bugün

HAZiRAN SEÇiMLERiNi KAZANANA GiRECEKTiR...
Ehonomiisi iyi olan devletler 2 sezonda 2 kere büyük yapılandırmaya girmez açık net alenen bellidir kriz olduğu ancak bizim gerizekalı milletimiz konuşur durur..
Her şeyi 50 liralık alanların etkilenmeyeceği krizdir.
dünyadaki en büyük büyüme oranı olan ülkenin kredi notu iniyor.
alla alla neden ki??
kesin bizi kıskanıyorlardır. konya'lı mühendislerin icatları ile kafalarına kafalarına vururuz nasılsa..

seçimi nasıl kazanıyor diye soruyorsunuz birbirinize biliyorum.
konya'da bilim adamı olduğuna, devletin gizli üssünde yapılan çalışmaların dünyayı yerinden oynatacağına, yüzde yüz yerli tank üretiyoruz geyiği ile kendini avutan bu kadar adam varken kaybetmesi imkansız.
2017 ekonomik krizibaşlığını çokça inceleyip 2018 için daha muhtemel gördüğüm, bugünlerde ise geçen yıla kıyasla ekonomik durumun parlak olmadığını en yandaşı hatta iktidarın bile kabul ettiği ekonomik durumdur.

2001 e uzak kaldım, 2008 i dibine kadar yaşadım. Bu sefer gelen daha farklı. Patlayıp gelmedi ama ortalık toz duman. Çalıştığım şirket maaş ödeyebiliyor ama işe alım konusunda ihtiyatlı davranma kararı aldı. Alışveriş kesilmedi ama etrafta dolaşanlar çok ciddi alıcı değiller.

Sanırım 16 yıldır hükümetin farklı imaj gösterip imajdan farklı iş yapma huyu hepimize bulaştı. Herkes ekonomi iyi modunda, kötü haber yok değil mi? E harcamaya devam, ekonomi iyi.
Dolar kuru olarak çok tehlikeli bir yerdeyiz. biraz daha müdahale gelmezse 4.50'ye kadar gider bu.
223 milyar dolar döviz açığı olan reel sektör ne olacak? onlar batarsa bankalar iflas bayrağını çeker, toplu balık ölümleri gibi toplu intiharlar görülür bu ülkede.
Teğet geçmiş. Şaka şaka. Tam içinden geçti hemde.
köy kahvesinden yazıyorum. bildiğin köy kahvesi lan. adana'da ülkücü insanların yaşadığı bir köy burası...
gençler ümitsiz. çoğu işsiz. tarım bitme noktasında. hayvancılık yapamıyorlar.

- abi 7 kez dilekçe yazdım cevap alamadım diyor misal bir kardeşim. tarıma elverişsiz toprakta hayvancılık yapmak istiyormuş. dilekçene cevap verilmemesi suç diyorum. onun içinde dilekçe yazacak yarın. 2 yıldır bir hayali var ama o kadar çabaya rağmen sonuç 0.

-bir diğer kardeşim plastik fabrikasında işçiymiş. pek bir maaş alamasak da geçiniyorduk işte diyor. patron kredilerini ödeyemeyince işçileri çıkarmış. tazminatımın peşindeyim diyor. 4 aydır işsiz kardeşim.
- polis olmak istiyorum diyor sakarya işletme mezunu bir kardeşim. 3 yıldır işsizim abi diye ekliyor. üniversiteden mezun olduktan sonra kebapçı da ve bir düğün organizasyon işinde çalışmış. emeğini sömürmüşler. hak ettiğimiz parayı vermediler diyor. bıkmış durumda. iş arıyorum arıyorum arıyorum ama bulamıyorum diyor. iş abi sadece iş. dört elle sarılacağım bir iş. iş bulursan haber ver abi diyor donuk gülümsemesiyle.

Umarim Er yada gec bu ülke kavusur Aydinliga Aksi halde Genclerin durumu Vahim ki Ne Vahim...
Ulan Aq
AqTrolleri Yine sinirimi ziplattilar
Neymiis Ekonomi Cook Eyiyimis.
Bak hele Bak
Amciga bak
Serefsize Bak
Dolar 4.25
Euro 5.1 oldu Aq Troluuu
Genc issizlik %30 dayandi
Senin kufur ettigin 2001 de bile %25 ti bu oran
Her boka zam Gel di
Ulan bim de bile en basit bi urune(Peynire) 1 sene icinde
yüzde 50 zam yedi ulan
Reisin ve Jölelin
ulke Eqonomisinin Aq...
Insaatciniz Cengizin Dedigini Yapiyosunuz
Bu ulkenin Aq Tebrikler...

