin hukukçuları ve askerleri ile başının ne kadar büyük belada olduğunun göstergesi. her türlü özgürlüğün askerler tarafından kapatıldığı bir ülkede lütuf gibi gösterilen durum. sırf asker profesyonel askerliği beceremiyor diye bu ülkenin gençleri işlerinde başarılı olacaklarına askerde komutanlarına çay hizmeti, karılarına haftalık alışveirş hizmeti veriyorlar. bu türk gençleri için dünya gençleri ile haksız rekabettir. türkiye'den bill gates çıkmamasının sebebidir askerlik zorunlu askerlik. bir an önce kalkmalıdır. (bkz: halkı askerlikten soğutmak)
parası olana vefa parasız olana cefa örneği sergileyecek uygulama. hadi bedelli askerliği anladıkta 7500 euro ne lan. arabamı alıyoruz arkadaş. bu miktarı kim belirliyor. okul hayatını bırakıp geçim sıkıntısıyla ailesine destek olan ahmet'in mehmet'in ne suçu var. onlara askere gitmek ister misiniz diye hiç sordunuz mu?
zenginlerin zaten doğru dürüst askerlik yapmadığını düşünürsek aktütün benzeri harabe karakolların falan modernize edilmesi kaydıyla askerin evet demesi gereken uygulamadır.

bunun yanında bu kaynağın bir kısmı şu anda geçiş çalışmaları olan profesyonel orduya kaydırılırsa terörle mücadele açısından da faydalı olabilecek uygulamadır. izmir alsancaklı felsefe mezunu gencin eline g3ü verip dağ çakallarının karşısına sürme olaylarını da minimize eder , daha az şehit verilir vesaire.

Not: askerliğimi uzun dönem olarak Sarıkamışta yaptım.Ben yaptım herkes yapsın demiyorum , reel faydaya bakıyorum.
bir ülke er'lerle kurtulacak olsaydı kuzey kore dünyanın merkezi olurdu. herkes asker o ülkede. bu ülkenin üreten, düşünen, ihracat yapan gençlere ihtiyacı var. herkesin nöbet beklemesine gerek yok. kimi nöbet bekler, kimi de nöbet bekleyen robot yapar.
paralı askerliktir. Sadece bilim ve (gerçek) sanatla uğraşan insanların bedelli askerlik yapmaları sağlanmalı, diğer zengin züppelerinin doğuda kıçlarının donmasına engel olunmamalıdır.
bu akşam 5n1k da tartışılacak olan olgu.
olmalıdır.

bu ülkeyi sevmenin, vatan borcunun askerlik yapmak olduğunu sanan zavallılar ile okuyarak çalışarak bu ülkeye faydası dokunan kişiler arasında bir fark olacaktır elbet.

askere gidersin, yat kalk sürün, ona buna devrecilik yap, sivil hayatta bi bok olamayacak kişilerin karşınıza geçip ahkam kesmesi, devletin boş yere sizi beslemesi, onca ziyan olan yemekler, boşa size harcanan bir bütçe.

bu hayata verecek hiç bir şeyin olmadığından 15 ayını askerde hem ailenin parasını yiyerek, hem de devletin parasını yiyerek geçirirsin.

ve sonra askerlik yaptık biz, vatan borcunu ödedik der bık bık ötersin.

askerlik bu değildir dostum, hiç de böyle birşey değildir, hele ki vatan borcu ordu evinde nöbet tutup komutanların karısını gezdirip onlara hizmet edip, ezik tiplerin yalakası olup sadece insanların bir birine emir verdiği bir düzende boş vaktini öldürmesi hiç değildir.

bu işi profesyonel yaparsın, gönül veren kişilere bu işi yapmasını sağlarsın, boşuna yapılan masrafı kısarsın, bununla geleceğe yönelik teknoloji üzerine yatırım yaparsın, askerine daha iyi para verirsin, daha iyi hizmet alırsın.

artık öyle süngüyle, tüfekle savaşma devri nerede kaldı? hele ki ülkeler nükleer peşindeyken?

peki neden bedelli askerlik?

insanlara verimli olduğu bir çağda bütün çabalarının boşa gitmemesi için koşulları dahilinde olanakların tanınması şarttır.

hiç bir boka yaramayan zengin bir züppe ile okumuş, çabalamış, hayalleri için yıllara meydan okuyup başarıyı yakalamış bir kişi arasında nasıl bir fark var ise bedelli askerlikte de konumu doğrultusunda hakkı olanların seçilebileceği kriterlerin olması gerekli aslında.

yani bas parayı tezkereyi koy cebine olayı olmamalı!

