bugün

ilkokul öğretmenimin memleketi. kardeşi vefat etmişti. allah rahmet eylesin depremde ölenlere.
eskiden ismi antiochia olan yer.
Kahramanmaraş - Pazarcık hattı değil ama burada kırılmayan, stres biriken faylar sanırım hala var.
Yeniden inşa sürecinde bilhassa Antakya için özen gösterilmeli.

Antakya çevresi,
Malatya-bingöl-tunceli-muş hattı çevresi,
Göksun savrun hattı çevresi stresli gözüküyor gibi.

Ki uzmanlar da bu şekilde yorumluyorlar.
Birinci Haçlı seferiyle Raymond'un eline geçmiştir.

Yüz bin kişilik ordunun gelmekte olduğu Selçuklular ve Danişmendlilere savaş anında haber geldi, birbirleriyle savaşı o an bırakıp haçlı ordusunun üzerine yürüdüler ve mağlup ettiler. Ancak arkadan gelen dokuz yüz bin kişilik ordudan haberdar değillerdi. Bu orduyla hatay'dan Kudüs'e birçok önemli şehri ele geçirip 40 yıl civarı o bölgede egemenlik kurdular. Ancak başka hiçbir haçlı seferi başarılı olmadı.

Niye buraya yazdığımı bilmiyorum ama başka başlığa taşımaya üşendim şimdi.
ismini pisidia ve karia bölgelerindeki antiochia şehirleriyle paylaşır.. normaldir, çünkü hepsi iskender'in generallerinden antiochus tarafından kurulmuştur.
Antik kaynaklara göre Antakya üç yüz bin nüfusuyla Roma imparatorluğu'nun 3. dünyanın ise 4. büyük kentiydi.
M.Ö. 300 yılarına dayanan Antakya'nın adı ''Antiohia''dan gelir. Makedonya'lı Büyük iskender'in ölümünden sonra, yerine şöhretli generallerinden Selfekos geçer. Asi Nehri'nin kıyılarında inşa ettirdiği şehre babasının adını verir. Bu ad zamanla, Antakya olur.

Antakya; Hazreti Ömer'in Anadolu'yu fethi sırasında islam orduları kumandanı Ebu Ubeyde Bin Cerrah tarafından fethedilmiştir.

Dünyanın en büyük kalelerinden biri olan Antakya kalesi çevresinin 12 mil olduğu söylenir.
Medyada abartılıyor gibi bir hava esmişti bir ara...

Hatta yasaklar vs geldi... yalan söylüyonuz abatıyonuz diye...

Az bile demişler.... bırak abartmayı.

Koca şehrin bildiğin anası sikilmiş!
Maraşı nurdağ islahiye gibi deprem vurmuş yerleri gördüm de...

Ulan antakyada hasar görmemiş bina neredeyse yok!

Bizim kilise vakfının yardım dağıtma işi için geldim. Her sokakta çadır var gariban mahallelerde.
depremin etkilerini, olduğu yerde canlı gözlerle görmek televizyonda izlemekten çok daha kötü. kim bilir, depremi yaşamak canlı gözlerle görmekten kaç kat daha kötüdür.

i̇nsanları dinlemek, acılarını hissetmek, kendi kurtulmalarına sevinirken kaybettiklerini anımsayıp mahçup olmalarını görmek, evleri-yurtları yıkılsa dahi üzülme haklarını kendilerinde görmeyip hayatta kaldıklarına mutlu olmalarını görmek, bugünü yaşarken gelecek kaygıları içinde uzaklara dalmalarını bilmek… ise çok yorucu.
neresine baksanız enkaz, neresine baksanız bir yıkımın görüldüğü, adeta yerle yeksan ve dümdüz olmuş bir şehir. karşımızda sanki ikinci dünya savaşındaki berlin gibi veya dibindeki iç savaşı yaşamış halep gibi bir yıkıma uğramış, gördüğümüz görüntü deprem değil, adeta küçük bir kıyametin izi gibi. enkazlar kadar yıkılmayan fakat hasarlı evlerin görüntüsü de ürpertici. kadim kentin habibi neccar camisi, ulu camisi, tarihi kiliseleri, sinagogları, otantik çarşısı, eski antakya evleri, tarihi meclisi, affan kahvesi, kurtuluş caddesi ya yıkılmış ya da hasar almışlar. tarihi evlerin dar sokaklarından da geçmek imkansız, çünkü yıkıntılar yolları ve sokakları da kapatarak, geçişi kapatacak şekilde yığınak oluşturmuş.

