(bkz: citizen kane)

Jose Antonio Reyes, Diego Forlan ve Tomas Ujfalusi'yi borsaya bildirip sadece birini alabildikten sonra artık galatasaray yöneticilerinin kesinleşmemiş bir transferi borsaya bildireceğini hiç zannetmiyorum 4M € diyorlar helali hoş olsun değer sneijder'e

görüldüğü üzre entrylerin %40'ı adam olun adam, %50'si kız olmadığı halde tavsiye verip edit atıp kız değilim lan mesaj atmayın tarzı yazılar, kalan %10 ise başlığı ciddiye alan kızlar.

dota 2'nin çıkmasından uzunca zaman öncesinden beridir dota 1 oynayan bir insandım, trailer'ı yayınlandı ilk tasarlanan herolar gösterildi filan dedim bu ne lan böyle güzelim dotayı harap etmişler yazık olmuş ama sonra bir arkadaşımdan aldığım invite key ile dota 2'ye giriş yaptım birkaç oyun attım shoplardan item almak heroların şekillerinde birkaç haftada alıştıktan sonra oldukça sardı full ayarda sıkıntı çıkarmayacak bilgisayarınız varsa oyundan zevk de alıyorsunuz bazı heroların skill efektleri çok güzel olmuş ama bazı heroların da dış görünüşleri bir o kadar da rezalet olmuş onu da es geçmiyeyim her neyse 5 tane invite key'im var varsa meraklısı arkadaş hayrına verebilirim.

edit: eğer takas yapmak isteyen arkadaşlar da varsa seve seve görüşürüz anlaşırız.

beyaz gelinlik sorun yok, beyaz damatlık yada smokin sorun yok, beyaz gömlek pantolon sorun yok beyaz ayakkabı sorun yok ama beyaz çorap giyince kırosun ya bi defolun gidin lan.

ya orta sahadan rövaşata ile gol atarsın anlarım da ayağının dışıyla nasıl vole vurabiliyosun be hayvan herif http://bit.ly/WDAr8K

meireles'in sapına kadar hakettiği cezayı bile çarpıtıp çarpıtıp "türkiye'de herkes fenere düşman" "futbol türkiyede fenerbahçeye karşı oynanan bir oyundur" tarzı cümleler kuruyolar ya bitiyorum abi. sen şike yap birinci bitirdiğin sezon şampşyonluğun tescillenmemiş olsun başkanın hapislerde yatıp suçlu bulunsun futbolcun hakeme tükürüp el hareketi çeksin sonra hiç birşey olmamış gibi herkes bize düşman de ne güzel dünya lan bu.

bu öğlende karlı bir güne uyandığımda aklıma gelen ilk cümle oldu ben küçükken..

ben küçükken karlı bir güne uyandığımda elimi yüzümü yıkamadan kahvaltı yapmadan sokağa koşardım, benden önce mutlaka birileri uyanmış kar topu oynamaya başlamış yada mahalledeki içine yastık koyup poşetlerle koyduğumuz boş arsada kaymak için yol yapan birileri olurdu. evet mahallede ki boş arsada. eskiden her sokakta öyle 6-7 katlı apartmanlar yoktu her mahallenin çocuklarının oynadığı bi' boş arsası parkı olurdu. uyandıktan bir süre sonra hava almak için dışarı çıktım sokakta hiç kimse yok biraz sonra iki tane çocukla karşılaştım ellerindeki kartopunu kapının önündeki bozulmamış kar yığınında gezdirerek kardan adam yapmaya çalışıyolardı ama dönerken baktım ne ortada çocuk var ne de kardan adam. artık her çocuğun bile bilgisayarı olduğu için kar yağmasıyla kimse ilgilenmiyo hava durumuyla ilgili tek umurlarında olan şey okulun tatil olup olmayacağı ona göre bütün gün evde oyun oynayacaklar.

ben küçükken okuldan döndükten sonra yada tatil günleri hiçbir çocuk evde durmazdı her şeyin bi sezonu vardı kışın kaymak kartopu oynamak yoldan biraz yüksek yerlere çıkıp arabalara kartopu atmak. yazları cilli oynardık öyle sadece bi sokakta olmazdı her sokağın çocuğu kendi sokağında oynardı ara sıra iyi olanlar diğer sokaktakilerle oynamak için gezerlerdi. futbolcu kartları vardı eskiden. içinden sakız çıkan kutu şekline getirilmiş kartlardan olanlardan. sabahtan akşama kadar vurarak çevirmeye çalışır üstelerindeki bilgilere göre karşımızdakini yenmeye çalışırdık. gazoz kapaklarıyla oyunlar oynardık eğlence bitmezdi bizim için müsait olan herhangi bir yerde tek kale maç kurar yada tek pas, japon kale, gol atan kaleye, orta-kafa-gol, oynardık. derslerimize saat 19:00'da çalışmaya başlardık çünkü akşamları tek eğlencemiz televizyondu o saatte tüm kanallarda haberler olurdu şimdiki gibi binlerce kanal yoktu televizyonlarda. aşık olduğumuzda bile değişikti be hayat ilkokulda aşık olduğumuzda şimdikiler kadar cesur değildik onunla konuşmaya yanında durmaya bile korkardık ya anlarsa diye ödümüz kopardı, en fazla gizlice not yazıp kalemkutusuna atardık. bu kadar çok dizi film yoktu ortalık daha farklıydı bilmezdik o zamanlar sevgili yapmak nedir manita ne demektir bilmezdik.

