bugün

Her yeni doğan çocuğun Allah tarafından odullendirildigini ve birşeyler gönderildiğini düşünürdüm.
Büyüyünce mutlu olucağımız.
ped-bebek bezi çıkmazı.
şeker yemenin orucu bozmadığını sanardım. nedeni ise onu yemiyoruz ki emiyoruz derdim. babam görene kadar böyle bilmeye devam ettim *
astronot olamadik ya la...
Ezanı Allah okur, ıslak elle prize dokununca çarpılacağımı sanardım. Galiba en masum dönemlerdi.
Diş macununun tüp çikolata olduğuna inanmak. Kirli, oyun oynadığımız günlük kıyafetlerle dolmuşa binmenin yasak olması. Eğer binmeye çalışırsak dolmuşçu amca bizi dolmuşa almayacaktı. Güneşe dümdüz yürüyerek ulaşılabilineceği.
her evin tavanında bitane Allah olduğunu
Arabada yolculuk yaparken ay in beni takip ettiğini.
Cyborg un bır gece gelip beni yiyeceğini ve ölümümün bu şekilde olacağını sanırdım.
ayna grubunu kör sanıyordum.
herkes büyüyünce adam olur sanıyordum. he birde adamlığın sadece erkeklerde olduğunu sanıyordum.
Zencilere dokunursam bende zenci olurum sanırdım.
Graham Bell 'in yolda giderken yerde telefonu bulduğunu.
Dansözlerin , darbukanin sesiyle birlikte eş ritmik hareketler yapmasını kafamda ; kadınların bacaklarinin arasina darbuka yada tef soktuklarini ve kivirdikca bir şekilde ritmik ses cikarttiyorlar diye aciklardim.

Çocuktum lan işte .
dizi ve filmlerde ki ölüm sahnelerini gerçek zannederdim
oyuncular rol için ölüyorlar lan derdim kendi kendime işte sanat .
(bkz: çocukluk dönemi sanrıları)
Boynundan tutup, mutluluktan akan salyalarımla anneme gösterdiğim farenin kuş olduğunu sanardım.
yaşadığım şehri çok büyük bir yer sanırdım. şimdi ise yaşadığım ülke dar geliyor.
leylek getirdi bizleri.
yağmur yağınca Allah ağlıyor sanıp üzülürdüm.
şimşek çakınca Allah konuşuyo zannederdim.
allah'ım affet.
Gulyabani nin gerçek olduğunu sanmak.
Bütün insanların Tanrı'ya inandığını sanırdım. Ateizmi ilk öğrendiğimde nasıl tepki verdim hiç hatırlamıyorum *
Görüyor ve artırıyorum. Kuşburnu çayının kuşların burnundan yapıldığını düşünürdüm. Kırmızıydı hem de. Uzun süre tiksinmiştim.
yıldız kaydığı zaman kapkara gecenin gündüz havasına bürüneceğini sanırdım. ilk gerçek yıldız kaymasını gördüğümdeyse nasıl bi hayal kırıklığı yaşadım anlatamam.
marketten bir şeyler alırken yanındaki arkadaşımın hep tok olduğunu sanmak.

herkesin küçükken böyle bir arkadaşlığı olmuştur. 3-5 arkadaş marketten bir şeyler alırdık, lakin bir arkadaşımız vardı. o, her markete girdiğimizde elimizde cipslerle ona "sen bir şeyler almıyor musun?" diye sorulan soruya "yok ben evde yedim de geldim" derdi. belli işte çocuğun parası yok abe salak. alsana bir tanede ona. ama çocuğuz işte gerçekten yedi geldi sanırdık.

ah şimdiki aklım olsa. ne kadar safmışım.