bugün

behlül'ün üç numara saçlarıyla beckham gibi salınıp, taşlık sınırlarını zorladığı dizi. allahım o nedir öyle. ahlaksız yapar insanı bu haliyle.
kıvanç tatlıtuğ'un kısa saçla bi b.ka benzemediğini gördüğüm dizidir. "bence" bütün havası saçlarıyla birlikte yok oldu. çok sıradanlaştı. zaten kafası da büyük gibi biraz. ı ıh hiç olmamış.

(bkz: zevkler ve renkler tartışılmaz)
son zamnlarda insanların ağır dilini bahane ederek okumaya üşendiği ama izlemeye bayıldığı halit ziya uşaklıgil'in ölümsüz eseri.
kıvanç ın senaristlere gidip 'abi saçımdan sıkıldım, saçma bi replik koyun da traş sebebim olsun' dediğini düşündüğüm 'saçını nihal den çok seviyosun' saçma cümlesinin geçtiği dizi. ama çok çok yakışmış o ayrıı.
Günümüz dalga konusu, tarihimizde izler bırakan Halit Ziya Uşaklıgil'in muteber eseridir.

http://video.milliyet.com...ul-Cildirirsa_1_34593.htm
aa bu firdevs hanım ın yazdığı çetin zamanında ahu tuğba ylan eski filmi olan sarışın doktor değil mi? hani anası da kızı da aynı adama aşıktı.
kıvanç tatlıtuğ un saçlarını kestirdiğini hafta arası gazetelerden öğrenmiştik. o yüzden * izleyici çok şaşırmadı. Ama nihal hanımın verdiği tepki, yaratılmak istenen gerilim çok saçmaydı. - Behlüül ?!!! dersin behlül elinde bağırsakları ile gelmiş..bir de olayı devam ettirip balo da bihter e aşırı tepki verdirttiler. En insani tepkiyi ednan verdi. Suyu çıkmış dizidir. istinye parkta oturup gereksiz yere 10 dakika elbise muhabbetleri vs. felan, yeminle kalbim sıkıştı yahu. Gereksiz dizidir. Çok uzayıp sıkan, behlül ün saçı değil dizinin kendisidir.

düdüt : ben niye izledim ? evde oklava ile kovalanmaktan korktuğum için.
düdüt2 : behlül ün kıyafetlerinin bir kısmı avva dır.
23.12. 2009 tarihli bölümünde artık bezdiren dizidir. hele bir de anne zoruynan izliyorsanız gerçekten bezdiren dizidir.

öncelikle nihalin kapıdan matmazelle behlülün konuşmasını duyması. yeter lan artık yeter. bezdim artık yeter. lan artık bir konuşmayı da gizli bir yerde yapın ki kimse duymasın. salonun ortasında bağıra bağıra konuşuyorsunuz. sonra herkes sağdan soldan duyuyor.zaten dizi de bu gizli gizli dinlemelerle yürüyor. bu dinlemeler olmasa bu dizi biter. ileride neler olacağını söyleyeyim hemen.

1- bülent bu yeni taksiciyi ajanlık yaparken tesadüfen duyacak

2- bihter nihalle behlülü cilveleşirken duyacak.

3- nihal behlülle bihteri tartışırken duyacak.

4- adnan bey behlülle bihteri aynı şekilde tartışırken duyacak.

bu dizi böyle gidecek. he bir de bunun görme versiyonu var. ışığı açıp camları açıp odada sevişip tesadüfen birinin görmesi durumu.

