bugün

genellikle ahmet necdet sezer'in atatürkçü,cumhuriyetçi,laik,demokratik ve hukukun üstünlüğüne inanan kişiliğini hazmedemeyenlerin söylediği yalandır. ahmet necdet sezer teröristleri affediyor söylentileri nedeniyle adalet bakanı cemil çiçek'e verilen soru önergesi aşağıdadır.

"Anayasa'nın 104. maddesine göre sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak yetkisi Sayın Cumhurbaşkanı'na verilmiştir.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanırken, bunların seçimi Cumhurbaşkanı tarafından mı yapılmaktadır?

Affedilen kişilerin Anayasa'da öngörülen konumda olduklarını (sürekli hastalık nedeniyle tahliyesini) belirleyen kurum hangisidir ve bu kurum hangi Bakanlığa veya bakanlıklara bağlıdır?"

adalet bakanı cemil çiçek'in cevabı:

"(Cezaevlerinde yatmakta olan) Hükümlülerin bu konudaki (tahliye) taleplerini Bakanlığımıza veya Cumhuriyet Savcılıklarına yapmaları durumunda, zaman geçirilmeden tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevk edilerek hastalığın tıbben tesbit edilmesi, sonra raporun (bir kez daha tetkik ve onay için) Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesi, hastalık saptandığı takdirde belgelerin derhal Bakanlığımıza gönderilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen süreç sonunda ikmal edilen dosya, Bakanlığımızca gereği takdir ve iFA EDiLMEK ÜZERE Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmaktadır. Bilgilerinize arz ederim. Cemil Çiçek. Adalet Bakanı. imza."

"teröristlerin affı nasıl olmaktadır?" soru önergesine adalet bakanı cemil çiçek'in cevabı:

"Hüküm giymiş veya tutuklu mahkum veya yakınları, ölümcül sağlık durumu nedeniyle Cumhuriyet Savcılıklarına veya Bakanlığımıza başvurur. Bu durumda kendisi tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilir. Cezaevinde kalması hayatı açısından mümkün değilse rapor verilir. Sonra aynı muayene ve tetkikler Adli Tıp Kurumu tarafından bir kez daha yapılır. Sonuç değişmiyorsa, hayatını etkileyecek sürekli hastalığı olan mahkumun dosyası, salıverilmesi istemiyle, gereğinin yapılması (onay verilmesi) için Cumhurbaşkanı'na gönderilir."

burada da görüldüğü üzre affedilen kişileri ahmet necdet sezer değil adalet bakanlığı seçmektedir. ayrıca af başvurusu yapan hükümlünün sağlık kontrollerini de ahmet necdet sezer değil sağlık bakanlığı yapmaktadır. yapılan sağlık kontrolünü inceleyen kişi ahmet necdet sezer değil adli tıp gelen kurumudur. tüm bu aşamalardan sonra "ahmet necdet sezer teröristleri affediyor" demek iftira ve karalama kampanyasından başka bir şey değildir.
burun uzatmayan ancak günah kabartan bir yalandır; bolca vakit ve zaman gazetesi okumakla ilk belirtiler ortaya çıkar, bir de içinizin fesat olması gerekir elbette!

genelde akp tayfasınca desteklenir; işin ilginç yanı herhangi bir milli bilinç duygusuna sahip olmayan ümmetçi tayfanın bu yalan üzerinden yaptıkları saldırılardır; şahsen milliyetçi bir insanım ve bu aflarda ahmet necdet sezer in bir hatası bulunduğunu düşünseydim en ağır ben eleştirirdim, ulusalcılar eleştirse o da tamam ama eleştirenlerin eline koz geçmesini bekleyen dinci tayfa oluşu oldukça trajikomik.
affedilmesi istenen kişileri cumhurbaşkanının değil adalet bakanlığının tespit ettiğini bilmeyen ahmet necdet sezer düşmanlarının inanmak istediği yalandır.
ortalarda gezinen bihaber cahillerin hakkında yorum yapmadığı durum. e ezberleri bozulur işte böyle elinde belge kılıçdaroğlu gibi konuşursan.
fethullah menşeili olduğu çok bariz bir yalan.
darbecilerle ve ergenekoncularla is birlikci toplantilar yapan birinin teröristleri affetmis olmasi garipsenmemeli.
(#1569644)
trilyon davasında yargılanmaması ve yargılanıp suçlu bulunduğu halde (nedendir bilinmez, belki de saf iyiliktir) sağlık sebepleri bahanesiyle tüm suçları affedilen necmettin erbakan'ı, özgürlüğüne kavuşturmuş cumhurbaşkanı sahibi kişilerin bok yemesidir.
okuma yazma özürlü kişilerin söylemekte ısrar ettikleri yalan.
hukuk bilmenize gerek yok canım evladım, sadece oku. cumhurbaşkanlığı bir denetmeleme makamıdır şu sistemde. işin ehli akil adamdır, çıkartılan yasaların, buna af yasası da dahil, uygun olup olmadığına bakar, ülke çıkarlarına ters düşmediğine bakar onaylar veya onaylamaz.

