bugün

başa gelince ciddi manada derinden sarsan olay.

abimle o kadar çok görüşmeyiz, aynı şehirde aynı semtte aynı evde kalsakta farklı dünyada gibiyizdir. düşünceler birbirine o kadar yakındır ki bunu onun 'gitmesine' çok az kala farkedersiniz. bir yaz gecesi, o artık türkiye'de son demlerini yaşarken içme kararı alırsınız. alkol kanınıza karıştığında farklı dünyaların aslında hiçte farklı olmadığını görürsünüz. o konuştukça ne kadar çok benzediğinizi anlamaktasınızdır. yavaş yavaş bütün düşünceler açığa çıkmaktadır o gece. sonra bir sessizlik olur, ''gidiyorsun ha?'' dersiniz. sesi çıkmaz. konuyu geçiştirir. aradan bir kaç hafta geçer. ayrılık vakti gelmiştir. vedaları hiç sevmeyen bünyeniz abinizin gözüne bakamaz hale gelir. ''kendine iyi bak'' dersiniz sesiniz çıkmaz boğazınız düğümlenir. ''ararım ya'' der yine geçiştirir. havaalanında ''berlin'e'' son anons yapılmıştır. o ''giderken'' arkasına dönüp masum bir bakış atar. gözleri dolmuştur. yıllarca taş kalpli, hissiz, duygusuz diye yerdiğiniz abinizin o gün ne kadar hisli ve duygusal biri olduğunu anlarsınız ama bunu hep ''o giderken anlarsınız.'' günde topu topu yarım saat gördüğünüz hatta belki hiç görmediğiniz abinizin yatağına baktığınızda içiniz daralır. ''lanet olsun'' dersiniz. hani, hani farklı şehirde olmak pek koymaz insana ama farklı bir ülkede olmak... ağır gelir.
kız kardeşlerim için geçerli olan durum. özellikle universiteye gittiğim zamanlarda her gün telefon açar özlediğini söylerler. eve geldiğimde de kapıda karşılarlar. hatta küçük olan kardeşim, sırf ben seviyorum diye evde kaldığım dönem boyunca muhallebiler ve tiramisu lar yapar. bi tanedir ama bazen beni çok deli ederler bak.
Eğer hep hayatın boyunca onu örnek almışsan, sana hayatı annen baban değil abin öğrettiyse ve şimdi yanında değilse. Özlersin çok Özlersin ama elinden hic bir şey gelmez.
Bana hayatı öğreten adam. Şimdilerde doğuda görev yapiyor mesleği nedeniyle. 2-3 ayda bir izine gelirdi. Terör olayları çıktı çıkalı ne yazık ki ona da gelemiyor. Güzeldir abi candır zaman zaman kavga edilir ama bilirsin o olmadan olmaz eğer abiniz yanınızdaysa bunun kıymetini bilin keske geçen zaman geri gelse diyor insan. Neyse....
(bkz: olmayan abiye hasret çekmek)
buraya hayatımla ilgili ince detaylar vs yazacak değilim, ne kadar anlatsam kimseyi ne ilgilendirir ne de etkiler zaten ama şu var keşke özlemler sadece hasret, araya giren mesafeler ve sayılı günlerden ibaret olsa fakat değil, bazı hasretlerin vuslatı bu dünyayı aşıyor, hiç olmazsa anlamazsınız abinizin yokluğunu, ama herkesin ardından oda bırakıp gittiği zaman, sırtınızı dayıyacak hiç kimse kalmadığı zaman özellikle anlarsınız...
Geri dön be artık hocam, kavga edeceğim zaman 2 kez düşünüyorum sen olmayınca... sen varken 2 ye 4 girdiğimiz günleri hatırlıyorum, sabahlari ajdar sarkisi acarak beni uyandirmani bile özledim hocam...
evet kesinlikle özlemek.

sen büyürsün ve tam aile üyelerinle vakit geçirmek istediğin zamanlarındır. üniversite, iş hayatı derken o, evden kopup gitmiştir artık. gelmesini beklersin, yılda 2 kez görürsün. doyasıya vakit geçiremezsin. annene dönüp bakarsın içi hep buruktur.

şu üç günlük dünyada ayrı yaşamanın anlamını sorgulatır insana.
insanın abisiyle arasında özel bir dil vardır.herkes kolay kolay anlamaz.beni benden daha iyi anlıyor neredeyse.valla insan kaç yaşına gelirse gelsin hala özlüyor.telefonda sık sık görüşsek de birlikte vakit geçirme tadını vermiyor.
sizin de böyle canınızdan çok sevdiğiniz kişiler varsa ihmal etmeyin onları.hep yaninda olmaya çalışın.bazı şeylerin degeri yokluğunda daha da iyi anlaşıyor.
buraya gelse yine karışırım dedikten sonra yengemde artık kaç yaşında senin haddine değil deyince olsun benden küçük demiş dün gece uyku sersemi yanlışıkla arayıp yat uyu malmısın cümlesini duymasaydım yine arardım ama özlemek konusunda bayaaaaaa takılı kaldık.dile kolay 7 ay olacak.
Kavgamız da olmuştu.

Ben abimi özledim. Ya sanki böyle hiç gelmeyecekmiş gibi gitti, insan pılını pırtısını böyle mi toplar?

Vallahi işemeye giderken bakıyorum odasına ağlıyorum ha.