bugün

rte nin , pazar günü Acıpayam da Süt Ürünleri Fabrikası nın açılışında konuşurken sesini yükselten 63 yaşındaki çiftçinin, çiftçinin çektiği sıkıntıyı; Sayın başbakan sen bunları benim külahıma anlat. Mazot kaç lira oldu? Yağ bile alamıyoruz demesi olayıdır. başbakan her zaman olduğu gibi ananı al da git lan diyecekken korumalar çiftçiyi uzaklaştırmıştır.

(bkz: düşünce özgürlüğü)
(bkz: düşünebilirsin ama konuşamazsın)
konuşurken anasını karıştırmadığı için 'ananı al da git' lafına muhattap olmayan çiftçi amcam.
(bkz: külahını da al git buradan)
aslında o'nu anlatacak o kadar kelime grubu ya da cümlecik var ki.
tek kelimeyle bile bir çok tanım getirebilirsiniz, o garip insana.

ama özetle "yetki verildiğinde bir hayvana dönüşen ancak özünde menfaatleri uğruna imam cübbesi bile giyecek kadar basiretsiz bir adam gören masum köylüdür."
dedemiz 68 kuşağındanmış, kendisini öyle tanıtıyor.
-Sayın başbakan sen bunları benim külahıma anlat. Mazot kaç lira oldu? Yağ bile alamıyoruz.
-gel güzel kardeşim bak sen yağ alamıyormuşsun ya ben ne yapayım. ben vapur alamıyorum. oğlana küçücük gemi aldım yazık günah ona da. ne yapalım sıkacağız kemerleri biraz.
halk:-şak şak şak şak *
istemeden akp'nin oylarına %10 katkıda bulunmuş çiftçidir. diğer katkı oranları için;

(bkz: ananı al da git) = %10
(bkz: sayın öcalan) = %10
(bkz: öcalan ın aldığı kelleler) = %5
(bkz: askerlik yan gelip yatma yeri değildir) = % 5
(bkz: bop eşbaşkanıyım) = %5
(bkz: gemi değil gemicik) = %12

toplam : %47, malumunuz.

bu gerçeklerin ışığında beyefendi bir de seçim meydanlarında millete aletini gösterirse, belediye seçimlerinde tulum çıkartması muhtemeldir.
işçiye ayak diyerek çiftçiyi insan yerine koymayan rte için tın olan mevzu.
apar topar uzaklaştırılan çiftçidir. hayat boyu umutlarını ekmiştir toprağa fakat umutları hep örselenmiştir.
zira o bir ayak takımıdır(!)
susturulacak çifçidir. neden mi?
bu ülkede ne zaman kendi fikirlerinin dı$ında fikirleri dinleyen siyasetçiler oldu ki?

savunduğumuz çiftçidir. neden mi?
halkın yanında gibi gözüken, din paravanını etrafında dola$tıran alçaklar, halkı ne zaman önemsedi ki?
okyanusta bir damladır. aslında damla olmaması gereken cesur bir adamdır. herkesin çektiği ama kimsenin söyleyemediği şeyleri söylüyor çünkü. fakat kime söylüyor orası da malum. saygısızlık iliklerine işlemiş, elitist bir bambaşkana zavallı bir köylü ayar verecek ha? durur mu o insan azmanı korumalar, hop çekerler adamı geriye. ardından da aval aval bakar halkımız. bu adam ne dedi, ne kadar haklı diye düşünmeden, 'küçük sinek mide bulandırdı' diye başlık atar tarafsız süpersonik gazetelerimiz. bundan önce de örneklerine rastlanmıştı, hepsi tefe konuldu. ve ne ibret vericidir ki, hepsi doğruları söylüyordu. bundan sonra da artarak çoğalacak bu tür cesur çiftçiler. çünkü onların hakları var, ve bunlardan mahrum bırakılıyorlar. üç kuruş paralarına göz dikiliyor, astronomik mazot satılıyor onlara, tarlalarını daha iyi sürsünler diye. sonra da bambaşkanımız çıkıyor 'ne güzel bir yer bura, herşey çok iyi, yola devam, duran bizden değildir' diyor. ne güzel şeyler oluyor burada. herşey çok güzel..

neyse, ben anamı da alıp gidiyorum buradan.
rte efendinin denizli'de bir süt ürünleri fabrikasının açılışını yaparken ağzından çıkan ''enflasyon tek haneli rakamlara indi. ekonomi iyleşiyor ve büyüyor'' cümleciklerine karşılık çiftçinin verdiği tepkidir.