Daha bittimi
Bitmedi;

Dindar nesliniz le Ahlakın Aq
Tebrikler
1 kereden bisey olmaz dedi.
Bakaniniz
Subyancilik Ahlaksizlik
Kadın cinayetleri Artti Bu dönemde
Kimsenin guveni kalmadı birbirine
Tebrikler
Syn.Orospu Cocuklari
Artık g.tunuze
Kına Yıkabilirsiniz..
doların sert düşüp 4.26ua çakılmasıyla kesinleşen kriz.

ayrıca türkiye zaten yıllardır ekonomik krizde.
gümbür gümbür gelen krizdir.

ki zaten bir ekonomik krizin içindeyiz yıllardır, ve bizi bu krize sokan hükümet; seçim vaadi olarak bu krizden çıkaracağını söylüyor. garip.
Dünya'da ekonomi iyiye giderken kötü yönetim ve seçim ekonomisi sebebiyle Türkiye'de ekonomik krize doğru ilerleyen aşırı ısınmadır.

2001'den bu yana devam eden Dünya'daki durgunluk yavaş yavaş sona eriyor ve büyüme oranları artıyor. 17 senedir süregelen durgunluk sebebiyle tahvil faizleri 0'a yakınsamıştı. Bu sayede Bankalar ucuza para bulabiliyor ve düşük faizli kredi verebiliyordu. Bu sebeple düşük faizi bulan gayrimenkul sektörüne yönelerek birikim yapma peşindeydi. Artık bu dönemin sonuna geldik.

Kapitalist ekonomilerde büyüme yüksek olduğunda sermaye üretime yönelirken, durgunluk zamanlarında sermaye birikimi gayrımenkul sektörüne yönlendirilir. Bu sebeple bu dönemin kaynağını ülkenin ekonomisinin temelini inşaat ve gayrımenkul sektörü üzerine bina eden AKP yedi. Ancak bankaların düşük faizli kredi dönemi bitti. Ülkede faizi düşük tutarak inşaat sektörü üzerinden ekonomiyi canlandırma ihtimali de kalmadı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Peki ne değişti? Dünya ekonomilerinde büyüme oranının artması fiyatlara enflasyonist baskı uyguluyor. ABD fiyat politikasını korumak adına enflasyonu dizginlemek için yılda birkaç kez faiz artırımına gitme gereğini hissediyor. Faizlerin arttırılması ise ekonominin canlanması için gereksinim duyulan finansal genişleme politikasının sonu demek. Bu da bizim bankalarımızın artık daha pahalıya dışarıdan para bulacağı ve yüksek faizle kredi vereceği anlamına geliyor. Bu bir trend ve önümüzdeki 20 sene boyunca devam edecek.

Ekonomik Uzun Dalga teorisini ortaya atan Kondratieff'e göre Dünya ekonomisi 40-60 senelik iniş çıkışların yaşandığı uzun dalgalardan ibarettir. Bunların 16-18 senesi durgunluk olarak yaşanırken 20-25 sene ekonomik büyüme ve refah dönemidir.

Bu dönemlerin değiştiğini bize anlatan en önemli gösterge uzun dönemli tahvil faizleridir. Amerikan 10 yıllık tahvil faizleri %3 ile son zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Daha da yükselmesi bekleniyor. Bu durum bize dünyada konjonktürün değişmek üzere olduğu fikrini veriyor.

http://www.bloomberght.co...-yuzde-4-faize-hazirlanin

Peki 2001 krizi ile başlayan , 2008 krizi ile dibi gören Dünya ekonomisinin ve 2018 yılı itibari ile toparlanmaya başlaması iyiye işaret değil mi? Olabilir fakat bu oldukça riskli bir durum çünkü iyi yönetilmesi gerekiyor. Amerikan merkez bankası enflasyonist baskı karşısında faiz artırmak zorunda ancak bunu oldukça yavaş ve kademeli yapmalı zira faiz artırımla hızlı ve sert bir şekilde yapılırsa uzun dönemli tahvil faizi bundan etkilenebilir ve hızlı faiz artışı Amerikan tahvil piyasasını çökertebilir. Bu durum Dünya ekonomisinin de büyümeye başlarken tekrar durgunluğa girmesi anlamına geliyor.

