bugün

oha dedirten karşılaşmadır. galatasaray futbol adına sahada hiçbir şey yapmamıştır. 3 tane direkten dönen topu ve ferhat'ın çizgiden çıkardığı şutu da sayarsak 8 gollük bir müsabaka olacaktı. aynı zamanda maç öncesinde yüksekten atan gsli yazarların da sustuğu maç olmuştur. geçmiş olsun diliyoruz. *
bittikten sonra orta yuvarlağa bir hindi getirtilerek "bir baba hindi" tezahüratının yapıldığı karşılaşmadır.***
bir galatasaray li olarak fenerbahceyi cani gonulden tebrik ettigim mactir.helal olsun.bileginin hakki ile kazandilar.ancak sampiyonluk icin erken hayallere girmesinler derim.
eric gerets'in iliç'i keserek baştan kaybettiği maçtır. fenerbahçe'nin karşısına defansif takımla çıkıp başarılı olmuş tek bir takım olmamasına rağmen nedense aynı rezaleti tekrar yaşadık. ama her zaman söylediğim gibi eric gerets'e, küfür eder gibi oynayan saidoo ya ya da ayhan'a laf söylemeye, maçın analizini yapmaya hiç gerek yok. 4 gol atan 3 topu direkten dönen 1 topu çizgiden çıkarılan fenerbahçe'yi tebrik edip bizim tarafa dönüp renklere aşığız sizlere değil demek geliyor içimden. şimdi haftaya ankaraspor maçına gitmeyecekmiyim yoo öyle bişey yok. yine tribündeyim yine destek. haketmese de bir şekilde bu takımın formasını giyen her futbolcuya sezon sonuna kadar destek vermeye devam etmek sarı kırmızı ya olan borcumuz. bu saatten sonra şampiyonluk olsa dahi yaşanacak sevinç eskisi gibi olmaz. fenerbahçe'den 4 değil 14 yese de ölümüne galatasaray...inadına galatasaray..!
bir gs li olarak ben de fb yi tebrik etmek isterim ama ben rakip takıma saygı gösterdiğimde karşımdaki insanlardan da saygı beklerim..gs bugun 8 gol yiyebilirdi bir 6 kasım vakası daha yaşayabilirdi ama fenerbahçeli taraftarların kendi takımlarının başarılarıyla sevinmesini beklerim gs nin başarısızlıklarıyla değil.. bu saatten sonra gs li futbolcuları tavana asmak bile yetersizdir.. ellerine geçen altın değerindeki bütün fırsatları harcamış olan bu futbolcuların yaptıkları mantık dışıdır..Şampiyonluk yarışı mantıken devam etse de fb nin artık gs den alması gereken bir dersi vardır.. o ders te elindeki fırsatları harcamamaktır
(bkz: sürklase etmek)
(bkz: sahadan silmek)
(bkz: helal olsun)
klasik bir derbiydi...*
4 yabanci uyruklu topcunun gol atmasi sebebiyle sonucuna cinconun itiraz etmesi muhtemel macin oynandigi gun
tüm konuşmalara rağmen sinir bozucu oyunlara rağmen ve bunları yapanlara rağmen (tüpcü*, cavcav, ve ulusos) sahadan galip gelebilen oynadığı futbolla bana yabancı kısıtlamasını kaldırın bak ben neler yaparım mesajını veren takımın kazandığı maçtır, kazanan türk futboludur tüm gs li arkadaşlarımıda canı gönülden kutlarım siz olmazsanız biz, biz olmazsak siz olmazdınız, herşey türk futbolu için.
6 kasım 2002 deki skora ramak kalınan maç...4-0 bitmiştir.
gs nin fener önünde zaman zaman çaresiz durumlara düştügü maç...
2 takım arasındaki farkın bariz olarak belli oldugu. iyi oynayanın kazandıgı mukkemel bi mac..
(bkz: buyrun efendim buradan yakınız)
ferhat ve uğur gibi pırıl pırıl iki genç oyuncuyu 55 bin kişinin önüne çıkararak hem maçı hemde bu çocukların özgüvenlerini kaybeden,,cihan gibi türkiye'nin en iyi sağ bek oyuncusunu nerede oynattığını anlayamadığım,,madem beraberlik için geldi ne diye iki forvetle çıktığını anlayamadığım,,haftaiçi "fener mener farketmez ben oyun düzenimi bozmam" diyip,artislik yapan gerets'in adeta hediye ettiği maç...fenerbahçeyide gönülden kutladığım maç aynı zamanda..
Maçın başlamasına daha 10 dakika vardı... Mabed birden bir uğuldama ile gürledi..11 tane sarı-lacivert formalı insan elele bir şekilde santraya doğru yürüyordu... Herkesin gözlerinde hafif bir buğu vardı bu sırada... Onlardan 10 dakika sonra siyah fona zorlukla seçilebilen sarı-kırmızı renkteki formalarıyla Galatasaray çıkıyordu mabedin çimlerine..Hepsinin başı öndeydi ve uğultudan birbirlerini dahi duyamayacak vaziyetteydiler... işte maç orada, o anda bitti..Üstelik daha başlamadan...

