bugün

entry'ler (47)

xxxl külot giyen kız

(bkz: mercedes Man)

amsterdam

yaşamaya başladıktan sonra nerede yaşadığınızı unutmanıza sebep olacak beş yapraklar şehri.

cannabist net

esrar ile ilgili garip bir site. esrarın etkileri yan etkileri zararları vs. hakkında tüm bilgiye ulaşabilirsiniz.

cannabis raporu

ingiltirede Home Office tarafından Esrar psikozunun olarak yayınlanmıştır. esrarın psikolojik etkilerini yayınlayan rapordur.

ocb

--spoiler--
Geçenlerde bu cigara kağıdı şirketinin tırını gördüm.Koskoca tır...Nereye gidiyo lan bu kadar kağıt
Partisini kursan memleketi sallar
--spoiler--

(bkz: o şimdi mahkum)

kanuni izin

askerin bölük yazıcılarının yaptığı izin programlamasına göre --bölük asker sayısının %10'undan fazlası aynı anda izinde olamaz-- kullanılan yahut dilekçe verip olmayan bir bahane üretmek şartıyla en az 5 en fazla * 20 gün kullanabileceği izindir. düzenlenen belge ile şahıs izne gönderilir. izne gönderilen askerlere aşağıdaki talimat imzalatılır.

talimatlar:
1- askeri kimliğimi yanımda taşımayacağım*
2- izin belgelerini çantaya veya valize gizleyerek bagaja vereceğim*
3- Üzerimde asker olduğumu belirtten hiçbir şey bulundurmayacağım
4- düdük, künye, as. cüzdanı, as. kimlik, fotoğraf, as. çamaşır*, as. malzeme, aksesuar, hatıra defteri, bot, parka, sırt çantası taşımayacağım.
5- ordu - tokat- sivas - kayseri - adana hatları doğrultusunda gündüz seyahat edeceğim
6- gece yolculuğu yapmayacağım. bütün yolculuklarımı gündüz yapacağım.
7- üzerimde sadece sivil kimlik bulunduracağım
9- dönüşte amirlerime hediye getirmeyeceğim**
10- yolculukta askerlikle ilgili konuşmayacağım** **
11- izinde hastalanırsam as.şb.den, mrk. komutanlığından veya en yakın birlikten hastane sevki alacağım.
12- izinde istirahat alsam bile istirahatimi evimde geçirmek için birliğimden izin alacağım.
13- izinden zamanında döneceğim.

(bkz: sıkıysa dönme)
(bkz: disiplin koğuşu)

duo testis bene benedetta

vatikan'da ortamdaki en yaşlı kardinalin,papa adayının taşaklarını muayene edip onaylamak anlamında kurduğu cümledir. ya rab; papa'nın bile papa olabilmesi için kendini ellettirmek zorunda kaldığı bir dönemde yaşamak ne korkunç *

yumurta

her sabah ilginç bir şekilde türk halkının vazgeçilmez kahvaltı ürünü.

tavuk neden yumurtadan çıkar, yahut neden yumurta tavukdan çıkar yahut kim kimden çıkar hiç merak etmemişimdir, hiç böyle saçma şeylerin peşinde düşünecek kadar çok boş zamanım olmadı sanırım.

kırıldığı zaman bir çift göz edası veren bu yenebilen iğrenç şey bünyeden çıkma şekline göre de her şekilde iğrençtir aslında.
örneğin sabah 2 yumurta yedikten sonra geğirirseniz* ağzınıza gelen iğrenç koku ve tad kendinizi rahatsız ederken bir başkasına ne kadar ağır gelir hiç düşünemem bile.
yahut osurduğunuzda sanki içi çürümüş bir insan tribi yansıtmak pek hoş olmaz sanırım.

bir de vitamin dolu değil midir bu yumurta çok başa beladır.

