bugün

entry'ler (132)

muhammed yıldırır

gurur duyduduğum arkadaşım. üç yıl boyunca elinde kemanıyla gitti geldi okulumuza, mütevazi ve kibirden çok uzak duruşunu görenler sokak kemancısı sanabilirlerdi kendisini. çok hoşsohbet bir insandı, bir anda yanınıza oturup hal hatır sorabilirdi. bir yıl önce yine okuduğumuz lisede bir sınav başvurusu sırasında karşılaştığımızda öğrendiklerim beni çok şaşırttı çünkü yeteneğinin üst sınırlarda olduğunu yıllarca mütevaziliğiyle gizlemeyi seçmiş bir insandı. henüz 21 yaşındayken türkiyenin en genç keman virtüözü ünvanını almış, itü konservatuarında hocalık yapıyordu. saatler sonra konseri varken, elinde notalar çalışıyorken, kız arkadaının kaybettiği sınav giriş belgesi için koşturuyordu ve samimiyetinden, güleryüzünden, mütevaziliğinden hiçbirşey kaybetmediği gibi fazlasını da eklemişti. o günden beri sosyal paylaşım sitesinden takip ediyorum arkadaşımın yaptığı güzel işleri ve gururlanıyorum... böyle yetenekli bir insanı daha fazla kişinin tanıması ve desteklemesi gerektiğine inanıyorum.

yaran facebook iletileri

" Altın fiyatlarındaki yükselişi yiyim, şezlong kiralarındaki yükselişe bak bi de sen.. sanırsın 3.Selim'in tahtına oturtuyor pezevenkler.. "**

16 yaşında üniversiteyi kazanmak

ben yaptım bunu. onaltı yaşımda yaşadığım şehir dışında bir üniversite kazandım, kalktım gittim... istanbuldan kalkıp o yaşımda bursada kendime bir hayat kurdum, tüm zorlukları herkesten daha zor yaşadım, kolay atlattım, ama sonra... dört yıl sonra bıraktım okulu başka bir okulu, başka bir bölümü seçtim. o yaşta yapılan tercihler, geçen yıllarda yaptığın cahilliğin verdiği küçük ama sonrasında kelebek etkisi yaratan hatalar...
kazandım diye sevinilmemelidir, böyle önemli bir tercihi erken yapmak ileride bünyeye fazla gelebilir.

sözlük yazarlarının klişe lafları

o değil de bir ilhan irem vardı? ona n'oldu?
hayat tuhaf değil mi vapurlar falan?..
bu iki alıntı cümle yıllarca kullanım sonrasında artık benim sembolüm olmuştur dostlar arasında.

sözlük yazarlarının itirafları

sabahtan beri zeytinyağlı yaprak sarması ile besleniyorum. evet ilk kez ben emek vererek sardım, pişirdim, hepsini yeme hakkınıda kendimde gördüğümü bu saatte kucağımda tabakla entry girerken anlamış bulunmaktayım.****

unuttun mu beni

bu sabah saatlerinde radyoda duymamla beni alıp bambaşka yerlere götüren, insanın bamteline dokunan, yaraları tatlı tatlı sızlatan, bir yaz gecesi serinliği tadındaki sezen aksu şaheserlerinden biri. duruluğuyla devleşen parçalardan olacak.

erkan topuz

bugün itibariyle istanbul üniversitesi çapa tıp fakültesine bağlı onkoloji enstitü müdürlüğünden emekli olduğu ilan edilen prof.
arkasında yeni müdürün kim olacağına dair muhteşem bir kulis ve heyecan bırakmıştır.