ayrıca bu saç mevzuu çok yapmacık oldu. kaç kişi tartışırken saçını bile daha çok seviyorsundur ondan diyor. bu ne saçma bir suçlama. genelde '' senin onu sevdiğin falan yok. ona değer vermiyorsun hiç'' falan derler. ama tabii böyle demezlerse behlül saçını nasıl kestirir de dizi bir ivme kazanır.
ensest ilişkiler bütünü. yakında grup da yapar bunlar. demedi demeyin.
kıvanç tatlıtuğ beyimiz saçını kesecekmiş, bizim senaristler de tutmuş "aaa bak buna bi sahne yazalım, süper olur" demişler. saç kesimi de boşa gitmemiş olmuş böylece. acayip yaratıcısınız lan. sanki biz anlamadık, bihter salağı behlül'e "sen nihal'e saçın kadar değer vermiyosuaaan yeaaa" diye böğürürken saçla ilgili bir şeyler olacağını. behlül, senin hakkında söylenecek çok şey var ama sana sadece tek bir soru sormak istiyorum; kolyeyi nihal'in boynunda görünce niye çıldırdın kuzum? amacanın düdüklediğin karısına, amcanın parasıyla pahalı pahalı kolyeler almak gururuna dokunmadı da, bu mu battı lan hıyar?

nihal niye hala ota boka trip yapıyor? o kuru gül hikayesi çoktan tarihe karıştı ama bizimki hala güllerle müllerle sevişecek durumda. yüzüne sürmeler, koklamalar, dudaklara sürttürmeler falan. sonra da tut sen onu çöpe at. behlül hıyarı da görsün, göt olsun. tamam sakin olun, sonunda siz de sikişeceksiniz, celallenmeyin hemen.

bihter, hani behlül'le sikişip sokuştuktan sonra "anama benzemek istemiyoaaam" diye zırlamıştın ya? hah, üzülme yavrum. anan gibi zaten olamazsın. çünkü kadının beyni var, senin yok. üzme kendini.
ayrıca, nihal'e kolyeyi verdikten sonra yanaklarını avuçlayıp "chock tatlısın cnmmmmmmmm" demenden tiksindim. zaten nihal de öptüğün yerleri hemen elinin tersiyle sildi. ıyyyy. son olarak, cemile'ye sofrada "çekilebilirsin" diyerek el işareti yapman bende o elini kırıp götüne sokma isteği uyandırdı. evet evet, hemde o berbat yüzükle birlikte sokardım o elini götüne.

ednan'ınsa hala bir boktan haberin yok... uyusun da büyüsün o, rahatsız etmeyelim.

bu hafta matmazel'i az biraz o donuk ve soğuk ifadesinden kurtarmaya çalışmışlar, firdevs takliti yaptırarak! ben de ajda pekkan taklidi yapıyor zannettim, meğer firdevsmiş o. ama sonunda ciddileşip "bu hiç olmadı" demesi gerçekten de hiç olmamıştır. böyle olmaz matmazel. sal biraz kendini, aç saçlarını, salla hayatı. tamam taklit berbattı ama önemseme bu kadar herkesi. zira kimse seni siklemiyo.

bu süleyman efendiyi de adam zannetmiştik. şoföre "çok iyi biri" falan dedi lan kulaklarıma inanamadım. ve de hala millete "dedikodu yapmayın" nutukları çekip duruyor. hadi be süleyman efendi, o evde dedikodu yapmadan zaman mı geçer? biz ile bu kadar entry giriyoruz o ev hakkında. ayrıca biliyorum senin de hoşuna gidiyo o yapılan dedikodular. bırak da herkes mutfakta bir beyin fırtınası yapsın. duymak istemiyosan defol mutfaktan. biz duymak istiyoz çünkü!

yüzü gülen sanırım hilmi önal olacak dizinin sonunda. adam behlül-bihter-ev olayını biraz daha kurcalarsa, eline zevkten öleceği bilgiler geçecek. umarım kalbi filan yoktur.
bu arada muhbir şoförün kaşları her geçen hafta daha da iğrençleşiyor.

bir de bu nesrin niye hala evlenmekte nazlanıyor? kadın gelmiş 40 yaşına, olmuş 120 kilo. o evden dışarıya burnunu çıkarmadan da bir koca bulmuş mucizevi bir şekilde. hala ne bu naz canım?
ayrıca yılların ziyagil hizmetkarlarısınız, biraz para biriktirip nişan yapacak bir yer tutamadınız mı?
matmazel koskoca, deniz manzaralı ev almış lan. siz hala uyuyun.
ulan yıllardır o evde götünüzü yırtmışsınız, ama allah'ın dangozu bihter bile ağzınıza yüzünüze sıçıyor canı sıkıldıkça.

