bugün

sülük gibi birşey... yapıştımı bırakmaz ama kesin yapışır.
kimi zaman bile bile mutluluğu elinin tersi ile itmek, uzun zaman alsada gerçek mutluluğu beklemektir.
birlikte zillere basıp kaçabilmektir.
kaçtığınız anda mutlaka sizi bulan çeşitli tanımları bulunmasına rağmen, koca bir yalandır.
"derler ki, bir yerden sonra
acımaz daha fazla
zaten ask kötü bir şaka
anlamaya çalışma

her güzel şey bitermiş
aşk nedensiz sevmekmiş"
kafası kırılasıca iş, tekel çalışanlarının geçim kaynağı.
Herkesin tadması gereken bir duygu *
Bilim adamları aşkı maddesel bir bağımlılık olarak tanımlamış ve kanıtlamıştır.
Aşkı tetikleyen de tutkudur, tutkuyu tetikleyen en büyük etki de seksdir
Seksten sonra sevgiliniz kenara çekilip sigara yakmıyor ve siza sarılıp dinleniyorsa evet size tutku dolu bir aşk duyuyordur.
Bu maddesel bağımlılık olayına verebileceğim örnek aşık olduğunuz kişinin yanında heyecanlanmak, dokunma, konuşma isteğidir..Bilim adamları hormonel ve daha geniş kapsamlı açıklamışlardır ve kanıtlamışlardır.

"Yalan dostum aşk diye bir şey yok." diyenlere uçan tekme atarım. * *
Özetle, müptelası olmak zorunda olduğumuz duygu...

(bkz: hormon) (bkz: seks) (bkz: tutku)
sevgi + tutku = aşk

yani sevgiyle tutkunun bir harmanı.
aşk alır seni götürür heyecanın dehlizlerine.
arşınlarsın yolları bir şey bulma umudu ile.
sonra kayıp sokaklar keşfedersin kendine.
kaçıncı kat olduğuna dikkat etmeden bir ev tutarsın,
içine yerleşirsin.
tasını tarağını yavaşça yerleştirisin.
sonra kendin yerleşirsin usuldan içine, dışına...
aşk kaybeder inceden heyecanını,
ezberlemeye başlar her şeyi ama yerine meşki bırakır olgunluk deminde.
arşınladığın heyecanlı yol ve dehlizler, kayıp sokaklar, bilinmez katlı evler ve içlerde barınan aymazlık yerine sokağın adını, apartmanın adını ve kaçıncı katında olduğunu, bilindik sokakları; emin olmayı, güvenmeyi, sevmeyi, sadakati, birbirinizin olmayı telkin eder...
karşılıklı güven ve sevgi üzerine inşa edilen duygu.
iki ucu belli yol. girilmek istenen, ama çıkılacağı bilinen.
belki de, "aşk eninde sonunda biter, sevgi kalıcıdır" edebiyatı bizi bu hale getirdi. biteceğini bilmek ne kötü bi şeydir aslında. yaptığımız olsa olsa, "biteceğini düşünmemek" oluyor.
aşk, sonlu heyecan yaşamayı isteyecek kadar deli olmak aslında. belki biraz da mazoşist olmak. belki biraz da anı yaşamak istemek.

"anı yaşamak" dedikleri manyaklığa kağılırsan aşk seni bulur. böyle bir şey aşk. sümük gibi afedersiniz. bahsetmeye bile başlasan tanımlar bitmiyor.

ama insanda bu akıl ve bu duygusallık oldukça ne aşklar, ne aşk kırıkları göreceğiz daha.
git sev kardeşim. derdin ne.
deli misin nesin.
alışkanlıktır efendim. bittiğinde veya bittiğini sandığınızda daha iyi hissedersiniz *
insana yakışan en güzel duygudur.

Aşk vurur birdenbire
Kalbini okşar, ürperirsin
Aşk savurur hayallere
Aklını çalar kaçamazsın.

(bkz: aşkın tortusu kalır)
yasanmasi gereken ama tutku sekline donusmemesi gereken bir seydir. tutkuya donusme hatasini yaptiysaniz,icinden cikamadiginiz bir hal alir. karsilikli olani guzeldir.
Acıya
Şikayetsiz
Katlanmak-tır.
aziz paul'a göre "en yukarıda" olandır, aşk.

sesi müziğe dönüştüren aşktır. aşk olmazsa, sevgi ilişkileri yoksa, ihtimam eksikse hayatın kuru bir daldan farkı kalmaz.
usul usul bünyeyi esir eder kendine. usul usul geliyorum der ve kimse karşı koyamaz ona. parmak uçlarından başlar insanı uyuşturmaya ilk defa içilen içki gibidir. ilk önce hoşuna gider insanın ama sabahı hep acı verir.
aşk; insanın içinde bulunduğu sonsuzluktur, umuttur, yaşamdır, ölmektir. aşk herşeydir.
mitolojik bir saplantıdır kanımca...pan'ın tüm mitik dişilere olan aşkı gibi :p
bireyseldir.
kendinle savaşındır.
1901 entry yazıp hala tarif edemediğimdir. önümdeki klavye de yetmez onu anlatmaya 99 sayfalık entry de.
tek bi gülüş bile ürpertir .. tek bi dokunuşu hayal etmek bile içini kıpır kıpır eder .. onunlayken ezbere bildiğin şeyleri unutur iki kelimeyi bir araya getiremeze bütün karizmayı yerle bir edersin .. o karşında gülerlek alaycı sen en kadar güzel gülüyo dersin kıpkırmızı olmuş suratındaki o mahçup ifadeyle tabiki içinden .. hayatının ortasında olur her anında hiç yanında olmasada olur .. her şey onundur artık onunla ilgili düşler kurar o hayatındaymış gibi yaşarsın .. her nefeste birazdaha içinde olur engelleyemezsin daha derinlere gider ve bi bakarsın bütün vücüdünü kaplamış kurtalmak imkansız hala gelmiş ama hala mutlusundur hala umutlu hala huzurlu ... bu ne dersin bu duygu nasıl tanımlanır .. üç harf oluşturur aşk dersin aşk.
aşk aç kalmışın yemeği, sıkışan bireyin tuvaleti gibidir.

sevgi ile karıştırılıp, bireysel görülmemeli...

ben her zaman sarmayı severim ama, sarmaya hiç açken baktığım gibi bakabilir miyim tokken?

yani önce aşka ihtiyacınız olmalı...

önce aşkı istemelisiniz...

sonra ona kavuşmalısınız...

ama hiç bir zaman da doymaya çalışmamalısınız.

az az.
ufak ufak ısırıklar.
yudum yudum içkiler.

peygamber tavsiyesidir, sofradan tıkabasa kalkmamak...

her dediği bir kenara, bu bir kenara...
iki kişinin yorgan altında yaptığı sey değildir. sıklıkla karıştırılır.