2 erkek arasında kalan kız hep yanlış olanı seçer

daha doğrusu iki erkek arasında kalan kızın hep yanlış olanı seçmesidir.

Biri muhittin diğeri deniz adında iki arkadaşım var. ikisi aynı zamanda ev arkadaşı. bu, iki arkadaşın kesiştiği bir hikayenin bir kez daha kanıtladığı bir gerçeklik.

muhittin bir kadını gerçekten sevebileceğini söyler. bakirdir, daha önce sağlam bir ilişkisi dahi olmamıştır. instadan tanımadığı kızları eklemez. kibardır. müzikten de anlar kendi çapında. genellikle yalnızdır. çekilir odasına kitap okur. okudukları genelde bir ortamda bir kadının ilgisini çekmek için kullanılmaya müsait malzemeler yaratsa da asla bunları böylesi amaçlar için kullanmaz. bilgi onun için kutsaldır, kirletilmemelidir. sevgililerine hep sürprizler yapar, değer verir. sevgilileri varken başka kadınlara falan bakmaz. karılı kızlı bir ortama girdiğinde başını eğer. o derece utangaçtır. sevgilileri ile yaşadığı özel anlardan da kimseye bahsetmez. sorulduğunda yanakları kızarır hafiften, belli belirsiz bir gülümseme belirir yüzünde ama asla konuşmaz bu konuda. sürekli mesaj çekebilir. ben sıkıldım demez kolay kolay. yapamıyorum da demez. bu ilişkinin gideceği yeri kestiremiyorum da demez. sonuna kadar savaşır. bazen gözleri dolar ama ilişkilerinde hep güçlü olması gereken taraf olduğu için ağlayamaz. sevgilisinin kokusunu özler, onun parfümünü yatağına sıkar uyumadan önce.

deniz, piç erkek. kızlara değer vermez, sadece onlara muhtaç olduğunu bilir. kendi deyimi ile siker ve atar... kızın değerlerini ve inançlarını çoğu zaman hiçe sayar. kızlara fazla yakınlık göstermez, hatta sokakta onların ellerini bile tutmaz çünkü onun için dışarıdaki her kız potansiyel bir avdır. onlar aramadıkça aramaz. mesaj çekmeye de karşıdır. sürekli yedekte kız tutar. yalnızlıktan korkar ama bunu belli etmez. içinde fırtınalar kopsa da bunu dışarıya yansıtmaz. dışarıdan bakıldığında bir buzulu andırsa da aslında iç dünyası sonsuz bir devinim halindedir. derdini kimseye anlatmaz. kimsenin derdini dinlemez.

işte bu ikili geçenlerde aynı kıza tutulmuş. kızın seçimi deniz imiş. onu birkaç kere et parçası gibi kullanıp sonrasında atacak olan kişiyi seçmiş kız. deniz kızı terk edecek ve kız hüngür hüngür ağlayacak. deniz bu sırada başka bir kızın dünyası ile ilgili planlar kurmaya başlayacak. ağlayacak bir omuz bile bulamayacak belki kız. işte sanırım devreye muhittin girecek.

çok klişe olacak ama iki çeşit erkek var işte. denizler ve muhittinler... adının ne olduğu asla önemli değildir... önemli olan sen muhittin mi olacaksın deniz mi? kızların göz yaşlarını sildiği omuz mu olacaksın, o göz yaşlarının mimarı mı? hayallerin erkeği mi olacaksın hayalleri gerçekleştiren erkek mi? sikecek misin sikilecek mi? işin özü bu sanırım.

ha bu arada halen bir muhittin isen cidden hiçbir şey için geç değil. kadınlar bu 'yanlış' seçimi hep yapacaklar.

muhittinler yerine denizleri seçen kızlar... seviyorum sizi! sizler olmasanız halımız nice olurdu yea...

Zeki kadınlar her zaman doğruyu seçer. Hic bir zeki kadın da, 2 erkek arasinda kalmaz. Ben gibi..

Evet.

iki erkek arasında kalabildiyse kız da yanlıştır diyerek topu taca atabilir miyiz?

Zeki kadınlar her zaman iki erkeği aynı anda düşürüp tost olmayı seçer.

görsel

--spoiler--
zeki kadınlar her zaman iki erkeği aynı anda düşürüp tost olmayı seçer.
--spoiler--

onlar zeki degil bildigin kaşar. zeki kadinlar birbirlerine hissetirmeden iki erkegi ayni anda idare eder. oyle ki muhittin ve deniz yeni kiz arkadaslarinin ne kadar harika biri oldugunu birbirlerine anlatir dururlar.

--spoiler--
onlar zeki degil bildigin kaşar.
--spoiler--

Kaşar maşar.. bir kız çatışmaya mahal vermeden beğendiği iki erkeği aynı anda yatağa atabiliyorsa zekidir ve aynı zamanda iyi bir diplomattır.

görsel
ikilemde kalmak kötü bir şey… beşlemde kalmak ise, çok daha kötü olmalı…

Hepsi için genellenemez akıllı bireylere bir bok olmaz hayatta. Kadın erkek fark etmez. Dogruyu seçer işine odaklanır.

sorun şu ki anlatılan hikayedeki iki erkeği de ne doğru ne de yanlış erkek kategorisine sokabiliriz. baştan hatalı.

satış teknikleri için okuduğum bir kitapta buna benzer bir örnek vardı. zengin ve yakışıklı erkek ile fakir ve daha az yakışıklı olan erkek arasında seçim yapacak bir kadın vardı. kadın hangisini seçerse seçsin diğeri ona hep çekici gelecekti. zengin olanı seçiyor ve fakir olan ona daha çekici gelmeye başlıyor. aslında bu yanlış seçim değil bir pişmanlık gibi çünkü neyi seçersen seç diğeri artık ulaşılmaz olduğu için çekici gelecektir. sanırım bu bu durumu açıklıyor.

Muhittin görünümlü deniz olun. *

kızların efendi adam yerine orospu çocuğu tercih etme fetişizminden dolayıdır.

Deniz neye göre kime göre yanlış?
Ben kız olsam denizi seçerim. Ehven-i şer ama yatakta daha iyi olduğu kesin.

işte ben o seçilmeyenim hep amk.

Evet hemcinslerim hep denizleri seçer ve sonra gidip muhittinlerin omzunda ağlarlar. Gerçi hala hayatta kalıp kalamayacakları meçhuldür. Denizler de türlü türlüdür, psikopatı da vardır. Hemcinslerime aydın erkek yaramaz. Bir kadın olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki gerçekten entelektüel kadınlar dışında tüm kadınlar yukarıdaki anlatılar olayda denizleri seçer. Hatta entelektüellerin çoğu da öyle. Çağımızın boktan denklemleri işte. Bir yandan erkeklere anlayışlı olmaları, kadınları düşünmeleri.... aşılanmaya çalışılır, bir yandan ise kadınlar tam tersi erkekleri seçerek hayatlarından olurlar. işin sonu ya orospulukta ya mezarlıkta biter.