peki doğuda zor şartlar altında askerlik yaparak, kıbrısta güneşin altında kamuflaj bile giymeyen yediği önünde yemediği arkasında olan bir kişinin yaptıkları askerlik eşitlik midir?

kimse hikaye falan okumasın!

verilen şehitlere bir bakın.
doğuda neden profesyonel bir ordu kurulup orada terörle mücadele edilmiyor, göz göre göre şehitler veriliyor?

daha 20 yaşına yeni basmış, kalem tutup okuması gereken birini sen askere alıp 3-5 ay eğitimden sonra terörist avına çıkartırsan bu senin hatandır!

bırakın da askerlikle boşuna vakti kaybolup bir amacı doğrultusunda adım adım hedeflerine ilerleyen birisine en azından bedelli de olsa böyle bir hak tanınsın.

emin olun o kişinin askerde yatıp kalkmasından ziyade gerçek hayatta ülkeye daha da çok faydası dokunacaktır.

biz 15 ay yaptık, ya da 5,5 ay yaptık, herkes bunu yapmalı mantığı ile olaya bakıp bencil olmanın kimseye faydası yoktur.
"bunun eşitsizlikle ilgisi olsa bile, ordu zaten "eşitlik cenneti" değil. Torpiliyle de, bir dolu ayrımcılıkla da. Belki de ciddi bir reform açısından ilk adım olur.

umur talu'nun bugünkü yazısından bedelli askerlik ile ilgili küçük bir bölüm..
cadılar bayramı öncesinde dağıtılan şekerlemelerden sadece bir tanesi. isteyen kabul eder yalar, istemeyen ise düşünür, secimler yaklaşıyor malum...
hayat seni oturduğun semt itibariyle bir çok fırsatdan mahrum edip varoşlarda yaşamaya mecbur ederken mezuniyet sonrası iş bulamayıp askere gitmek zorunda kalıyorsun. şansın orada da yanında bir sınır karakolunda sürekli el tetikte kurak yoz topraklarda sevdiğin herşeyi özleyerek günlerini geçiriyorsun. şansın hep yanında o kadar karakol varken senin bulunduğun karakolu basıyorlar. bi çok arkadaşını gözlerin önünde kaybediyorsun yine şanslısın hayatının geri kalanını kafayı yemiş şekilde geçireceksin ve herkes senin kahrını çekecek nasıl olsa bi kere deli oldun ya ..
Sonra bir sabah gazete manşetlerinde 'bedelli askerlik meclisden geçti' diye bir başlık okuyorsun ...

hadi yine şanslısın deli olmaya devam et ...
askerlik onbeşbin 'dolar'... şırnakta, hakkaride, kuzey ırak'ta bir kansızın bir şerefsizin silahından çıkan kurşunla şehit olmak paha biçilmez...
kaçalım üç beş çapulcudan.

o adamlar eğitimli, o adamlar dağların adamları, o adamlardan korkalım. o adamlar bizi sikerler neyse biz paramızı sikelim. 15 bin dolarcık verelim, 28 gün yapalım, sorun değil. ondan sonra da çıkarız ortamlara akarız "ama savaş olursa ilk kurşunu ben atarım" deriz, her şeyden öncesi boşverelim "eşitlik eşitlik" diye bağırıp paramızla askerlik yapalım. 15 bin dolarımız olduğu için konuşma hakkı verelim kendimize. askerden neden kaçtığımızı gizleyelim, "hümanistiz biz" ayakları yapalım. açık açık "korkuyorum" demeyin ama biz bu acıtasyonu çok gördük.

artık bir şeyleri itiraf edin.
çıkmalıdır ve er geç çıkacaktır. şunu da bir kez daha hatırlatmak lazım ki, bedelsiz askerlik yoktur.

