bugün
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım8
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı28
- kanınıza rengini verir misiniz13
- anın görüntüsü15
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- türkiyede çok abartılan arabalar10
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi12
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
entry'ler (3656)
"ben hala sefer tasıyla işe gidip gelirim, kısa kollu çizgili gömleğin üzerine kalın ve desenli kravat takarım, gelenekselim, bi yardımcı olun, elimden tutun benim" diyorum, kimse yok...
hatta öyle ileri gittim ki, "bana saksı muamelesi yapamazsınız, önce bana soracaksınız, Erol Büyükburç'um ben" bile dedim, yine yok kimse...
bir yazar eskisinin "eski tema" talebini reddeden, her şeye rağmen canını yediğim, gadasını aldığım ilim irfan yuvası.
hatta öyle ileri gittim ki, "bana saksı muamelesi yapamazsınız, önce bana soracaksınız, Erol Büyükburç'um ben" bile dedim, yine yok kimse...
bir yazar eskisinin "eski tema" talebini reddeden, her şeye rağmen canını yediğim, gadasını aldığım ilim irfan yuvası.
"ama şizofrenlik güzeldir" mottosunu düstur edinmiş bilge, yorgun savaşçı.
"motivasyon" kelimesinin türkçe karşılığı olan tam bir istihbarat şefi.
tüme varamayıp, tümden gelen yeni nesil çaylak, potansiyel yazar.
ulu semalardan selamlar.
"motivasyon" kelimesinin türkçe karşılığı olan tam bir istihbarat şefi.
tüme varamayıp, tümden gelen yeni nesil çaylak, potansiyel yazar.
ulu semalardan selamlar.
üç tekerlekli bisikletten, iki tekerlekli shimano vitesli bisiklete henüz geçemediğim dönem.
işte o ara dönem, "henüz iki tekerli bisiklete binecek yaşta değilsin" sözlerine isyan etmenin dışa vurumu olarak, karşımıza sürprizler doğurur. bu süreçte ne üç tekerlekli bisiklete binmek, ne de kamyonu toprağın üzerinde ağızdan yapılan ses efektiyle kullanmak keyif verir... büyüdüğünü belli etme güdüsü insanı rezil de eder, vezir de...
oyuncak çuvalımdan (çuval dediğime bakmayın, 5-6 tane oyuncağın durduğu büyük ve yarısından fazlası boş duran bir çuval) oyuncaklarımı çıkarmıştım. kamyonla yük taşımacılığı oyunu oynayacaktım. büyümüştüm zira. basit oyunlar tad vermiyordu. kum taşıyıp arabamı kirleteceğime, açık kasalı kamyonumla su taşımacılığı yapmanın parlak bir fikir olduğunu düşündüm. aldım kamyonumu çıktım sokağa. mahalledeki okulda okumasam da, hafta sonları mahalledeki okul bizim orta kafa gol sahamız oluyordu. oyundan sonra terli terli su içip, taşımacılık sektörüne olan ilgim sebebiyle, okul çeşmesinden kamyonumun kasasını suyla doldurdum...
toprak ve çimen karışımı bir alanda oyunumu oynarken, yerde gezinen minik karıncaları gördüm. "yaz sıcağında nasıl da zor yaşıyorlardır kim bilir" diyerek, onların biraz serinlemesini istedim. 5-10 tane karıncayı kamyonun kasasına attım. karıncaların hareketlerinden yüzdüklerini düşünsem de, bir süre sonra hareketsiz olduklarının farkına vardım. daha sonra arkadaşımın peynirli ekmeğinden bir tutam ekmek koparıp, onu da kasaya attım. bu sayede karıncaların ekmeğin üzerine çıkarak boğulmaktan kurtulacağını ve karınları acıkırsa da yemek yiyeceklerini, hatta üstüne su bile içebileceklerini düşündüm...
ne yemek yediler, ne de su içtiler...
yıllarca unutmadım, unutturmadım...
işte o ara dönem, "henüz iki tekerli bisiklete binecek yaşta değilsin" sözlerine isyan etmenin dışa vurumu olarak, karşımıza sürprizler doğurur. bu süreçte ne üç tekerlekli bisiklete binmek, ne de kamyonu toprağın üzerinde ağızdan yapılan ses efektiyle kullanmak keyif verir... büyüdüğünü belli etme güdüsü insanı rezil de eder, vezir de...
oyuncak çuvalımdan (çuval dediğime bakmayın, 5-6 tane oyuncağın durduğu büyük ve yarısından fazlası boş duran bir çuval) oyuncaklarımı çıkarmıştım. kamyonla yük taşımacılığı oyunu oynayacaktım. büyümüştüm zira. basit oyunlar tad vermiyordu. kum taşıyıp arabamı kirleteceğime, açık kasalı kamyonumla su taşımacılığı yapmanın parlak bir fikir olduğunu düşündüm. aldım kamyonumu çıktım sokağa. mahalledeki okulda okumasam da, hafta sonları mahalledeki okul bizim orta kafa gol sahamız oluyordu. oyundan sonra terli terli su içip, taşımacılık sektörüne olan ilgim sebebiyle, okul çeşmesinden kamyonumun kasasını suyla doldurdum...
