entry'ler (57)

yakışıklı değil ama sempatik

(bkz: geldi yine tipini siktiğimin)

sako

inanması güç olsa da sakso çekmek anlamında da kullanılır.

kartal göz

KartalGöz Göz Hastalıkları Merkezidir.

inanılmaz bayanlar çalışır.
asansörde karşılaştığım bayanla ne fashion tv'de ne de pornolarda karşılaşmışımdır.
sanırım sahibi bayanlara meraklı bir abimiz.

hadise

kilolarıyla beraber karakterinden ve sevimliliğinden de kurtulmuş bağyan.

vaauuuv deyişini ve gülüşünü de göz önünde bulundurarak, itici sıfatını da ilave edebiliriz.

kaçakçılık yaparken bombalanan pkk lı itler

ufo gören masum köylü ile karıştırılan itlerdir...

anafranil

öncelikle belirtmeliyim ki, burada vereceğim bilgileri ne ananız, babanız, ne de doktorunuz verebilir. o yüzden iyi okuyun, adam olun.

uzun senelerdir depresyon, okb ile karışık, sosyal fobi gibi rahatsızlıkları olan ruh sağlığı bozuk bir bireyim. bugüne kadar kullandığım ilaçlar; prozac, xanax, cymbalta, abilify, efexor, depakin, zyprexa, concerta, nootropil, aurorix, tranko buskas ve şu anda aklıma gelmeyen ve/veya adını unuttuğum bir sürü ilaç. şimdiye kadar hiç bir tedaviyi tamamlayamamıştım, çünkü fayda görmediğimi düşünmüştüm ve yan etkiler canımdan bezdirmişti.

bundan 6 ay önce sevgili psikiyatristime aurorixin işe yaramadığını söyleyince,anafranil ve ludiomile başladı. ilk etapta günde 25mg x 2, daha sonra günde 75mg. şimdi tecrübelerime geçelim;

ilk 15-20 gün, inanılmaz depresif ve uyku halinde geçirdim. akşam 4de eve gidip uyumak zorunda kalıyordum. tüm günüm psikiyatristime küfürle geçiyordu. ulan depresyondan kurtulalım diye gittik, depresyonun dibine vurduk gibi cümleler kuruyordum sık sık.
ondan sonra 3. ve 4. haftalarda bana birşeyler oldu. hiç yüzü gülmeyen beni inanılmaz bir mutluluk sardı. resmen mutluluktan uçuyordum. fark ettim ki senelerdir böyle bir mutluluk hissetmiyordum. hayatımda hiç bir şey de değişmemişti, her şey aynıydı. inanılmaz bir ilaçtı anafranil ve onla tanıştığım için çok mutluydum. depresyonun yanında, sosyal fobiye de iyi geliyordu.

yan etkileri vardı tabiki de. ilk başta yaptığı sersemlik, uyku hali, ağız kuruluğu zamanla geçiyor. bu yan etkilerin ilacı sabır. yalnız kilo aldırması çok kötü. habire bir tatlı yeme ihtiyacı oluyor ama öyle böyle değil. şöyle söyliyeyim, açık büfe bir tatil köyünde her öğün 2 tabak dolusu muhtelif tatlılarla günümü gün ediyordum. sonuç : +10 kg ve önümde taşıdığım 8 aylık hamile göbeği. tatlı yeme isteği de bir süre sonra azalıyor ve geçiyor.
ama beni asıl öldüren yan etkisi, cinsellik. şunu açık seçik ifade edeyim. anafranil kullanmanız demek, boşalmadan seks yapmak demek. eğer kondisyonunuz ultra iyi değilse, boşalmayı unutun. bunun yanında cinsel organda hissizlikte yapıyor, bu yüzden zevki de azaltıyor. boşalırkenki zevki alamıyorsunuz. değişik ama kötü bir his. hele ki evli bir adamsanız, sıçtınız. eşiniz artık mutlu olduğunuz için sevinirken, cinsellik yaşayamadığınız için üzerinizde baskı hissedeceksiniz. hele ki ufaklığın kafasına eser de kalkmamaya karar verirse, bittiniz. bunun çözümü de var ama geç boşalma ve hissizliğe çözüm değil. daha açık konuşmak gerekirse, çektiğim 31den bile zevk almıyordum. gerisini düşünün artık.

mutlu olduğum için götüm kalktı ve psikiyatristime anafranili düşürmeyi tavsiye ettim. şimdi günde 37,5mg anafranil, 150mg lamictal, prozac ve 50mg modiodal kullanıyorum. mutlumuyum? değilim. yine sıçmaya başladığımı fark ediyorum.

anafranil ve bilimum ilaçlar hakkında soruları olanların sorusu itinayla cevaplanır.

3-4 ay sonra gelen edit(24/03/2014) :
şu anda 105 kiloluk bir hayvanım. ilaç serüvenime hemen hemen 1 sene önce 85 kilo civarında başlamıştım. Evet yanlış duymadınız 1 senede tam 20 kilo aldırdı bu ilaçlar bana.