tabi sizin balık hafızanız sadece şimdiki cumhurbaşkanını hatırlar ama şimdi onaylanan yasaların çoğu o dönemde geri gönderilmişti meclise.
müslümanlığın birinci şartı iftiradır haline gelen durumun bir başka örneğidir bu yalan. kendine bile hayrı olmayan hasta, felçli o mahkumlarla "terör böyle azdı " demek...yok, bu kadar kara cahil burada yazar olamaz, kamera şakası mı bu?
yobaz pisliklerin ahmet necdet sezer hakkında devamlı atıp tuttuğu iki yalandan birisidir. bir diğeri için (bakmayınız: sezer yüzünden 2001 krizi oldu yalanı)

çankaya'ya o isimleri gönderen kimlerdir peki? bunu hiç sorgularlar mı?

ahmet necdet sezer hep somurtmuş, çok pasifmiş.

lan ...(istediğini koy buraya) şaklaban mı bekliyorsun o koltulta? ha ama sen alışık değilsin devlet adamı nasıl olur, hukuk adamı nasıl olur, doğrusunu görmeye.

sen hakkında zirmmetine para geçirme iddiası bulunan bir cumhurbaşkanına (!) layıksın.

sen toprağını neredeyse yarım asır başkalarına kiralamayı onaylayan bir cumhurbaşkanına (!) layıksın.

sen düğüne yetişecek diye ankara-karaman yolunu komple kapatan bir cumhurbaşkanına (!) layıksın.
bazı kemalist geçinen ergenlerimizin iddiası.

yıllar sonra da ampülcü ergenler abdullah gül mayınlı arazi yasasını geçirdi yalanı diye başlık açarlar.

bir yanda ampülcüler, diğer yanda kemalistler. al birini vur ötekine.

cumhurbaşkanı denen şahıs, her önüne geleni imzalayan robot mudur? otu boku veto ediyordu da, teröristleri affederken neden tereddüt etmeden imzalamıştır?

affetttiği teröristler yeniden dağların yolunu tutunca durup düşünmemiş midir? "ben ne bok yedim" dememiş midir?

tam istediğiniz gibi kendi kafanıza uygun cumhurbaşkanı geldi ya, ilahlaştırın anuna koyim. ampülcüler de abdullah gül'ü ilahlaştırsın.

bizim kafamıza uygun en son cumhurbaşkanı 1938'de öldü.
eleştiri konusu olan aslında süreci başlatan kendisi olmasa bile son onayı veren ve devletin en yetkili kişisi olan birinin affedilen kişilerin dağda yakalanmasına aldırmaksızın süreci bozmadan onay vermeye devam etmesidir . hiç mi araştırmamış ağır hastalık sebebiyle önüne getirilen af dosyalarındaki adamlar affedilince dağa çıkacak kadar sıhhati nerden buluyorlar diye. insan merak etmiyor değil!
(bkz: sadece o mu)
Cumhurbaskani'nin ya da Devlet'in 'terorist' diye nitlendirilen insanlari affettigi yonunde iddialar tamamen gercek disidir.bunun buyuk bir yalan oldugunu bircok kisi gibi ben de kabul ediyorum ama olaya baska acidan yaklasmak gerekir diye dusunuyorum.

