bugün
- sonunda öleceksem niçin yaşıyorum26
- türkiye niye almanya olamıyor26
- kemalistler28
- akp mhp dem ittifakı33
- irem sak8
- herkese terörist diyen ak partililer15
- gençliğe hitabe8
- yiğit bulut36
- muhaliflerde görülen tayyip erdoğan hayranlığı8
- galatasaraylı olmanın zorlukları8
- maymunlar evrimden sonra nasıl yeniden var oldular14
- kuranda namaz kılmanın olmayışı31
- kemalistler neden böyle8
- ben seni arkadaş olarak görüyorum diyen erkek13
- turizmciler için haftalık iznin 11 günde 1 olması16
- adidas25
- fotokopici bi erkek42
- colani kadın olsaydı neye benzerdi9
- emine erdoğan'ın gözyaşları14
- akplilerin dini inancı17
- hadise isimli şahısın verdiği konser8
- bitcoin15
- usualsuspects'in yazlığında tatil yapmak13
- 5816 kalksa ne olacak22
- akp mhp dem ittifakı vs kemalizm8
- akp chp mhp ve dem birleşse olacaklar8
- true ilik yesin kampanyası12
- 12 temmuz 2025 erdoğan'ın tarihi konuşması29
- anın görüntüsü16
- true silik yesin kampanyası15
- türkiye10
- kuranda antartika kıtasının geçmemesi26
- yaşar nuri öztürk10
- emirates12
- puma12
- nike29
- gece olunca basan hüzün9
- fc internazionale milano8
- 1 bardak sütlü kahvenin maliyeti12
- emekli maaşı 35 bin olsun diyince gülen akpliler20
- pkk silah bırakırken chp'lilerin kudurması19
- kürtlerin iyi olduğu konular8
- osman gökçek8
- belediyeleri soyanları savunanlara ne denir12
- atatürkten sonra tek devlet adamı var o da bahçeli8
- evcil hayvan beslemek12
- türkiye cennet cennet11
- kurbağa yiyen yılan videosu8
- devlet bahçelinin pkkyı bitirmesi9
- srebrenitsa katliamı9
Bi dna nın replikesini izlersin vay amına bu kadar rastgele olmaz dersin.
Ayrıca gürcistanda bulunan kafatasıyla göt olmuş toplumun inandığı şeydir.
ideolojik ateist olanların sorgulamaktan bir zahmet bahsetmemeleri gerekir.
(bkz: ayy inanmıyorumm)
(bkz: ayy inanmıyorumm)
Şakirlerden ne kadar nefret ediyorsam bu dinsizlerdende nefret ediyorum yaşarım faşik ırkçı zihniyet.heil hitler.
inananlarına Bari gidin bi krem peynire falan tapın dediğim dindir. Hay aksi, din dedim ya. Ne dini. Görüş diyeyim en doğrusu.
Kızlara hava atmak için tercih edilir. islama kafayı takmışlardır. Sürekli rezil olurlar ama adları üzerinde olduğu için....
Bu insanlarla konuşmak istemem.
Dinsize devlet işi verilmez.
Bu insanlarla konuşmak istemem.
Dinsize devlet işi verilmez.
dinin sorumluluklarindan kaçmak için tercih edildiğini söyler bazilari. sanki kendileri sorumluluklari yerine getiriyormuş gibi. ne saçma bi bakiş açisidir. açiklama yapmak bile saçmadir aslinda bunun için. not: ateist değilim adam gibi yargilayin insanlari.
dindarlara ateistlerden daha çok dert olmuştur bırakın adamları kendi haline onlar size karışmasın siz onlara ölünce hesaplaşırsınız. (bkz: ben demiştim olm)
Allah varsa nerde, yoksa da bu kadar insan neden inanıyor sorunsallığın iÇinde kendine yol bulmaya Çalışan , az inanıp Çok sorgulayan kişilerin seÇtiği yoldur.
teoride herhangi bir dinden farki olmayan bir inanmayis sekli.
Allah'a inanmayan.
(bkz: carpediem) herşeyi oluruna bırakıyorlar ne zaman bir şey desem anı yaşa kanka diyorlar.