bugün uyandığımda rüyamda eski sevgilimi görüp üzgün uyanmış olmam rağmen sadece çatıların üzerinde kar olması beni mutlu etti. çocukluğumu hatırladım. güzeldi o günler. o kadar az şey bilirken o kadar küçükken daha güzeldi. imkanlar şimdi ki kadar iyi değildi ama daha güzeldi be. soruyorum kendime acaba bende şuan 7 yaşında olsam şimdiki çocuklar gibi mi olurdum bilmiyorum ama olurdum muhtemelen. o yüzden gönül rahatlığıyla diyorum iyi ki bu zamanlarda geçirmiyorum çocukluğumu biz küçükken daha çok eğlenirdik, daha mutluyduk.

geçen hafta ki entryimde(#17854918 )bazı tahminlerde bulunmuştum ve o entrymde de bahsettiğim gibi birçok şeyi tutturamadım her zaman ki gibi. tek doğru öngörüm laguertanın ölmesi oldu o da tahmin ettiğim şekilde olmadı gitti debra öldürdü. sonracığıma debranın hannaya komplo kurduğunu filan düşünmüştüm hepsi tırt oldu tabi harbiden hanna düşünmüş. matthewse bir bok olmadı. hannayı hapisten filan kaçırmadılar kendisi kaçtı bildiğin. son sahnede de bi bok olmamış gibi partiye gittiler.

e değerlendirmen ne bilader diyorsanız eğer, bence iyi başlayan sezon kötü bitti sadece son bölümü demiyorum genel olarak yani sezonun 2. yarısı düşüşe geçti final de çok da bi etki yaratmadı bende açıkçası laguertanın öleceğini zaten herkes biliyodu. bir dahaki sezon ne olur, lila mıydı neydi bi karı vardı ingiliz aksağanıyla konuşuyordu bizim batista çaktıydı bi ara dexter bunu pariste öldürdüydü. heh işte biraz o iş gibi bu işte ona benziycek biraz. kız dextera abayı yaktıydı ama dexter soğumuştu dextera zarar vermese de saçma sapan şeyler yapıyodu doakesı filan öldürdüydü hanna da dexterı ve debrayı takıntı haline getirebilir. kanımca debrayı öldürecem yeniden birlikte olacaz bol bol sevişip arjantine yerleşip 8 tane çocuk yapıp hobi olarak da adam öldürürüz tarzı cümleler kurabilir kurarsa şaşırma kurmazsa daha şaşırmam hacı çıkmıyor dediklerim ama tahmin etmeyi seviyorum napalım. dexter da debraya çakıcak galiba bi daha ki sezon onu da görücez neyse yeter bu gecelik bu kadar.

tamamen hak ederek atılan futbolcu ilk sarı kartta riera'ya taban daldı ikincisinde de 3 kişinin arasından geçen yekta'yı arkadan çekip düşürdü. bunu bile kabullenemeyip haksız yere atıldı diyenler var maçı nerenizle izlediğinizi merak ediyorum cidden.

kitap okuma alışkanlığı kazandırabilecek kitaplar diyip klasiklerden örnek veren adam kitap işinden anlamıyordur hacı bu kadar net. ilkokuldan sonra bir daha hiç kitap okumamış adama klasik okutursan 10. sayfadan sonra bir daha kitap okutamazsın. daha çok sürükleyici kitaplar lazım ben şahsen dan brown'ın da vinci şifresi kitabıyla okuma alışkanlığı kazanmıştım.

türk televizyon tarihinin en kaliteli yapımıydı(tatlı hayat vardı bide ama o komedi tabi dalları farklı). bokunu çıkartıp 8 sezon filan yapmadılar tadında bıraktılar ama tadı damağımızda kaldı. breking bad izliyoruz bakıyoruz insan nasıl yoldan çıkar karakteri nasıl değişir işte türkiye'de ezelde gördük 4 mahalle arkadaşı nasıl değişebiliyormuş efsaneydi vesselam.

bu gece oynanan new york knick maçında bir periyotta 41 sayı yemeyi başarbilmiş takımdır. nba'in sitesinde deki istatistik bölümünden anladığım kadarıyle carmelo anthony ilk periyotta 22 sayı atmış ve kniks takım olarak 6/7 üçlükle oynamıştır.