+oğlum sen yumurta seversin bak hem vitamin dolu bu
-hayır anne ben yumruta sevmem, hiç sevmedim, kokusundan nefret bile ediyorum diyebilirim, şu yaşıma kadar hiç sarımsak yemediğim gibi beni hep sen seversin diyerek kandırdığın için ben de senin benim sevdiğime inandığın ve seni kırmamak için bu güne kadar hep şu ilginç sarı şeyi yemiş olabilirim. ama ben yumurta sevmiyorum anne. ki artık koca çocuk oldum bak, neyi sevip sevmediğime ben karar versem de sana desem anne ben kuru fasulyeyi çok seviyorum akşam kuru fasulye yapta bir güzel gaz yapsın ailece osuralım ve kuru fasulye kokalım, ben kuru fasulyenin iç kurutan kokusunu yumurtanın sarı kokusundan daha çok seviyorum.

aslında kuş gribi çıktığında binlerce tavuğun katledilmesine de üzülmedim.
doğru söylüyorum ve bunun arkasındayım üzülmedim çünkü bu hayvanlar yüzünden her sabah yumurta yemek zorunda kaldık.
zaten hayvanları da seven bir insan değilim.

bir de omlet'i oluyor ya bu yumurtanın.
daha da çok iğreniyorum
üniversite hayatımda yeteri kadar makarna çeşidi öğrenmişken hala sabah öğle ya da akşam makarna yiyebilirim ama bana yumurta demeyin.
iğreniyorum, diyenden de iğreniyorum yiyenden de iğreniyorum.
hele yedikten sonra geğirenden, osurandan daha çok iğreniyorum.

neyse efendim bir yumurtanın daha sonuna geldik.
sabah sizi yumurtasız bir kahvaltıya bekliyorum.

sevgilinin regl donemi tribi

aylık periyotlar halinde süregelen sevgilinin sürekli ilgi beklediği anların oluşturduğu ve bazen abartılarak insanın tahammülünü zorlayan tirplerdir.

sevgili çift kontörlü hat kullanmakta ve ikisindede kontör bulunmamaktadır.
dönemi geçiren yani dişi olan sevgili erkek olan sevgiliyi arar ve;
+canım nasılsın?
-iyim aşkım sen nasılsın?
+iyimv* ben de merak ettim nasılsın diye bir arayım dedim annemden.
-*hah ne güzel yapmışın aşkım ben de şimdi penguen okuyordum pazar sevişgenleri çok komik bu hafta.
+hmm! sevindim. neyse aşkım annemden arıyorum biliyorsun fazla konuşamayacağım,
-peki sevgilim, aa bu arada karnın nasıl oldu ağrıyor mu hala?
+yok aşkım! iyim! dedim ya!
-peki aşkım görüşmek üzere...
+seni seviyorum
-ben de seni seviyorum.

sıradan standart tribi yedikten sonra ben kişi olarak erkek kişisi olarak teleofnu kapatırım, kapatırız.
ve öfkelenirim;
canım benim eğer her ay benim kanrım ağrısaydı ki 20 yaşındasın, bu da yaklaşık olarak bir kızın 14 yaşında regl olmaya başladığını varsayarsak sen iki senelik ilişkimizden önce de 4 yıllık süreç boyunca bu ağrıyı çektin. o zaman ben yoktum, seninle olan kişi seninle benim kadar ilgileniyor olsaydı zaten ben olmazdım.
ulan sevgilim, iyi güzel de kontörüm yok, arayamıyorum, iş yok, güç yok, para yok, pul yok, ne bok yiyim lan ben canım sevgilim? yani biraz da insaf biraz da mantık gerek, şahsen mantık evliliği yapacak olsak seninle bu konuda iki kere düşünürdüm, ama seviyorum seni dolayısı ile aşk para kazandırmıyor ve sadece aşk ile saadet olmuyor. ne yapmak lazım o zaman? eldeki fırsatları göz önünde bulundurmak lazım.fırsatları göz önünde bulundururken can sıkmamak, moral bozmamak biraz da karşı tarafı düşünmek lazım.
Şimdi sen bu ağrıyı çekiyorsun, amacın eğer ki; benim de canımı sıkmaksa ki bu gayet normal bir tutumdur çünkü ben askerdeyken senin canını askerlik ile yeteri kadar sıktım, buna hak veriyorum, ama sen bunu 14 ay çektin şimdi gelelim bizim bir ömür süreceğine inandığımız ilişkimize; ulan bir ömür de aybaşı tribi çekilmez ki? ha tamam çekilir, karnın ağrır, kalkarım usanmam uykumdan kalkarım sana bir ağrı kesici bir bardak su veririm içersin yatarsın, ulan ağrıya katlanacaksın, sonuçta benim öpmemle geçmeyecek ki, bunu biliyorsun, ya da bana da bu ızdırabı yaşatarak bu acının azalacaksa tamam bu da kabul, de hadi o zaman paylaşalım acını.
ama gecenin bir yarısı beni arayıp sanki elimden bir şey geliyormuşta, ben bunu yapmıyormuşum gibi davranırsan; kusura bakma aşkım ama skerler böyle aşın ızdırabını.

