bugün
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı16
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak13
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü15
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- akp seçmeni15
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi17
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı8
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
entry'ler (249)
"seni tanıyan son kişi öldüğünde aslında hiç var olmamış olacaksın"
Yaklaşık 2 yıl severek kullandığım, ilk arabam.
2010 model getz 1.4 dohc modeliydi.
"Bana göre" artıları:
- Dışarıdan küçük görünse de içi şaşırtıcı derecede geniş. Hem sürücü paneli, hem arka yolcu tarafı diz mesafeleri gerçekten çok iyi. Aynı sınıftaki fiesta ve polo gibi araçları da kullandım. Getz'in içinin daha geniş olduğunu düşünüyorum.
- Hem benzinli, hem dizel modelleri çok atik. Kolay kalkıyor, çok çabuk hızlanıyor.
- Fiyatına göre gayet konforlu.
- Belki de benim için en sevdiğim özelliği; sorunsuz olması. 2 yıl boyunca rutin bakımlar harici tek bir mekanik veya elektronik arıza vermedi. Bunun benim gibi amatör sürücüler için çok önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum. ilk arabamı alırken önceliğim bu maddeydi ve hyundai'nin bu konuda beni yanıltmayacağını şirkette uzun yıllar kullandığımız şirket araçlarından biliyordum, yanıltmadı da.
- Vites geçişleri yeni başlayan sürücüler için gayet ideal.
- Ön konsol çok ferah.
- Parçaları ucuz
- Fabrika çıkışla tavan ve koltuk döşemeleri gayet kaliteli. Yıllara rağmen eskime, çökme yapmıyor.
- Ön cam, sürücü tarafı, kelebek aynalar vs gibi unsurların dizaynı gayet iyi. Sürücüye temiz bir görüş açısı sağlıyor, kör nokta çok az.
- Güçlü ve uzun ömürlü motor. Çok sessiz çalışıyor.
- Kapıları ve kapı yalıtımları iyi, içeriye çok fazla ses almıyor.
- Bagaj hacmi fena değil
- Kliması gayet iyi
- Çok zorlu koşullarda ve bölgelerde birlikteydik. Abartısız söylüyorum, sandığımdan ve duyduğumdan çok daha dayanıklı bir araba.
- Kolay satılabilmesi
"Bana göre" eksileri:
- frenlerinin daha kararlı olması gerekiyor. kötü değil, mükemmel de değil. Çok atik olmasına rağmen olay durmaya gelince pek de iyi değil. hızla arası olmayan sürücüleri ise üzmez.
- arka amortisörler sert. çukurlarda veya kavislerde yüreğinizi oynatabiliyor
- direksiyonu çok sert. erkek olmama rağmen beni yorduğu anlar oldu.
- Yakıt tüketimi çok fazla. Dizelini kullanmadım. Ama benzinli (tüpsüz) versiyonunu gayet uysal kullanmama rağmen şehir için 8,6 litrenin altına inemedim. (bazen yoğun trafikte 9.6'ları da gördüğüm oluyordu)
- Farları yetersiz.
- Hayatımda bu kadar temizlememeye odaklı cam sileceklerine tanık olmadım. Çoğu zaman elimle temizliyordum.
Ek olarak "rüzgarda bile devrilir" gibi yol tutuşu eleştirilerine katılmıyorum. Genellikle şehir içerisinde araç kullanan, kurallara uyan ve süratli kullanımdan kaçınanlar için gayet ideal bir araba. Güzel lastiklerle ve biraz dikkat ile gayet de güvenilir bir araç olabilir. Bu araçta savrulma, yoldan çıkma yaşamadım, kullandığım hiç bir arabada yaşamadım. Yol tutuşu sorunlarının büyük bir kısmının sürücülerin bireysel hız sapkınlıklarından kaynaklı olduğuna inanıyorum, buna inanmaya da devam edeceğim.
Harici sorularınız için yolu biliyorsunuz
2010 model getz 1.4 dohc modeliydi.
"Bana göre" artıları:
- Dışarıdan küçük görünse de içi şaşırtıcı derecede geniş. Hem sürücü paneli, hem arka yolcu tarafı diz mesafeleri gerçekten çok iyi. Aynı sınıftaki fiesta ve polo gibi araçları da kullandım. Getz'in içinin daha geniş olduğunu düşünüyorum.
- Hem benzinli, hem dizel modelleri çok atik. Kolay kalkıyor, çok çabuk hızlanıyor.
- Fiyatına göre gayet konforlu.
- Belki de benim için en sevdiğim özelliği; sorunsuz olması. 2 yıl boyunca rutin bakımlar harici tek bir mekanik veya elektronik arıza vermedi. Bunun benim gibi amatör sürücüler için çok önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum. ilk arabamı alırken önceliğim bu maddeydi ve hyundai'nin bu konuda beni yanıltmayacağını şirkette uzun yıllar kullandığımız şirket araçlarından biliyordum, yanıltmadı da.
- Vites geçişleri yeni başlayan sürücüler için gayet ideal.
- Ön konsol çok ferah.
- Parçaları ucuz
- Fabrika çıkışla tavan ve koltuk döşemeleri gayet kaliteli. Yıllara rağmen eskime, çökme yapmıyor.
- Ön cam, sürücü tarafı, kelebek aynalar vs gibi unsurların dizaynı gayet iyi. Sürücüye temiz bir görüş açısı sağlıyor, kör nokta çok az.
- Güçlü ve uzun ömürlü motor. Çok sessiz çalışıyor.
- Kapıları ve kapı yalıtımları iyi, içeriye çok fazla ses almıyor.
- Bagaj hacmi fena değil
- Kliması gayet iyi
- Çok zorlu koşullarda ve bölgelerde birlikteydik. Abartısız söylüyorum, sandığımdan ve duyduğumdan çok daha dayanıklı bir araba.
- Kolay satılabilmesi
"Bana göre" eksileri:
- frenlerinin daha kararlı olması gerekiyor. kötü değil, mükemmel de değil. Çok atik olmasına rağmen olay durmaya gelince pek de iyi değil. hızla arası olmayan sürücüleri ise üzmez.
- arka amortisörler sert. çukurlarda veya kavislerde yüreğinizi oynatabiliyor
- direksiyonu çok sert. erkek olmama rağmen beni yorduğu anlar oldu.
- Yakıt tüketimi çok fazla. Dizelini kullanmadım. Ama benzinli (tüpsüz) versiyonunu gayet uysal kullanmama rağmen şehir için 8,6 litrenin altına inemedim. (bazen yoğun trafikte 9.6'ları da gördüğüm oluyordu)
- Farları yetersiz.
- Hayatımda bu kadar temizlememeye odaklı cam sileceklerine tanık olmadım. Çoğu zaman elimle temizliyordum.
Ek olarak "rüzgarda bile devrilir" gibi yol tutuşu eleştirilerine katılmıyorum. Genellikle şehir içerisinde araç kullanan, kurallara uyan ve süratli kullanımdan kaçınanlar için gayet ideal bir araba. Güzel lastiklerle ve biraz dikkat ile gayet de güvenilir bir araç olabilir. Bu araçta savrulma, yoldan çıkma yaşamadım, kullandığım hiç bir arabada yaşamadım. Yol tutuşu sorunlarının büyük bir kısmının sürücülerin bireysel hız sapkınlıklarından kaynaklı olduğuna inanıyorum, buna inanmaya da devam edeceğim.
Harici sorularınız için yolu biliyorsunuz
DSLR veya SLR makinelerle çekim yapmaktan sıkılanlar için, ideal bir alternatif. Her zaman muhteşem sonuçlar vermese de çektiğiniz fotoğrafları elinizdeki minicik kağıdı sallaya sallaya görmek ciddi anlamda keyif veriyor.
Şöyle de bir inceleme videosu var:
http://www.youtube.com/watch?v=q0kb1uniymc
Şöyle de bir inceleme videosu var:
http://www.youtube.com/watch?v=q0kb1uniymc
Uzun uzun satırlar düşündüm, sonra nedense tek kalemde sildim. Hiç eğip/bükmeye gerek yok. iyi başlayan, leş gibi biten netflix dizisi.
--spoiler---
Metafiziğin dibine vurup, bütün teorileri 10 yaşındaki bir ergenin okul basmasıyla sonuçlanansahahahhaha devamını getiremeyeceğim
--spoiler---
--spoiler---
Metafiziğin dibine vurup, bütün teorileri 10 yaşındaki bir ergenin okul basmasıyla sonuçlanansahahahhaha devamını getiremeyeceğim
--spoiler---
Mobilden oynanan managerlik oyunları arasında açık ara en iyisi olan, benim de yaklaşık 1.5 yıldır müptelası olduğum oyun.
Muhteşem bir maç motoruna sahip olmasının yanı sıra, 3B olarak karşılaşmaları izlemek gerçekten çok keyif verici. Oyuncuların yapay zekası da gayet başarılı.
Oyunda coin sistemi olmasına rağmen, hiç satın almadan da aylarca oynayabiliyorsunuz.
En güzel yanı ise Konami'nin hemen hemen her hafta çeşitli etkinlikler düzenlemesi ve olumlu yönde güncellemeler yapması.
Birlikler arası turnuva, manager kupası, UCL, gol etkinlikleri gibi eğlenceli etkinlikler var ve ardı arkası kesilmiyor.
Muhteşem bir maç motoruna sahip olmasının yanı sıra, 3B olarak karşılaşmaları izlemek gerçekten çok keyif verici. Oyuncuların yapay zekası da gayet başarılı.
Oyunda coin sistemi olmasına rağmen, hiç satın almadan da aylarca oynayabiliyorsunuz.
En güzel yanı ise Konami'nin hemen hemen her hafta çeşitli etkinlikler düzenlemesi ve olumlu yönde güncellemeler yapması.
Birlikler arası turnuva, manager kupası, UCL, gol etkinlikleri gibi eğlenceli etkinlikler var ve ardı arkası kesilmiyor.
dj shadow'un, Run The Jewels ile birlikte kaydettiği enfes parça.
http://www.youtube.com/watch?v=NUC2EQvdzmY&feature=share
http://www.youtube.com/watch?v=NUC2EQvdzmY&feature=share
Filmden büyük bir beklentim vardı. Bu nedenle gördüğüm bütün olumsuz yorumlara rağmen "ne kadar kötü olabilir ki" diyerek, sinemanın yolunu tuttum. Evet, o kadar da kötü olabiliyormuş.
Berbat bir senaryosu olmasına rağmen harika bir soundtrack'e sahip film.
bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ZkqyIoYAXV8
Berbat bir senaryosu olmasına rağmen harika bir soundtrack'e sahip film.
bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ZkqyIoYAXV8
Akla şu dizeleri getirmiştir:
"Geçer bu dert, bu acılar, sorarlar bir gün sorarlar.."
"Geçer bu dert, bu acılar, sorarlar bir gün sorarlar.."
anadolu ajansı, belçika haber ajansı'ndan alınan kaynağa göre 4. bir patlamanın daha yaşandığını duyurmuş.
http://aa.com.tr/tr/dunya...e-dorduncu-patlama/541660
http://aa.com.tr/tr/dunya...e-dorduncu-patlama/541660
başta ingiltere olmak üzere avrupada etkin olarak kullanılan fotoğraf işleme/paylaşma/stok fotoğraf uygulaması.
instagram kadar geniş kitlelere ulaşamasa da gittikçe gelişiyor ve yükseliş trendi sergiliyor.
instagram kadar geniş kitlelere ulaşamasa da gittikçe gelişiyor ve yükseliş trendi sergiliyor.
Sonuna kadar katıldığım protestodur.
Bugün, istanbul, Ankara veya izmir gibi metropol diye tabir edilen kentlerde birçok sinema olduğu için alternatif olsa da hala çok sayıda şehirde insanlar cinemaximuma mahkum.
Neden mahkum? Çünkü fazla seçenek yok.
Beni en çok geren, internet üzerinden yaptıkları bilet satışları için 3 liralık "Hizmet bedeli" istemeleri.
Bunun gerekçesi ne? Müşteri hizmetlerine göre "internet satışının devamını sağlamak" (Konuştum)
iki bilete 30 lira gibi bir ücret istemelerini, bitmek bilmeyen reklamlarını tabi ki es geçemiyoruz ama böyle aptalca bir gerekçeyle para sömürülmesi daha da ağır basıyor.
Bu dayatılan 3 liralık bedel, internet üzerinden satışın devamlılığını sağlamıyor, aksine ters etki yaratıyor.
Bugün yüzlerce online satış yağan şirket/kurum, insanlara, mağazalara gitmeden her şeyi sunuyor. Bundan bırakın hizmet bedeli almayı, birçok şeyi kolaylaştırdığı için bu doğrultuda hediyeler/kampanyalar sağlıyor.
Evet, gidip gişeden alıp, 3 lira ödememe gibi bir alternatif var. Bunun da handikapları gişeden alana kadar bazı seanslarda yer kalmaması.
Her ne olursa olsun dijital çağda insanları gişelere mahkum edemezsiniz.
Edit: Şöyle bir mesajla şikayetime cevap vermişler. Aynen aktarıyorum: "internet üzerinden satış yapan pek çok sitede olduğu gibi sitemizde de bilet başına ek bir ücret alınıyor. Kullanmakta olduğumuz teknolojinin ve sizlere sunmakta olduğumuz hizmetin devamlılığını sağlayabilmek adına bu şekilden bir bedel belirlemek durumunda kaldık. Dileriz size sunduğumuz hizmetten memnun kalırsınız"
(bkz: aynen kezo aynen)
Bugün, istanbul, Ankara veya izmir gibi metropol diye tabir edilen kentlerde birçok sinema olduğu için alternatif olsa da hala çok sayıda şehirde insanlar cinemaximuma mahkum.
Neden mahkum? Çünkü fazla seçenek yok.
Beni en çok geren, internet üzerinden yaptıkları bilet satışları için 3 liralık "Hizmet bedeli" istemeleri.
Bunun gerekçesi ne? Müşteri hizmetlerine göre "internet satışının devamını sağlamak" (Konuştum)
iki bilete 30 lira gibi bir ücret istemelerini, bitmek bilmeyen reklamlarını tabi ki es geçemiyoruz ama böyle aptalca bir gerekçeyle para sömürülmesi daha da ağır basıyor.
Bu dayatılan 3 liralık bedel, internet üzerinden satışın devamlılığını sağlamıyor, aksine ters etki yaratıyor.
Bugün yüzlerce online satış yağan şirket/kurum, insanlara, mağazalara gitmeden her şeyi sunuyor. Bundan bırakın hizmet bedeli almayı, birçok şeyi kolaylaştırdığı için bu doğrultuda hediyeler/kampanyalar sağlıyor.
Evet, gidip gişeden alıp, 3 lira ödememe gibi bir alternatif var. Bunun da handikapları gişeden alana kadar bazı seanslarda yer kalmaması.
Her ne olursa olsun dijital çağda insanları gişelere mahkum edemezsiniz.
Edit: Şöyle bir mesajla şikayetime cevap vermişler. Aynen aktarıyorum: "internet üzerinden satış yapan pek çok sitede olduğu gibi sitemizde de bilet başına ek bir ücret alınıyor. Kullanmakta olduğumuz teknolojinin ve sizlere sunmakta olduğumuz hizmetin devamlılığını sağlayabilmek adına bu şekilden bir bedel belirlemek durumunda kaldık. Dileriz size sunduğumuz hizmetten memnun kalırsınız"
(bkz: aynen kezo aynen)
(bkz: sex)
iyi seks yapan kadın. Kalanı için (bkz: yemeksepeti)
Cepteteb'de çalışan bir personelin, "findeks'te kredi notuna bakmak, puanı düşürüyor" dedikten sonra, biraz şüpheli yaklaştığım kredi puanı öğrenme sitesi. Konuyla ilgili bilgisi olan, bir mesaj yollarsa sevinirim.
iyi beslenme.
Davis cup'ta Türkiye'ye turu getiren, Mersincup ATP'de de finale çıkan dünya 95'incisi milli tenisçimiz.
Bilgisayar üzerinden girişlerin yasaklandığı, mobil hatlar üzerinden ise girişlerin hala devam ettiği olaydır.
Beni şaşırtmadı, daha önceleri çokça tatbikatını yaşadık, gördük.
Nedense aklıma "Keşke Türkiye'nin de Meksika sınırı olsa" sözü geldi, şöyle koşturup kaçabilseydik.
Beni şaşırtmadı, daha önceleri çokça tatbikatını yaşadık, gördük.
Nedense aklıma "Keşke Türkiye'nin de Meksika sınırı olsa" sözü geldi, şöyle koşturup kaçabilseydik.
Vizyonu, siyasi görüşü ya da tutunduğu dallar ne olursa olsun. Bu ajans Türkiye'de yaşanan bütün sıcak olayları en iyi aktaran ajansların başında geliyor. Depreminden, seline ilk görüntüler hep iha logolu. Cumhuriyet savcısının rehin alınması olayında adliye içerisindeki görüntüleri ve hayatını kaybeden savcının görüntülerini sadece onlar çekti. bir yerde de tebrik etmeli
Ihlas haber ajansi, yüzlerce gazetecinin olduğu yerde savcıyı çekerek büyük haber atlatmıştır.
Gözlerin hafif hafif dolmasının kafanın çevirilerek saklandığı dakikalarda söylenen söz.
"yazıklar olsun"dan sonra gelen en iç acıtıcı sözdür nazarımda.
Genelde, "hayırlısını sikeyim" şeklinde karşılık verilir.
"yazıklar olsun"dan sonra gelen en iç acıtıcı sözdür nazarımda.
Genelde, "hayırlısını sikeyim" şeklinde karşılık verilir.