bugün

edit: yazıyı bir blogtan aldım hoşuma gitti bilinçlenin istedim.

insan şikayetlerini internete yazınca direkt kanser belirtileri çıkar ya karşısına. bir doktora görünmek için çapa'ya gittim. doktorun yanına girdiğimde daha önceki muayenede istediği tahlil ve ultrason sonuçlarımı gösterdim. doktor hepsine baktı inceledi ve bana kanser olduğunu düşünmüyorum dedi kan tahlillerim çok normal çıkmış meğer.

ee peki benim neyim var o zaman?

doktor bana tekrar kan tahlilleri yazdı , ama bu tahlilleri temel bilimler binasında vermem gerekiyormuş. annem yanımda, temel bilimler binasına yürüyoruz yolda giderken hangi tahlilleri verdiğini okumaya çalışıyorum gözüm hiv’e çarptı. ne alaka dedim içimden.

kan verme işleminden sonra eve geldik sonuçlar 1 hafta sonra çıkıyormuş. o süre boyunca aids belirtileri, hiv belirtileri nelerdir diye araştırma yaptım. 1 hafta zor zar geçti bu sefer anneme benimle gelmemesini söyledim. ama beni dinlemedi tabi.
atladık arabaya tekrar çapaya geldik. tahlil sonuçlarımı aldım, annemle ikimiz tahlil sonuçlarını inceliyoruz, hepatit b negatif, hepatit c negatif ,vdrl negatif, elisa hiv labratuvarda görüşülecek....

işte her şey böyle başladı.
biri sanki kafama balyozla vurdu, gözlerim karardı tekrar okudum… labratuvarda görüşülecek. annemle birbirimize bakıyoruz. sanırım kanım yetmedi tekrar yapacaklar deyip geçiştiriyorum. ama bunu söylerken kendim bile inanmıyorum tabi.

doktor test sonuçlarımı alıp, bakıyor, bana hiv pozitiflikten bahsediyor. ama ben hiç bir şey duymuyorum sanki kafamı bir akvaryumun içine sokmuşum ve doktoru suyun altından dinliyorum. bana artık hiv’in bir şeker ya da tansiyon hastalığı gibi olduğunu her gün 1 hapla çok uzun bir süre sağlıklı yaşayabileceğimi hayatın sonu olmadığını falan söylüyor.

ben o sıra rüya gördüğümü düşünüyorum içimden. hani bazen kötü rüya görürüz de bu kadar kötü olamaz hayır, kesin rüyadayım deyip uyanmaya çalışırsın ya, işte aynen öyle kendimi uyandırmaya çalışıyorum. ama uyanamadım.

ağlıyorum… hem de ilk defa bir yabancının karşısında. bana hastalığını kimseye söyleme diyor toplumun ön yargılarından bahsediyor. elimi tutuyor şaşkınlıkla elime bakıyorum.

Sonra birden konuşmak istedim " acaba yalancı pozitif olabilir mi " O güleç yüzlü doktor bana 2. bir doğrulama testinden bahsediyordu... ve bir dernekten kendilerine Pozitif Yaşam derneği diyorlardı.. Ne kadar güzel bir isim POZiTiF YAŞAM....

Doğrulama için kan verdim. Güleç yüzlü doktor Westernblod testini kendi yapacağını ve sonucun 1 hafta içinde çıkacağını gelip tekrar kendisinden sonucu almam gerektiğini söyledi..
Tabi insan böyle durumlarda biraz ümit besliyor.. Belki yalancı pozitifliktir, bu kadar ender görünen bir hastalık beni mi bulacak, kesin bişey çıkmayacak gibi gecelerden sabahlara düşünüp duruyordum.

Ogün geldi çattı tabi annem gene yanımda, bugun benimle gelmesini istemiyorum onu artık üzmek istemiyorum. Fakat beni dinlemiyor. Ben arabada ölümden bahsediyorum kötü hastalıklardan anneme bana bişey olmayacağını aids in artık kronik bir hastalık oldugunu söylüyorum. Çapaya gitmek için köprüyü geçince Tem otoyolunda birden kullandıgım arabanın sol ön tekeri patlıyor.. Tabi birden bir telaş arabayı zor zar sağ tarafa çekiyorum. Az kalsın büyük tırların altında kalacaktık..

Sanırım bu bir işaret.. Annem çok korktu bende çok korktum. Sağ şeritte birbirimize sarıldık ağladık... 1 saat otobanda kasko yardımı bekledik ve nihayet hastaneye ulaştık.

