bu hafta sonu oynanacak ingiltere premier league, bundesliga, spor toto süper lig, seria a ve güney amerika ligleri için yapılmış çeşitli analizlere ulaşıp, iddaa kuponlarınızı yaparken faydalanabilirsiniz.

bir kaç arkadaş ile birlikte hobi olarak açtığımız bahis, analiz ve tahmin sitesi. site henüz yolun çok başında ama ciddi emek harcayarak bir yerlere getirmeye çalışacağız.

site henüz beta modunda lakin premier lig de başladığı için şimdiden tahmizlerimizi paylaşmak istedik. buradan da şahsımın yazmış olduğu premier lig analizine göz atabilirsiniz.

futbol başta olmak üzere basketbol ve tenis üzerine de zamanla keyifle okunabilecek analizler yapmaya çalışacağız.

kendisi için bloğumda bir şeyler karaladığım yetersiz teknik adam. andorra ve macaristan karşılaşmalarında kaybedeceği yarım puan bile gitmesi için yeterli olacakken gönderileceğine inanmıyorum.

futbol başta olmak üzere sporun her dalı ile ilgili bir blog. bunun yanı sıra zaman zaman magazin, politika, enteresan şeyler paylaşılacak.

dokuzuncu nesil reyiz yazar!

25 euro ukash ödüllü tahmin yarışması için kayıtlar başlamıştır. sitenin forumları üzerinden kurallar & şartları okuyup, ''katılımcı listesi'' adlı başlıktan adınızı yazdırabilirsiniz.

--- spoiler ---

uzun zamandır üzerinde çalıştığımız tahmin yarışmamız bugün itibariyle kayıtlara açılmıştır. yarışmamıza kayıtlar yarışmanın ilk 2 haftası devam edecektir. fakat ne kadar erken katılırsanız 25 euro'luk ukash ödülünü kazanmanızı bir o kadar kolaylaştırır.


katılacak olan herkese bol şans

--- spoiler ---

cuma günü 25 euro değerinde ukash ödüllü bahis tahmin yarışması başlatacak olan bahis analiz portalı. yarışma sitenin forumları üzerinden olacak. katılım için ne yapmak gerektiğini bu gece saatlerinde forumlardan takip edebilirsiniz.

betsportal.org'un bahisçiler için yorumladığı indian wells atp finali. yağmur yağma ihtimali varmış. umarım maçın içine sıçmaz bu durum.

--spoiler--
her ne kadar federer dünyanın her yerinde sevilen bir oyuncu olsada amerikan seyircisi bugün isner için büyük güç olacaktır.

federer beklenenden çok daha kolay bir maç ile nadal'ı geçerek finale geldi. nadal'ın kötü oyunu bundaki en büyük etkendi.isner ise bu turnuvanın favorisi olan djokovic'i en büyük silahı olan servisini kullanacağı en iyi yer olan tie breakte iyi kullanarak finalin kapısını açtı. bugünde durum bundan pek farklı olmayacak gibi gözüküyor fakat benim düşüncem federer'in bir şekilde isnerin bu servis etkinliğini kıracağı yönünde

muhtemel tiebreak gibi gözüken ilk seti isnerin alması durumunda bile federer'in isnerin bir yerde düşmeye başlayacak olan servislerini kırarak maçı kendine çevireceğini düşünüyorum. zevkli bir maç olacak.

--spoiler--

aynı gün oynanacak bir başka final olan azarenka - sharapova finali ise bu maçın gölgesinde kalacaktır.

vakti zamanında yurtdışında yatılı bir okuldayım, yeni yeni adam oluyoruz. okul disiplinli ama sikimizde mi? asi, okulun karizmatik çocuklarıyız. dört rus arkadaş ve bir adet türk'den(bu ben oluyorum)oluşan grubumuz o gece saat 01.00'den sonra, klasikleşen poker ve viski seansımızı düzenlemişiz. içtikçe saçmalıyoruz, muhabbet koyulaşıp okulun güzel kızlarına geliyor. okulda bir de türk kızı var. çok hoş, efendi, benimle ilişkiyi bırakın arkadaş olmaya bile tenezzül etmeyecek kalitede bir kız.

poker'de kaybediyorum. kazanan arkadaş ''saçlar 3 numaraya vurulacak dostum. kaybettin. sözünün arkasında dur'' temalı konuşmasını bir saat boyunca sürdürüyor. ''bak bratan*, yapma etme gözünü seveyim. ne istersen yaparım, yeter ki kıyma saçlarıma, başka bir şey iste'' diyorum. çocuk halime acıyor. ''tamam ulan o zaman. x'e (türk kızı oluyor) çıkma teklif edeceksin'' diyor. sikimde mi? saçları kurtarmışım. tamam ulan diyorum. red edileceğini bilmenin dayanılmaz hafifliği var üstümde. hayatımda ciddi bir ilişki olmamış o zamana kadar. bir haftasonu rus bir kızla, diğer hafta sonu isviçre'li bir kızla, ondan sonraki hafta sonu italyan bir kızla yiyişmenin gururu var.

ertesi gün kız kafeterya'da piyano çalarken yanına gidiyorum. ağaçların arasına gizlenip beni takip eden 5 tane kazma da dikiz halinde. oflayıp, poflayıp bana 2-3 dakikasını ayırmasını rica ediyorum. arkadaşlarının yanından ayırıp bizim kazmaların görüş mesafesi olan bir alana getiriyorum ve 'çıkma teklifini' yapıyorum. beklenildiği gibi sonuç 'ben seni arkadaş olarak görüyorum' oluyor. ''meğer kız beni öyle görüyormuş en azından'' diye sevinip kazmalarımın yanına geri dönüyorum. bir hafta süren taşşak muhabbetinin ardından durum tüm erkek kampüsüne yayılıyor. okul müdürü ve sahibi bile taşşak geçiyor ve bir müddet sonra olay kapanıyor.

bu olayın ardından 2 ay kadar geçiyor. yaşandığını unutmuşum. kız ile ara sıra konuşuyoruz, sohbet ediyoruz ama ne o ne ben bunun muhabbetini yapıyoruz. günlerden bir cumartesi, cenevre'nin güzel bir kulubunde içkimi yudumlarken, dans etmeye çalışıyorum. telefonum çalıyor birden. arayan güzel kız. x otelinde kaldığını, canının sıkkın olduğunu, konuşacak bir arkadaşa ihtiyacı olduğunu söylüyor. insani yanı ağır basan bir insandım o zamanlar. kör kütük sarhoş halde kulüpten çıkıp yanına gidiyorum. ağlıyor, zırlıyor ama sebebini söylemiyor. en nihayetinde ''ben sana aşık oldum'' gibi hiç beklemediğim kelimeler dökülüyor ağzından. 'hahaha dalga geçme kızım ahhahah' diye gülüyorum. daha beter ağlamaya başlıyor. sarhoşluğun etkisiyle 'ne yapacaz şimdi' gibi mal mal sorular soruyorum. en sonunda karı tribi atıp 'benim gitmem lazım kusura bakma' diyip ayrılıyorum. leman gölü civarında hiç uyumadan 3-4 saat yürüdüğümü hatırlarım.

daha sonra bu güzel kızla 3.5 sene kadar, lise bittikten sonra bile bir ilişki yürütmeye çalıştık. sevdik birbirimizi ama tabii ilişkiden zerre anlamayan, kanı kaynayan, denyonun önde gideni olan bir bünye olarak değerini bilemedim kızın. aklım fikrim başka kızlarda, arkadaşlarımda. dünyanın bir ucundan diğer ucuna sözde 'kız arkadaşımı ziyaret' için ayda bir sefer düzenleyip kızı sadece bir gün görüp, kalan üç günümü arkadaşlarımla harcıyordum. akabinde kız bu duruma pek fazla dayamayıp kıçıma tekmeyi vurdu.

işin özü şudur ki, ben kıçıma o tekmeyi yiyeli 2.5 sene oluyor ve ben şu anda bırakın bir ilişki düşünmeyi, hiç bir kız ile yakınlaşamıyorum bile. nasıl bir beddua aldıysam 2.5 senedir kendimi bok gibi hissediyorum. eğer o poker oyunu ve içki olmasaydı böyle sikimsonik bir olay hayatta başıma gelmezdi. demek ki neymiş, içki ve kumar tüm kötülüklerin anasıymış. ama yine de vazgeçemiyorum amına koyim.

ilahi adaletin bir kere daha kendini gösterdiği futbol müsabakası. dini duyguları normal bir insanınkinden daha az olan şahsımı imana getirdi.

ayriyetten böyle taraftarın ben taaaa amına koyim. daha da gitmem maça muça. satıyorum lan kombinemi. bu kadar eşek herifle aynı yerde maç izlemem ben.

(#7353302)

(#7353302)

kapasitesi oldukça yetersiz olan bir futbolcunun üzerinde sadece maliyeti yüzünden ısrar edilmesinin doğurduğu sonuç. ayıptır, yazıktır be kardeşim. senelerdir dinazor kafalı, mahallenin yandan yemiş kabadayılarını dinleyip kendini futbol profesörü sanan seyirci kitlesindende bu beklenirdi. kalas, malas sonuçta bu herifte insan. ıslıklayacaksan git 27 senelik kariyerinde altı ay patlama yapmış bir adamı yıldiz diye getirip, yağlı kazığı yemiş yöneticileri ıslıkla. adamın aylardır top oynadığı yokken sürekli ilk 11 de çıkartıp taraftarin gözünde iyice değerini kaybettiren hocayı ıslıkla. alayınızin kafasına sıçayım, gözlüklerine sıçayım da dünyayı guiza'nın şu anda hissettiği gibi bom bok görün. bugün pedere verdim kombineyi gitmedim maça. iyi ki de gitmemişim. dayak mayak yerdik neye lazım.

al amına koyim golü yedik. guiza da çıkmıştı. girdi mi götünüze çok bilmiş taraftar.

smaç yarışmasını bir kere daha am biti nate robinson'un kazanacağını düşündüğüm organizasyon. ilgi her geçen sene azalıyor maalesef ama bıkti millet artık. hatun yapmış olsaydık ben bile izlemezdim. bu gudik organizasyon bile saplığımı yüzüme vuruyor.

dip not: 14 şubat'ın taaa amına koyim.

dizideki ilişkiler az daha hızlandığı takdirde colin kazım'ın en kısa sürede dizinin kadrosuna gireceğini düşündüğüm dizi. kokocamboooo.

''lan oğlum oralara yatırım yapsanıza s'il vous plait amua goyiim'' manasına geliyor olabilir.

türk telekomun süper adsl hizmeti ile gerek opendns gerek googledns ile 2 gündür bir türlu giriş yapamadığım site. fakat kablonet ile her türlü girebiliyorum.

cenabet editi: iki günlük yoğun çabalarım sonucu problemi halletmiş bulunuyorum. modemi kapatıp açmak yetti. meğer dns/mns 69.31.69.31, 8.8.8.8 gibi rakamlar bir boka yaramiyormuş. biz türkler çok zeki insanlarız. yemişim opendns'sini. on/off. o kadar.

"türkiye'nin en iyi üfleyen adamı benim. diyaframdan daha iyi üfleyen yok bu ülkede. diyaframdan en iyi ben üflerim" gibi cümleler kurarak 'diyafram' kelimesinden tiksinmeme sebep olmuş bir garip adam.

oceanic den kombinemi aldım ayda dört kere sefere çıkıyorum. götürsün biri beni şu adaya. götürün lan. kendimi bulayım. mal gibi kaldık kodumun büyük şehirlerinde. hayatın tadını alamıyoruz. heriflerde sürekli bir aksiyon, bir özlem. yaşadıklarını anlıyorlar amına koyim. bi de bize bak. bi boktan tad olamayan gundiler gibi bütün gün internet denen zırvalıkta geziniyoruz. yok hacı yok. robinson crusoe gibi ortamlara akmak lazım. sikmişim parasını, pulunu, kariyerini, manitasını. gün gelecek gidecem buralardan. evet. gidecem.

(bkz: cehennemin dibi)

sekerek arkalardan gelen keltoş bir amcam var. dövüş sanatına kazandırılması lazım bu amcamın. ben böyle teknik sittin sene görmedim. o nasıl sekerek gelmek, o nasıl bir yumruk. bruce lee bile eminim yukarıdan bir yerden izleyip "40 senelik kung-fu cuydum böyle yumruk görmedim. vay amına koyim çekirge" diyordur. ultimate fighting championship direktörünü türkiye büyük millet meclisine davet ediyorum.