almak

Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak.*

nedensen bana 1. anlamı dışında salma hayek i çağrıştıran kelime

tersi için: (bkz: vermek)

sahip olmak ve bir şeyi yerinden taşımak, kaldırmak anlamlarını içerir.
örn: yaşı geçmiş çirkin adam için artık anasını alsın dediler. ancak o da; ben bir mal aramıyorum, ben ne istediğini bilmez bir ergen aramıyorum, ben bir kasaba köpeği de aramıyorum, ben bir eş arıyorum dedi.

ele geçirmek fethetmek anlamı da taşır.
örn: yeni taşındığı uzak diyarda kendine güveni, düzgün konuşması, hoş sohbeti sayesinde çirkinliğini ve fakirliğini kararttı, bulunduğu ortamdan kadını aldı ve evine gitti.

görsel

Türk Telekom gibi hem paramızı alan, hem de sinirlerimizi zıplatan bir internet sağlayıcısının yanında, TürkNet Gigafiber gibi bir olay var.
Hem 1000 mbps hızı ile sinirlerinizi zıplatmaz hem de paranızın karşılığını tam olarak alırsınız. Gerçekten GigaFiber olayı bir harika.