O insanlar neden teroristtir ? kime terorist denir? bunlari sorgulamak birincil isimiz olmali. aslina bakarsaniz o insanlarin neredeyse hicbiri ne bomba patlatmistir, ne birilerini oldurmustur ne de kotu bir sey yapmistir.tek 'suc'lari dunyaya geldiklerinde kurallari onceden belirlenmis bu 'hayat oyunu'na karsi cikmaktir.

kendilerine su sorulari sormuslardir:

-Neden anadolunun bir koyunde fakir ailede dunyaya gelen bir cocugun yasami zengin bir ailede dunyaya gelmis birinden daha farkli ve daha zordur ?(bir iki istisna haric). cocugun burada sucu nedir? kesinlikle bunun mantikli hicbir aciklamasi yoktur. Cocuk her seyden bihaber dunyaya gelmistir ve yonetimde soz sahibi olma imkani neredeyse imkansizdir.

-Neden parasi olan insanlar birilerini oldurseler bile cezaevine girmemektedir, kefaletle serbest birakilabilmektedirler?

-Neden saglik hizmetlerinden parasi olanlar daha iyi yararlanabilmektedir?

vb sorular uzar gider.

Bu adaletsiz duzenin en basi neresidir? Devlet. Devletin yonetim kurumlarina kimler girer? Parasi olanlar.(Bir milletvekili secilebilmek icin bile inanilmaz paralar ve secim kampanyalari gerektigi dusunulurse..)

yani devlete karsi cikmak ne demektir? Parasi olanlara (ve genelde de bu kadar cok parayi nasil kazandiklari belli degildir) karsi cikmak demektir.

O zaman olay nedir? Parasi olanlar tehlikeyi gorduklerinde hemen sizi terorist ilan ederler. Halbuki terorist kimdir? parasi olup ulkeyi somurenlere karsi daha adil bir duzen kurmak isteyenler midir? yoksa bu duzende keyif catan insanlari butun gun 'kole' gibi(gibisi fazla zira herkes parali koledir) calistiranlar mi?

o yuzden ne sezer ne de devlet teroristleri affetmemislerdir. ha onlarin terorist olarak nitelendirdigi kisileri cezaevinden cikarmalari da bir lutuf degil o insanlarin hakkidir. bu duzene karsi geldikleri icin cezalandirilan, sagliklari bozulan ve cezaevinde kalacak kadar saglik durumlari iyi olmayan kisilerin insan haklari evrensel bildirgesine gore tutukevinde kalmalari soz konusu olamaz.

Iyi dusunmek, iyi okumak gerekiyor.

edit : bu entry eksi oy verebilirsiniz ama nedenlerini hakikaten merak etmiyor degilim. iyi bir aciklama yaptigimi dusunmustum oysa..
affetiği doğrdur efendim. affedilenelerin hepsi hastadır. bu hastaların da birçoğu ölüm oruçlarına giden bir takım sol terör örgütü mensupları olup wernikakorsakof denilen ömür boyu hafıza kaybı hastalığına yakalanmış ve devamlı bakıma muhtaç kişilerdir. sanırım her bir hastanın bakımı devlete aylık 600 liraya mal oluyormuş. sen hem töristlik yap, sonra hapse düş ölüm orucu tutacam deye acayip bir hasatlığa yakalan sonrada hapiste olduğun için devleti sana bakmaya zorla. şimdi sorarım devlet bu insanlara her ay sadece sağlık harcaması için 600 lira ayırmak zorunda mı? kimse devlet bakmak zorunda değil demesin, özellikle son yıllarda avrupa birliği, insan hakları ayağına sıkı denetim ve hukuki yaptırımlar var. bir diğer hususta şu ki: affedilecek teröristleri adalet bakanlığı belirler, sağlık bakanlığı da olur verir dosya cumhurbaşkanı önüne koyulur. ha sezer bunu imzalamasa ne olurdu, bu sefer de emin olun şöyle bir laf dolanırdı malum basının ağzında: "sezer, ölüm orucu yüzünden kendilerini sakatlayan teröristeleri tedavi ettirdi, imzayı atmayarak devleti külfete soktu..."
ayrıca; sayın abdullah gül de aynı şeyi yaptı.