Ben unum'u eledim, eleğim'i astım şu saatten sonra beni ancak mt10 paklar.

(bkz: #46259092)

Sözünün eri yürüyen dürüstlük. Yukarıda ki Entry'si ile Gözümü kırpmadan ardımı güvenle dönüp yerden sabun almak için eğile bilirim.

Ohooo sevgili yazar.. daha ilk günden böyle bizi ifşalarsan nasıl uluyu ele geçireceğiz. Daha ulu'nun Polat Alemdar'ı zall ile kapışacaktık daha bizi o bulamadan deşifre ettin olmaz ama böyle !
Edit: örgütçü bu diyip cimere şikayet edecek olanları şimdiden uyarıyorum, beni adamdan sayıp alacak örgüte ben zaten gitmem! (bkz: pardon)

Sarılırdım ama yengeniz yasakladı. Kusura bakmayın.

inan Türkiye'nin tütün stoğunu ekmeksiz yesem, beni sakinleştirmeye yetmez şu aralar.

Ülkemde ırkçı istemiyorum! Madem devlet illaki birilerini göndersin diyorsunuz, başlığı açan vatandaş başta olmak üzere hepsinin gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek türk ayrımcılık yapmaz.

Henüz alamadığım ama yakın zamanda sözlüğün gangstaları tarafından tenhaya kıstırılacağıma emin olduğum durumdur.

Vaciptir. Bir teknisyene götürmeniz de fayda olacağına inanıyorum.

Tertemiz deliren bir kişinin, kendisinin deli olduğunu tescilleme yöntemidir.

Modern insanların değişken ruh haller ve artan müzik türleri nedeni ile eskisi kadar net bir tanı koyulacağına şüpheli yaklaşılacağını düşündüğüm durum.lakin kalite konusunda olmasa bile anlık olarak karşı tarafın duygularını ölçmek konusunda güzel bir araç olacağına inanıyorum.

Geçenlerde kasada görevli çalışma arkadaşım ( benden köle olmasın oda bu kapitalist sistemin bir çarkıdır.) Kasada bir müşteri ile tartışmaya girişti. Müşteri ise Benim yaşlarıma yakın bir hanımefendi hiddet ile kendisine " seninle neden muhattap oluyorsam sanki,bana hemen müdürünü çağır." Şeklinde bir söylemde bulunmuş , bende tabiki vukuat yerine kasiyer arkadaşımın seslenmesi ile aheste aheste intikal ettim ve kadının elindeki x firmasının ürününü gördüm. Tahmin etmiştim restoranları karıştırdığını ama bu kapitalist sistemin hıncını bir yerden çıkarmalıydım. Her neyse bu beni görünce bağırıp çağırmaya başladı " nasıl personeliniz var böyle.. kaç dakikadır anlatıyorum anlamıyor.. böyle bir firmaya böyle personel yakışırmı sizi şikayet edceğim." vs vs vs daha ağzımdan bir kelam bile çıkmadan benimde ayak üstü kafama 2 şarjörü boşalttı anlayacağınız.Bu arada kasiyer arkadaşımın gözleri doldu tabi haksız yere bir ton hakarete varan söz duyunca bende sakince yanıma çekip diğer kasiyerleri bekleyen müşterilere yönlendirdim. Bu esnada hanımefendi tüm sinirini kusup, sakinleşince kendisine nasıl yardımcı olabileceğimizi sordum. Benim bu sorum ile pasif yeteneği olan egosu aktifleşti ve..

