bugün

yauv titer artıh dedirten
anne oldugu icinde fazla bisse denilemiyen ama icten icten isyan edilen hereketlerdir
burdan butun annelere sesleniyorum
yapmayın etmeyin nolur
darlar darlar..
birşey diyemezsin..
anne işte napıcaksın..
-anne aşık oldum ben be
-manyakmısın olum sen
-höe
-hayır olmaz
-anne kafamı yapıyon
-olmaz dedim oğlum daha cok erken
-anne farkındamısın 20 yasındayım
-olsun .
-bi git anne ya
hayattan soğutur yeminle.
(bkz: annelik içgüdüsü)
Bazen insanı çıldırtır. Ama yine de seversin çok.
yavrusunu koruma kollama adına yapıyordur ama bazen hakikaten çileden çıkartır insanı.
(bkz: anamı karıştırma)
kaçınılmaz diyelim mi biz buna? diyelim. ben dedim. sizi bilemiycem.

herhangi bişey alırsınız, karışır. tepki1: tii allah ın cazası gitmişte paraları neye vermiş.

herhangi bi yere gidersiniz, karışır. tepki2: ne işin var senin oralarda, git de göreyim.

herhangi biriyle arkadaşlık edersiniz, yine karışır. tepki3: anası banası yok mu bunun, hiç gözüm tutmadı, bu insanla bi daha görüşülmeyecek o kadar söylüyorum.

ders notlarınız düşük gelir, vallahi de billahi de yine karışır: tepki4: o dersler ikinci dönem düzelmesin hele bir, o zaman görüşücez seninle.

yetmedi ruh sağlığınıza da el atar. ona istediğini vermediğiniz sürece özgüveninize saldırır. ''senden bi bok olmaz'' gibi. evet.

sankim herbişeye karışmak için anne olmuştur. belki de annelik budur. hiç çocuk sahibi olmadım. ilerde belki olurum, belki de olmam. sizene lan.

tabakta yemek bırakırsınız karışır. elbisenizin rengini beğenmez karışır. arkadaşınızdan hoşlanmaz karışır. ders notlarınızdan hazetmez karışır. ota karışır. boka karışır.

asla neden ve niçin demez. ha diyenler var m? pek tabii. onlara da istisna diyelim mi biz? diyelim. ben dedim. sizi bilemiycem.

sadece ne istediğini söyler ve uygulamanızı bekler.
annelik iç güdülerini frenleyemeyen annelerin aslında çocuklarına nasıl bir kötülük yaptığının farkında olmaması durumudur. sen her şeye el atarsan o çocuk hayata atılamaz. yarın öbür gün yalnız kaldığında yuvadan düşmüş gibi çaresiz kalakalır. * * *
nedenini sorunca anneliğin doğasında olduğunu söylerler.
Öyle programlanmıştır doğası gereği. Koruma içgüdüsüyle yapar bunu. Kutsaldır, canımızdır. Varsın yapsın deyip geçmek en uygun harekettir.
insana kendisini 11 yaşında hissettirir. yerine göre güzel olsa da insan içinde ' bakayım terledin mi? ' demesi utandırır.
özellikle 16 dan 18 e kadar öyle bir karışır ki yeter ağzımdaki b. ktan nefes alamadım dersiniz içinizden

