bugün

entry'ler (272)

sen çalışma torpilin çalışsın

bir türk büyüğü olan babamın en ünlü sözüdür.

memlekettengelsin com

örnekleri bulunabilen sitedir. liyakatın geçmediği, veraset ve akrabacılığın favori olduğu cennet ülkemizde bu gözler ne likit yumurtalar, ne mısırlar ne bilişim şirketleri ne de bir ayda sayısız ihale alan mobese şirketleri gördü.
not:bazılarının zoruna gittiğini gördüm. aynen devam edin siz böyle, sebepsiz zenginleşirsiniz belkim.

uçurulan yazarın farklı bir rumuzla geri dönmesi

(bkz: dr nirvana)

en laik ülke türkiye

bir de isviçrelilerden teyit alma gerektricektir araştırmadır, zira ironiktir, tezat doludur.

8888888 nolu entry

bana ait olacak entrydir.

(bkz: benimsin üleyn)

elvan abeylegesse nin avrupa şampiyonu olması

süreyya ayhandan daha mütevazı, polemiğe girmeden, alnının teriyle başarıları göğüsleyen elvanımızın bize yaşattığı son gurur. ee ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

kıyamet günü gazete manşetleri

taraf gazetesi:tskda neler oluyor..

yıldız asyalı

dün evde polemik konusu olan bayandır. evcilik oyunu isimli ultra kaliteli programda oynayanın onun olup olmadığı, babasının rüştü asyalı değilse kim olduğu tartışılmıştır.

neyse ki programdaki oymuş efem, öğrendim rahatladım.

osura osura uyumak

gayet memnun edici bir hadisedir, herkese de tavsiye edilir.

hiç star wars izlememiş olan insan

varlığına şaşılması gereken insandır. bizim evde bir adet mevcut olup, kendisi yüzüklerin efendisi ve lost izlememiş, hatta yabancı müzik bile dinlememiştir. hayatından da gayet memnun.

yaran olaylar

her gün haşır neşir olunan otoparkın girişinde aynı uyuz köpeği görmek. hayvan harbiden pis, bir de insana sırnaşma huyu var maalesef.

neyse geçen gün yine bu iti görüyorum yine geliyor, kışt kıştlıyorum, bir yandan da abonman kartının doldurulmasını bekliyorum. neyse iş halloluyor, arabanın yanına gidiyorum (bu arada otopark çok katlı, yüzlerce araba var ve benimki alt katta)bir de ne göreyim? o kadar araba içinde itoğlu it benimkini bulmuş, üzerine uzanmış bi güzel.

bunun olma olasılığı nedir ya?
not:hala aynı köpeği görüyorum sağda solda. lanetlendim galiba.

gazze insani yardımının islami şuursuzluğa dönmesi

şehit haberleri her gün gelirken, daha memleket sorunlarını çözemez iken gazzeye ağlayanların içinde bulunduğu buhrandır.

dün çarşaflı, alınlarına yeşil arapça bant takmış teyzelere denk geldim. ellerinde "siyonizm kahrol" ibareleri yürüyüş yapmakta idiler. bölücü örgütün büyük şehirlerde savaşa gideceğinin ilanı olduğu gün, şehit haberlerinin geldiği gün.

filistinde çocuklar ölmektedir, ama bizim de çocuklarımız ölüyor beyler. gazze için akıttığınız gözyaşlarınızın bir kısmını vatani görevini yapan evlatlarımıza dökseniz. bıraz ümmet değil millet olsanız, türklüğünüzden utanmasanız. din kardeşlerimiz derken çeçenistanı ne çabuk unuttunuz?

sizin samimiyetinize inanan yok zaten.

lost

abuk sabuk finalini izleyip kendimce ders çıkardığım dizidir.

efenim oturup sayfalarca cevaplanmayan sorulara girmeye gerek yok; bu dizi bana şunu öğretmiştir:

a)bir sürü insanı sürü yerine koyup kandırmak kolaydır.
b)kandırma iyi para kazandırır.
c)korkuların üzerine gitmek gerekir.
d)hiçbiri (eğlenmek soruların yanıtlarını bulmaktan evladır)

c seçeneği için açıklama yapayım, dizinin başından beri biz ve öteki kavramı gözümüze sokuldu. biz hiçbirşey bilmeyen saf kesim iken ötekiler herşeyi bilen, efendime söyleyeyim ses çıkarmadan adam-çocuk kaçıran, adanın sırrına vakıf tiplerdi. zaman içinde yeni insanlar tanıdıkça cevapları hep onların vereceğini umduk. halbuki öyle olmadı. her gelen daha cahil çıktı. tabii cahil çıkmadan önce güzel mimikler ve tuhaf hareketlerle herşeye vakıf oldukları izlenimi verdiler ve kaleci gibi atladık biz de. sonrası gazoz çıktı. bunun en güzel örneği olarak jacob efendiyi verebilirim. hatta onun üvey anası bile dünyadan bihaberdi. böylece korkuların üzerine git, nasıl olsa üzerine gidince yokoluyor bunlar diye bir sonuç çıkarttım kendimce. others hikaye arkadaşlar. saygılarımla arz ederim.