cemile, bak yavrum sen daha gençsin. kurtar kendini o mutfaktan, beşir'i de unut. desti izdivaç'a filan çık, evlen. naparsan yap, ama o hayattan kurtul be kızım.

nihat'la peyker gene aynılar, looser. herkes dansediyo, siz de öyle mal mal oturun. peyker sen de arada çocuk doğur, sonra o bebeleri bakıcının üstüne at. başka bi işe yaramıyon zaten.

zerrin arbaş firdevs'in kankisiymiş meğer.

firdevs de gene yüklü bir alışveriş yapmış. ohhhh ne iyi etmiş. tek işini bilen sensin firdevs valla. burberry'nin amına koymuşuz gene?

bülent'cim, tam bir zamanesin biliyon di mi? bütün gün pc, play station, ders ve kolbastı. süper.

beşir... hala salaksın. deniz suyu iyi gelmedi sana, daha da mallaştın.

ayrıca bu dernek ne menem bir dernek çok merak ediyorum.
her hafta bölüm tanıtımlarında, adnan bey'in suçüstü yapması izlenimi verilen ama bir bok olmayan boş beleş dizi.
dün akşamki bölümüyle, behlül iyiden iyiye kızların gönlünü feth etmiş belliki. bugün okulumuz kızları tarafından "behlül çok taş olmooş gizeeem. gördön mööö?" şeklinde yorumlar meraklandırıyor insanı ister istemez.

taş mı oldun lan behlül?
zamanında edebiyat dünyasına yeni karakterler,kişilikler kazandırmış romandır.Dili ağır,konusu farklı,değişik kurgular ile düzenlenmiştir.Halid ziya uşaklıgilin kurgusuna saygı duymamızı gerektiren romandır kendisi.
Şimdiler de tv dizileri sayesinde insanımızın diline ''veren memnu alan memnu aşk-ı memnu''tabiriyle yerleşse de döneminin önemli bir edebiyat başarısıdır..
beren saat'in gerçekten başarılı bir oyunculuk sergilediği bölüm olmuştur. son sahnede gerçekten yaşadık bihter'in hissettiklerini. düşüncelerim hala aynıdır; eğer bihter böyle acı çekiyorsa behlül'ün hala rahat ve mutlu olması adil değildir. senaristler bir şey yapın lütfen !
nihalle bihter de sevişirse dizi içinden çıkılamaz bi hal alıcak söylemedi demeyin.
bihter'in nihal'in boynuna taktığı kolye muhtemelen artık çoğu çiftin gözdesi olacaktır. gösterişin, mücevherlerin ve elbiselerin ön planda olduğu, entrikanın doruğa çıktığı dizidir ve romandır.
senaristler detay atlıyor derken firdevs hanımın meçhul sevgilisi mevzusu da gündemden düştü. bir yere bağlayamadılar galiba.
Kitap çok güzel ama artık halk arasında sıkıntıdan sözler bulunuyo bunlardan birisi Behlül kaçar bihter kaşar.
(bkz: alan memnu veren memnu)
Arsen hanim demezmi
-nerde mutlu maymun hala uyuyormu? mutlu maymun ne ya biri bana aciklasin.
birde şu nihal hala ne istiyor allahtan belasini mi bu ne afra tafra anlamiyorumki hatunun hic dayak yemedigi burdan belli.
hep sonlarında heyecanlı bir yerde bırakması ile ün salmış dizi.
behlül saçını kestirirken berber koltuğunda "şimdi bu bihter kesin bana saçımla ilgili laf sokmaya kalkar! dur ben daha erken davranayım da şimdiden ayarı düşüneyim" diye istihareye yatmıştır muhtemelen.
behlül'ün, yengesini yağladığı dizi.
yengesine kaymaya meyilli abazanların favori dizisi.
facebookta izlediğim 1975'te çekilen aşk ı memnu dizisi videosu bana da vay anasını meğer şimdiki behlül namuslu adammış dedirtebilmiştir.
http://www.facebook.com/v...v=190775901461&ref=mf