(bkz: akp yalanları)
(bkz: ananıda al git)
(bkz: çüftçilik yan gelip yatma yeri değildir)
(bkz: hadi ya)
amca: Sayın başbakan sen bunları benim külahıma anlat. Mazot kaç lira oldu? Yağ bile alamıyoruz.

başbakan: paradan 6 sıfır attık ya. gözünüz mü kör?

araka sıralarda oturan yağdanlıklar: hürraaa şak şak şak... yaşa, varol başbakanım. paradan 6 sıfır attık, oleyyy!

(bkz: akp yalanları)
'gomplocu' çiftçidir, ergenekoncudur, asılmalıdır.
türkiye de ak partiye ait petrol kuyuları olduğunu sanan çiftçidir. mazot fiyatlarının artmasının türkiye ile alakalı olmadığını bilmeyecek veya işine gelmeyecek kadar terazinin ayarını kaçırmıştır.

alıştı tabi çiftçi yıllardır ona destek buna destek biraz musluk kesilince bağırmaya başlıyor.
kendisini uzaklaştırmaya çalışan korumalara ''sol kolum ameliyatlı'' diye bağıran kişidir.
ayak takımı(!) çiftçidir. oturmaya, göt büyütüp(!) desteklenmeye alışmıştır. takmamak lazımdır! zira kafası da basmaz, türkiye'de petrol kuyusu ve rezervi olmadığını bilmez. onun bildiği bir tek tarla işlemektir.
aman onuda işlemeyeversin canım! şimdi tohumdu, şaptı, ilaçtı, traktöre mazottu... ne gerek var. zaten dünyanın en pahalı petrolünü kullanıyor ülkemiz. litere başına alınan vergi ile dünya rekoru kırmışız, iş mi şimdi bu amcanın yaptığı?
hem büyük ihtimalle ergenekoncu(!), darbeci(!) çiftçi amcadır o!
yoksa herşey çok güzel, işler tıkırındadır. aman s.kmişim köylüyü esnafı, bizi büyük mütahitler ve para babaları ilgilendirir.
bir de, vaktiyle köylü milletin efendisi mi ne öyle bir şey söylemişti biri. kimdi lan onu diyen?
akp'nin ülkeye yabancı para gelsin diye yüksek tuttuğu reel faizlerimizin hazine üzerine yüklediği yükü hafifletmek için benzine devamlı zam yağdırdığını bilen bilinçli çiftçidir, ve bu protesto onun haklı isyanıdır.

yakıtta ödemekte olduğumuz aşırı vergi, yabancı sermayenin getirdiği paranın faizini ödemek içindir. yabancı dolar bazında dünyanın en yüksek faiz karını ederken, bu kar işçinin köylünün ve türk vatandaşının tümünün cebinden bindirilmiş aşırı vegilerle karşılanmaktadır, durum budur.

(haa bu vergilerle aynı zamanda mehmet barlas'a 900bin ytl transfer ücreti, çalık gurubuna karşılıksız vakıfbank ve halkbank kredisi, çalık 'a işe yaramayacak* ihalesiz samsun ceyhan boru hattı ihalesi gibi yararlı(!) işler de yapılmaktadır ayrıca).

rte'yi savunanlara not :

bu çiftçi, tüketicilerin satın aldığı her 1 litre yakıtta Maliye'ye %60'tan fazla vergi ödediğini bilmekte, ancak kendisini ''dünyada petrol fiatları artıyor zavallı rte'cik* ne yapsın'' diye eleştirenler bunu bilmemekte ya da gözardı etmektedirler.