Annemde hep bir umut var. Doğrulama testinde negatif sonuç alacagımıza o kadar çok inandırmış ki kendini bana KORKMA diyor. Hastane bahçesinde anneme burda bankta beklemesini söylüyorum.. Yukarı güleç yüzlü doktorumun yanına çıkıyorum.. ilk şok o gün benim güleç yüzlü doktorum izinli:((( yerine bakan doktorla konuşuyorum.. Çok bakımsız bir adam. Saçları biraz uzun yağ içinde hoşlanmıyorum ondan ve pek az konuşuyor..
Westernblod sonucumu almaya geldim diyorum.. Otur bakalım diyor. içimde bir balon var sanki göğsümü yarım dışarı çıkmak istiyor.
Meğer Hiv+ olunca kodlanıyormuşsun artık bir kodum var. Bilgisaya giriyor bakıyor ve pat diye malesef diyor Hiv+ siniz.
Geçen hafta gördüğüm Güleç yüzlü doktorumun orada olmasını o kadar çok istiyorum ki gözlerim onu arıyor. Bana hiv+ liği o kadar güzel anlatmıştı ki. 80 yaşıma kadar yaşayağımı düşünmüştüm. Ama şimdi gerçekten KORKTUM.
Fazla durmuyorum yanında aşağıya bahçeye inmek istiyorum hava çok güzel masmavi gökyüzü temiz hava Labratuvarın kasvetli havası dahada boğuyor beni..

Kapıdan çıkmak istemiyorum aslında. Annemle karşılaşmayı hiç istemiyorum ona bunu yapmaya hiç hakkım yok. Kendimin yediği bokların cezasını dünyada en sevdiğim varlıga çektirmek bana iki kat daha acı veriyor.

Uzaktan anneme bakıyorum bankta tek başına oturuyor. 2 simit alıyor simitçiden içim cız ediyor. Çünkü hastaneden başka testler isterler diye aç gelmiştim beni düşünüyor...

Ben kapıdan bakarken göz göze geliyoruz. Beni görüyor ayağa kalkıyor ona doğru yürürken sanırım suratımdan anlıyor daha onun yanına gitmeden ağlamaya başlıyor... Bende ağlıyorum..
insan sevdiği birisinin ağlamasına dayanamıyor.

Arabaya bindiğimizde hiç konuşmuyoruz. Sürekli düşünüyorum ne olacak ne olacak diye sanırım annemde öyle düşünüyor.. Birden ikimizde yanlış yolda oldugumuzu farkediyoruz.
Anadolu yakasına geçmemiz gerekirken biz Edirne istikametine gidiyormuşuz.

Eve vardığımda pozitif yaşam derneğini arıyorum. Karşıma bir ses çıkıyor Alo PYD. diyor. içimi bir korku ve ümit kaplıyor.
Telefonda ki ses çok tok bir erkek sesi Güven verici.
Merhaba ben hiv+ tanısı aldım diyorum.. Ağlıyorum ÖLMEK istemiyorum diyorum..
Beni sakinleştiriyor.. Ölmeyeceksin diyor. Hiv in Dünya Sağlık örgütü tarafından Kronik hastalıklar listesine alındıgından bahsediyor.. ilaçlarla kontrol altında tutuldugundan bahsediyor.. Kendisininde 12 yıldır hiv+ oldugunu söylüyor.. Rahatlıyorum, dernekte görüşmek üzere randevulaşıyoruz...

Anneme anlatıyorum çünkü şuan benim duygularımdan çok onun duygularına önem veriyorum.. Oda biraz rahatlıyor. Hemen evimi boşaltıp onun evine taşınmamı istiyor. Düşünmek istediğimi söylüyorum..
Kopyala yapıştır bir yazı. En azından kaynak ve yazının neden yazıldığını söyleseydin de, emeğe saygını görseydik...
aids kanseri kadar berbat bir illet yok. partnerlerine ilet belki bulaşıcıdır bel gamzeli kardeşim.
Şimdi şuna bir açıklık getirelim AIDS iki türlü olur bir kan yoluyla ikincisi cinsel birleşmeyle. Onun için ilk yapılan bir testle bunun çıkabilme ihtimali fazladır. Ben biraz alay ediyorsun gibi bir izlenim sezdim ama neyse. inşallah temiz çıkar sonuçlar dileyeyim.
Serin hikaye.
copy-pastitotis olmuş.
http://aidsoldum.blogspot.com/2014/07/korku.html
Umrumda olmayandır.
Hastaneye gittiğinde iğne falan vuracakları zaman söyle de dikkat etsin personel. Sonra iğne ellerine batıyor falan, senin yüzünden millet de hasta olmasın. Muhtemelen copy paste yapmışsın yazıyı ama gerçek olma ihtimali üzerine duruyorum.
Ki Gerçekse de korunsaydın kardeşim? Aidsli kızla korunmadan sevişip gelip bize dert yanma. Yallah.
zinaya yaklasmayin, o bir hayasızlık ve kötü bir yoldur.

- zarara rızasıyla girene, merhamet olunmaz.
Birlikte olduğun kızı ifşala da kimse yatmasın bari. Aids olduysan tabi.
Yalnız illa birinin başına gelmiştir ülkede, gerçekten üzücü.
geçmiş olsun diyelim. yeni çalışmalar bu hastalığın yakında tarih olacağını söylüyor ama ucuz olmasıda önemli elbet.
bu arada herkez bir kızdan şüpheleniyor, erkek olma ihtimali de olabilir sonuçda.
Aidsten daha buyuk dertler de var şu dunyada.

Ben de ruh kanseriyim kardeş sey etme çok.
Baslik sahibi suser kardese ciddi ciddi yorum yazan sazanlar olmus asdfggfassdds. Bir de hangi insan ben aids oldum diye kendini ifsa eder ki.