günlerdir filmi başa sarıyorum, orada gördüğüm insan suretlerini hatırlamaya çalışıyorum. künefe yediğim mekan sahibinin, sinagog bitişiğindeki gayrimüslim terzinin , kiliseye giden uzun boylu adamın, umumi wc kapısını bekleyen kibar ve güleryüzlü zayıf kadının, çay servisi yapan esmer oğlanın, otogara yetiştiren mülayim görünümlü bıyıklı minibüs şoförünün yüzünü hatırlamaya çalışıyorum, hatırlayamazsam ve unutursam sanki vefasızlık yapmışım gibi hissediyorum. antakya'ya gidenler ve antakya'yı gezip görenler için bu felaket daha fazla iç sızısına sebeptir.
@midem bulanıyor. Onlar önce idlibteki teröristleri temizlesinler yollarını bir açsınlar, sonra antakyaya geçmeyi düşünürler yerse.
Bence ikiz kuleler avmlerle donatsınlar yakışır hataya, bizde ibret ders alma gibi bir bilinç ve kültür olmadığı için..
bir tarih resmen yok oldu bu deprem ile yazık gerçekten. inşallah yeniden ve düzgün şekilde yapılandırılır.
Herkes istanbul istanbul derken biz Antakya Antakya diyorduk.
Evet Allah korusun bir istanbul depremi tüm ülkeyi etkiler ve istanbul çok kalabalık doğru.

Ancak Anadolu'nun en Büyük yıkımlarının yaşandığı, belki depremin en çok olduğu yeri Antakya diye defalarca kez söyledik biz de tarihçiler olarak.
Şurada deprem olacağını bilmek için illa yer bilimci olmaya gerek yok, tarihçiler bile biliyordu.

Öyle ki depremden sonra kaç kişi bana nasıl bildiğimi sordu bunu.
Maraş için net bir ifadem yoktu ancak en riskli bölgenin Antakya olduğunu hep söylemiştim arkadaşlarıma senelerce.

Antakya için ben özellikle 260 bin insanın öldüğü 115 yılı depremi ve 250 bin insanın öldüğü 526 yılı depremini örnek verirdim ki bunların benzeri Anadolu'da başka yerde yok neredeyse.

Daha hepsini net sayamadığım;
MÖ 148, MÖ 130, MÖ 69, Milattan Sonra 35 ve 115, depremleri..
245, 334, 458 ve 506'da da depremler meydana geldi. II. Seleukos tarafından 236'da nehir yatağı içinde imar edilerek iskâna açılan ada, 458'deki depremde harap oldu ve terk edildi.
526 depreminin acıları tam olarak ortadan kalkmadan iki yıl sonra 21 Kasım 528'de Antakya tarihinin en şiddetli depremlerinden biri daha meydana geldi.
551, 557, 577'de meydana gelen depremlerde şehir harap oldu. 31 Ekim 588'de yaşanan depremde 60 bin kişinin öldüğü söylenir. 22 Şubat (veya Mart) 713'te meydana gelen deprem Antakya, Halep ve Kınnesri'ni de (Kuzey Suriye'de) etkiledi ve birçok yapı yıkıldı.

Aralık 848 depremi Antakya'da büyük bir tahribata yol açtı ve 20 bin kişi öldü. Deprem Mısır'dan Irak'a kadar geniş bir sahayı etkiledi. 27 Ocak 860'ta meydana gelen deprem Antakya'da binaları, kaleyi ve köprüleri yıktı.

971 yılında Antakya'da bir deprem daha yaşandı. 977'de meydana gelen deprem şehirde büyük tahribat yaptı ve surların büyük bir bölümü yıkıldı. Mart 1053 depreminde Antakya'da şehrin patriğiyle birlikte 10 bin kişinin öldüğü söylenir. 1074 veya 1075'te meydana gelen depremle şehir bir kez daha sarsıldı.
1082 depreminde Antakya'da surların 86 burcu yıkıldı. Antakya, 6 Ekim 1091'de (veya Eylül 1091) şiddetli bir depremle daha sarsıldı.

1114'te Maraş'tan Suriye'ye kadar olan sahayı etkileyen deprem Antakya'ya da büyük zarar verdi. 20 Ekim 1138'de Halep'te şiddetli bir deprem meydana geldi ve yaklaşık olarak sekiz ay boyunca sarsıntılar devam etti.
6 Eylül 1157'de Şam'dan Antakya'ya kadar uzanan geniş bir bölgede şiddetli bir deprem da yaşandı.

29 Haziran 1170'de aynı gün art arda üç kez deprem oldu.
1302'de Antakya ve Adana'yı etkileyen bir deprem oldu.
Antakya'yı etkileyen şiddetli depremlerden biri de Aralık 1387'de meydana geldi. Deprem Halep ve çevresinde hissedildi. 18 Aralık 1403, 20 Şubat 1404 ve 1405'te meydana gelen Halep depremlerinin Antakya'ya etkisini bilmiyoruz. Nisan 1407'de Antakya'da bir deprem daha oldu. Birçok ev yıkılırken, 100'den fazla insan hayatını kaybetti.
29 Aralık 1408 gecesi Antakya'yı da etkileyen ve Halep'ten Trablusşam'a kadar geniş bir bölgede hissedilen şiddetli bir deprem daha yaşandı.