3. edit (26/05/2014) :
ilaçları kullanmaya başlayalı tam 1 sene oldu. psikolojimi gayet iyi hissediyorum.
insan iyileştikçe, ilacın yan etkileri daha çok gözüne batmaya başlıyor. insanın tabiatında olan nankörlük özelliği. şu anda üzerime yapışmış olan 20 kilodan çok rahatsızım mesela. hepsi de göbeğimde toplandığı için daha da bir rahatsızım.

bu arada anafranilin yukarıdaki yazılarda bahsetmediğim bir yan etkisi var. aşırı derecede terleme. bu bahsettiğim anlatılmaz, yaşanır bir terleme. bir de sanırım sosyal fobi, öfke, stres gibi etkenler de bunu tetikleyebiliyor, tam olarak kavrayamadım. bütün kış mont kullanmayarak gömlekle gezdim. kazak giydiğimde terledim. üşümeyi özledim ve şu an bundan da bıktım. iğrenç bir duygu biriyle konuşurken eşşek gibi terlemek. utanç verici.

el titremesi hep olan biriydim. ama artık iyice arttı. bazen elim boşalacak gibi oluyor. topluluk içinde kahve içerken, su koyarken, ince iş yaparken el titremesi + utanç + stres + terleme = rezalet.

yakında randevum var. umarım daha da azaltıp, kurtulacağız bu işten.

atatürk ün 20 yaşında 33 üncü derece mason olması

atatürkün resimleri ile diğer resimler farklıdır.
atatürk elini ceketinin içine sokarken, diğerleri göğsüne koymaktadır.

abdullah gül gibi.
abdullah gül de mason olma ihtimali yüksek kişiler arasındadır.
ama saidi nursi'nin hareketinin atatürkün hareketiyle alakası yoktur.

her elini göğsüne götüreni atatürkün hareketi sanmak, her gördüğün bıyıklıyı baban sanmakla aynıdır.

her elini ceketinin düğmelerinden içeri sokanı mason sanmakta aynen bıyıklı - baba ilişkisidir.

15 ekim 2008 ilker basbug un basin tehditi

tüm millet kendisinden açıklama beklerken, kendisinin çıkıp bağırıp çağırıp tehditler savurduğu konuşmadır. yok tehditi terör örgütüne değil kendi milletine savurmuştur.

15 ekim 2008 ilker başbuğ un basın açıklaması

biz de tam kendisinden bir açıklama bekliyorduk. ama pek bir açıklama göremedik de duyamadık da.
(bkz: 15 ekim 2008 ilker basbug un basin tehditi)

orhan pamuk tarzı demeç verme rehberi

(bkz: Allah Allah kontesi kim sikti)

erkekler bile bana öyle bakmadı

daha kendisiyle hiç karşılaşmamız olduğumuz için sarfettiği sözdür.

öpüşürken iç sesin söyledikleri

ağzı kokuyo.

pkk

içimizdeki hainleri, pkk çocuklarını anlayabileceğimiz başlıklardan biridir.
kişi burda gazel okurken cümle içinde "pkk'ye" der, "pkk'nin" der veya "pkk'den" der. evet pkk'yı aynen pkklıların dediği gibi "pekeke" olarak telaffuz eder. biz de onun o itlerden olduğunu anlayıveririz.

bağırarak sevişmek

fanatikleri vardır. az biraz sapkınlıktır ve ilerlerse çok tehlikeli olabilir.
(bkz: anırarak sevişmek)
(bkz: eşşekle sevişmek)

genelkurmay aktütün ü biliyordu iddiası

aktütün olayı, devletin ordu da dahil olmak üzere tüm birimlerine karşı güvenimi yitirmeme sebep olmuştur.
pkklı hain itler tarafından çekilen 26 dakikalık videoyu izledikten sonra anladım ki bize gösterilenler ve söylenenler kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. ne 17 şehite inanıyorum ne pkknin 23 leşine. artık bıktım usandım yalanlardan! hadi coni çuval geçirdi, sineye çektik, amerikadır süper güçtür, dünya dengesi dedik. ama bi terör örgütü de bizi bu kadar küçük düşürebiliyorsa vay halimize! dünyanın en güçlü ordularından biriymişiz... hikaye!

reglken sevismek

bir kamyoncu abimizin dediği gibi "çamur tarlaya ayak basmayacaksın"

11 tane appiah istemek

appiahı da yönetim mundar etti. yarın birgün başka bir takımda aslanlar gibi koşturduğunu görürsek şaşırmam. en azından küs gitmemeliydi. öyle bir futbolcu zor * bulunur.

şeytanın en tatlı sözleri

sıkma tatlı canını okşa patlıcanını.

gitti gomlek

tohumun farkında olmadan düşerek gömleği yakması üzerine defalarca söylenen söz. *

salma hayek

(bkz: nerde bir bodur Allahın belası odur)