bugün

21 değil 1000 yıl geçse de yürekleri yakacak olay. En çok da ateşin düştüğü yerleri. içlerinden biri uzaktan akrabaydı. Soyad bile aynıydı.

3 gün sonra sivas'a gidişimizi unutamam. ateş alan binayı tv'de görüp unutamayanlardanım. Evde alabildiğine sessizlik ve endişe. Alevi değildik ama o şehirde hayatlarına bir şey olmasından çekindiklerimiz var. sebebini bugün bile bilmediğim bir durumdan dolayı Sivas'a gitmeye karar verdi babam. galiba orada olmak istiyordu. Biz şehre girerken çok yoğunluk yoktu. çünkü insanlar ayrılmanın yolundaydı. Şehir resmen terk ediliyordu. Her taraf polis ve bolca askerdi. Lâkin iş işten geçmişti. Şimdi her yerde olsalar kaç yazar ?

Memleketimiz olan ilçeye geçtik. Küçük olsam da insanların suskunluğu beni de ürpertiyordu. Çok sonraları olayı daha iyi anlayacaktım. Lâkin korku, endişe, hüzün, öfke dolu o yazın iç kavuran sıcaklığı unutamam.

Daha acısı o zalim zihniyet cezasını bir şekilde bulamadı. Şüphesiz, allah'ın bir adaleti vardır. Ama Bu dünyada da cezalarını çekmeleri gerekti!
35 yıldızlı tek oteldi MADIMAK.

görsel
(bkz: sivas tatsızlığı)
Zaman her yarayı iyileştirmez. Yezid soylarının icraatlerinden biri daha. Diğer icraatler için orada yakanları savunanların şimdi kimler olduğuna bakın.
herksin vicdanında bir karşılığı olması gereken katliamdır. o da şudur ki; o oteli yakan da, yaktıran da, müdahale etmeyen de, sadece izlemekle yetinen de, içinde "provakasyon" ve "ama" geçen cümleleri kuran da orospu çocuğudur.
hakime gerek yok.
orada ben yandim, sen yandin, muhlis akarsum, hasret gultekinim yandi.
ama asil yanan insanlikti.
allahim yine de gururluyum yakanlardan, ocak batiranlardan olmadim hicbir zaman..
görsel

https://www.facebook.com/...5/777422902288344/?type=1
insanlık dışı olan ve terörizmin ülkemizdeki en büyük örneklerinden biri. insanın yaşama hevesi kalmıyor kı bunları görünce. 10 bin kişilik grup göz göre göre 'insan' katletmeye gidiyor kimse önlem alamıyor. dünyanın ne kadar şerefsiz bi yer olduğunun kanıtı. allah rahmet etsin, mekanları cennet olsun.
93 model kerbela..

lanet yezid'in her daim süregelen lanet düzeni.. oradaki masumların canlarını katleden bu orospu çocuğu soyun ta amına koyayım...
türkiye cumhuriyeti tarihindeki en kara günlerden birisidir. bir insanı düşünün ki sadece fikrinden, mezhebinden dolayı yakılarak katledilsin bu bile bu kadar acı verirken biz 35 canımızı kaybetmişiz. Türkiye'de birçok şeye birlikte ortak olabiliriz olabiliyoruz ama hala acılarımıza birlikte ortak olamıyoruz. madımak'ta hepimizin canı yandı hepimiz yandık bu acı hepimizin o kara günde belkide hepimiz suçluyuz ama hala öğrenemedik karşıt görüşlere saygıyı. dilerim ki bir daha asla böyle acılar yaşamayız.
insanlığın bittiği güne örnektir. sözde müslümana müslüman kanı haramdır. işin enteresan tarafı sivas ta en çok oyu alan 2 partinin 2014 yerel seçimlerindeki oy oranı toplam yüzde 89.1 dir.
muhafazakar terördür.
Bizimkilerin primi olan katliamdır.

Bizimkiler der iken yazarlardan kastediyorum.
unutmadık.

giden canları unutmadık.
zaman aşımı kararını unutmadık.

ama tarih, o kararı alanları da yazar. o oteli yakanları da yazar. iki elimiz yakanızda.
her 2 temmuz sizin yüzünüzden kapkara orospu çocukları.
kınadığım lanetledğim katliamdır. yazıktır günahtır.

