bugün

okul kitaplarında yazanları iyi öğretmeleri önemlidir tabi ama daha önemlisi, sorunlara nasıl yaklaştığı, insanlara nasıl davrandığı, hitap şekli, aralarda konu dışında anlattığı şeylerdeki ana fikir çok daha önemlidir.

misal üniversitedeki bir hocam meslek hayatımı cidden etkilemiştir.
hiç bir konuya zor dememesi, konulara basit yaklaşması, güleryüzü ve kompleksiz oluşu ve de en tepede olan iyi niyeti.
anlattığı konuları da öğrendik ama yukarıda saydıklarım daha çok etkilemiş bizi.
ulu önder atatürk'ün "asıl devrimleri sizler gerçekleştireceksiniz" diyerek genç cumhuriyet'i ve cumhuriyetin evlatlarını emanet ettiği kutsal meslek.

ulu önderin emanetine yıllarca sahip çıktı öğretmenlerimiz.
ellerinde tahta bavullarla çocuk yaşta evlerinden çıktılar ve cumhuriyetimizin silahsız orduları oldular.
görsel

işte ben de cumhuriyetimizin silahsız ordusunun bir neferi olan, tahta bavullu bir cumhuriyet öğretmeninin evladıyım.
(bkz: tahta bavullu cumhuriyet öğretmenleri)

rahmetli babam yıllarca ülkenin her köşesinde köy okullarında öğretmenlik yaptı.
sadece öğretmekle kalmadı, kaç köyün okulunu yaptı, kaç sınıfın tamirini yaptı, boyasını, badanasını, su tesisatlarını yaptı...
yaz tatili geldiğinde de durmazdık. okul tamir ederdik babamla...
köylülerin bozulan aletlerini tamir ederdik, bir keresinde caminin hoparlörlerini ve elektrik tesisatlarını tamir etmiştik, hoparlörden ezan okunduğunu duyan köylüler allah'a şükretmişlerdi.

işte cumhuriyetin öğretmenleri böyleydi...

ama son zamanlarda böyle öğretmenler göremiyorduk, zira öğretmenlerin hedefleri ve amaçları değişmişti. bunu gözlemliyor, idealist öğretmen göremiyordum son zamanlarda.

bugün bir öğretmen gördüm...

adı: yakup ateş.
görsel

bu öğretmenimiz, manisa'nın salihli ilçesine bağlı bir köyün okul müdürüymüş.
8 dönümlük okul arazisine buğday ekmiş, sonra ekinin hasadını yaparak gelir elde etmiş, elde ettiği gelirle de okulun tamiratını yapmış, artan parayla da maddi durumu olmayan öğrencilere yardım etmiş...

işte tam da "öğretmen" olarak tanımlanacak bir cumhuriyet öğretmeni.
cumhuriyetin silahsız ordularının günümüzdeki ender temsilcilerinden biri.

bu haberi görünce rahmetli babamın şu sözü aklıma geldi;
"bir mıh bir nal, bir nal bir at, bir at bir yiğit, bir yiğit bir vatan kurtarır..."

korkuyorum ama, ya bu öğretmen için soruşturma başlatılırsa diye.

çünkü burası türkiye...

sen öğretmensin, yat ve keyfine bak, bankamatikten maaşını çek, biriktirdiğin parayla da araba alım satımı yapsana.
ne işin var buğday ekiyorsun da okulun tamirini yapıp ihtiyacı olan öğrencilere yardım ediyorsun.

türkiye'desin unutma sayın hocam. burada hiçbir başarı cezasız kalmaz...

not: bugün benim babamın ölüm yıldönümü. tam 21 sene oldu kaybedeli ve bugün bana babamı hatırlatan bir öğretmen haberi gördüm. ülkeme dair umutlarım tazelendi...
Gelişmiş ülkelerde öğretmenlik: Öğrencilere birçok şey katmaya çalışan, öğrenme ve öğretme açlığı ile yanıp tutuşan, işini gerçekten severek yapan, sürekli yeni şeyler üretmeye çalışan ve yaratıcı olması gereken değerli bireylerdir.

Türkiye'de öğretmenlik: Sadece maaş odaklı çalışan, öğrencilerden bıkmış, bir şeyler üretmek yerine sadece ezber odaklı çalışan ve hiç yaratıcı olmayan sıradan memurlardır. (istisnalar tabiki de olabilir ama genel olarak böyle olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.)
Çoğu ülkelerde hakkettiği parayı ve saygıyı göremeyen kişidir. Oysa ki insanın doğal içgüdülerinden bir de öğrenme ve merak etme isteğidir. Öğretmenler de bu içgüdüleri ortaya çıkarmak ve insanları topluma örnek bir vatandaş olarak oluşturmak için çalışırlar.
Ben artık öğretmen değilim sözlük.

Yazıp yazıp siliyorum. Düşününce midem bulanıyor. Yazdıkça öfkeden delirmek istiyorum.

Sadece unutmak istemiyorum, burada kalsın. Çabalarımı, direnme gücümü, ne kadar başarılı olduğumu, çocuklarımı nasıl değiştirdiğimi, altı üstü yeni mezun bi veletken bile namussuzları nasıl korkuttuğumu.. hiç birinin suratına ulan omurgasız sen nasıl öğretmen oldun lan hele bi anlat demedim. Kendimi bildiğim kadar da kibar bi insan evladıyım. Ben yokum artık.

Şimdi yiyin birbirinizi amk.
bugün atama günüydü varsa zümredaşlar tanışalım.
ülkemizde maalesef saygı duyulmayan meslek.
Toplumda Doktordan sonra en saygın meslek mensubudur.