(bkz: carpediem) herşeyi oluruna bırakıyorlar ne zaman bir şey desem anı yaşa kanka diyorlar.
hala ve hala islama neden inanmadıkları bazılarına sorun olmuş kişilerdir. adam allaha neden inanmıyorsun diye sormuş. yahu senin dinindeki allah spesifik bir yaratıcı adı üstünde allah. genel manada deist adam yaratıcıya inanıyor ama din diye birşeyi kabul etmiyor ama bunu beyni almıyor bazılarının. dünya üzerinde yer alan diğer dinlere mensup kişiler de aynı şekilde neden bizim yaratıcımıza inanmıyorsun deseler gene aynı problem işte. adam belki hıristiyanların tanrısını kabul ediyor o zaman neden allaha inanmıyor bunlar diye gene soracak mısın?!
(bkz: anti theism)
zeki olmak için ateist olmak gerektiğini düşünenlerce işgal edilmiş, saygınlığını türkiyede kaybetmiştir.
nitekim bügün aile büyükleri buluşup sohbete karıştığında ''naber lan ateist?, oğlumuz ateist oldu hahaha'' esprileriyle eğlenirler. ateizm bizim yörelerde espri konusu arkadaşlar.
nitekim bügün aile büyükleri buluşup sohbete karıştığında ''naber lan ateist?, oğlumuz ateist oldu hahaha'' esprileriyle eğlenirler. ateizm bizim yörelerde espri konusu arkadaşlar.
Inanmayan kimseye degil, tanrinin olmadigina inanan kimselere denir. Ateist inancsizdir, ama kendi fikirlerine inanir hehe, celiskiye gel mantigindaki kimselerin kavram kargasasi yasadigi aciktir.
herhangi bir dindardan sadece 1 tane daha fazla dine inanmayan bir görüştür. yani dindarlar %99 ateistken bu akım savunucuları %100 ateisttir.
Ateizmle teizmin ortak noktası çok çarpıcıdır.Ateizm sonsuzluğu maddeye atfeder.Bizde ise sonsuzluk bir aşkın bilince atfedilir.
insanoğluna öğretilen yazılı tarih, fizik, astronomi, biyoloji, istatistik, matematik dinin söylediklerine zıt öğretiler haline gelmiş, bazıları hala üç maymunu oynuyor.
tarih, ilk çağdan günümüze kadar olan insan tarihini ele alırken, toplumları toplayıcı, avcı-toplayıcı, göçebe, yerleşik diye ayırmakta. tarihsel döngü içinde bulunan insan yapımı aletler, freskolar belli kültürleri yaşayış biçimlerini anlatmakta. önceleri toplayıcı olan insanoğlu, organize olmayı, alet yapımında ustalaşmayı öğrendiğinde avcılığa doğru evrilir. tohumları ekmeyi keşfettiğinde artık tarım yapabilmektedir. insanoğlu ilk andan beri bu bilgiye sahip olmayıp, tarihsel süreç içerisinde keşiflerle, birikimlerle çağ atlamaktadır. bu bilgiye karşı çıkabilen bir insan evladı olmamasına rağmen, elmayı yiyen ademin cennetten kovularak ilk andan itibaren dil bilmesine, tarım yapabilmesine, yazılı kuralları olmasına(kitap) inanılabiliyor. ama tarihin önceki öğretileri de yanlışlanamadığından ortaya ilginç bir durum çıkıyor.
fizik, dinin öğretileriyle direkt olarak ters düşebilecek kadar basit bir olay değil maalesef. yaşamın kaynağını merak eden kabile başkanları isteseler de fizik yasalarıyla ters düşemiyorlar. tabi bu durum dinin fizik gibi bir bilim dalından zarar görmeyeceği anlamına gelmesin. klasik fizik kütle çekimi, kaldıraç, hız, ayna, zaman gibi daha sıkıcı konulara dayansa da kuantum işi biraz daha karıştırmış. ışık hızına çıkıldığında zamanın duracağını ortaya koymuş mesela. solucan delikleriyle mekanlar ve zamanlar arası yolculuklar, her kütlenin uzay zamanda bir çöküntü yaratması. yedi kat göğü altı günde yaratan tanrı, burak isimli mucizevi yaratığıyla peygamberini yanına çağırır ve misafir eder. şuanda milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki galaksilerde bile evrenin sonuna ulaşamadığımıza göre, cennet ve cehennem daha da uzakta olsa gerek. akıllı peygamberimiz muhammet burağı öyle bir şeydi ki gözünün alabildiğine gidebiliyordun, çok hızlıydı vb. gibi ifadelerle tarif eder. eğer ışınlanarak, solucan deliğinden ya da henüz bilmediğimiz yüksek bir bilgelik gerektiren başka bir şekilde tarif etseydi uzay yolculuğunu belki fizikle ters düşmeyebilirdi. deve ve attan çok esinlenmiş olacak ki katrilyonlarca ışık yılı uzaklıktaki 'göğün yedi kat üstüne' at üstünde çıkmış cengaver peygamberimiz. dış uzayda atmosfer olmadığı, güneş ışığından yoksun alanların -300 derece sıcaklığa ulaşabildiği alanlarda at üstünde 'G' kuvvetine sen de kimsin dercesine bir yolculuk yapmış. normalde böyle bir yolculuktan sonra dünyaya geldiğinde takriben 500 600 sene geçmiş olması gerektiği halde her şeyi bıraktığı gibi bulmayı da başarmış.