http://www.bloomberght.co...atikasi-daha-yatay-olmali

Peki tüm bu bilgilerin ışığında, Dünya ekonomisinde konjonktür değişirken, Türkiye'nin durumu nedir? 2001 krizinden sonra 17 sene boyunca düşük faizli kredi ve inşaat sektörü ile ekonomik büyüme sağladık. Ancak bu durum Dünya ekonomisindeki konjonktür değişimi ile resmen bitiyor. Artık gayrimenkulle değil üreterek büyümemiz lazım. Çünkü üretmek gayrimenkulden daha karlı olacak. Bu yüzden artık tüm enerjimizi üretmeye ve eğitime vermeye mecburuz. Siyasetin de bu doğrultuda irade koyması gerekiyor. Düşük faizle inşaat sektörü üzerinden piyasayı canlandırmaya çalışmaktaki ısrar boşuna çünkü bu saatte sonra bankalar uzun süre düşük faizle konut kredisi veremeyecek!

inşaat sektörü de kabuk değiştirmek zorunda. Artık konut üretimi ile değili fabrika inşaatları ve yatırımlarla ön plana çıkmaları lazım.

inşaatla büyüme konusundaki ısrar ülkeyi derin bir krize sürükleyebilir. Bu sebeple ya üretime ve eğitime önem veren bir siyasi iradeye sahip olacağız ya da inşaatla büyümede yönündeki ısrar önümüzdeki on yılları kaybetmemize sebep olacak.

Tercih bizim...
türkiye'de yaşanan ama henüz hükümetin erken seçim telaşıyla koyamadığı, yaptıkları hatalardan kaynaklanan kriz. o kadar rezil bir haldeyiz ki, bundan 10 yıl öncesinde dolar 1.40 civarıyken şuan 4.30 küsür olmuş. ama ehonomi çohh eyii diye gezen orospu evlatları yüzünden hala bir şeyler ülkede sanki iyi gidiyormuş gibi gösterilmeye çalışılıyor.

bu erken seçimin en büyük ve tek sebebi, yunanistandan hızlı iflasa gidiyor olmamız, enflasyon, faizler, borçlar aldı başını ciddi ciddi gidiyor. bunun için koltuk fetişi yöneticilere değil, ekonomiden anlayan, içerisinde biraz olsun atatürkçü düşünce yapısıyla geleceğe dair bir kaç proje üretebilen birileri gerekecek. aksi halde seçimden mevcut hükümetin devamı çıkarsa, bu ekonomik çöküş hızlanarak devam edecek. allah sonumuzu falan hayır etsin diyeceğim ama bu saatten sonra allah bile kurtaramaz. oğuzhan uğur kardeşimin dediği gibi, bu milletin anasına avradına söv, sesini çıkartmaz, onlarca yüzlerce şehidi olsun sesini çıkartmaz, ama elini cebine sokarsan, hiç duymadığın cümleler duyarsın. şimdi kimin eli kimin cebinde belli değil. piyasaya yakındır kaynağı belirsiz paraların girmesi, ortalıktaki iflas eşiğinde olan şirketleri kurtarma çabalarına girişmeler falan. bakalım ne kadar dayanabilecek bu kötü gidişata yeni hükümet.
özetle, el şeyiyle gerdeğe girenleri bir bok başarmış sanmaktan mütevellittir.