kombo-ül el-ebeveyn yaptıkları zaman hepimiz ya kolumuzu bağlarız ya da of deriz bunlar gidince anında o kapıya gelip sırf onu yaptınız diye ikinci defa ağzınıza s. çarlar sonra bi taraflarından sallayıp en sonunda sen ne kadar safsın/senden bişey olmaz/sana neyi emanet edelim diye de ruh sağlığınıza hiroşima bombası sallarlar ve bu siz evden çıkıncaya veya "adam olun" deyip evden kaçana kadar devam eder. işin kısası tabiri caizse s. çtığınız boka, yaptıığınız kaşa göze kadar karışırlar ama 1 hafta sonra da sırf unutun diye canım manım böyle periyotlu yapınca da ikinci bi ruh sağlığı bozukluğuna girersiniz
Yaşım 30.
Okuyacağım şehre, seçmem gereken mesleğe, biriktirdiğim parayı neye yatıracağıma, alacağım arabaya, hangi şehirde yaşayacağıma, kiraladığım evin eşyalı/eşyasız olmasına, işyerine hangi araçla gideceğime (kendi arabam / servis/ otobüs), kredi çekmem gerekirse krediyi nasıl çekeceğime, saç şeklime vs. karışan bir anneye sahibim.
işin komik olan tarafı önce karışmıyormuş gibi yapmaya çalışıyor. Sonra hiç ciddiye alınmayınca bağıra bağıra gerçekten karışıyor. Ailemi bu yaşa kadar hiç utandırmamış, hayatında toplam sadece 25 gün işsiz kalmış, eğitimim için ciddi bir para harcatmamış (dersanelere bedavaa giderdim, kendi şehrimde üni okudum yurt masrafım olmadı, babamdan para istemedim...) olan bana çok ağır geliyor. Sanki çok hayırsız bir evlatmışım da yoldan çıkmamdan korktuğu için işime karışıyormuş gibi muamele görüyorum. Özellikle son yıllardaki tavsiyeleri hep beni zarara uğrattı. Ama devrin değiştiğini bile kabul etmiyor. Velhasıl kelam zor annedir.
en kısa zamanda evden ayrılıp başka şehire taşınılması iyi olur, aksi halde , radarda müzmin bekarlık görünür.
Küçükken anneoooo diye böğürür iken tuvalette bişey yoktu tabi.
annem karışmaz pek.

bizde bu göreve babam kendini atamış durumda.

ama takıyor muyum?

artık hayır!
pure purple violet.

Yetişkin bir kadın neden taksın ki annesini zaten violetciğim.
büyükler karışır, çünkü onlara da zamınında karıştılar. büyükler karışacak çocuklar "idare edecek". anne ve babasını "idare edebilen" kişi zaten artık çocuk değildir.

talsımlı anahtar: "herkes yemin edecek, ancak kimsenin başı ağrımayacaktır"
Üstteki entry e bakarak ilerde çocuklara fazla karışmamam gerektiğini anlamış bulunuyorum. Anne yüreği evladının iyiliği ister fakat çocuğa da nefes almak için izin vermek en doğrusu sanirim. En azından hata yapip kendiyle yüzleşmeli. Ona güvendiğimizi hissettirmek gerek.
Annem bana karışmaz hiç ben anneme karışırım.
Belirli bir yaştan sonra karışsalar da dinlemiyorsun. Dert değil. Ama genel olarak gözlemlediğim anneler yaşlandıkça her konuyla ilgili yorum yapma gereği hissediyorlar. Bilsinler veya bilmesinler. Anlasınlar veya anlamasınlar. Sürekli bir ilgi çekme çabası. Her muhabbetin içindeler. Bunu ara ara annem de yapıyor ama kayınvalidem hep yapıyor. Kadın her şeyi biliyor ya her şeyi. Ve bu durumdan kendi çocukları dahil herkes rahatsız. Ben mesela fikrim olmayan olsa bile beyan etmek istemediğim ortamlarda hiç ağzımı açmam, dinler görünür köşemde dinlenirim. Yaşlandıkça insanların kendini ispat etme hissi azalacağına artıyorsa ayvayı yedik. Yaşlanmayı istememin tek nedeni, insanları takmayacağım, umursamayacağım biri olacağıma olan inancım. ama önümde kötü örnekler var. Bilemiyorum ya. Ömrümün sonuna kadar insanlara kendimi ispat etme çaresizliği içinde yaşayacak olmak beni çok korkutuyor.
çocuğunun belli bir yaştan sonra bir birey olduğunun farkında olmayan annedir.
Kontrol altında tutmasıdır.
Bunu liseye giderken yapabilir fakat yetişkinliğinizde sınırlar çizilmelidir.
Örneğin özel eşyalarınızı kontrol etmemesi gibi… sınırlarını ihlal etmemesi için aldığınız pozisyonlar, kendinize ait alanınızı korumak içindir.

Taviz tavizi doğuracağından bir müddet sonra nereye gideceğinizi bile söylememeniz gerekir. Bu dur noktası olmazsa, karışmaya devam edilecektir.

Konunun sevgi duygusuyla ilgisi yoktur, elbette iyiki varlar.