fiziği anlatırken biraz da astronomiye girdik ister istemez. tarihsel süreç içerisinde dinlerin düştüğü en büyük yanılgılardan biri dünya merkezli evren tasavvuru oldu. hıristiyanlık bilimle daha bir cebelleşse de islam bu konularda çok etliye sütlüye dokunmadı. kuranda geçen düz zemin ve üzerinde kubbe şeklinde atmosfer tasavvurları ve zülkarneyn'in gidip gördüğü güneş batarken(dünyanın altına girerken) dünyaya çok yaklaştığı için sıcaktan balçığa bulanmış(siyahi) kabileler çok ayrıntı ve tartışmalı konular olsa da söylemeden geçmemek gerek. biz daha genel konulardan bahsediyoruz. tüm kainatı hz. muhammed'in yüzü suyu hürmetine yaratan tanrının, aynı dünya gibi katrilyonlarca güneş sistemini, gezegeni, karadelikleri, galaksileri, yıldızları, astreoidleri, süpernovaları da muhammed'in yüzü suyu hürmetine yaratmış olduğu yargısı aşikar. insan yaşamına, doğrudan katkı sağlayan andromedia galaksisi olmasaydı eminim ki asıl o zaman dünya kaç bucakmış görür, tanrının hikmetinden sual olunamayacağını anlardık.
astroloji de bir de ayın ikiye yarılma olayını araya sıkıştırmak istiyorum. bu konu hakkında söylemek istediklerim sadece bu kadar. ay ortadan ikiye yarılmış, tekrar birleşmiş. arap coğrafyası dışında bulutlu hava nedeniyle bu muazzam olay gözlemlenememiş.
biyoloji. artık türkiye'de yasak olan ders. dini nedense en çok yaralayan ve inananları en çok kızdıran alan burası. belki tüm dönem insan gelişimini(evrimini) gözler önüne seren boy boy çeşit çeşit binlerce fosil olduğu içindir. bu konu çok konuşulduğundan ve spekülasyon, demagojiye çok müsait olduğundan(çamur at izi kalsın, kafanı kuma göm, mutlu ol) kısa geçelim.
bir yaratılış kanıtı olarak istatistik biliminin kullanılmaya çalışıldığına hiç şahit oldunuz mu? ben oldum. tabiki türk televizyonunda, ulvi bir tartışma ortamı gibi görünen bir programda bir profesör bahsetti bu konudan. din derslerinde okul hocaları da bahsederdi ancak bu daha vurucu oldu. dedi ki: dünyanın şu anki halinin tesadüfen oluşabilmesinin ihtimali 10 üzeri katrilyonlar fln. küsurat verelim ki profesörlüğümüz alsın yürüsün. işte tüm atomlar yaşam için en uygun hale gelecek, atmosfer oluşacak, su oluşacak, sıcaklık hayata uygun alanda sınırlanacak, mevsimler oluşacak fln fln. ölme eşeğim ölme. 'bu sizce de tesadüf olamaz değil mi?' dedi profesörümüz. neyi gözden kaçırdı peki? içinde bulunulan ve tekrarlanamayan durumun, genellenemeyen durumun istatistiği olamaz ilkesine. örneğin, 5000 tane random sayı veren bir bilgisayar programı yapalım. bir tuşa basalım ve tamamen tesadüfi olarak bize 5000 tane sayı versin. sonra oturalım ve bu olaya iman edelim. bu sayıların bu şekilde yan yana gelebilme olasılığını hesaplayabilecek bir profesör var mı aramızda? neyse ki ben bi' tane biliyorum o anlatsın ne kadar düşük bir ihtimal olduğunu: 'ben hiç konuşma bilmesem, dil bilmesem, anlamsız sesler çıkarabilsem, bu anlamsız seslerle kelimeler oluşturup cümle kurabilme ve şuan bu konuşmayı yapabiliyor olma ihtimalim ne kadarsa bu 5000 sayının da yan yana aynı bu şekilde gelebilme ihtimali o kadardır.' ibretlik değil mi? sayılara mı tapsak, ne yapsak ahali?
