bugün
- kent lokantası9
- kadınlar erkeklerin yüzde seksenini çirkin buluyor24
- sari renkli seker37
- devlet bahçelinin öcalana teşekkür etmesi12
- davul zurnayla evden kız alma geleneği15
- bedenini hemcinsine rahatlıkla gösteren kadınlar14
- 4 aydır sevişmiyorum yardım edin10
- chp'nin oy kaybetmesi20
- televizyonun bozmasının nedenleri9
- darwinci ateistlerin cevab veremeyeceği sorular22
- akp bitmiştir12
- islami espri anlayışı10
- kürtlerin 5000 yıllık tarihi olması15
- allahsız kitapsız imansız saygısız taharetsizler9
- holding binasında dövülerek öldürülen işçi19
- uludağ sözlük geleneksel bahar pikniği10
- polis vatandaşı dövebilir mi19
- 12 mayıs 2025 pkk'nın kendisini feshetmesi30
- en unutamadığın an14
- cuma günü istanbula gidiyorum orada cami var mıdır16
- azerilerin çoğu pisliktir8
- otobüste ayakkabılarını çıkaran insan10
- akp ve mhp pkk'lıları cezaevinden çıkarır mı14
- uludağ sözlükte sunulan imkanlar19
- erkeğin orospusu13
- kadınların hesap ödenirken sessiz kalması20
- beraber sarma sarılacak yazarlar17
- uğur yücel vs brad pitt12
- küresel12
- aptal ve cahil birine aptal ve cahilsin demek9
- anın görüntüsü29
- yok mu sorusu olan14
- iyi geceler10
- türbeye gitmek11
- arkadaşlar buyrun ballı muzlu çilekli süt içelim9
- fotoğraf makinesi alacaklara tavsiyeler11
- arabası olmayan erkek perdesiz ev gibidir13
- yengeç burcu12
- türk malı diye vestel venüs casper kullanmak8
- keyfi verilebilen çaylaklık süresi sorunsalı30
- hakan fidan'ın zehirlenmesi8
- galatasaray fenerbahçe farkı10
- dağdan gelen pkk evlatlarımızı bağrımıza basacağız12
- marketten ped alan erkek29
- çocuk yapmanın saçma olduğu gerçeği25
- anneler günü12
- arkadaşlar bi bakar mısınız15
- yuzırların hastalıkları8
- kemalistler neden cuma namazına gitmez11
- young and dumb11


entry'ler (987)
Off tabii ki de sadece bu kadarcık senede kemale eremedim ama bir şeyler öğrendim. Öncelikle hayatımın baharında geçirdiğim sıradan bir evreyi yalnızlık diye nitelendirdiğime inanamıyorum " insan gerçeğini görünce anlıyor " yazacaktım ki 10 sene sonra gelip yine kendimle dalga geçerim diye yazmıyorum ama bu seri iyi oldu geriye bakıp bakıp gülüyorum. Yalnız gittikçe depresifleşiyor. Kinyas ve kayra'yı ilk okuduğumda bile daha mutluydum, inanılmaz. Bu kez bir yenilik yapıp bu seneyi niteleyen bir şarkı da ekleyeceğim. Bu şarkı olsa olsa pink Floyd 'dan time olur.
Benden bu kadarr devamına seneye bakarız.
Benden bu kadarr devamına seneye bakarız.
2021'de buna dair bir girişimim olmuş olsa da ssenarist'in kıyamet uyarısını yeterince dikkate almadığım için üzgünüm, nerden bilebilirdim deprem, sel, ve diğer her şeyi. en kutlamak istemediğim zamandı ama yine de yalnız değildim, benimle alakası yoktu , iyi ki varsın diyenlerin varlığına bağlıydı her şey. Sonuç olarak, geçen sene burada belirttiğim hususun neşeli olmadığı kararına vardım çünkü çok fazla öğrendim ve neredeyse eminim ki en çok bu sene büyüdüm. Böyle giderse düşüne düşüne kemale erebilirim ama yine de ben ikizler burcuyum, söz veremem.
Lasciate ogne speranza, voi ch'intrate.
dinlemekten manyak olacağım bir candlemass şarkısı.
Umut falan yok dostlar. Öz eleştiri ile başlayalım bu sefer; buna hiç gerek yokmuş ancak toplum da not my problem biach deyip, beni Rus edebiyatının karanlık köşelerine sürükleyip daha defanstan yana olmayı bile yeğlemeyen zavallı psikolojime darbe vurmamış, teşekkürler.
