hey yavrum hey, adamlar süt gibi tertemiz, berrak siz utanmadan adamlara iftira atıyorsunuz şükür ki yüce akp adaleti pardon türk adaleti doğru kararı verdi.

görsel

görsel

görsel
" haram zift olsun, burnunuzdan gelsin ve allah sizi bildiği gibi yapsın " beddualarını kalpten söyleten karardır.
başka ne olması bekleniyordu ki;

çünkü hepsi iktidarın adamı ve bu ülkede adalet yada hukuk diye birşey yok. ergenekon diye olmayan bir şeyi uydurarak yıllarca insanları hapislerde süründürenler kendi boklarını bir anda temizliyorlar, ne bekliyordunuz akp'nin adamlarının ceza almasını mı?
inşallah ilahi adalet karşısında kolay kolay hesap veremezler her biri.
Böyle olacağı belliydi dedirten karar.
yüce hukuk devletimiz ve demokratik akp hükümetimiz sayesinde adalet yerini bulmuştur.
% 50'den daha iyi bilecek haliniz yok ya.
ülkemin anası sikilmeye devam ediyor emeği geçen herkesin elbet bir gün anası sikilir.
Küfür sebebi.
hırsızlık, zimmet, görevi kötüye kullanma, nüfuz ticareti ve orospu çocukluğu yeterince parası olanlar için suç sayılmaz anlamındaki mahkeme kararı...
ulke adaletsizlige ve ic savasa bir adim daha yaklasmistir olani bu.
birileri adalet var diyip hukumete bas kaldirana terorist damgasi vurmaya devam etsin.
hukumetun terorist savunucusu allah diyen bir apo ile yonetildigini idrak etmeden.
Diktatör Erdoğanin avucundaki adaletten ne bekliyordunuz ki? Kendini tutuklamasini mi?
yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı.

iftira ile şantaj ile güya ak partiyi seçimlerde sandığa gömeceklerdi.

adalet yerini bulmuştur.

oturup ağlayın.
KUL HAKKI YIYENLER 72 HURIYI BECEREMEYECEKTIR. VEBALI BOYNUNUZDA AKITLER!
beklenen durumdur.

zira eğer bu dava gerçekten bir iftira ise adalet yerini bulmuştur,

eğer gerçekten bu yolsuzluk yapılmışsa şuan gücü elinde bulunduranlar olayın üstünü kapatmıştır.

her halükarda şaşırtmamıştır.
paralelci savcıların nasıl havadan sudan bahanelerle ortalığı ayağa kaldırdığını gösteren gelişme.
keriz feneri gibi kapatma girişimlerdir efenim.
Hayırlı olsundur.

Haram parayı yargıda da sandıkta da akladınız.

Sıratta da aklayamazsınız ya gerçi.
olması gerekendir, olmuştur da.
Mesela,
Ben kocaman bir alışveriş merkezine giriyorum ve burada hoşuma giden ve pahalı olan eşyalardan usul usul çalıyorum. Hırsızlar Genel Kurulu'nun aldığı kesin karara göre yükte hafif, pahada ağır şeyler ise tek hedefim. Çok profesyonelim, çok. Adeta hırsızlıkta çığır açıyorum. Mağazanın altını üstüne getiriyorum. Giriş kapısında açlıktan peçete satan çocuk da gram umurumda değil. Hatta asgari ücretle çalışmasına rağmen aşırı sosyetik takılan kasiyer bile beni ilgilendirmiyor. Çünkü çalınıp çırpılacak çok şey var. Tüm paralar benim olmalı, zenginlik enfes bir şey. Bir ara aklıma -her zaman olduğu gibi- baklava çaldığı için ayaklarında zincirle yargılanan çocuklar geliyor, gülümsüyorum. Acemi çocuklar işte.
Ben öyle miyim? Tabii ki de hayır...
Ama her kusursuz hırsız gibi bir hata yapıyorum. Gizli güvenlik kameralarını unuttuğum mağazalar geliyor aklıma. Tam eyvah diyecekken sakinleşiyorum. Çünkü beni gizli gizli çeken bu kameralar yasal değil. Ve bu yüzden mahkemede şu yasa maddesini kullanıyorum: "Usulsüz delil elde etme yargılanmaya engeldir!"
Tüm herkes eşsiz hırsızlık yeteneğimi kameralardan seyrederken ben ise puromu yakmış adalet terazisinin iki kefesine sıçarak tüm insanlığa fütursuzca gülüyorum. Adalet arayan saflıklarına üzülmüyorum, çünkü bu benim kesemi dolduran yegâne ve masrafsız fabrika.