dünyayı bu kadar küçük bir ihtimal dahilinde hayata uygun hale getiren tanrı, kainatın geri kalanını da müsvette olarak kullanmış muhtemelen. yani dünyanın hayata uygun olarak bilinçli bir şekilde yaratıldığını biliyorsak, geri kalan yerler de deney alanı, aklımızın alamayacağı gizler oluyor. oysa kainatın tamamı bir deney alanı, bilinçsizlik ve tesadüfler zinciri olsa, neden hayatın bu kadar nadir ve zor şartlara bağlı olduğu daha iyi anlaşılıp, halen kendimizden başka bir canlıya rastlamayışımız anlam kazanacak, ve biz hiç bir bilimle, aklın yoluyla ters düşmeyeceğiz.
tüm bu anlatılanlar ışığında, ki sadece 3 tane örnek verdik, dinin öğretisi biraz eğreti gibi durdu. ateizm başlığında olduğumdan şöyle bağlayayım. bilinmeyen ilk zamanlardan beri insanoğlunun en büyük korkusu olmuştur. bilinmeyenden korkmazsanız (ölüm, neden varız, amaç ney, ne olacak) göreceksiniz ki hayat çok daha ilginç ve renkli bir hal alacak. kendinizi yalanlarla kandırmayın. korkmayın, dik durun. bilgimiz dahilindeki yaşayan hiç bir canlı neden var olduğunu öğrenerek ölmedi. bu durumun yalanlarla üzerinizde hakimiyet kurmak isteyen zümrelere prim vermesine izin vermeyin. din artık maalesef salak turnusolüdür. bunu unutmayın. ateizmden korkmayın. biz çok eğleniyoruz, ve hayattan zevk alıyoruz. esenlikle..
tarih, ilk çağdan günümüze kadar olan insan tarihini ele alırken, toplumları toplayıcı, avcı-toplayıcı, göçebe, yerleşik diye ayırmakta. tarihsel döngü içinde bulunan insan yapımı aletler, freskolar belli kültürleri yaşayış biçimlerini anlatmakta. önceleri toplayıcı olan insanoğlu, organize olmayı, alet yapımında ustalaşmayı öğrendiğinde avcılığa doğru evrilir. tohumları ekmeyi keşfettiğinde artık tarım yapabilmektedir. insanoğlu ilk andan beri bu bilgiye sahip olmayıp, tarihsel süreç içerisinde keşiflerle, birikimlerle çağ atlamaktadır. bu bilgiye karşı çıkabilen bir insan evladı olmamasına rağmen, elmayı yiyen ademin cennetten kovularak ilk andan itibaren dil bilmesine, tarım yapabilmesine, yazılı kuralları olmasına(kitap) inanılabiliyor. ama tarihin önceki öğretileri de yanlışlanamadığından ortaya ilginç bir durum çıkıyor.