Bu sene de parti yok gençler. Bu kez doğup dünyaya gelmenin kutlanması gereken neşeli bir olay olup olmadığı hususunu tartışacağız. Bunu bir düşünelim, seneye bakarız.
Bu sene de parti yok gençler. Bu kez doğup dünyaya gelmenin kutlanması gereken neşeli bir olay olup olmadığı hususunu tartışacağız. Bunu bir düşünelim, seneye bakarız.
Hakkında pek de fikrinizin olmadığı bir insanı biraz daha tanımanın en iyi yolu çok küçük ve basit ayrıntılardan geçer. Şansınız varsa randevuya geç kalır, bunu yaptığı için ne derece rahatsız olduğunu samimiyetinden anlarsınız yine şansınız varsa siparişiniz onunkinden sonra gelir, sizinki için beklerken müsaadenizle yahut mahcup bir şekilde kendininkine başladıysa da bir şeyler anlarsınız. Ne anlatıyorsun bacım bunların ne alakası var elitlikten söz ediyorsun git işine diyenlere başka yollar sunalım ama şunu da ekleyelim; şahsım adına o kişi bunları yapmadığı takdirde bir sorun görmüyorsa o adamı hiçbir şey üzemez swh. bunlar elbette bazıları için mühim olmayabilir, kasıntılıktan başka bir şey de olmayabilir ama bunları görgü kuralları ile ilintilendirmekten ziyade size sunduğu saygıyla ilişkilendirmek daha doğru olacaktır böylece tanıma yolunda büyük bir adım atılır.
Küçük ayrıntılar beni bağlamaz diyenlere de alternatif sunalım; sevdiği filmleri, müzik türünü, okuduğu kitapları, kendini ifade ediş biçimini ele alarak çıkarımda bulunabilirsiniz. iyi şanslar *
Küçük ayrıntılar beni bağlamaz diyenlere de alternatif sunalım; sevdiği filmleri, müzik türünü, okuduğu kitapları, kendini ifade ediş biçimini ele alarak çıkarımda bulunabilirsiniz. iyi şanslar *
mutluyum ama unutmadım, boynumun borcu gibi oldu ama sevinmeyin bu sene parti falan yok sayın yazarlar yine de gelecek sene için umut söz konusu olabilir. geçen seneki ssenarist'in tavsiyeleri değerlendirmeye alındı, hazırlıklara başlandı dolayısıyla eski yılların hatırına sadık ve asil katılımcılara maske gönderilecektir.
bir herrmann hesse şiiri. orijinal adıyla 'stufen'
Her goncanın soluşu ve gençliğin yaşlılığa dönüşmesi gibi,
zaman içinde hayatın her devresi çiçeklenir.
Her ermişlik ve erdemin kendi zamanı vardır ve hiçbiri sonsuza dek süremez.
Yürek her zaman yolculuğa ve yeniden
başlamaya hazır olmalı.
Hayat her çağırdığında, yürek, kimseye
yakınmadan, yeni başlangıçlar için kendine cesaret verebilmelidir.
Ve her başlangıç içinde bir sihir bulundurur.
Bu sihir bizi korur ve yaşamamıza, devam etmemize yardım eder.
Hafiflikle, basamak basamak geçmeliyiz her yolu.
Hiç kimseye anayurt gibi bağlanmadan.
Dünyanın ruhu bizi bağlamak ya da sınırlamak istemiyor,
bizi basamak basamak genişletmek ve yükseltmek istiyor.
Hayatın bir evresine alıştığımız anda,
alışkanlığın getirdiği duygu bizi hapseder,
bize acı verir.
Sadece yolculuk etmeye hazır olan,
felç edici alışkanlıklardan kopmayı göze alabilir.
Belki de bize bu aşılması gereken basamakları gönderen ölümdür.
Hayatın bizden talepleri hiç bitmeyecek.
Haydi o zaman yüreğim, ayrılığa, yolculuğa hazırlan
ve iyileştir artık kendini.
Her goncanın soluşu ve gençliğin yaşlılığa dönüşmesi gibi,
zaman içinde hayatın her devresi çiçeklenir.
Her ermişlik ve erdemin kendi zamanı vardır ve hiçbiri sonsuza dek süremez.
Yürek her zaman yolculuğa ve yeniden
başlamaya hazır olmalı.
Hayat her çağırdığında, yürek, kimseye
yakınmadan, yeni başlangıçlar için kendine cesaret verebilmelidir.