Mesela,
Ben mağaza değil de kocaman bir ülkeyi soymuşum...
Mesela,
Çaldığım sey birkaç değerli eşyadan çok daha fazlası...
Mesela,
Bir ülkenin onurunu çalmışım...
Mesela,
Çalarken yakalanmışım. Ama dikine değil "paralel" yakalanmışım...
Mesela,
Takipsizlik kararı ile paçayı kurtarmışım.
Mesela yani işte. Kemal Sunal'ın da dediği gibi,
-Mesela...
Sadece farz et. Bir de şu ülkedeki adalet sistemine şöyle okkalı bi' küfret...
hukuka uygun işlemdir.

burada yolsuzluk edebiyatı yapan ezberciler, ezelden ak parti düşmanları atıp tutuyor, hele hele kemalistlerin atıp tutması daha ironik. lan bu soruşturmanın savcılarını gördün mü, kim onlar, birisi zek, birisi muammer, bu adamlar hakkında yıllarca delil uyduruyor diyen sen değil miydin. haa diyeceksin ki hükümet bunlara koltuk çıktı, evet bu adamların çoğu zulmüne sessiz kaldı, ama bir şekilde hükümet de bunların ne numaracı olduğunu gördü, peki senin tutarlı olman gerekmez mi, bir günde üç ayrı operasyon yapılıyor, doğrudan başbakan hedef alınıyor, kameralar para kutusu çekiyor, üstelik olayların yaşandığı günlerde dönemin istanbul başsavcısı, soruşturmanın usulsüz yapıldığını açıkça söylemedi mi. 17 aralık masum bir soruşturma mıydı hükümete karşı mı yapılmıştır, dünyanın her yerinde bakanları, onların çocuklarını ve başbakanı hedef alan bir soruşturmaya masum denmez, hele türkiyede hiç denmez. soruşturma dosyasına hayali kişiler kaydedilmiş, dinleme kararları o gün nöbetçi olsun olmasın hep aynı hakime imzalatılmış, yıllarca dosya biriktirilmiş ve bu dosyaya giren çıkan evrakların kaydı tutulmamış, bunları dönemin başsavcısı söylüyor. böyle kirli emellerle yapılan bir soruşturmayla hükümet gitse senin küçücük beynin paralel yapının tezgahın dümenini çakozlamadığından sevinçten göbek atacaktın, ama bir süre sonra koca devletin üç buçuk adamın emrine girdiğini, onların kurduğu korku imparatorluğu önünde koca devletin diz çöktüğünü görecektin. bu kirli heriflerin yaptığı operasyona nasıl sahip çıkıyorsun, oysa gördüğün sadece bir para kutusu ve bir sürü ne idüğü belirsiz ses kaydı.

bu kemalistlerin hükümet düşsün de ne olursa olsun omurgasızlığına bayılıyorum, lan kılıçdaroğlu 17 aralıktan sonra cemaatın kanallarından çıkmaz oldu, biriniz de sormadınız bu adamlarla boy göstermeye utanmıyor musun diye, çünkü mide geniş. hükümet düşer, istifa eder, oy kaybeder, vs bunlar normal şeyler, ama zek ve muammer gibi süt çocuklarının koca hükümeti alaşağı etmeye çalıştığı bir ortamda bana para pul hesabı yapmayın. 17 aralık başarılı olsaydı ne olurdu diye bi objektif düşün bakalım, ülkede cemaati durduracak hiç bir güç kalmazdı, bi tek mit'e sızamamışlar oraya da sızıp ülkeyi korku imparatorluğuna çevireceklerdi.

sen de burda cemaatten tanıdık olsa da torpil yapsam diye düşünüp duracaktın, cemaate himmet toplardın belki kim bilir.
utanmadan saçma sapan argümanlarla savunulmaya çalışılan rezillik. hükümet bunların yaptıklarına sessiz kalmış da sonradan ne halt olduklarını görmüş.

kendi elinizle devlete monte ettiğiniz cemaat senin bütün rezilliklerini bir bir ortaya döktü lan hüloğğ can. utanmazlık yapmayın ayıptır, günahtır.

cemaatin kötü olması seni temize mi çıkartıyor. ergenekon balyoz safsatalarını ortaklaşa uydurduğunuz zaman niye tek bir "montaj" tape ortaya çıkartamadınız? o zaman teknolojiniz mi yoktu? montajmış hee? anca senin o küçücük beynin inanır.

he bir de dünyanın hiçbir yerinde bakan çocuklarına yapılan soruşturmalara masum denemezmiş asdasdasd. la bi yürüyün gidin.
Zaman herşeyin ilaci.Balık hafizali milletimiz bunu da unuttu,haber niteliği bile taşımıyor artik.
kibariye'nin annesi türkiye'nin maradonasıdır. nokta.
Batı'nın akp itine bakışını değiştiren dönüm noktası. Daha ılımlı liberal görüşlü bi akp düşünüyorlarken birden, yolsuzluk soruşturmasının üstünü örterek hukuku ayaklar altına alındığını goren medeni devletler iyy bildiğin davarmış bu tayyip, diyerek fena gıcık kapmıştır.
Düşünsenize atıyorum bulgar bakanlara yolsuzluk haberi duyuyoruz. iki gün Sonra dava düşüyo, 3gun sonra soruşturma açan savcılar açığa alınıyo. Bulgar başkanına bakışım anında değişir valla. Vay hırsız it kopek derim.
Bharara başkan'ın 90+2'de oyuna girmesiyle skoru değiştirdiği maç.
Deliller hukuka aykiri toplanmistir diye verilen takipsizliktir.

Deliller gerçek, yolsuzluk gerçek, paralar gerçek, operasyon gerçek ama gorevden alına savcının yerine gelen savcı sahte.