fizik, dinin öğretileriyle direkt olarak ters düşebilecek kadar basit bir olay değil maalesef. yaşamın kaynağını merak eden kabile başkanları isteseler de fizik yasalarıyla ters düşemiyorlar. tabi bu durum dinin fizik gibi bir bilim dalından zarar görmeyeceği anlamına gelmesin. klasik fizik kütle çekimi, kaldıraç, hız, ayna, zaman gibi daha sıkıcı konulara dayansa da kuantum işi biraz daha karıştırmış. ışık hızına çıkıldığında zamanın duracağını ortaya koymuş mesela. solucan delikleriyle mekanlar ve zamanlar arası yolculuklar, her kütlenin uzay zamanda bir çöküntü yaratması. yedi kat göğü altı günde yaratan tanrı, burak isimli mucizevi yaratığıyla peygamberini yanına çağırır ve misafir eder. şuanda milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki galaksilerde bile evrenin sonuna ulaşamadığımıza göre, cennet ve cehennem daha da uzakta olsa gerek. akıllı peygamberimiz muhammet burağı öyle bir şeydi ki gözünün alabildiğine gidebiliyordun, çok hızlıydı vb. gibi ifadelerle tarif eder. eğer ışınlanarak, solucan deliğinden ya da henüz bilmediğimiz yüksek bir bilgelik gerektiren başka bir şekilde tarif etseydi uzay yolculuğunu belki fizikle ters düşmeyebilirdi. deve ve attan çok esinlenmiş olacak ki katrilyonlarca ışık yılı uzaklıktaki 'göğün yedi kat üstüne' at üstünde çıkmış cengaver peygamberimiz. dış uzayda atmosfer olmadığı, güneş ışığından yoksun alanların -300 derece sıcaklığa ulaşabildiği alanlarda at üstünde 'G' kuvvetine sen de kimsin dercesine bir yolculuk yapmış. normalde böyle bir yolculuktan sonra dünyaya geldiğinde takriben 500 600 sene geçmiş olması gerektiği halde her şeyi bıraktığı gibi bulmayı da başarmış.
fiziği anlatırken biraz da astronomiye girdik ister istemez. tarihsel süreç içerisinde dinlerin düştüğü en büyük yanılgılardan biri dünya merkezli evren tasavvuru oldu. hıristiyanlık bilimle daha bir cebelleşse de islam bu konularda çok etliye sütlüye dokunmadı. kuranda geçen düz zemin ve üzerinde kubbe şeklinde atmosfer tasavvurları ve zülkarneyn'in gidip gördüğü güneş batarken(dünyanın altına girerken) dünyaya çok yaklaştığı için sıcaktan balçığa bulanmış(siyahi) kabileler çok ayrıntı ve tartışmalı konular olsa da söylemeden geçmemek gerek. biz daha genel konulardan bahsediyoruz. tüm kainatı hz. muhammed'in yüzü suyu hürmetine yaratan tanrının, aynı dünya gibi katrilyonlarca güneş sistemini, gezegeni, karadelikleri, galaksileri, yıldızları, astreoidleri, süpernovaları da muhammed'in yüzü suyu hürmetine yaratmış olduğu yargısı aşikar. insan yaşamına, doğrudan katkı sağlayan andromedia galaksisi olmasaydı eminim ki asıl o zaman dünya kaç bucakmış görür, tanrının hikmetinden sual olunamayacağını anlardık.
astroloji de bir de ayın ikiye yarılma olayını araya sıkıştırmak istiyorum. bu konu hakkında söylemek istediklerim sadece bu kadar. ay ortadan ikiye yarılmış, tekrar birleşmiş. arap coğrafyası dışında bulutlu hava nedeniyle bu muazzam olay gözlemlenememiş.
biyoloji. artık türkiye'de yasak olan ders. dini nedense en çok yaralayan ve inananları en çok kızdıran alan burası. belki tüm dönem insan gelişimini(evrimini) gözler önüne seren boy boy çeşit çeşit binlerce fosil olduğu içindir. bu konu çok konuşulduğundan ve spekülasyon, demagojiye çok müsait olduğundan(çamur at izi kalsın, kafanı kuma göm, mutlu ol) kısa geçelim.