sözlük yazarlarının itirafları

az önce ilk sevgilim *facebooktan düğün davetiyesi yollamış. etkinlik daveti yada herneyse işte. hayat tuhaf yani, vapurlar falan... ikincisini de yakın zamanda beklerdim ama onu listemden silmiştim, kısmet değilmiş...*

yaran olaylar

askere giden abi kendisine yeni bir telefon hattı almış, sivil hayatta kullandığı hattıda bendenize emanet etmiştir. kendisinin dönüş uçak biletini alabilmek için açıp bankadan gelen mesajı onayladıktan sonra telefonu açık unutmuşum ve bir kaç saat sonra gelen mesaj:*
- keremkem ben serhat:) kardeşim üzerinde para varsa bana kulakiçi kulaklık alırmısın ucuzlarından bitane. benimki bozulmuş radyo dinleyemiyorum ok opt. yaladım emdim:)
mesajı okuyan kızkardeş yerlerdedir. askerlik nasıl bir ortam ki çarşıya çıkan bir mühendise muhtemelen başka bir mühendisten* böyle mesajlar geliyor. tabii yüzüne vurdum hemen. ben kardeşiyim öbür numaraya at dedim mesajı. sırıtan suratı da eksik etmedim mesajın sonundan. çocuk cevap veremedi. hala gülüyorum. *

drygt

beni ciddi ciddi bir sınav soruma itiraz etmem gerektiğine ikna ederek sorumu kurtaran, yardımsever insan. en ideal doktor profili. gelecekte kendisine yolu düşen hastaları gerçekten böylesine iyi dinleyip ayrıntılı cevap veren bir hekime düşeceği için şanslıdırlar. ayrıca teşekkür ettiğim ve minnet borçlu olduğum yazardır.

güneş zavrak

kaybedenler kulübünü yeni izlemiş olduğumdan yeni idrak etmiş bulunmaktayım ki, kendisiyle yeniköy ilköğretim okulundan beraber mezun olmuştuk. her fırsatta dans eden, öne çıkmayı seven, egosu daha o zamanlardan yüksek olan ve birazda şımarık bir kızdı. paylaştıklarından hatırladığım kadarıyla annesiyle babası ayrı olduğu için babannesiyle beraber küçük bir evde yaşıyordu. onunla beraber sürekli dans eden iki arkadaşının ve güneşin neler yapıp hayatta nerelere geleceğini merak etmiştim. bir ara diğer iki kızdan birini bir reklamda oynerken gördüm ama silindi gitti, bir kaç sene önce de güneşle facebookta karşılaştık. hacettepede okuyordu ki ünlü olma sevdasıyla okulunu bıraktığını duydum, üzüldüm. üniversitede arkadaşlarıyla bir dans gurubu kurmuş turnelere çıkıyor, fotomodellik falan yapıyordu. bu filmle hızlı bir çıkış yapmış. yolu açık olsun diyelim.

erkekleri çekici yapan detaylar

kareli, mümkünse kolları dirseğe kadar kıvrılmış olan gömlekler.
tabi erkeğin de gömleğin de bir kalıbı ve tarzı olmalı.*

kulağını tersten göstermek

okullarda sınav sorularına dönüp dolaştırılıp, gereksiz uzatılarak verilen cevaplar için hocaların kullandığı söz öbeği.

beren saat

şu sıralar billboardlardaki reklam afişinde kulağını tersten gösteren insan.
(bkz: kulağını tersten göstermek)

erite erite

bir aysel gürel güftesi, febyo taşel bestesi. umarım kliplenmez, çok dillenmez. öyle güzel.

öyle bir geçer zaman ki

kimse yazmamış, birtek bizim mi ilgimizi çekti:

--spoiler--
aç iskorpitler!
--spoiler--

ali kaptan tüm ailemizi sesli güldürmeyi başardı.*
anneden kaptan olan babaya:
- niye, iskorpitler aç mı geziyormuş bey?*
+ ahahahaha

anatomi

insan anatomisi öğreneyim derken maymun eden ders.

hayko cepkin

disko kralında söylediği aşk kitabı parçasında * " bu aşk kitabının yazanı nerede? " diye sorarken jest ve mimikleriyle bulursa ne yapacağını açıkça belirten güzel insan.* (bkz: öperler)

istanblue

limonlu olanının bir süre sonra tat ve koku olarak kolonyadan bir farkı kalmayan içkimsi.
az bir miktarda tüketilmiş olsa dahi kişileri alkol komasına soktuğu görülmüştür.

birader sen kamil misin

gece gece beni şaşırtmış, eskilerden, yıllar öncesinden bir dost... elimle koymuş gibi bulmuşum, o da hatırlamış hemen beni... hey gidi sözlük... nesiller neler görüyor...*