Ve her başlangıç içinde bir sihir bulundurur.
Bu sihir bizi korur ve yaşamamıza, devam etmemize yardım eder.
Hafiflikle, basamak basamak geçmeliyiz her yolu.
Hiç kimseye anayurt gibi bağlanmadan.
Dünyanın ruhu bizi bağlamak ya da sınırlamak istemiyor,
bizi basamak basamak genişletmek ve yükseltmek istiyor.
Hayatın bir evresine alıştığımız anda,
alışkanlığın getirdiği duygu bizi hapseder,
bize acı verir.
Sadece yolculuk etmeye hazır olan,
felç edici alışkanlıklardan kopmayı göze alabilir.
Belki de bize bu aşılması gereken basamakları gönderen ölümdür.
Hayatın bizden talepleri hiç bitmeyecek.
Haydi o zaman yüreğim, ayrılığa, yolculuğa hazırlan
ve iyileştir artık kendini.
Ali atay ve feyyaz yiğit'in kendilerine has yorumlarıyla insanı bağımlısı eden parça.
https://youtu.be/xa8FUbBGeWM
https://youtu.be/xa8FUbBGeWM
Bir Saian şarkısı
https://youtu.be/wu_gAo_-Wfc
Yollar ve kapanmıştı açık bütün kollar
Seni yaşamak bile tüketmedi kim onlar?
Boynunda elleri var
Direnmek bilincinde yüzen bir tekne
Ve umutlardan çatılmış yelkeni var
Önce doğarsın sonra bir gün sırtını verip bir ağaca
Ona olmadık sorular sorarsın
Bir ömürdü ama sanki öğlen ortası bir gündü
Düşmez işte o elma başına bir türlü
Bozdu ağlarını bizzat ördüğün yaşam
Yine de değer dedin bir gün bembeyaz düğünler gördüğüm
Çocuk gibisin o kadar olgun,
Yorgun ve bütün insancıl okullardan kovgun
Sondu sandıkların nüksedecek oldu
Sen onu da kesip atacak oldun, nedir?
En fazla bir koldu
Bedenim temiz bir sayfa üstünde leke dilim
Bir şiir bitmez asla her zaman terk edilir
Damlıyor son sözlerimde
Saf gözlerimden
Al özlemimden cevabı
Çıkmıyor midemden
Hiçliğimden
Kustuğumdan
Fena halim
Olmadı mı bir banka oturup ağladığın, düşlemedin mi yağmuru?
Geçip karşısında kollarını bağladığın
Ve hiç kopmadı mı seni hayata bağlayan sicim
Ya da yaktığın sayfaların birkaç güzel için
Ne demekti kapılarında yazan
Yaranı gösterip onlara anladım kentlerden çekildiğin zaman
Yazdığın bütün o sayfalar yanar içimde fakat yazamadıkların var
Onlar tutunup kanar içinde
Bir şekilde gelebildin sahip olduğun yaşa
Boynunda bir urgan iple nasıl yaşanırsa yaşa
Bir bilinç hâlinden çıkıp dönmek için taşa
Ve manâsını vermek için gözümdeki yaşa
Önce inip çarmıhından herkesi sarsan
Elimdeki kalemdir o kalem ki sana asa
Yazabilmek için bir masal bulup
Cehennemin ortasında cehennem olmayan her ne varsa
Damlıyor son sözlerimde
Saf gözlerimden
Al özlemimden cevabı
Çıkmıyor midemden
Hiçliğimden
Kustuğumdan
Fena Halim
https://youtu.be/wu_gAo_-Wfc
Yollar ve kapanmıştı açık bütün kollar
Seni yaşamak bile tüketmedi kim onlar?
Boynunda elleri var
Direnmek bilincinde yüzen bir tekne
Ve umutlardan çatılmış yelkeni var
Önce doğarsın sonra bir gün sırtını verip bir ağaca
Ona olmadık sorular sorarsın
Bir ömürdü ama sanki öğlen ortası bir gündü
Düşmez işte o elma başına bir türlü
Bozdu ağlarını bizzat ördüğün yaşam
Yine de değer dedin bir gün bembeyaz düğünler gördüğüm
Çocuk gibisin o kadar olgun,
Yorgun ve bütün insancıl okullardan kovgun
Sondu sandıkların nüksedecek oldu
Sen onu da kesip atacak oldun, nedir?