işin bir de; bir önceki gün tribi vardır;
ağrısı yoktur, aş eriyormuş gibi davranır, sürekli bir asabi tavırlar, bir artistlikler, ilişkide sorun yokken sorun çıkartmalar falan. yarın olup da durum ortaya çıkana kadar erkek kişisinin durumu anlaması imkansızdır çünkü bunun olacağını kadın kişisi bile bilmezken elden ne gelir bu saçma tripleri yemek dışında?
bütün bir gün çocuk eğlendirmekten daha zordur regl dönemi tribi, ama sevgilidir ya,
bu da çekilir bir şekilde zorlana zorlana,
ha yapmasa daha güzel midir?
güzeldir.

(bkz: kadınlar adet olmasın)
(bkz: erkekler askere gitmesin)
(bkz: içimde kalan kampanyalar)

baba oğul diyalogları

baba=+ ben=-

+bak ben sana anlatayım; sen kırmızıda geçeyim dedin zaten içmişsin duruşundan belli adamda sağdan çıkınca sola vurdun!
-yemin billah öyle değil. ben gidiyordum yeşil ışıktan geçerken adam makasa girdi önüme* ben de ondan refleks olarak kaçtım dengeyi toparlayamadım sola vurdum işte.*
+oğlum duyuyorum zaten millete masak * atıyormuşsun duyuyoruz, hızlı gidiyorsundur kesin zaten!
-baba ön yargılı davranıyorsun!
+sikerim lan şimdi yargını!
-skersin baba**
+düz yolda niye basıyorsun o kadar?
-virajlı yolda mı basayım?
+ebenin amına bas!
-.....

yaran diyaloglar

ben=+ iş bankası memuresi=-

+merhaba kredi kartı alıcaktım
-arkadaşlara sorun
+hepsine mi?
-nasıl?
+sanırım ağzımla!
-anlamadım?

ölmeden önce söylenen son sözler

ölüm anı hissedildiği an söylenen sözdür. *
ne kadar cesurum ha!*

insanların yüzde 90 ı aptaldır

insan beyninin %100 olarak ele alınması durumunda ve insanların sadece yüzde 7'yi kullanmasına bakılarak önermi daha da yükseltilebilir ve doğruluğu gözle görülebilir hale getirilebilir hale gelir. ve aziz nesin'in akıllı bir adam olduğunu da bize göstermez. ama iyi bir yazardır.

(bkz: it kuyruğu)

cay icerken serce parmagini kaldirmak

her seferinde bilinçsiz olarak serçe parmağımın havaya kalktığının nelere temsili olduğunu gösteren eylem. kalkıyor lan ben napayım demek istiyorum kötü düşünenlere.

farid farjad

al götür beni vur yerden yere sabahtan akşama kadar çal erkek halimle vercem sana günde 5 posta diyesim olan adamdır, virtuözdür iran asıllıdır, ama fecidir...