bir de şunu hatırlatalım, sadece bedelli beklentisi ile (başka önemli bir neden yokken) askerliği ertelemektense bir an önce gidip bitirmek daha iyidir.
başbakanın bir tv kanalına verdiği mülakatta yeniden ülke gündemine sokulan mevzu.
efendim elinde silahı olan ordu silah zoruyla ancak, belli milli kaideleri olan ve ilahi bir tesadüfle sıklıkla ceplerinde parası olmayan ailelerin çocuklarını askere alabiliyor. şimdi bu ülkenin, ceplerinde parası olanların sermayeleri ve ceplerinde parası olmayanların oyuyla iktidarı da ,silah zoruyla yapılamıyanı, para yoluyla yapılmayacak olana çevirme gayretinde.
yine fakirin çocuğu ölecek, yine fakirin çocuğu sürünecek, yine fakir fakru zaruret içinde harap ve bitap düşecek, buna mukabil teşvikiye de ünlülerin cenaze şovları dışında bir cenaze görmeyecek.bebeğin sahillerinde son model arabasıyla saatte ikiyüz kilometre hızla otobüs durağına dalacak bir züppe, temizlikçi kadınları arabasıyla o kadınların oğullarını da askerde parasıyla öldürecek. yine zengin yaşayacak, fakririn sırtında gezdirecek servetini, kanı beş para etmez adamlar , yirmilik kuzularının kanlarına paha biçecek maaş ödeyecek.
askerlik ya profosyenelliğe tamamıyle dönüştürülmelidir, ya da eğitim ve ekonomik açıdan bu ülkede doğmuş olmanın dez avantajını yaşayan çocuklara bir de askerde hizmetkarlık yaptırılmamalıdır.herkes paşa paşa askere alınmalıdır. alınmalıdır ki ülkenin istikbalinin yegane tayincisi görevini kendi kendilerine üstlenmiş olan otoritenin , üzerine vazife olmayan işleri bırakıp kendi işini yaptığını görelim. ordu evlerinde, kuaför salonlarında kendi işlerine koşturdukları fakir fukara çocuklarının vebalide dağlarda gerillanın karşına atılan kuzuların vebalinden daha önemsiz değildir.
Desteklediğim ve olması gerekendir.

Milyon tane adamı toplayıp hepsini süründüreceğine; bunlardan para topla, askerlik yapanı doğru dürüst eğit, iyi ekipman ver. çok daha etkili olur.

öyle daha önce eline silah almamaış adamı sınıra dizmekle olmuyor o işler. askerliğimi ağrı'da yapyığım için biliyorum. sınırda askerlik yapanların çoğu eğitimsiz, gerekli ekipman yok, dil bilmiyorlar ve daha da önemlisi komutanların gözünde değeri yok. böyle tonla adamı feda edeceğine doğru dürüst askerin olsun daha iyi. abd ile aynı asker sayısına sahibiz. adamlar 7 kıtada at koşturuyor, biz bir texas büyükllüğündeki yeri koruyamıyoruz. nicelik değil nitelik öne çıkmalı.
Hakkında yapılan en yoğun eleştiri "ayrımcılık" merkezli oluyor.

"zengin para verip yapmasın, yoksul gariban gidip şehit olsun, gazi olsun."

Bedelli askerlik çıksa da çıkmasa da, bu askerlik sistemi böyle sürdükçe yoksul, gariban şehit olacak.

15 gün eğitim almış, silah tutmayı bilmeyen askeri dağlarda yaşayan teröristin karşısına çıkarırsan, ölür.

--spoiler--

Eline pimi çekilmiş el bombası verirsen, ölür.

Mayın döşediğin yere gönderirsen, ölür.

Aldığın isthbaratı takmazsan karakol basılır, ölür.

--spoiler--

bu kadar basit.

bedelli askerlik çıksa da ölür, çıkmasa da ölür.

Bir taraftan böyle bir dram yaşanıyor her an; öte taraftan birileri terör tehlikesi olmayan yerlerde çukur kazarak, bir ağacın yanında nöbet tutarak, izmarit toplayarak askerlik yapıyor.
Sonra da gelip, bu drama itiraz edenleri vatan haini ilan ediyor, "aslanlar gibi 18 ay yaptım" diyor.

Önce bu eşitsizlik hallolsun. herkes eşit sürede askerlik yapsın; yurtdışında çalışan da, üniversite bitiren de, bitirmeyen de. ama makul bir süre olsun bu. hayatı altüst etmeyecek bir süre. 2-3 ay gibi en fazla.
ya da hepsinden iyisi -ki er geç olacak- profesyonelleşsin ordu, işi askerlik olanlar askerlik yapsın. bu işin en üstün eğitimini alsın, öyle çıksın teröristin karşısına.

ondan sonra, bedelli askerlik falan istemez kimse.
tüm bu eşitsizlikler içinde güç bela kurduğu düzeninin yıkılmaması için mücadele eden adam istiyor bedelli askerliği. zengin çocuğu falan değil.

fakat bugün böylesine büyük çarpıklıkların içinde yaşayıp gıkınızı çıkarmazken, üstüne de kahramanlık yapmış gibi şişinirken özgürlük savaşçısı, adalet savaşçısı ayağına yatmayın lütfen. komik oluyorsunuz.

Bedelli askerlik zaten çatır çatır uygulanan birşey her zaman ve bunu talep edenler, yurtdışındakilere tanınan hakkın kendilerine de tanınmasını istiyorlar.
Bu da adaletsizlik diyorsanız, profesyonel orduyu savunursunuz, herkese eşit ve makul süreli, daha verimli bir zorunlu askerlik biçimini savunursunuz.