En fazla bir koldu
Bedenim temiz bir sayfa üstünde leke dilim
Bir şiir bitmez asla her zaman terk edilir
Damlıyor son sözlerimde
Saf gözlerimden
Al özlemimden cevabı
Çıkmıyor midemden
Hiçliğimden
Kustuğumdan
Fena halim
Olmadı mı bir banka oturup ağladığın, düşlemedin mi yağmuru?
Geçip karşısında kollarını bağladığın
Ve hiç kopmadı mı seni hayata bağlayan sicim
Ya da yaktığın sayfaların birkaç güzel için
Ne demekti kapılarında yazan
Yaranı gösterip onlara anladım kentlerden çekildiğin zaman
Yazdığın bütün o sayfalar yanar içimde fakat yazamadıkların var
Onlar tutunup kanar içinde
Bir şekilde gelebildin sahip olduğun yaşa
Boynunda bir urgan iple nasıl yaşanırsa yaşa
Bir bilinç hâlinden çıkıp dönmek için taşa
Ve manâsını vermek için gözümdeki yaşa
Önce inip çarmıhından herkesi sarsan
Elimdeki kalemdir o kalem ki sana asa
Yazabilmek için bir masal bulup
Cehennemin ortasında cehennem olmayan her ne varsa
Damlıyor son sözlerimde
Saf gözlerimden
Al özlemimden cevabı
Çıkmıyor midemden
Hiçliğimden
Kustuğumdan
Fena Halim
Acilen barış astek hikayesine yönlendirilmesi gereken kişidir. Bir paket selpak da yanında hediye edilmelidir.
Sabahattin Ali nin izinden gitmelidir:
Ela gözünden akan
Ateşli nazarların
Acaba acımadan
Kimi yakacak yarın?
Dudakların acaba
Kimlerle öpüşecek?
Kimler yarın acaba,
Tuzağına düşecek?
Anlıyorum, bizlerden
intikam alıyorsun.
Lakin ey kadın bilsen,
Nasıl alçalıyorsun.
Ela gözünden akan
Ateşli nazarların
Acaba acımadan
Kimi yakacak yarın?
Dudakların acaba
Kimlerle öpüşecek?
Kimler yarın acaba,
Tuzağına düşecek?
Anlıyorum, bizlerden
intikam alıyorsun.
Lakin ey kadın bilsen,
Nasıl alçalıyorsun.
Karamazov kardeşler. O kadar huzurlu hissediyorum ki okurken kimse benimle tartışma cürretinde bulunamıyor, çünkü herkes bu kitapla kafaya alacağı darbe sonucu,onun bir edebi eserden cinayet aletine dönüşebileceğini bilir swh.
Eğer Franz kafka güneyde yaşayan bir mit derleyicisi olsaydı muhtemelen, ürettiği eserin içinde bulabileceğiniz temadır.
Feyyaz Yiğit'i yalan söylemeye iten sevgilidir.
Köpek kalbi, orijinal adıyla Собачье сердце, Bulgakov'un 1968 yılında yayımlanan kitabıdır. Kitap, konusu itibariyle bir bilim adamının köpeği insana çevirme sürecini ve köpek insana evrildikten sonra yaşananları ele alır.
teknik olarak incelendiğinde olaylar birinci kişi olarak köpeğin gözünden anlatılır ancak anlatımda genel olarak gözlemci bakış açısı hakimdir. Şarik (rusçada topak, tombul) adını verdikleri köpeğin şarikov'a dönüşmesi olayların dönüm noktasıdır. profesör preobrazhensky ve şarikov, asistanı bormental ve şarikov, elit kesim ve işçi sınıfı çatışmaları kolayca görülebilir. içindeki hicivler ise çok ustaca yerleştirilmiştir, eleştirel bir gözle okuduğunuzda mutlaka sizi güldürür. bolşevik sistemin tutarsızlığı ve homo sovieticus temalarını ele alır. hikaye Moskova'da geçer.
orijinal dilinden okumayacaksanız,mustafa kemal yılmaz tarafından çevirisini iş bankası yayınlarından okumanızı tavsiye ederim.
bu kitap temel alınarak bir de vladimir bortko tarafından 1988 yılında filmi çekilmiştir.