Vestel maçını kaybettikten sonra Fenerbahçe’yi darağacına çıkaran futbol ulemaları o kadar çok şey yazıp çizdiler ki maç hakkında bizlere sadece "mabeddeki maçı bekleyin" demek düştü. Sanki Galatasaray şampiyon olmuş da Kadıköye tur atmaya geliyormuş gibi bir hava yaratıldı. Ve bu manasız hava en çok Fenerbahçe’nin işine yaradı.

ilk beş dakika içinde Galatasaray daha etkili gibi gözüktü... Ama dediğim gibi bu sadece 300 saniye sürdü.. Geriye kalan 85 dakikada sahada tek gerçek vardı. Önce Appiah klasına yakışan bir gol attı. Ardından Luciano'nun golü geldi. Fenerbahçe aslanın boğazına kementi geçirmişti ve canhıraş çırpınmalarını zevkle seyrediyordu.. Bu çırpınmaların sonuncusu Hakan Şükür’ün kafa topu oldu ve geçen haftanın en çok eleştirilen ismi Rüştü bunu çok güzel çıkardı.. Ardından kaçan gollerin ise hadde hesabı yok. Önce Tuncay yine zor olanı yapıp Alex'in al da at dediği pası dışarı yolladı; akabinde de Nobre'nin şimşek hızındaki şutu direkte patladı. Ve ilk yarı sonra erdi..

ikinci yarıya Galatasaray'ın biraz daha riske gireceğini Fenerbahçe'nin ise bu riskten faydanlanma amacıyla oyuncu değişikliği yaparak başlayacağını düşünmüştüm. Ama Daum oyuncu değişikliği yapmadı. Farktan ziyade kazanmak istiyordu...Tribünler ise 6 diye inliyordu... Ne de olsa inanmıştık çocuklara.. Derken Saidou kanımca ağır bir kararla ikinci sarıdan atıldı ve işte bu dakikadan sonra o boynundaki kementle acemi çırpınışlar yapan Aslan canını verdi. Çünkü Saidou orta sahada Fenerbahçe’nin dinamik orta sahasına karşı ayakta durabilen tek kişiydi.. Bu dakikadan sonra Galatasaray'ın orta sahası tabir-i caizse yol geçen hanına döndü.. Nobre'nin meşum sakatlığı hepimizi üzerken Anelka'nın beklenen patlamayı yapmış olması, bir gol bir asistlik performansı ve son dakika da Mondragon ve Song ikilisi arasında yaptığı futbol valsi yüzleri güldürdü. 90 dakika bittiğinde tabelada 4 gol, akıllarda direkten dönen 3 top, Alex şov ve kaçan sayısız gol pozisyonu ile birlikte, gözlerde de biriken gurur gözyaşları vardı.. He bir de unutmadan sahanın ortasında duran Hindi...

Geride oynanmamış olan 180 dakika var. Ama düşünün bakalım kim daha çok hakediyor bu şampiyonluğu. Ezeli rakibine oynadığı her maçta üstünlük sağlayıp son maçta da sahadan silen Fenerbahçe mi yoksa Fenerbahçe karşısında bir hiç olan ve bunu oynadığı her maçta gösteren Galatasaray mı... Hem ayrıca oldu da (?) Galatasaray şampiyon oldu... Bayrağındaki bu sarı-lacivert lekeyle mi sevinecekler.. Hiç utanmayacaklar mı sokaklarda gezerlerken? Fenerbahçe 3 puan geriye düştüğünde Fenerbahçe Cumhuriyeti dışındaki her yerde bayram havası esiyordu.. Öyle ki Beşiktaş taraftarı alkışlarla uğurladı Galatasaray taraftarlarını Kadiköy vapuruna binerken..Herkes kaderini ve sırasını beklesin. Haftaya Trabzon' da horon tepeceğiz... Sonra mı? Dedim ya sıranızı bekleyin...

Çünkü biz "bu çocuklara i-n-a-n-d-ı-k..."
galatasaraylilarin 4-0 bittiğine sevindiği fenerbahcenin galatasarayı eze eze yendiği mactır.
64L4T4S4R4Y,direkler ağladı,m10drag10 gibi sloganların çıktığı maç..ayrıca fenerbahçe 4 hindili t-shirtler bastırıyomuş..
bu maçın oynandığı sezon "galatasaray" şampiyon olmuştur.
kolay kolay unutulmayan maçtır. neden unutulmaz? çünkü bir bayram öncesi oynanmıştır. ayrıca 4-0 bitmiştir. bunun yanında bir baba hindi tezahürati da bu maçta yapılmıştır.
galatasaray mucizesinin kadıköy ayağıdır.
atılan 4 golün yanında fenerbahçe'nin 3 topu da direkten dönmüştür. bir anlamda şans galatasaray'dan yanaydı. oyuna sonradan giren anelka'nın o zaman "türkiye'nin en iyi defansı" olarak gösterilen galatasaray defansını madara etmesi ile iş iyice şova dönmüştür. her hattıyla mükemmel bir geceydi.

bu maçla ilgili üzüldüğüm tek konu alex'in ferhat öztorun'un 3-4 kez belini kırması, bakkala yollaması ve genç bir yıldız adayının galatasaray kariyerini başlamadan bitirmesidir.
bildiğin züğürt tesellisidir. zira o sezon son hafta bazılarının nasıl salya sümük ağladığını herkes biliyor.
dereyi görmeden hindiyi kesmememiz gerektiğini gösteren maçtır.
6 kasım 2002 de dahil olmak üzere, fenerbahçe'nin son 10 yıl içersinde galatasaray'a karşı en ezici futbolunu oynadığı maçtır. rahatlıkla 7-8 olabilecek bir maçtı, 4'te kaldı. sezon sonunda şampiyonluk gelmesede bu maç benim için fenerbahçe-galatasaray mücadelesi içinde en keyifli maçların başında gelmektedir.
galatasarayın büyüyü bozacağı maçtır..