yapılmış en aptalca dalgınlık

genelde uykusuz olduğumda başıma gelen hadiseler bütünü olup, ekseriyeti 18 - 20 yaş aralığa isabet etmektedir.

yaş 17: saatler bir saat ileri alınmış, hayatı nirvana ve öss soruları ile geçen voice un bu durumdan haberi olmamıştır.

neyse dersaneye gidilir. bir bakılır ki tahta başta aşağıya dolu, herkes yerine yerleşmiş. durumdan şüphelenilmez, taa ki gün sonunda bir saat erken çıkana değin. ne salakmışım.

yaş 19: ünvdeyiz. arkadaşla izmirden ankaraya döneceğiz zira tatil bitmiş. neyse arkadaş biletleri alır, ben karşıyakadan arkadaş bornovadan binecektir servise. neyse sabahın körü diyebileceğimiz bir vakitte arkadaş arar:
-voice lan ben egs parktan binecem, otogara gelmeyecem haberin olsun.

uyku sersemi ben hı hı der, telefonu kapatırım. şoföre inecek var deyip atlarım servisten aşağıya. (bu arada servis bornovaya gelmiş) ulen hıyar sen niye iniyorsun andavallı? adam oradan binecem diyor, sana ne oluyor?

neyse uykulu uykulu elimde bavul yürürken mucize eseri arkadaşa rastlarım.

-lan hıyar senin ne işin var burda? ben sana ne dedim?
-ne dedin hacı?
-hay allah senin belanı versin.

neyse kolumdan tutar beni güç bela bir yazıhane ve servis bulunur, beraber otobüse binilir.

hala şaşıyorum ne akla hizmet indim diye.

yaş 20: yurtta arkadaşla muhabbet edilmektedir (saat 04:00 civarı). arkadaş der ki:
-ya bizim elemanı görcem yarın, gatada okuo kendisi.
ben de saf saf:
-nasıl ya gata istanbul da değil mi?
-ne dion lan voice salak mısın?
-eea ama gülhane parkı istanbulda.

not:öğrendim sonra istanbulda da mevcutmuş. ama park deyince salak gibi oldu.

of ya nasıl yaptım bunları.

open water

iğrenç filmimsidir, film bile değildir.

ilk kez yazar olacaklara nick önerileri

(bkz: spirit crusher)

pet shop

bildiğin sokak kedisini satan dükkandır efendim. şöyle ki "ee bu kedi ne iş, cinsi ne bunun" diyen bendenize "tekir" cevabı verilmiş, bendeniz de dumur denizinde balık olmaya gönüllü olmuştur.

not:olay karşıyaka-izmirde cereyan etmektedir.

kumru

evimize misafir gelen, pek bir şeker pek bir tatlı ama kafasız hayvan.

yesin diye birşeyler atıyorum korkuyor, yahu onun yerinde bir güvercin olsaydı şimdiye kadar semirmişti be. neyse ki güvercinden çok daha asil ve kibar bir hayvan, kabul etmek gerekirse.

daha önce bir arkadaşla konuşurken kumru ötmeye başlamış, arkadaş da espriyi patlatmıştı.

-sınav kuşu olum bu!
anlamadım tabii. sınav kuşu, ne alaka??
arkadaş açıkladı:
-ya sabah yumuşak kurşunkalemini, silgini alırsın. elinde sınav belgesi, miden guruldayarak sabahın köründe boş sokaklardan geçersin. o sokaklarda sadece tek bir ses vardır. "guguk guk" sesi. o yüzden bu kuşun sesini ne zaman duysam aklıma öss falan gelir.

doğru bir yaklaşım ne demeli.

papatyam

70lik menopoz teyzenin genç kız gibi "necati beni sevmiyooosuuaan" tribi attığı dizidir. ulan adam daha ne yapsın sana nankör?*

yaran diyaloglar

uçuk kaçık arkadaşım (a) ve ben (b).

a-yahu voice bir kitap okudum aynı seni anlatıyor.
b-hangi kitap?
a-gorbaçov yazmış, oblomov diye bir herif.
b-yuh hayvan gonçarov o.
a-tamam be ne kızıyorsun ingilizcem yok benim
b (afallamış)-ne ingilizcesi be, rus o herif, rusça yani.
a- (gayet sakin) ingilizceyi bilmeyen rusçayı nasıl bilsin.
b-pes yani pes!!!

aradan geçen yıllar arkadaşı hiç değiştirmemiştir bu arada, aynen takılıyor.