bos sarjorle nobet tutan asker

tehlike arz etmeyen, askerin birbirinden bir şeyler korumasını gerektiren silahı silah olarak değil bir vurma aleti olarak kullanmak maksadı ile verilen, doldur-boşalt'a öylesine değil nöbet değişiminin devriye tarafından doğru zamanda yapılıp yapılmadığı kayıt edilsin diye girilen, nöbet yerinde örneğin garaj; başka bölük, karakol, bs. askerlerin gelip akü dahi çalınabilmesini engellemek için tutulur. kimi üst devre asker bu nöbete kasatura ile gider sadece ve devriye subay/astsubaya silah tutamaz raporum var diyerek yedirir. ve kısa bir hikaye;
geçmiş bir zaman diliminde bir kışla da kışlanın tam ortasında bir erik ağacı varmış, mevsimi geldiğinde erik ağacı açar açmaz askerler ağaca dalar, dallarını da kırarlarmış (istemli yahut istemsiz) derken o bölgenin mıntıkasına bakan bölük komutanı yüzbaşı o ağacın orada dalları ve ağacı korumak adına nöbet tutulmasını emretmiş ve nöbet tutulmaya başlamış. vakit gelmiş geçmiş çok vakit geçmiş derken o yüzbaşı 20 yıl sonra o kışlaya tümen komutanı olarak yani paşa (tümgeneral) olarak atanmış bir de bakmış tümenin ortasında bir ağac kökü (ağaç kesilmiş) başında bir asker nöbet tutuyor. Askerin yanına emir astsubayını göndermiş, nöbet tutan askere "neden burada nöbet tutuluyor biliyor musun" diye sordurmuş, cevap; valla komutanım ne bileyim mna koduum odununun başında ibnenin birinin verdiği emirden dolayı nöbet tutuyoz ben de bilmiyorum" olmuş.

(bkz: kıssadan hisse)

maca papazi

geldiğinde tanınmayan, gidişini belli eden ve bunu reklam eden benim hiç tanımadığım şahsına karşı herhangi bir negatif duygu düşünce hissetmediğim yazar kişiliktir.

Çok iyi yazabiliyor olabilen biri olmasına karşın gidişinde bazı anormallikler söz konusudur. Bu anormallikler kültürel olan anane olarak da adlandırılabilen bazı etik davranışlardır. Bu saatten sonra da maça papazı kişisi ile karşılıklı oturup bir duble rakı içmek dahi de istemem, sebep şudur ki;
gerizekalı insana, inançlara inançsızlığa, annelere, ideolojilere saygısı olmayan insanlar sokaklarda her köşe başında yaşarken be hey maça papazı kardeşim sen bu kişilere yol göstermek dururken neden kendi yolunu değiştirirsin? Yolda kız arkadaşın ile yan yana yürürken 20 yaşında bir çocuğun kız arkadaşını baştan aşağı süzmesinin seni rahatsız ettiğini onun başına geldiğinde onun da rahatsız olacağını bilmesi gerektiğini sen yazmazsan ben yazmassam kim yazacak? iyiler olmassa kötüler olmassa iyi ve kötü ayrımı nasıl doğacak?
Ve etik olmayan en büyük davranışın ise madem gidiyorsun, buraya gelirken sessiz sakince üye oldun yazarlığın kabul edildi ve geldin, şimdi gidiyorsun, niye giderken reklam yapıyorsun? niye başka sitelerin daha kaliteli olduğunu betimliyor oraya davet eder gibi bir hareket sergiliyorsun. Orasının daha iyi olduğu inancı yüreğine gam vurduysa arkana bakmadan gitmek arkadaşlarına seni burada seven sayan dostlarına özel bir mesaj atmak yetmiyor, kendi egonu tatmin etmek için neden herkesin bilmesini istiyorsun? sevgili arkadaşım, kardeşim, abim.
Git, yolun ve bahtın açık olsun.

xisouthros

mısır tanrısı sülalesinden raya en yakın vezir olup bir hançer ile öldürmek girişiminde bulunmuş ancak tanrı kralın durumu farketmesi ile kenara çekilmesi sonuçlu olayda xisouthros boynu vurularak idama mahkum edilmiştir.

(bkz: vurun kahpeye)
(bkz: hoşbuldum)

tıraş olduktan sonra artan sinir katsayısı

yyanak ve çene kısımlarında çıkan küçük sivilceleri de jilet ile dümdüz ettikten sonra çıkan kan'ın çabuk kuramamasından kaynaklanadabilir olan durum.

nescafe

vücuttaki kafein bağımlılığını arttırdığına inandığım her gün en az bir bardak içmezsem komaya gireceğimi zannettiğim alkolsüz içecektir.