bugün

çoğu coğrafyalarda yapılan eylemdir. kimilerine göre öte tarafta daha rahat etmesine vesile olacak. kimilerine göre son sergilemede temiz durması için, kimilerine göre leke temizleme. gerek var mı. yok. nasılsa çürüyecek.
saçma sapan bir şey. insan o an acılı olur, üzüntülü olur. sevdiğim ölen insan temiz gitsin duygusu ve zannı ile bunu isteyebilir. bunu anlarım.
ama bu dindendir diyene karşı çıkarım. böcekler daha temiz yesinler diye mi yıkıyoruz? ölmüş lan! daha niye yıkıyosun?
milliyetçilere biraz feyz vereyim, türk kurganlarından çıkan buluntulara göre türkler ölülerini mumyalardı. hatta bunun en büyük kanıtı anadoluda selçuklulardan kalan kübbetlere gitmektir. kübbetler iki katlı olurlar ve hemen hemen hepsinde alt tarafta tahta bir sanduka içinde mumyalanmış ceset olur. üst tarafta ise senbolik sanduka.
o yüzden bir daha ölüsünü arap geleneklerine göre gömüp bana laf diyen milliyetçi olursa burayı okusun.
ya da bana inanmıyorsa şehrinde selçuklu yapısı bir kübbete gitsin, orta asyaya gidiyorsa kurganları kazsın.
bunlar önemli şeyler ve ölü yıkamaz bize ters. beni tibet budislerinin yaptığı gibi akbabalara yem etsinler, faydalansın yavrucaklar.
https://m.youtube.com/watch?v=mMLiBFg5iZA

Etkilenmemek elde değil. Zor meslek.
Her an ölümü hatırlamak cansız bedenlere dokunmak bu adamlar hayatın değerini daha iyi anliyodur eminim.
ikinci kez ölümün bizden birine de uğrayabileceğini öğrenmiştim. Dedem vefat etmişti.
Gasilhaneye çağırıldım.
Babam içerideydi.
Gayet dik ve asil duruyordu.
Koca bir kaya gibi sert ve bir çiçek kadar yumuşak idi.
Dedemin sadece baş kısmı açıktı ve yıkama sırası bende idi.
Göz yaşlarımla kendimi, orada bulunan su ile de ddeemin başını yıkadım.
Hayatımdaki unutulmaz anlarımdandır.
Umuyorum ki daha kötülerini görmem.
Hayatta yapılabilecek en büyük çılgınca cesarettir.

Yaşamın final sahnesinin acımasız ve soğuk yüzünü izlersiniz afallayarak, ürpererek, şaşkınlıkla, gözlerinize inanamayarak, içiniz acıyarak...

- Ben de giricem gasilhaneye, anneannemin yıkanmasına yardım edicem!
Millet şok, ben de öyle!
Nasıl isteyebildim, nasıl bir cesaret hücum etti bedenime, nasıl bir ayrılık acısı çöktü üzerime bilmiyorum ama deli gibi istedim bunu!
Ansızın istedim!

Şaşkın ve karşı koyan akrabaların seslerine aldırmadan, montumu çıkarıp, daldım içeri...
Yüreğim küt küt atıyor ama zerre ürkmüyorum!

iki yıkayıcı kadın, sanki meyve hazırlar gibi, sofra kurar gibi, çamaşır katlar gibi sıradan bir eylem yapıyormuşcasına hazırladılar nur yüzlümü...
Üstündeki çamaşırları kesip çıkardılar üstünden ve yanda duran çöp kovasına teptiler el çabukluğuyla, hiçbir mimik yapmadan...

Miniminnacık ve kaskatı kesilmiş bedenini beyaz sabunla köpürttükleri süngerlerle başladılar yıkamaya, bedenindeki, ruhundaki her anı, yaşamın tüm izlerini köpüklü sularla akıttılar...

Sadece inleyerek ağlıyorum usul usul... Sesimin yükselmesine izin vermeden..

Bizleri sevgi ve şefkatiyle sarıp sarmalayan, dünyanın en şahane yemeklerini hazırlayan, zamanlı zamansız acıkmalarımızda hazırladığı minik mutlu sandviçlerin mimarı yorgun ellerini öpüp koklayarak yıkıyorum...
Hakkını helâl etmiş olmasını umarak...
Hepimizde en az annelerimiz kadar emeği vardı kuzumunnn.

Sabun kokulu buharlı küçük odada dualar, gözyaşlarımız eşliğinde yıkanıp kefenlendi ve tahta sandukaya yerleştirilip kapağını kapadılar.
Ve bir yaşam bitti!
Acısı, tatlısı, iyisi, kötüsüyle...
The end!
bende dedem için girmiştim o soğuk bölüme. elatları giremeyince (torunlarıda olur dendi) ben ve halamınoğlu girdik. kötü hissetmedim, korkmadım, sadece merak vardı hatırladığım kadarıyla.
toprağı bol olsun.
Ölüden korkma, diriden kork.
bir akrabamız mesleki olarak olmasa da bu işi düzenli olarak yapmakta. "ölünün neyinden korkacaksın, diriden kork" der.
Babamı yıkadık nasıl yapıldığını öğrendim.
Dinî kurallara göre, ölüyü kefenlemeden önce yıkama işi, gasil anlamına gelir ölü yıkama kelimesi.