bir yaratılış kanıtı olarak istatistik biliminin kullanılmaya çalışıldığına hiç şahit oldunuz mu? ben oldum. tabiki türk televizyonunda, ulvi bir tartışma ortamı gibi görünen bir programda bir profesör bahsetti bu konudan. din derslerinde okul hocaları da bahsederdi ancak bu daha vurucu oldu. dedi ki: dünyanın şu anki halinin tesadüfen oluşabilmesinin ihtimali 10 üzeri katrilyonlar fln. küsurat verelim ki profesörlüğümüz alsın yürüsün. işte tüm atomlar yaşam için en uygun hale gelecek, atmosfer oluşacak, su oluşacak, sıcaklık hayata uygun alanda sınırlanacak, mevsimler oluşacak fln fln. ölme eşeğim ölme. 'bu sizce de tesadüf olamaz değil mi?' dedi profesörümüz. neyi gözden kaçırdı peki? içinde bulunulan ve tekrarlanamayan durumun, genellenemeyen durumun istatistiği olamaz ilkesine. örneğin, 5000 tane random sayı veren bir bilgisayar programı yapalım. bir tuşa basalım ve tamamen tesadüfi olarak bize 5000 tane sayı versin. sonra oturalım ve bu olaya iman edelim. bu sayıların bu şekilde yan yana gelebilme olasılığını hesaplayabilecek bir profesör var mı aramızda? neyse ki ben bi' tane biliyorum o anlatsın ne kadar düşük bir ihtimal olduğunu: 'ben hiç konuşma bilmesem, dil bilmesem, anlamsız sesler çıkarabilsem, bu anlamsız seslerle kelimeler oluşturup cümle kurabilme ve şuan bu konuşmayı yapabiliyor olma ihtimalim ne kadarsa bu 5000 sayının da yan yana aynı bu şekilde gelebilme ihtimali o kadardır.' ibretlik değil mi? sayılara mı tapsak, ne yapsak ahali?
dünyayı bu kadar küçük bir ihtimal dahilinde hayata uygun hale getiren tanrı, kainatın geri kalanını da müsvette olarak kullanmış muhtemelen. yani dünyanın hayata uygun olarak bilinçli bir şekilde yaratıldığını biliyorsak, geri kalan yerler de deney alanı, aklımızın alamayacağı gizler oluyor. oysa kainatın tamamı bir deney alanı, bilinçsizlik ve tesadüfler zinciri olsa, neden hayatın bu kadar nadir ve zor şartlara bağlı olduğu daha iyi anlaşılıp, halen kendimizden başka bir canlıya rastlamayışımız anlam kazanacak, ve biz hiç bir bilimle, aklın yoluyla ters düşmeyeceğiz.
tüm bu anlatılanlar ışığında, ki sadece 3 tane örnek verdik, dinin öğretisi biraz eğreti gibi durdu. ateizm başlığında olduğumdan şöyle bağlayayım. bilinmeyen ilk zamanlardan beri insanoğlunun en büyük korkusu olmuştur. bilinmeyenden korkmazsanız (ölüm, neden varız, amaç ney, ne olacak) göreceksiniz ki hayat çok daha ilginç ve renkli bir hal alacak. kendinizi yalanlarla kandırmayın. korkmayın, dik durun. bilgimiz dahilindeki yaşayan hiç bir canlı neden var olduğunu öğrenerek ölmedi. bu durumun yalanlarla üzerinizde hakimiyet kurmak isteyen zümrelere prim vermesine izin vermeyin. din artık maalesef salak turnusolüdür. bunu unutmayın. ateizmden korkmayın. biz çok eğleniyoruz, ve hayattan zevk alıyoruz. esenlikle..
dinlere ve yaratıcıya inanmama. aslında bir inanç sistemidir. dinin ve yaratıcının olmadığına inanma olarakta düşünülebilir. her şeyin bilimsel bir açıklaması olduğunu söylerler ki bana göre belli bir noktaya kadar doğrudur. dünyanın oluşumu insanların yaratılışı bunun gibi bir sürü bilimsel olayın açıklaması vardır. ama mesela dini konularda bir bilimsellik olamaz çünkü din dediğiniz kavramı düşünürsek önce gözle göremediğin duyamadığın hissedemediğin kokusunu alamadığın bir yaratıcının olduğuna inanmak gerekiyor. sonra bu yaratıcının dünya uzay gibi harika yerleri yarattığını kabul edersek kuran da geçen doğa üstü olayları da kabul etmek gerekir. örnek vermek gerekirse fil süresin de kabeyi yıkmak için fillerle gelen müşriklerin üzerine gökten ebabil kuşşlarıyla kızgın tuğla atılması gibi. işte ateist insan olmaz böyle şey der ve inananla yolu ayrılır sonra derki bilimsel olarak bu saçma inananda bu dünyayı yaratan onu niye yapmasın der bu tartışma uzar gider. ve şuda bence bir kabul edilmeli inanç bilime