--spoiler--

Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur.
furkan suresi 68.ayet.

--spoiler--
bu konuda yorum yapmayacaktım aslında ta ki en aşağıdaki mesaj bana gelene kadar... (sanırım bir çoğumuza da gelmiştir.)

zira bugün kendi kendinin imparatorluğunu ilan eden başkanımızın varlığından artık genç bir birey olarak lümpen tavrımı da sonuna kadar korumaya karar verdim. idealist, sosyalist arkadaşlarım var etrafımda ve bu konular ya da görüşler hakkında adete bir saman alevi oluyorlar. ayaklanmanın gerekliliğini savunuyorlar, bir hamsterin kafes içindeki devinimi edasıyla . evet bu raddeye geldik ve evet biz savaşmazsak daha da iyiye gitmeyecek. siz savaşınız(!). ayrıştırın birbirinizi. ya da isterseniz lokal gruplar halinde ( ya da solcu sevgililerinizi baz alarak falan) gerek dönemin en güçlü silahı sosyal medyayı yozlaştırın gerekse eylemlerinizi ''teşhir'' unsuru olarak yine aynı sosyal medyada paylaşın. bu yazdığım dili anlayabilen herkeste bir nebze delikanlılık olmak zorunda(!)dır çünkü.

zekasını ve muhakeme yeteneğini toplumsal bir bilinç haline getiremeyecek olan bizler kesinlikle bundan daha kötülerini görmeye layığız. kaybetmişlik sendromunu üstlenmeye hazırız. sadece bana gelen şu mesajı okuyup bu günü atlatalım. sonrasında komiklikler şakalar yapmaya devam edelim. edeceğiz de...

'' değerli yazar,

biz ne kimseyi yaktık ne de katliamlar yaptık.
ne kimseyi sebepsizce astık ne de inancını sorguladık .

ne din iman deyip ülkeyi soyduk,ne de zalim olduk.
yıllarca gizli yaptık ibadetlerimizi.
biz ölüm gördük,idam gördük zulüm gördük hapis gördük,yasak gördük.ne kadar öfkelensek de sessiz kaldık.

sebepsiz yere yakıldık sivas ta.
zulüm gördük dersim de maraş ta çorum da
ölüm çok soğuk üstelik de temmuz da

37 aydını öldüren karanlık zihniyetler 1993 te de vardı bugünde var. karanlık zihniyetlere karşılık inadına aydınlık. sivas katliamını unutmadık unutturmayacağız.. katledilen canlarımız ozanlarımız ve aydınlarımızı saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz. ''
(bkz: kıblemiz insandır bizim)
görsel
mazimizde kötü bir olay olarak kaldı, kalacaktır. keşke yaşanmasaydı.
Sivaslı olduğumu söyleyince "yakanlardan mısın yakılanlardan mısın ?" sorusunun sorulmasına neden olan katliam. Ben gururla yakılanlardanım diyorum, onlar susuyor. Belki utandıklarından belki de alevilerden nefret ettiklerinden. Kimse de çıkıp bu bizim insanlığımızın ayıbı demiyor, diyemiyor.
gözü dönmüş, beyni yıkanmış güruhların yıllar geçmesine rağmen bu sefer de suriye'de ırak'ta kestikleri kafalarla futbol oynamaları (bkz: ışid) bize gösteriyor ki, vahşet hiç yok olmamış. sadece şekil değiştirmiş; yeni bir yol bulup yeniden aramızda dolaşmakta.

sivas katliamı uzakta değil, bu topraklarda yaşandı. büyülü dediğimiz anadolu coğrafyasında oldu bütün bunlar. ne vahşetler ne acılar gördü bu topraklar. konuşabilse sadece ağıt dinleyeceğiz malesef.

sivas...