(bkz: yandaşların ekonominin batma sebebini anlayamaması)
ABD önderliğindeki Batı, sermayeyi Türkiye'den çekerek Türkiye'yi bir kalp krizine sokmaya çalışıyor. Eğer ekonomik kıskaçla seçmeni Erdoğan'dan vaz geçirebilirlerse çıkan sermaye tekrar ülke sınırlarımıza dönecek. Ülke ekonomimiz inşaat merkezli oldu yıllardır. Ülkemizde ev sahibi olma oranı dünyanın çoğu ülkesinden iyi durumda. Nüfus olarak büyüyoruz ve yeni evlere ihtiyacımız vardı. AKP 16 yıldır bunu besledi. Ama bu tip ekonomiler maalesef dışa bağımlı oluyor. Size gelen sermayeler ile daha katma değerli ürün üretmek zorundayız. Ülke olarak tamamen döviz ile alınan akıllı telefonlara harcadığımız paranın haddi hesabı yok. Yeni yeni Vestel, Casper gibi şirketlerimiz bu işin içine girebildi. Şunu çok iyi bilmeliyiz: Artık tasarruf zamanı. Çoğu konforlarımız lüks sınıfına girecek, ulaşamayacağız belki de. Ama enseyi karartmayalım. Şu an yaşanan 2002 ekonomik krizi gibi değildir. O dönem bankalardaki sermaye boşaltılmıştı. Şu an ise dövize(siz dolar anlayın) bağlı kriz yaklaşıyor. Çarkların arasına zorla çomak sokmaya çalışıyorlar. Çarklarımızın bakımını zamanında yapmamız gerekiyordu. inşaat yatırımları konfor arttırıcı ama maalesef ölü yatırım. Dövizi toprağa gömmekten bir farkı yok. israil(Allah bildiği gibi yapsın) neden dünyaya meydan okuyabiliyor? Adamlar katma değerli ürün üretmenin peşinde.
Öğretmenlerin ek ders ücretleri yatmamış;
Doktorların döner sermayeleri yatmamış;
Taşerondan memurluğuna geçenlerin mesaileri yatmamış;
Asker ve polisin operasyon tazminatları yatmamış...

Durun daha bunlar iyi günler.
halen yaşanmakta olan, herkesin hissettiği, ama medyanın hiç söz etmediği krizdir.
darphanenin gizli gizli para basmasındandır.
siz bunların nesine güvenebilirsiniz ki?
türkiye’nin haziran sonrası seçim sarmalına girebilir bu durumda türkiye çok ciddi sıkıntılara sokabilir.bunu görebilen siyasetçiler var mı? hiç ama hiç sanmıyorum.” demiş yukarıdaki yazar.

öncelikle bunu görmeyen siyasetçi yok. hatta rte 2 milyar insana ulaşan bbc yayınında “seçilemezsem 7 hazirandaki gibi sistemin önünü açarım” diyerek tekrar seçime gideceğini ilan etti. herkes planını buna göre yapıyor.

“iki ayda şimdiden popülizmin dibine vuruldu, iktidar-muhalefet fark etmeksizin seçim sonrası için çok daha büyük/hatalı adımlar vaat edildi/ediliyor” denmiş.

ekonomi biliminde muhalefetin yada iktidarın vaadiyle kötüye giden ekonomi diye bir şey söz konusu değildir. piyasalar asla bir vaadi fiyatlamaz, herkes bu oyunun kurallarını bilir. ekonomiyi kötü yapan popülist vaatler değil bizzatihi popülist uygulamalar ve onlarcası 1 haftada yapıldı.

şu anki ekonomik durumda yahut 4 ay sonrakinde muhalefetin en ufak bir dahli yoktur, olamaz. ortaya karışık yorumlara hiç gerek yok, şu anki iktidar ülkeyi öyle bir ekonomik probleme konu etti ki, Dunyaca Ekonomik Dahi keynes’in kendisi gelse en az 10 yıl zaman isterdi.
a. teğet geçendir.
b. yok hükmündedir.
c. ne krizi ?
muhalefete güzel seçim yatırımı. dolar 6 7 lira olsun dua edenler vardır eminim.

halk görsün batıyoruz demek için götünü verecek muhalif liderler hatta yazarlar var.
imam hatiplilerle ülke yönetmenin sonucu olarak ortaya çıkan krizdir.

Yandaşlara ihale peşkeş çekip balon büyüme oranlarıyla ekonomi yönetmeye çalışmak bir yerde patlayacaktı tabi. Geçmiş olsun.
ceyregi 35 liraya aldigimiz donemlerden 335 liraya aldigimiz doneme ani gecis yaptigimiz su gunlerde allah yardimcimiz olsun.
inşaat sektörü tamamen batacak ve duraganlasacak, Türkiye mecburen topyekûn tarıma yönelecek.
bütün rakamlarla oynarken dolar rakamıyla oynayamayacakların hesap edemeyen uluslarası mezunu merkez bankası başkanlarının ve bu işlerden anlayan babacanın yerine şimşek gibi amerikalıları başa getirenin marifetidir.