bugün

''yok böyle bir ingilizce''denilesi tespittir.
what can ı do. sometimes. it' s dance. that' s dance. ın the tabele. ı don' t want to see the back.
kulağa çok yakın gelen bir konuşma biçimidir.
hala mr. and mrs. brown'dan bahsetmemesi dikkat çekicidir, üzücüdür.
ingilizcesi iyidir ama aksanı sıfırdır.
''google translate'in'' kullandığı bizim ''briteyn'' ingilizcesi de dediğimiz ingilizcedir.

fatih terim ingilizcesinde bu 'britın' ingilizcesi olarak karşımıza çıkar. ilginçtir. diller, kökenler.
acun ılıcalı türkçe konuşurken kullandığı tonlamaların aynısını ingilizce konuşurken de kullandığı için kulağa gayet abuk gelen ingilizce.
0 estetikli 0 aksanlı ingilizcedir(!).
yok böyle dans programının ilk bölümünde yine kulaklarımızı yardıran ingilizcedir.

(bkz: no ten ten)
Dünyayı Showtv sponsorluğunda geze geze öğrendiği ingilizce.

Aslında saygı duyulmalı. Üst düzey üniversitelerden mezun olup bi de üstüne master kastırıp hala iş konuşmaya gelince "eee ööö the problem izzz thaaat, aaaa..." diye insanı bayıp dumura sürükleyen kişilerin yanında Acun'un pratiği hiç fena değildir.
bir, iz dı fıtbıl dest dı fıtbıl değildir.
(bkz: me love you long time)
(bkz: bir tevez ingilizcesi değil)
(bkz: ifikıl)
zibik zibik yorum yapanların ingilizcesiyle karşılaştırılmayacak kadar sağlam olan ingilizcedir. tamam herkesin eleştirilcek bir kaç yanı elbette var da konuştugu ingilizceden tut, kazandıgı paraya kadar a'dan z'ye her şeyini eleştirmek neyinize bir türlü anlamış değilim.

konustugu ingilizceye gelince de, ana dili türkçe olmayan birisi türkçe konuşunca ne kadar çabalarsa çabalasın bizim konuştuğumuz gibi konuşamayacaktır. bir türkün, yabancı birisinin türkçe konuşmasını eleştirmesi gayet doğalda hanginiz ana dili ingilizce diye sorasım geliyor. tamam herkesin ingilizcesi var az çok. bazılarının ki gerçekten müthiş. ama sanki acun ılıcılalı bir tercüman da işini yapamıyor ayağına getiriyorsunuz.
olmayan ingilizcedir. bir diğer örneği için: (bkz: fatih terim)
çokta kötü olmayan bir ingilizcedir. sen asıl tevez in ingilizcesini gör. akıllara zarar.

http://www.youtube.com/watch?gl=NL&v=_B_LF7THun0
(bkz: ileri düzey esnaf ingilizcesi)

Şöyle ki;
Bir ingilizden çok daha fazla kişiyle ingilizce çatısı altında iletişim kurabilir,
Aynı zamanda bir kolej öğrencisinden bile daha az ingilizce bilir...
eline saldıran yavru kaplanın bakıcısı "i'm holding" der gülerek,

acun da durur mu, yapıştırmış cevabı;

"what kind of holding abi?"

türkçesi; "o nasıl tutmaktır amına koyim?"
tüm dünyada gezip dolaşmaya yeteceği kanıtlanmış ingilizce seviyesidir.
yarışmacı aydın'ın partnerine, aydın'ı gösterek; your best partner,isn't it? * (en iyisi senin partnerin,değil mi? * * ) diyerek aydın'ı dilbilgisi kurallarına göre bitki, hayvan ya da bebek yerine koymuştur.
we are normal gays diyecek kadar berbattır. hayır bu ingilizceyle elin amerikalısına ayar vermeye çalışıyo ya bi de.

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/1490/acun-ilicali-normal-gay
anlıyorum ama konuşamıyorumun bi adım ötesidir.
Aksan olmayan ingilizcedir.
ibrahim tatlıses türkçesi ile yarışır.
ar yu konserve gibi bir soru sorabilecek seviyededir. güzel hatunları görünce şaha kalkar.
hi adriana. how are you ?

-thank you. very good.

evet adriana istanbul'u ve türkiye'yi çok sevmiş.