(not: spesifik olmak gerekirse tüketiciler satın aldığı her 1 litre kurşunsuz benzin için Maliye'ye 2.2 YTL ödüyor, şu an dünya rekoru bizdedir - hem vergide hem de benzinin pompa fiatında!)
artistlik yapmıştır. daha önce de benzer olayları mevcuttu yanlış hatırlamıyorsam. sonrasında da özürünü dilemiştir zaten çeşitli kanallara çıkıp. anlamadım ki bu kraldan çok kralcı olma olayını. bu abimizin o protestoyu yaptığı sırada çiftçinin durumunda abartılacak kadar bir şey yok idi. mazot desteklemesi, dönüm başı desteklemeler devam ediyordu.

gel gör ki özellikle ecevit döneminde çiftçiye -şahsi görüşüm- haddinden fazla para verildi. ürünler çok üst fiyatlarda satın alındı. çiftçiler feleğini şaşırmış, 10 dönüm tarlası olan yaşamıştı. yani çiftçimiz tembel alıştırıldı biraz. 10 dönüm bostan, yan gel yat osman olayı oldu. hayır kendimden biliyorum.

ayrıca son senelerde alım gücü bakımında çiftçimizde yine artış olmuştur (verimli çalışan için). çok şükür ki o kadar kötü bir durum hala yoktur. yani yurdum vatandaşı kadar sıkıntı çekiyor çiftçimiz. yoksa yeni traktör satışları artmış, piyasaya yeni traktör markaları girmiştir potansiyeli görerek.
mahsuni'nin
"köylüden yanadır toprak görmemiş" dizesini boşbakan'a ithaf eden çiftçi.

4-5 yıldır anası ağlayan çiftçidir. kimilerinin oturduğu yerden bir dönem fazla şımartılmışlar dediği grubun sözcüsüdür.

şimdilerde işsiz olduğum ve köyde de tarlalarımız olması nedeniyle 1-2 haftadır sık sık gidip tarlalarla uğraşmaktayım; yani bu işin tam ortasındayım. amcam-dedem-dayım hep çiftçi. onlar bu adamın söylediklerinin on katını söylüyorlar şu günlerde. çünkü hazır toprakları ekmeden boş bekletiyorlar. şimdi yukarıda tarif ettiğim toprak görmemiş kesim ona herke bırakmak derler diyecekler, ama 2 senedir herke de bırakılmıyor topraklar bildiğiniz dağ olmuş her yer. herke bırakılan yer mayıs ve eylül-ekim aylarında sürme tabir edilen işlemden geçirilir, pullukla aktarılır, daha sonra ekilir.

son iki senedir ekilmiyor bomboş bekliyor tarlalar; çünkü verilen emek ve harcanan para geri dönmüyor. abartma diyenler için kısaca bir hesap yapayım da durum ortaya çıksın.

10 dönümlük bir tarlaya sürme, ekme,ilaçlama vb nedenlerle her işlem için dönüm başı 2 litre mazot harcanır.*
bu durumda;
sürme-30x2=60
ekme=20
ilaçlama=20
harman kaşldırma işlemini de sayarsak 100-120 litre mazot harcanır.

mazot litresinin 3,100 civarı olduğunu da sayarsak sadece ekme-biçme ve ilaçlama işlemleri için 10 dönümlük bir tarlaya sadece yakıt olarak 350 ytl para harcanıyor.

gübre işlemi üre gübresi tabri edilen azot bazlı gübreden atıldığı takdirde 2-2,5 dönümlük yere 50 kiloluk bir çuval gübre tekabül eder. bu durumda 10 dönüme 4 çuval harcanır ki tonu şu günlerde 1600- 1700 ytl civarındadır burdan da harcama 160 milyon olmuştur.

bunun üzerine ilaç ve tohum paralarını da katarsak 10 dönümlük tarlaya yapılan para bazında masraf 600 ytl civarında olur.

bütün yıl üzerine titrediği, üretmek için yırtınıdğı ürününe hasat zamanı baş fiyat 380 lira olarak açıklanınca hayal kırıklığına ve yıkıntıya uğrar.

çünkü;
en bereketli yılda bile bir dönümden en fazla 7 yarım* hasata kaldırır.
bu durumda kazanacağı parar
16* x 7 = 144 kg dönüm başı elde edilen bugday-arpa
144 x 10 = 1440 10 dönümde elde edilen hasat
1440 x 380 = 547200 10 dönümlük tarladan elde edilen gelir!

gider 550-600 gelir 550! bu insanlar şehirdekiler gibi aylık maaşla değil yıllık gelirle çalışırlar. bir hasat dönemindeki geliri bir yıl boyunca harcarlar.

fazla değil 3-4 yıl önce tarım bakanımızın dediği gibi gözünüzü toprak doyursun!
bütün çiftçileri temsil eden ama sadece o kötü haldeymiş biz de lale devrindeymişiz gibi gösteriliyor. (bkz: hayır olsun)
(bkz: ilginç)