engel değildir baktığımız zaman bugün hala sırrı çözülememiş piramitleri yapanlar firavuna inanıyolardı yada matematik ve astronominin temelini oluşturmada müslüman bilim adamlarının etkisini inkar edemezsiniz bunun gibi bir sürü örnek var. ama bilime engel olan yine insandır dini çıkarı için yanlış yorumlatan insanları yoldan çıkartan müslümanlığı yanlış algılatan yada haçlı seferlerinin din ibaresi altında kilise tarafından doğunun zenginliklerine kısa yoldan ulaşılmak istenmesi bunlar insanların dini kendi çıkarı için kullanmasıdır. sen ilk baş egemeni olduğun topluluğu cahil bırakırsan onlara ne bilim ne de din hakkında bilgi vermezsen onlarda söylenene inanır doğrumudur bence bunu ne bir ateist ne de inancı olan insan inkar edemez işte bugün din teröristleri böyle insanlardır mesela. misal bakıyorum internette ateist olduğunu söyleyen insan müsvetteleri (burda sadece müslüman düşmalığı ve diğer dinlere inanmasa bile hiç saygısı olmayan onuda geçtim inançlı olan insanları siz salaksınız malsınız beyinsizsiniz gibi ithalarda bulunanlardan bahsediyorum her ateiste değil) allah var o zaman neden şu hastalığı yarattı çaresini neden vermiyo diyor şundan olabilir mi mesela en basitinden hastalıklar olmasa araştırma ihtiyacın olmıyacak o hastalıklar hakkında sende o kafanın içinde olan beynini kullanmış olmıyacaksın işte yaratan sana o araştırma ortamını hazırlıyo ve seni bilime yönlendiriyo olabilir mesela. o yüzden bence din ve bilim ayrı değil birdir. birde kuran ben mesela kuranı okurum anlamaya çalışırım ama bir islam alimi kadar anlayamam bakın ilahiyatçı felan demiyorum fetoda demiyorum direk imamı azam ebu hanife, imamı safi, imamı hanbeli, imamı maliki, beşiktaşlı yahya efendi, imamı buhari gibi nice alimler sayesinde aslında kuranın ne anlatıığını anlarsınız tam olarak. gelelim sözün özüne aslında ateistide müslümanı da hristiyanıda museviside budistide hepimiz birbirimize kin gütmesek saygılı olsak birbirimize karışmasak hepimiz bir olup savaşları durdursak dünya daha güzel bir yer olmaz mı ?
not: bu entryi giren kişi elinden geldiğince dinini yaşayan kuran okumuş türkçesiyle birlikte ve cenette gitmeden önce kendisininde bir cehennem ziyareti yapacağına inanan kişi.
not: bu entryi giren kişi elinden geldiğince dinini yaşayan kuran okumuş türkçesiyle birlikte ve cenette gitmeden önce kendisininde bir cehennem ziyareti yapacağına inanan kişi.
Ateizm gerçeğin ta kendisidir...
cehennemin olmadığını düşünüyorlar bunlar.
şimdi bu akplilerin yaptığı inanılmaz vurgunlar hesapsız mı kalacak. bu dünyada hesap görmeyecekleri kesin.çünkü daha açığa çıkmayanlar var.
şimdi bu akplilerin yaptığı inanılmaz vurgunlar hesapsız mı kalacak. bu dünyada hesap görmeyecekleri kesin.çünkü daha açığa çıkmayanlar var.
on numara adamların benimsediği en azından beyinlerini kullanıyorlar gerisi beni ilgilendirmez, yanın cehennemde.
Eğer dindar insanları mantıklı argümanlarla ikna edebilseydin, dünyada hiç dindar insan olmazdı.
house md
house md
Ateizm ya da tanrıtanımazlık, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları reddeden ve var olan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır. düşünce akımı denmektedir lakin bir inanış veya din değildir. kedi kesmez, ateşe de tapmazlar. Şu an bilgisayar kullanabiliyorsak, televizyon ve tefon gibi hayatı kolaylaştıran icatlar varsa, evreni anlayabiliyor ve hastalıkları iyileştirebiliyorsak bir çoğu ateist insanlar sayesindedir.
(bkz: stephen hawking)
(bkz: albert einstein)
(bkz: stephen hawking)
(bkz: albert einstein)
deizme oranla fazlaca tutarsız ve bazı durumlarda ön kabulleri olan düşünce. yani bazı durumlarda din kadar dogmatik.
deizm çoğu kez dinden ve ateizmden daha tutarlı.
deizm çoğu kez dinden ve ateizmden daha tutarlı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar