bugün

Senaristlerinden çok üstün seviyede teoriler üreten, hatta bu teorilere göre yapılırsa baş yapıt olarak adlandırılabilecek Lost dizisi final
örnek bkz: http://tumblr.com/xunahixbd
adadan kalkan uçak la'daki kiliseye düşer. jack "biz daha ölmedik" diyerek gaza gelip enkaz arasından zaten ölü olan lostileri toplamaya başlar. ben muzipçe gülümsediği anda vincent gelip bacağını kaldırır ve üzerine işer ve onu ısırır. belediye başkanı olay yerine gelir. gazetecilerin soruları üzerine bunalır ve lostilerin kaderinde var der. halk galeyana gelir, belediye başkanı black smoke'a dönüşür ve halkın alayını yer. ekranda döne döne vincent'in salyalı bir resmiyle bir yazı belirir: hoşt.

biter, bu alternatif finali izleyen lost severler bu finali daha çok severler. yazarın kendilerine verilmesi için uludağ sözlük binasının önünde protesto gösterisi yaparlar. belediye başkanı hükümete karşı bir girişim olduğunu düşünerek tırsar ve polise emir verir. lost severleri götürürler merkeze. zall gelip kefaletlerini öder, hepsi serbest kalır. çıkışta zall'ı linç ederler. vincent zall'ın yanına gelir yatar. öldüğünden emin olduğunda da yer.

döne döne bir yazı belirir yine: hoşt!

biter, lost severler zall'ın paralel evrende komiser kolombo olduğuna dair teoriler çiziktirmeye başlarlar. carlton cuse "biz çektik bitti ki dizi, siz daha neydiyonuz" der. lost severler dizinin aslında çoktan bittiğini öğrendikleri için yine galeyana gelirler. 6 sezonluk dizinin tüm bölümlerini peşpeşe izleyerek toplu intihar ederler.

döne döne bir...

(bitmez...)
bizzat yapımcılarının da rol aldığı eğlenceli, zaman zaman da yaran çekimleri şurada görülebilir...

http://www.youtube.com/watch?v=YyKyjeRodd4

iyi güldürdü...
tüm alternatif finaller var olan finalden daha güzeldir.
aman tanrım o ne tepkiydi öyle, yapımcıların kesin kulakları çınladı.
Morpheus herkese sorar:
"kırmızı mı, mavi mi?"
Simdiye kadar hiç ekrana yansımayan bir yüzün kitabının hikayesinin olduğunun açıklandığı finaldir.
Kilise alev alır. içerdeki herkes cayır cayır yanarak can verir. Benjamin dışarda kahkahalar atarak bu manzarayı uzunca bir süre izler. Sonra da siktir olup gider... Ya da gidip siktir olur, ne farkeder?
ilk bölümdeki gibi, jack yerde, üstünde takım elbise, gözünü açar ve final.
bir köpeğin günlüğünden kesitlerdi hepsi. hadi $imdi dağılın.
meğer jack'in gece kıçı açıkta kalmış da, bu kadar tantananın hepsi rüyaymış. sabah 8:30 suları... jack işe geç kalmış, annesi tarafından uyandırılmakta;

+ ceeeek, uyuyon mu sen hala kör olmayasıca!
- pişik kremini ver sawyer! aaron'un apış arası pişti. müdahale etmeliyim!
+ adın batmayasıca hadi kalk! ne sawyer'i!
- tağam anne yaaa! 5 dakka daha uyiyim noooolur! hem kurtarmam gereken bir ada var. kurtarayım kalkacam söz!
+ sıçtırtma şimdi adana madana! akşam babana söylerim görürsün adayı!
- tağam tağam kalktım ya, offfff!
(bkz: kıyamet)
başka son düşünemiyorum artık.
sawyer jack'e, sayid locke'a, jin benjamin'e kayar.. aaron büyüyüp juliet ve kate ile threesome olaylarına girer. walt'un köpeği vincent dile gelip allah belanızı versin ahlaksızlar der.. büyük bir deprem olur ve lut kavminin helakına benzer bir sonla dizi biter. oehh
6 kasim 2007 liverpool besiktas maci ve 2 ekim 2008 fc metalist kharkiv besiktas maci ile birlikte yavaş yavaş netlik kazanmaya başlamış finaldir.

evet arkadaşlar, bunu burada ilk kez açıklıyorum: lost dizisinde, adadan herkesi hakan arıkan kurtaracaktır. evet evet yanlış okumadınız. beşiktaş'ın file bekçisi hakan arıkan, lost'un sonunda ortaya çıkacak ve kurtaramadığı golleri inat bütün kahramanları adadan kurtaracaktır.

her şey o rakamlarda gizli. hakan önce liverpool'dan 8 gol yedikten sonra, 4 tane de metalist takımından gol yemiştir. yalnız sırayı bozmuş, o gücüme gitti. neyse uefa'nın ayıbı diyip geçelim.

korkuyorum, umarsız bir çocuk gibi...

(bkz: 4 8 15 16 23 42)
pek bilinmeyen ama önemli bir nokta da aaron'un stewie griffin olduğudur. aaron a.k.a stewie kendisini 9 ay o karanlık yere hapsettiği için annesini hiç affetmeyecektir. annesinin etrafındaki herkesi yavaş yavaş öldürerek kafayı yemesini ve onu zevkle öldürmeyi planlamaktadır. ayrıca amaçları arasında adayı elegeçirmek ve teletabilerle mutlu mesut yaşacmak da vardır.
jack'le kate evlensin,nikahta sawyer'a nanik yapsınlar,nikah şahitleri jacob ve locke olsun.
sayid dağa çıksın pkk ile savaşsın,gerekirse polat alemdar'dan destek alsın.benjamin,baykal'ı devirip chp'nin başında seçimlere girsin,%80 oyla hükümeti kursun,ben de başını oluşturayım.
yunanistan'ın gelip "bu ada bizimdir" demesi muhtemeldir.

(bkz: kardak krizi)
lost adası araf denilen yer olsun. benjamin'le jacob'ta iyi ve kötüleri cennete ve cehenneme gönderen melekler olsun. hatta araf'ta cezasını doldurupta iyi olduğu anlaşılanları seçmek için benjamin gönderilmiş olsun. ayrıca ben de senarist olayım.
bence nathan uçarak adaya gelir. kate jack ve sawyerı yanına alıp uçarak oradan uzaklaşırlar. ve heroesta oynamaya başlarlar. sonra sawyerın da bir gücü olduğu ortaya çıkar hatta kateinde bir gücü olduğu anlaşılır. kate uçaktan kurtulmuştur. çünkü clarienin bir akrabasıdır. yani onunda hücre yenileme özelliği vardır. sawyerda aslında syler ın amcasının oğludur. hatta jackde micah ın annesinin teyzesinin oğludur. * **
hiro nakamura'nın hepsini alıp Los Angeles'a ışınlanmasıyla bitebilir. Yoksa bunların kurtulacağı yok adadan.
hepsi birden türkiyeye gelsinler. boğaz köprüsünden atlasınlar. tanıtımımız olur hem.
yaşadıkları ada mu ya da atlantis gibi denize gömülsün.
(bkz: rüyadır o rüya)
--spoiler--
jacob ile locke, the others ile de jack'in tayfa birleşecek ve aralarında bir savaş olacak.
--spoiler--

(bkz: sen kahin misin)
her ne olursa olsun biri lock'u dağa kaldırsın.
lost'un en sonunda şöyle oluyormuş:

aslında karakterler, herkese farklı görünüyormuş. Herkes kendinde olmasını istediği özellikleri bu kahramanlara yüklüyormuş. Toplamda karizmatik ve her değeri kusursuzca barındıran insanlar oluşuyormuş. izleyiciler, gündelik sorunlarından arınmak için bu diziye bağımlı oluyormuş. Bu diziyi izlerken aslında mutlu olduklarını sanıyorlarmış. böylelikle yapıtı, herkese tavsiye edip, yüceltiyorlarmış. Esasında, bastırılmışlıkları pekiştiriyormuş bu dizi. insanların kafalarındaki standartları yükseltiyormuş aşamalı olarak. Mükkemmel vücutlu, bebek yüzlü insanlara bakıp standartların onlar olduğunu anlayamayacak seviyeye getiriyormuş bazı kesmi. Böylelikle mutsuzluğa sebep oluyormuş bilinçaltında. Çocukluk yıllarında gerçeklerle rol icabı yapılan şeyleri ayırt edemezdik ya. Şimdi de çocukluğa yaklaştırılıyormuşuz meğerse. Televizyon toplumu olup daha kolay dizginlenebilmek için, kendi kararlarımızı veremeyecek hale gelip milletlerin ağzının içine bakmamızı sağlıyormuş. Oturmamış temeller üzerine alışılmamış yaşam tarzları inşa ediyormuş. Onları yaşamaya teşvik ediyormuş biz arada kalmışları. Yıkımlarını önceden göremememiz için de beynimizi yıkıyormuş... Son bölüm gelmiş çatmış ve ağzımızda salyalarla donuk donuk ekrana bakıyormuşuz. Final çok başarılı olmuş. Senarist çok güzel bağlamış.