+ Bu ürünü ya değiştir ya da paramı geri ver.
- maalesef hanımefendi ikisini de gerçekleştiremiyoruz.
+ Ben tüketiciyim ve böyle bir hakkım var paramı hemen istiyorum! Sizi şikayet edeceğim hepinizi kovduracağım vs.
Bende hanımefendinin elinde ki x firmasına ait ürünü alarak, gömleğim de yer alan logonun yanına x firmasının logosu müşteriye dönük olacak şekilde çevirip parmağımla gösterdim o esnada hanımefendi de farketti tabiki ben öyle yapınca bi afalladı. kasada sipariş veren ve sırada bekleyen müşterilerin duyacağı şekilde
- alamazsınız çünki bu ürün bize ait değil. Bence sizin ürünü değiştirmekten ziyade, oturup biraz sakinleşmeye ve neden "insanlara" ego kasmasmamalıyım, gittiğim yerdeki çalışanların benim kölem olmadığını ve insan olduklarının farkına varmam gerek artık şeklinde bir düşünmeniz gerek! .Firmanın müdürü değil sahibiyim(Yanımda ki az önce bağırdığı çağırdığı kasiyer arkadaşımı) göstererek sizin köleniz değil ve oda sizin gibi evine buradan ekmek götürüyor, ona veya bir başkasına bağıramaz rencide edemezsiniz. Para veriyor olmanız birşey değiştirmez dedim ve (daha ağzını açmaya fırsat vermeden kapıyı nazikçe göstererek) bizi tercih etmediğiniz için teşekkür ederiz..Dedim ve ürününü geri verdim. gözüleri doldu, hafif ağlamaklı oldu ama birşey diyemeden döndü gitti. Ben de ofise geçtim tekrar sonra geri gelip özür dilemiş arkadaşımdan. Arada gelip bizim çocuklar goygoyunu yapıyoruz. Hayır diğer müşterilerde bileylenmiş ki kadın gidince onlarda homurdandı arkasından.

Yakışıklı olduğumu sanmıyorum lakin evet bende ekşi zedelerdenim.

Aaa bu sefer başlığı doğru okumuşum, geçen de kıvanç'ı kırbaş diye şeyetmiştim. Demek ki fesatlık bende değilmiş.

Sevdiceğim de uzun zaman boyu çektiği problemdir. Bende de anksiyete ve panik atak var onda ise hem sosyal fobi, hemde anksiyete mevcut. Beraber psikiyatriye giderek dertlerimizi anlattık ve bizlere 20 mg antidepresan verdiler. Çözümü de basit aslında ilacı içtikden sonra ilaç ile beraber ufak ufak üstüne giderek aslında ne kadar da saçma bir rahatsızlık olduğunu öğreniyorsunuz ve her hamlenizde biraz daha özgüven duyuyorsunuz kendinize. Her gittiğimiz ortamda sipariş verirken vs. Sürekli elimden geldiğince ona bırakıyorum sipariş verme vs işlerini. Şu anda gayet rahat ve artık amaaan bakarsa baksınlar diyor. Birazda aslında kişinin kendisi ile barışması gerek. Arada bir özellikle malum günlerde "üff çok çirkinim herkes bana bakıyor.".. şeklinde tatlış ataklar geçirsede "regli yine gelmiş hoş gelmiş" şeklinde olayı hafifden dalgaya vuruyorum. Oda üffleyip püflüyor. minik şakalar ile onunda üstesinden gelmeyi başarıyoruz anlıyacağınız. Yani kısacası güzel insan bunun bir rahatsızlık olduğunu kabullenmişsen gersi geliyor. yengeniz de sosyal fobi konusunda emin olun aşırı olmasa da çok sorun yaşıyordu. Ama şu anki halini görseniz benden daha gamsızlaştı (nerdeyse).

Ülkenin bana göre ender bilim insanlarından birisidir. Denk geldiğim sürece elimden geldiğince katıldığı programları rakip etmeye çabalıyorum. Özellikle deprem nedeni ile hükümetin danışmanlık konusunda görevlendirmesini düşündüğüm insanlardan birtanesidir.

--spoiler--
Şuan ölüdür. Yaşarken değildi.
--spoiler--

Parmaklarına sağlık sevgili dostum. Ekleyecek bir kelime daha bulamadım, söz konusu olan Kadir patlamışmısıroğlu olduğundan, güzel türkiyemin güzel türkçesinden bir tane bile kelime israf etmem bu insan küsüratı için.

Sen perdesiz eve bakacak kadar buşt isen o senin sorunun moruk, ailen sana biraz terbiye eylesin derdim ama görüyorum ki ailende belli değil... Şeklinde cevap verilebilinecel sözdür.

Kıvanç'ı kırbaç diye okudum Allah affetsin.

Hey Allahım ya Kürtler kadar başına taş yağsın. 13 milyon mülteci ye demiyor da Kürtlere dem vuruyor. Kardeşim etnik kökenine bakarsan sende türk değilsin. Atam bile demiş ne mutlu türküm diyene diye, gerçi kime ne anlatıyorsam sanki! Erdoğan'ı, Atatürk'ün yerine koyacak kadar cahil insana boşuna neden kelime tüketiyoruz ki!

Yaz aylarını pek sevmesemde ara ara özlememe sebep olan 2 etkenden birisidir.
Diğeri ise (bkz: çimmek)