bugün

(bkz: aramaya inanmak)
tvye yakından bakarsak kör olacağımız.
güneşin kaybolma sebebinin geceleri karşıdaki apartmanın çatısında uyuması olduğunu sanıp, üzülürdüm. gerçeği öğrenince nasıl bir travma geçirdim siz düşünün...
tv de eski film ve programlar hep siyah beyaz olduğu için bende geçmişteki her şeyin gerçekten de siyah beyaz olduğunu sanırdım, renkler gelişen teknoloji ile bulundu ama eskiden hiç renk yoktu, her şey siyah beyazdı diye düşünüp renkler icat edildikten sonra doğduğum için kendimi şanslı sanırdım. daha sonra öğrendim ki o zamanlar sadece kameralar renksiz çekim yapıyormuş veya tv ler renksiz gösteriyormuş. bilemedim şimdi.
Tuvalet yaparken bağırsaklarımız düşebilir, o yüzden dikkatli olmalıyız.

Yemin ediyorum katıksız malmışım.
Evimiz bir apartmanın beşinci katındaydı ve balkon demirlerini bile geçemeyen minicik boyumla yağmur yağarken dışarıyı izlerken; şimdi sel olsa şemsiyeyi açar içine biner balkondan sel sularının üzerinde giderim diye düşünürdüm.
Ezanı Allah'ın sesi zannediyordum.
Balık yedikten sonra su içersen balık içinde yüzer.
ülkelerin ayrı gezegende olduklarını sanardım.

televizyonda kı oyuncuların hep canlı olduklarını sanardım.
Evlenmeden hamile kalınmaz sanıyordum ve erkekle kadın aynı yatağa girip öpüşünce kadın hamile kalabilir sanıyordum. Öğretmenlerim her şeyi bilir sanıyordum hatta bir öğretmenime bir şey sormuştum bilemediğinde çok üzülmüştüm.
bulutlar pamuk şekerden yapılmıştır.
Pamuk seker pamuktan yapılmıştır.
"Sıhhatler olsun" cümlesini "saatler olsun" sanıyordum.
Kredi kartindan alisveris yapinca para odemiyoruz sanardim.
Temel reisi laz sanmak.
Minare Allah değilmiş...
En gelişmiş ülke biziz zannederdim. Sonra büyüdüm ve en b.ktan ülke olduğumuzu anladım.
büyüyünce her istediğimi yapabilceğime inanıyodum.
keçi boynuzu denen şeyin gerçek keçi boynuzu sanardım.
bunun böyle olmadığını yakın yıllarda öğrendim.....)))
ben küçükken çişim geldiğinde gidip hemen 2 bardak su içerdimki onlarida tuvalettde işeyim diye kim uğraşcak tekrar tekrar işemeye.o zamanlardan belliymiş üşengeç olacağım.
Yol kenarlarındaki eskiden beton şimdi plastik olan şeritlerde lamba olduğunu sanıyordum ama onlar fosformuş.
yalan söylemeyi bilmediğim için herkes doğru söylüyor sanıyordum, bana söylenilen ve anlatılan her şeye inanıyordum. daha sonra acısını fazlasıyla çektim. şuanda herkesi yalancı sanıyor ve bana söylenilen hiçbir şeye inanmıyorum. şuanda da bunun acısını çekiyorum. artık ortalarda bir yerde durmam gerek.
dolmuşların üzerinde yazan "allah korusun" yazısının allah insanları bu kocaman dolmuşun çarpmasından korusun anlamına geldiğini düşünürdüm, meğerse dolmuşun başına bir şey gelmesin diyeymiş.
Bebekler paketli şekilde (atlet paketleri oluyor ya öyle. ya da hazır yufka) üzerlerinde fotoğrafları basılı. Sonra işte tanrı seçiyor oradan kimin nasıl bebeği olacağını yolluyor dünya ya sanıyordum.

Geceleri bulutlar ahır gibi tahtadan bir yere kapatılıyor sanıyordum.

Büyüdükçe daha iyi olacak sanıyordum...
beş tane 10 kuruşun, bir tane 1 tl den fazla para olduğunu sanardım.