bugün

şimdi efenim herkesin sıklıkla rastgemişliği vardır böyle askerlik anılarını anlatan tiplere..özellikle uzun dönem erlerin atıp tutmuşlukları da çoktur, özellikle bu hikayelerde asteğmenler hakkında öyle geçirdim asteğe böyle soktum falan çoşarlar da çoşarlar...öncelikle söylim : böyle bir şey yoktur...

efenim bitlis tatvan orduevinde asteğmen olarak askerlik görevini mecburi yapmış olan bendenizin kulağına kadar gelen, benim hakkımdaki bir olayı annatmak istedim de o yüzden açtım başlığı..kişileri tanıtayım..olayı bana anlatan, teskeremi aldıktan sonra benim birliğime gelen kısa dönem arkadaşım.. hadi buna A diyelim..olayın güya asteğmene sokup çıkaran asan kesen masal kahramanı uzun dönem erimiz, bildiğin er de mahmut ossun..ben de tank asteğmen nobran efenim..

mahmut - olm A, sen beni daha tanımıyorsun, astekler accayip tırsarlar olm benden..duymadın mı daha önce beni?
A - yooo mahmut, duymadım! naptın la ?
mahmut - du bak anlatiim! burda bi tane nobran asteğmen vardı malın teki, böyle tıknaz bi herif..iyi güzel konuşurdu herkes de severdi ama bana bi gün yamuk yaptı!
A - naptı?
mahmut - herkesin içinde emir verdi, banaa? emir??
A- e olm adam komutan ya, vercek tabi emiri! ee sen naptın? ne emir verdi!
mahmut - bu dallama kalkmış bana orduevinin önündeki kar dolmuş olan giriş yolunu temizle diye emir verdi..ben de kalktım ayağa* elimi omzuna koydum*, dedim ki "bak nobran,bu askerlik biter, bittiği gün aşiret de seni siker" dedim.
A- yapma yaa! napti peki!
mahmut - napcak dallama, gitti başka askerler buldu onlara temizletti, x aşiretiyim olm ben x!

ve olayın gerçek yüzü efenim, geliyooooorrr :

sene: 2006
yer : tatvan ordu evi
ben : tatvan ordu evi asteğmeni, imalat kısım ve satın alma amiri!

komutan - nobraan!
nny* - emredin komutanım!
komutan - komutan ziyarete gelcekmiş, şöyle bir etrafa bak da düzenli mi değil mi?
nny*- emredersiniz komutanım!

nny*- mahmuutt!
mahmut - * emredin komutanım!
nny*- işin var mı şimdi, napiyorsun ?
mahmut - yok komutanım!
nny*- tamam, al o zaman yanına iki kişi giriş yolundaki karları temizleyin hemen komutan gelcek!
mahmut- ya komutanım başka biri yapsa!
nny*-* seninle muhabbet ediyorum mu sanıyorsun burda mahmut! emir veriyorum emir!
mahmut - ama komutanım bi ton boş adam var işte ya, niye ben yapıyomuşum ki!
nny*- tamam mna koduum, dur sen..salih, mehmet, alii!! mustafayı da alın geçin girişi temizleyin!
salih- emredersini komutanım!

ee noldu peki mahmut ?? nolcak, girişi temizlemekten kurtuldu amma o geceyi arka bahçeyi karlardan arındırmakla geçirdi..yorulduğunu görünce bıraktırdım gerçi ama ceza da gerekliydi. ben teskeremi alana kadar her beni gördüğünde - ki eğer benden üst rütbeli bir subay yoksa- ben dur diyene kadar şınav çekmek zorunda kaldı... eğitimlerde herkesin 3 tur attığı zamanlarda bu garibim 7 tur atardı koşuda...bir de en zevklisi, o günden sonra teskeremi alana kadar her sabah, içtimada komutan gelmeden birliğin önünde yere düşene kadar 1,5 m uzunluğundaki sopaya alnını dayayıp dönerdi..hey allaam!