daha 1 periyot oldu ama sormadan edemicem lan ron artest misin metta world peace misin nedin sen savunma yapamacıksan ya en azından bi periyotta 22 sayı senin matchup'ın atabilicekse sen neden oynuyon lan hala orda zaten hücumda rezaletsin onu herkes biliyo ama defansta da böyleysen vay anam lakersın haline neyse artık tek temennim lakersın playofflara kalması tabi 7. olarak da kalmasın da oklahoma süpürmesin bakarsın playofflarda kendilerine gelirler de adam gibi maçlar izleriz amk.

eğer ağlatana kadar tekme tokat dövebiliyorsan o senin sevgilin akraban ya da arkadaşın değildir. kanlın yada düşmanın filadır o artık bir zamanlar sevgilin olmuş olsa bile o eylemi yaparken öyle değildir artık.

--spoiler--

şu dizinin 7. sezonuna ne oldu senaristler neler yapıyor bilmiyorum ama olmamış be hacılar. çok iyi başlamıştı ki halbuki sezonun ilk 3 bölümü lostun ilk 3 sezonu gibiydi çok şey vaad ediyodu sevdirmişti kendini. sonra gitti isaak sirko gibi karizmatik adamı gay yapıp manita uğruna ölüme gönderdiler. quinn şerefsizini diziye ilk geldiği bölümden beri sevemedim zaten çıkmadığı orospu, yapmadığı piçlik kalmadı 2 bölüm güzel hatun görücez diye diziye koyduklarını sandığım Hanna McKay sezonun en kilit karakteri oldu angel batista emekli oluyo. yani hiç bişey yolunda gitmiyo lan.

final öncesi bölüme geldiğimizde dexter yazık ettin lan güzelim hannaya karı haklı lan hiç mi düşünmedin bilmiyo mu o kadın, debra nezle olsa, kabız olsa sıçamasa kendisinin mal gibi fail olarak ortada gözükeceğini debra'da tam psikopat çıktı abisine aşık oldu yetmedi antidepresanlarını havanda dövüp şişe suyuna karıştırıp ölüm tehlikesi olduğunu bile bile hanna yaptırdı süsü verdi. ama başardı lan yedi dexter beklemezdim ama yedi yani aslında dizinin ilk bölümüydü galiba eğer bir gün bir insan hakkında birşey hissedersem bu kesin debra olur dediydi ama her sezon aşık oluyo piç. biraz da içinizi rahatlatayım final sezon olmadığını bildiğimizden dexter burdan da kurtulucak, nasıl olcak debrayı kesin öldürmez onu bi geçin abi fragmanda ilk sezondan alıntı yapılmış, hanna'yı da öldüreceğini zannetmiyorum ama öldürürse de çok şaşırmam amına koyim artık dexterında sağı solu belli olmuyo. dexterın plan yaparken yada sonum ne olcak lan acaba diye düşünürken tuhaf şeyler hayal ediyodu o fragmanda gözüken sessiz kalma hakkına sahipsin falan filan zırvaları öyle bişey çıkabilir. e ne olcak lan o zaman diyosan bana bu soruşturmanın devam ettiğini debra mathews bide laguerta biliyo, debrayı geçtim kadın abisine aşık olmuş sözünden çıkmaz dexter laguerta ile matthewsı öldürüp hannanın taktikle araba kazası gibi gösterip öldürebilir, yada başka şekilde de öldürebilir benim aklıma bu geldi birazda siz türetin herkes bekliyor dexter debrayı yatırıcak masaya diye ama o masadaki laguerta olucak yani masa olmasa bile laguerta ölücek haftaya yani bunun kaçarı yok. e peki hanna-debra-dexter üçgeninde ne olur ne biter artık orasını uyduramadım daha bu saatten sonra bu kadar uydurduğuma dua edin ama hannayı hapisten kaçırıp hayalini kurduğu arjantine bi çiftliğe gönderebilir.

--spoiler--

yukarda sezon finalinde ne olabileceği ile tahminlere bulundum büyük ihtimalle çoğu tutmaz ne zaman bi diziyle ilgili bi tahmin yapsam ters köşe oluyorum belki de tutar ilk defa öngörüm çıkar belli olmaz bu işler be sözlük haftaya da yazıcam finali izledikten sonra duruma göre ben demiştim diye hava da atabilir küfür edip böyle final mi olur lan da diyebilirim neyse fazla saçmaladım yeter.

gözlemleyebildiğim kadarıyla bu fakültenin öğrencileri kampüsün içinde de sürekli beyaz önlükle gezerler "tıpçıyım haa ben ayık ol" der gibi tamam ne mutlu sana ama çay içip sigara tüttürürken pek olmuyo o iş.

(bkz: tut şunun ucunu döşeyelim abi) (bkz: fıratpen)

sol frame'deki başlıklara bakıldığında doğru olduğu anlaşılan tespittir.

kıskanmayınca da karısını bile kıskanmayan odun derler trollüğün alemi yok.

(bkz: bıyık)