toprak ve çimen karışımı bir alanda oyunumu oynarken, yerde gezinen minik karıncaları gördüm. "yaz sıcağında nasıl da zor yaşıyorlardır kim bilir" diyerek, onların biraz serinlemesini istedim. 5-10 tane karıncayı kamyonun kasasına attım. karıncaların hareketlerinden yüzdüklerini düşünsem de, bir süre sonra hareketsiz olduklarının farkına vardım. daha sonra arkadaşımın peynirli ekmeğinden bir tutam ekmek koparıp, onu da kasaya attım. bu sayede karıncaların ekmeğin üzerine çıkarak boğulmaktan kurtulacağını ve karınları acıkırsa da yemek yiyeceklerini, hatta üstüne su bile içebileceklerini düşündüm...
ne yemek yediler, ne de su içtiler...
yıllarca unutmadım, unutturmadım...
ince uçlu sarj aletim, 5110'daki yılanım.
üç lahmacun bir ayranım, köfteyle gelen piyazım.
sinemada yer gösteren adamım, 37 ekranda 3d gözlüğüm.
mahalle takımındaki taso'm, counter'daki gaz bombacım.
yıllarca hiçbir şey yazılmasa bile, yine de her zaman ana açılış sayfam...
sebebini bilmiyorum... ama çok seviyorum...
üç lahmacun bir ayranım, köfteyle gelen piyazım.
sinemada yer gösteren adamım, 37 ekranda 3d gözlüğüm.
mahalle takımındaki taso'm, counter'daki gaz bombacım.
yıllarca hiçbir şey yazılmasa bile, yine de her zaman ana açılış sayfam...
sebebini bilmiyorum... ama çok seviyorum...
gadasını aldığım online rekortmeni.
bebelere balon satamayan profesyonel buzlu badem satıcısı,
pazar yerinin doncu kuzey'i, uçurum'daki yaman.
bebelere balon satamayan profesyonel buzlu badem satıcısı,
pazar yerinin doncu kuzey'i, uçurum'daki yaman.
yapılacaksa gündem oluşturacak bir şey olmalı. sen şimdi tarkan'ı falan getiremezsin maliyetli olur. cem yılmaz oraya gitti, beyazıt öztürk'ü getirsen taklitçi olursun. herhangi bir rock yıldızını getirsen sıradan olursun.
ama bir üçlü yapılsa, ümit besen-arif susam-nejat alp bir gelse, bırak ekşi'de konuşulmayı, tüm ulusal kanalların haber bültenlerine çıkarsın.
hem geyik olur, hem iyi olur...
(bkz: çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu tamam mı)
ama bir üçlü yapılsa, ümit besen-arif susam-nejat alp bir gelse, bırak ekşi'de konuşulmayı, tüm ulusal kanalların haber bültenlerine çıkarsın.
hem geyik olur, hem iyi olur...
(bkz: çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu tamam mı)
(bkz: #10686260)
allah rahmet eylesin.
bendeki yeri çok ayrıydı. ayrı bir severdim deliyi. çok ama çok üzüldüm...
bendeki yeri çok ayrıydı. ayrı bir severdim deliyi. çok ama çok üzüldüm...
rivayet odur ki;
"kıyamete yakın yer yüzüne inecek sözlük yazarı, tüm sözlüklere elindeki kızılcık sopasıyla vuracak, sözlüklerdeki "caps yok mu caps" çılgınlığı sona erecek."
(sübaneke işalla yareppim işalla dinimiz amin 9:4)
"kıyamete yakın yer yüzüne inecek sözlük yazarı, tüm sözlüklere elindeki kızılcık sopasıyla vuracak, sözlüklerdeki "caps yok mu caps" çılgınlığı sona erecek."
(sübaneke işalla yareppim işalla dinimiz amin 9:4)
neşet diye bir eleman vardı hiç unutmam. hani önlüğünün sol kol kısmı sümük silmekten kabuk bağlardı ya, o tipte bir arkadaşımdı. severdim ama çok.
neşet'in defterinin sağ alt ucundaki kıvrılmalar, defterin sol en üst köşesine kadar uzanırdı. yıllarca hiç anlayamadım bunu. defterin üstünde zıplasan yine yapamazsın bunu neşet. nasıl becerdin lan?..
neşet'in defterinin sağ alt ucundaki kıvrılmalar, defterin sol en üst köşesine kadar uzanırdı. yıllarca hiç anlayamadım bunu. defterin üstünde zıplasan yine yapamazsın bunu neşet. nasıl becerdin lan?..
çok olmuş ama şimdi öğrendim vefat ettiğini. onun hakkında bir entry girmiştim zamanında, çok çok hoşuna gittiğinden mutlu olduğunu söylemişti gönderdiği birkaç mesajında da... küçücük paylaşımları olan insanları bile ne kadar üzüyor ki bu acı, kimbilir ailesi ne kadar üzülmüştür. gerçekten çok üzüldüm.
yattığı yer nur, mekanı cennet olsun güzel kardeşimizin. Allah ailesine sabırlar versin...
yattığı yer nur, mekanı cennet olsun güzel kardeşimizin. Allah ailesine sabırlar versin...
anket başlıklardan bıktım,
inci sözlük gibi dediler çıktım,
şimdi büyük bir boşluğa düştüm,
emdi yürek yırtilur...
inci sözlük gibi dediler çıktım,
şimdi büyük bir boşluğa düştüm,
emdi yürek yırtilur...