15 Nisan 1726'da öğlen vakti Halep'te bir deprem meydana geldi. iskenderun halkı arasında paniğe yol açan depremin Antakya'daki etkilerini bilmiyoruz. 25 Eylül 1738'de Amanos (Elma Dağı) bölgesinde yaşanan deprem pek çok yeri harabeye döndürdü. Antakya surlarının bir kısmı ve bazı evler yıkıldı.
30 Ekim 1759'da Şam'da olan ve Antakya'ya hissedilen depremin etkisi hakkında fazla bilgimiz bulunmuyor. Ancak bu depremin ardından 28 Kasım geceleyin olan muhtemelen artçı sarsıntıda Halep fazla etkilenmezken Antakya'da bazı evler yıkıldı ve birkaç kişi öldü. 13 Ekim 1760'ta Antep, Antakya ve Suriye'deki Şeyzer'de hissedilen kuvvetli bir deprem oldu. Antakya'da Cündî Hamamı, dükkân ve evler yıkıldı. Cisr-i Hadid denilen yerdeki palanka bile depremden dolayı yıkılmıştı.

Daha fazla örneğe gerek yok sanırım.
Mahvolmuş şehir.

Suriye Türk toprağı saymıyor burayı. Fırsat bu fırsat deyip çökmeye kalkarlar mı bilmiyorum.
CNN türk haberine göre;
Antakya'nın nüfusu 400 bin. Çok sayıda taşınan oldu.
Şu an Antakya'da depremzedelerle çalışanların toplam sayısı 150-200 bin. Bir yandan konteyner kentler kuruluyor burada.

CNN TÜRK, enkaza dönen Antakya'yı sokak sokak gezdi -
http://www.hurriyet.com.t...okak-sokak-gezdi-42225767
Canım kadim şehrim. Ayağa kalkıp yine geleceğiz sana. O rakıyı, yemeği,denizi,tarihi yerleri tekrar oluşturacağız. inan bize.
Burada oturup sağ çıkan tüm tanıdıklarım başka şehirlere yerleşmeye başlıyor.
Adana, konya, Antalya.. en iyi ihtimalle Erzin..

Soruyorum geri dönecek misiniz diye?
"O kabusu yaşadığımız, yakınlarımızı kaybettiğimiz yere bir daha neden dönelim" diyor çoğu.

Umarım kalıcı fikirleri değildir bu.
Antakya eskisi gibi olamazsa çok üzülürüm.

Bir şehrin kaderi 65 saniyede değişebiliyormuş maalesef..
Allah tekrarını başka şehrimize vermesin, depremzedelerin yardımcısı olsun inşallah.

Günlerdir hem depremzedeleri düşünüyorum; hem Antakya ve iskenderun'u ile hatay'ı, Maraş, Antep, Nurdağı ve islahiye'yi..
işin içinden çıkamıyorum..
hatay ilinin merkezi. maalesef 6 şubat 2023 tarihli depremde (ben buna deprem değil büyük felaket diyorum) büyük oranda yıkılmış şehrimiz. 1999 marmara depreminde izmit, gölcük, adapazarı gibi şehirlerin çoğu aynı durumdaydı. bugün bu şehirler fazlasıyla nüfusu artan yeniden inşa edilmiş şehirler. antakya'da yeniden inşa edilecek. bunun için zaman gerekli. zaman her şeyin ilacı.
buranın zemini gerçekten sıkıntılıydı.
alüvyal ova oluşu, üzerine amik ovasının dahi kurutulup yerleşime açılmış olması..

çok yazık, az hatıram anım yok şu şehirde.
evet osmaniye'de, adana'da da yıkılan binalar var ama tabiri caizse antakya kalmamış durumda.

antakya tarihinin 3. büyük depremini yaşadı, o da bizim jenerasyona denk geldi maalesef.
500 bin nüfuslu kent..

nice yaşanmışlıklar,
sınava hazırlananlar, aşık olanlar, geçim derdinde olanlar, yaklaşan doğum gününü düşünenler, gelecek planı yapanlar..
nice buluşmalara hüzünlere ev sahipliği yapan caddeler, sokaklar..

ki antakya tarihinde defalarca kez yıkılmış olsa da, sonradan kurulma bir kent değil.
ruhu olan, tarihi bir kent.

hatta çok eleştirirdim antakya antakya diyorlar, kozan'dan osmaniye'den ne farkı var diye.
şu an öyle sıcak geliyor ki..

enkaz altında kalanlara, hayatını kaybedenlere, yakınını kaybedenlere, ortada kalanlara, kente..
üzülüyoruz..

allah hepinizin yardımcısı olsun kardeşlerim..
Canım memleketim.. Arkadaşlarım aileleri anılarım yok oldu. Bir şehir haritadan silindi.Mahvoldum. Çok üzgünüm çok.
maalesef dümdüz olduğu söyleniyor. güzelim ilçe, medeniyetin dünyadaki merkezlerinden biri göz göre göre yok oldu.
esnafından alışveriş yapılmaması gereken şehir, zira dolandırılma ihtimaliniz çok yüksek.
Künefesi harika olan, tarihiyle ünlü hatay'ın bir ilçesidir.