yani böyle efenim..o atıp tutan delikanlı gençlerimizin anlattıklarının sadece ilk diyalog kısmının birazı doğrudur, gerisi uydurma efenim..esen kalın!
olmayan ayarlardır efenim, alayı uydurmadır, inanılmamasi tavsiye olunur!
(bkz: sonra yataktan bir fırlamışım)

(bkz: ne kabustu be)
--spoiler--
vurdum tekmeyi kapıya girdim içeri yeter ulan bu eğitim dedim.
--spoiler--
(bkz: cmylmz)
- on başıyım... ofisimde oturuyorum.
- ofis ?
- evet ya, ne sandın? elimde kruvaze konyak... askerin teki geldi. general çağırtmış...
- vay vay vay..
- dedim gelsin!

(bkz: asker kalk!)
(bkz: cem yılmaz)
- oturuyoruz aga kantinde, komutan geldi. ama görcen, kimsenin skinde değil. sigara içiyoruz, pişti atıyoruz falan.
+ hadi yaa?
- tabi olm. sonra bu durdu kapıda, bir süre izledi falan. ne haliniz varsa görün dedi. biz de okeye döndük sonra.
+ vay be hocam, nerde yaptın sen askerliği?
- bakırköyde...
pek ayar denmese de, astsubay'a söylediğim laftır efendim.

"Burada Allah yok, peygamber izine gitti." sloganıyla ün salmış manisa kırkağaç'ın, önce vatan tepesine, acemi siken bayırına tırmanmak, "sikimin komandoları", vs. Gibi hakaretlere maruz kalmak gibi görevleri başarıyla atlatıp, kaderin bir cilvesi olarak gümüşhane'ye 60 mm havancı komando olarak gitmiştim. Alay komutanı: "kontenjanda boşluk yok" deyince, :iyi o zaman boşluk çıkarsa haber verin, ben gidiyorum" demedim tabi. (sıkar biraz) jandarma karakoluna verdi beni. (eğitim boşa gitti).

Velhasıl benden iki yaş büyük astsubay, "üniformayı jandarma gibi giyin" deyip, komando gibi giyinmeye devam ettiğim için bana kafayı taktı. (o da komando ama jandarma gibi giyiniyor)
"nöbette uyuyorsun yakalarım" diyor, "komando adamsınız komutanım, yakalayın tutanağımı yazın" diyorum. Tabi hiç yakalayamadı. (yazık lan, adam benden ne çekti) birkez tüfeğimi kaptı. Onda da karakol komutanindan izin almıştım. Fırça yedi.

Neyse, birgün içtimadayız emir veriyor, gözler bende. "tüfek..... Omza, selaam dur" (yanlış yaptım) karşıma dikildi.
ast sen nerden geldin lan?
yesar (esas duruşta) x x x aksaray. aksaraydan geldim komutanım. (gıcıklık olsun diye)
ast onu biliyoruz eğitim yerin neresi?
yesar kırkağaç komutanım 9. Bölük.
ast oraya bende havan eğitimine gittim. Ama tüfek eğitimi de verdiler. Size vermediler mi?
yesar(o eğitimi alırken dipçik kırılmış, kademeye gitmiştim) (iç ses: sıçtık. Aldım desem yalan, almadım desem yalan) bu arada herkes kafayı çevirmiş bize bakıyor.
yesar komutanım, bize "hakkari dağlarında havan atacaksınız" dediler, ahmet astsubaya selam duracaksınız demediler. Demiştim. Olay bu yani. Tamam dağılabilirsiniz.
sonra kırdım kapıyı girdim albayın odasına...
şeklinde devam eden hikayeler.
ksd jandarma olarak karakolda yaptım.
karakol odasında bilgisayarda çalışırken 2 uzman çavuş akıllarınca bence taşak geçiyor.
-kedi memduh gel seni uzman çavuş yapalım. bilgisayar işlerine bakarsın sadece.
*komutanım ben asteğmen olmak istemedim de uzman çavuş mu olucam
2 uzman mosmor şekilde birbirlerine bakıp sırıtır.
(bkz: sonra bi baktım revirdeyim)
(bkz: nasıl içkiliyim)