çocukluğumdan beri içinden bile geçerken ürperdiğim; duyduklarımı, gördüklerimi hafızamdan silip atmak istediğim şehir.

ben hatırlamaya bile tahammül edemezken, tüm bunlar gerçekten yaşanmış olabilir mi?
bilir misiniz yanan insan eti nasıl kokar? bilir misiniz yirmi iki yaşında ölmek, doğacak çocuğunuzu görememek nedir? pir sultan aşkına, güzel huylu muhammed aşkına diyen insanları allah yoluna cayır cayır yakmak nedir bilirdiniz oysa... sazıyla gömülen hasret'ler, kalemini yanına yoldaş eden insanlar vardı orada... düşünce yakılır mıydı kardeşlerim? allah'ın verdiği canı kul nasıl alırdı? biz semah dönerdik oysa. ellerimizi hakka açardık. çocuk öldürdünüz siz kardeşlerim, siz çocukları yetim bıraktınız. insanları kendi dumanlarınızda boğdunuz. inanılan allah bir değil midir? bilmez misiniz ali'yi seven beni sever diyen muhammed'i? oysa bilirdiniz siz insanları ''allah-u ekber'' haykırışlarıyla, elinizde yanan meşaleler ile yakmayı.kim veriyor hesabını? bırakın boynunuzda gül cemali hakka dönük zülfikar asılı durmasın, bırakın elleriniz semaha açılmasın, bırakın duvarlarınızda allah'ın arslanı çakılı durmasın. vicdan yok mudur sizde kardeşlerim? biz hala size ''kardeş'' derken siz neden hala bizlere ''düşman'', ''allah inkar eden'' dersiniz.biz unutmadık, ölen kardeşlerimizi. yirmi iki yaşında kalan, ardında bir evlat ve onlarca güzel türkü bırakmış hasret gültekin'i. biz unutmadık ''aynı gökyüzü aynı keder değişen bir şey yok ki'' diyen behçet aysan'ı.siz de unutmayın, acıyı bal eyleyen, karıncayı bile incitmeyen bu can'ları. madımak'ı unutma, unutturma. tanım: katliamdır.
dönemin başbakanı tansu çillerin neyse ki vatandaşlarımıza bir şey olmadı açıklamasıyla aklımıza kazınan insanlık ayıbıdır.
askerleri olay yerine 1 saat sonra gönderen, geldiğinde ise askerlere müdahale izini vermeyen komutanların kahraman ilan edildiği olaylardır.
masum olarak nitelendirilebilecek insanlar ölmüştür. asıl hedef dinsiz olduğunu söylediği halde türkiye de ilk defa incil i türkçeye tercüme eden ve peygamber efendimize hakaret eden aziz nesin dir.
yobaz köpeklerin en sevdiği günlerden biridir bugün, bu şerefsizler yaklaşık olarak bir saat sonra sahura kalkacaklar.
Yine buruk içim...

2 temmuzun alevi bir başka yakar beni yaz olmasından ayrı. Çocuk gözlerimin televizyona kitlendiğini anımsıyorum, dün gibi hatırlıyiorum olan biteni. insanlar... Gitgide kalabalıklaşan insanlar... Bir bina yanıyor ve insanlar önünde bagırıyor: tekbir! Allahuekber!

Müslümanlar bir şeyi kutluyordu sanırım ben de bagırdım: allahuekber!

Ailem pür dikkat tv izliyordu. Babam kızdı bana: oğlum sus!

Susmuştum ve kardeşlerimin gözleri dolu doluydu, babamın yüzü bitkindi. Fakat onlar neden eğlenmiyordu?

Tv' ye tekrar baktım ve tv' de allahuekber diye bağıranların da eğlenmediğini gördüm. Yüzlerinde anlamlandıramadığım bir öfke vardı. Ve bina yanmaya devam ediyordu...

Büyüdükçe õğreniyordum alevi olduğumuzu ve o binada yananların da alevi olduğunu hatta sırf alevi oldukları için yakıldıklarını. iyi de biz kötü naptık ki abi diye sordum. Dinsiz mişiz dedi abim. Ama ben namaz surelerini biliyorum, babam her gece yatarak ya allah ya muhammed ya ali diye dua eder, müslüman değil miyiz biz şimdi? Abim bir şeyler anlattıysa da anlamamıştım. iyi ama ben namaz kılmayı biliyordum...

Sonraları anladım bunun bir ideoloji meselesi olduğunu. Aleviler tarih boyunca hep katlediliyordu dindar görünümlü iblisler tarafından. Çünkü aleviler kötülük bilmez, sadece kendi için değil tüm insanlık için doğru bildiğini hep söylerler. Tek bir şey için, daha güzel ve adil bir dünya için...

Onlar asla bilemediler; adı üstünde aleviydi, çoktan göğüslemişti zalimden gelen alevi.