Bakmayın 3-5 Sözlük serserisine.
doktor, mühendis, avukattan sonra gelen en popüler meslek grubudur.
Eskiden daha saygı duyulan şimdi ise daha hor görülen meslek grubu.
görsel
itibarı ayaklar altına alınan, bozulan ekonomide beş para etmeyen maaşı olan canım mesleğim. ikinci yılım olmasına rağmen hala alışma sürecinde olduğum söyleyebilirim.
Kutsal meslek.
Yıllarca üniversite sıralarında dirsek çürütüp, gece gündüz kpss çalışıp sonunda atanıyorlar.
30.000 maaş alsalar bile helal olsun.
Öğretmenler olmasaydı şu an okuma yazma bilmiyorduk.
devleti yiyip sömüren maaş düşmanı topluluk. bu toplumun cehaletinde çok büyük payları vardır.

kendilerini devamlı bu toplumun çürümüşlüğünden sıyırırlar ve ülkenin aydınlık yüzü olarak göstermeye çalışırlar.
Plajda uzanırken aklıma gelen ,iyi ki dediğim mesleğim. Okullarında açılmasına az kaldı , biraz keyfim yok o yüzden. Meslekte 11.yılı geride bırakıyorum. Öğretmenler odasında ilk ders günü pasta , börek , çörek yemek için sabırsızlanıyorum. Bedava çay ve kahveyi de duymamış olun (bkz: swh). Önüme koyuyorum kitabı ve çocuklara kitabı okumalarını söylüyorum. Tahtaya kalkarak boşa kendimi yoramam. Anlasınlar bir zahmet. Ek iş olarak da emlakçılık yapıyorum haftasonları. Getirisi benim için yeterli. Neyse Yeni eğitim öğretim yılı hayırlı olsun hepimize.
Efendim canım?
cocuk beyni hizar gibidir verdikce ister ve ogutur. ogrenme acligi cagi ne verirseniz alir.
sozum ilkokul ogretmenlerine.

kendinizi cok kutsal buyuk bir is yapiyormus gibi hissetmeyin.
biliyoruz ki ogretmenler odasinda kisir yiyip cay icip trendyoldan gecelik bakiyorsunuz aq.
Boş beleş takımı. yattigi yerden maaş kivirtan ve hep mağdur, hep ağlak tayfa.
birisi şey yazmış ülkeye faydası olan insanlarla ne alıp veremediğiniz var. bakın ben 12 yıl liseye kadar okudum. üniyi 5 yıl açıköğretimden bitirdim. ve bu 12 yıllık örgün eğitimim boyunca benim denk geldiğim gerçekten işini seven, öğrencisini seven, öğrencisiyle ilgilenen, ayrımcılık yapmayan öğrencisine insan gibi muammele yapan, kaliteli öğretmen sayısı 2 ydi. ki gittiğim okullarda genelde müdür dahil en az 15 öğretmen vardı. ilkokulda çarpım tablosunu eksik ve çoğunu söyleyemediğim için okkalı bir tokat yemiştim. yarın tekrar söyletecem eğer düzgün ezberlemezsen iki tane patlatırım diye tehtit etmişti beni öğretmen olacak orspu evladı. tabi ben o korkuyla titreye titreye o gün akşam hepsini su gibi ezberlemiştim. ertesi gün kusursuz söyledim bütün tabloyu. ve ozaman sular seller gibi ezbere bildiğim çarpım tablosunu şuan neredeyse hiçbirini hatırlamıyorum. ve aynı öğretmen meslekdaş çocuklarına ayrı işci sınıfı çocuklarına ayrı tutum sağlıyordu. yani meslekdaş çocuklarına daha yakın işci, normal aile çocuklarına daha sert daha kaba davranıyordu. kitap takini deftere yazdıranmı dersin, ingilizce öğretmeniyim diye ingilizce bilmek zorunda değilim diyenmi dersin, tokatla tehtit edip zorla bişeyler ezberletmeye çalışan mı dersin(benim başıma geldi) saymakla bitmeyecek sorunlar işte. bakın ben her öğretmen kötüdür, hepsi aynı demiyorum. öğretmenlik kutsal bir meslektir. öğretmen topluma katkı sağlaması gereken meslektir. öğretmenin görevi toplumu eğitmektir. bu sistem böyle giderse öğretmene verilen değer tuvalet terliği kadar olmayacaktır.
Efendim canım?
belirli bir egitim seviyesinden sonra ogrencinin hoca seklinde refer etmesi beklenilen kisi.
Emek ister yürek ister sabır sebahat ister.
Öğretmek güzeldir. Yetiştirmek şahit olmak paha biçilmezidir.
Severiz öğretmenleri.
içlerinde cahili kendini geliştirmeyeni robot gibi ders anlatıp çıkanı olsada zor iştir millet çocuğuna çocuğuna bakamazken o 25-30 ne daha fazlasıyla uğraşır birde onların laftan anlamaz çocuğunu hem haklı gören velileri ayağını kaydıran kıskanç meslektaşları falan filan.. kimileri öğretmenlere kin besliyoda her mesleğin zorluğu var şimdi şüphesiz.. ooo yatış ooo tatil diyen tipitiplerde seneye öğretmenlik okusun atanmak için üç beş yılını kpssye versin mülakata girsin atanabiliyosa atansında oda yapsın tatilini aq sjsj..
senenin yarısı izin yapan, parası karşılığı yaptığı işi kutsal gibi satmaya çalışan kişi. lan sanki bana amme hizmeti yapıyorlar, bir de öğretmen kutsaldır falan? hayırdır oğlum yaaa.
Kemal Sunalin bir filmidir.
öğretmenlere laf edenler, bir gün öğretmenlik yapmayı denesinler.