borsa istanbul

Mayıs başlarında 90.000'i görüp 100.000'lere çıkacağı rivayet edilirken, an itibariyle 70.000'lere yuvarlanmıştır.

50.000'lere inerse 2001 krizinden beter bir krizin vuracağı söyleniyor. beş günde 82 binden 70 bine indiğini düşünürsek 50.000, "asla olmaz" bir seviye değil.

Bir adamın yıllardır devam eden bitmek tükenmez kini ve hırsı, sadece kendi koltuğunu sağlamlaştıracak adımlar atmasına sebep oldu. Cem Uzanları dağıttığında herkes alkış tuttu ama aslında halkını veya ülkesini çok sevdiğinden dağıtmamıştı. Cem Uzan'ın, maddi kaynaklarıyla, medya gücüyle bir sonraki seçimlerde kendisine ciddi rakip olmasından korktuğu için dağıtmıştı. Ama bizim şakşakçı halk, kimsenini yapamadığını yaptı diyerek yere göğe koyamadı Başbakan'ı. Evet kimsenin yapamadığını yapmıştı ama, kendi koltuğunu sağlamlaştırmak için.

Hep böyle oyunlarla kandırdı halkı. Ülkenin yıllardır kanayan yaralarına parmak basarken dıştan ülkesini, halkını seven bir görüntü verdi ama onu tanıyanlar içten pazarlıklı yaklaşımını az çok çözdüler. En basidinden sırf oyları yitmesin diye Apo'yla pazarlığa oturan bir insan, gezi olaylarında rüzgar tersinden esmeye başlayınca, birden teröristbaşı lafını etmeye başladı. Her hareketi böyleydi.

Artık bohçası yama tutmuyor. Cemaatin gücüne, medyayı arkasına almasına, liboşlardan, kürtlerden ordan burdan gelen tüm desteğe rağmen tutmuyor. En son liboşlar sırtını döndü, sonra yurtdışı. Şimdi de yıllardır yanlış, geçici, göz boyayıcı uygulamalarla, çok yaver giden şansının da yardımıyla üstünü cilalayıp sunduğu, içi kof, halkın gözündeki en önemli başarısı Türk ekonomisi, dış faktörlerin etkisiyle çökmeye başlıyor.

Tayyip'in durumu bana dünyalar savaşı filmini hatırlatıyor. Korkunç imkan ve silahlarıyla Dünya halkını (Türk insanı) ezmeye/ esir almaya çalışan uzaylılar (Tayyip ve çetesi), hiç beklenmedik, akla gelmedik bir faktör (mikroplar, yani dış faktörler) yüzünden mağlup oluyorlar.

Sonumuz selamet olsun. Krizin felaket mi kurtarıcı mı olduğunu kestirmek zor. Kanımca kriz bir felaket olur.