imdb puanı 8.7(2020) olan filme youtube'dan türkçe ve ingilizce altyazı seçenekleriyle kolayca ulaşabilirsiniz
https://www.youtube.com/watch?v=aOE_3_Ws4y0
teknik olarak incelendiğinde olaylar birinci kişi olarak köpeğin gözünden anlatılır ancak anlatımda genel olarak gözlemci bakış açısı hakimdir. Şarik (rusçada topak, tombul) adını verdikleri köpeğin şarikov'a dönüşmesi olayların dönüm noktasıdır. profesör preobrazhensky ve şarikov, asistanı bormental ve şarikov, elit kesim ve işçi sınıfı çatışmaları kolayca görülebilir. içindeki hicivler ise çok ustaca yerleştirilmiştir, eleştirel bir gözle okuduğunuzda mutlaka sizi güldürür. bolşevik sistemin tutarsızlığı ve homo sovieticus temalarını ele alır. hikaye Moskova'da geçer.
orijinal dilinden okumayacaksanız,mustafa kemal yılmaz tarafından çevirisini iş bankası yayınlarından okumanızı tavsiye ederim.
bu kitap temel alınarak bir de vladimir bortko tarafından 1988 yılında filmi çekilmiştir.
imdb puanı 8.7(2020) olan filme youtube'dan türkçe ve ingilizce altyazı seçenekleriyle kolayca ulaşabilirsiniz
https://www.youtube.com/watch?v=aOE_3_Ws4y0
bir screamin' jay hawkings şarkısı.
sözler:
I am painting in oil, a portrait of a man
Who has taken all the heart aches,
And all the pain he can stand.
I am using all the colors of blue,
I have here on my stand.
I am painting in oil, a portrait of a man.
I can tell he is dying. I see death in his eyes.
Oh yes I know, I know when he's crying
'Tis my tears, my tears that he cries.
I am so tired of how he feels inside,
I mix the paint with my hand.
I am painting in oil, a portrait of a man.
As I paint a wrinkled brow and hair that is turning grey,
Oh tell me how, how can I paint a smile
And eyes that keep turning away?
I am using all the colors of blue
I have here on my stand.
I am painting in oil, a portrait and I'm the man.
A portrait and I am the man.
sözler:
I am painting in oil, a portrait of a man
Who has taken all the heart aches,
And all the pain he can stand.
I am using all the colors of blue,
I have here on my stand.
I am painting in oil, a portrait of a man.
I can tell he is dying. I see death in his eyes.
Oh yes I know, I know when he's crying
'Tis my tears, my tears that he cries.
I am so tired of how he feels inside,
I mix the paint with my hand.
I am painting in oil, a portrait of a man.
As I paint a wrinkled brow and hair that is turning grey,
Oh tell me how, how can I paint a smile
And eyes that keep turning away?
I am using all the colors of blue
I have here on my stand.
I am painting in oil, a portrait and I'm the man.
A portrait and I am the man.
foucault'tan az gündelik işlerden fazla yer kaplayan düşüncelerdir. Öncelikle bilinmesi gerekir ki kıskançlık sadece erkeğe has bir duygu olmamakla birlikte insani bir duygu da değildir, hatta onu insanlığa öğretilmiş olarak tanımlamak yanlış olmaz. belki de ataerkil olduğu yadsınamaz olan bu toplumda her iki cinsiyetin de kıskançlık göstermesine rağmen erkeklerin bu konuda öne çıkmasında, ya da çıkartılması demek daha doğru, ironik olarak kadınların rolünün büyük olduğu aşikar.
Kadınlara göre bu türleri kıskanç erkek olarak değerlendirmek çok doğru olmaz. Çok kıskanç erkek, tadında kıskanç yakışıklı ve hiç kıskanmayan erkek (standart bir dişi için öküz kelimesi yerinde olacaktır) olarak sınıflandırılabilirler. Hangi sınıfta olduğunuzun hiçbir önemi yok, kadınlar için hep eleştirilecek bir şeyler vardır o yüzden lütfen bu saçma sapan stereotiplere zaman ayırmak yerine partnerinizi tanımaya özen gösterin çünkü birçok kadın için tadında yakışıklı idealdir ancak toleranslı bir kadınla beraberseniz çok kıskançlığınızı törpüleyebilir ya da anlayış gösterir, çok ilgi isteyen biriyle beraberseniz az kıskançlığınızdan yakınabilir ama sizin az kıskançlığınız ilgi sevmeyen kadın için harika olabilir. Tamam artık, bu entry nin sonuç bölümü yok, napayım tez mi yazayım okudun buraya kadar teşekkür ederim, kapatıyoruz.
Kadınlara göre bu türleri kıskanç erkek olarak değerlendirmek çok doğru olmaz. Çok kıskanç erkek, tadında kıskanç yakışıklı ve hiç kıskanmayan erkek (standart bir dişi için öküz kelimesi yerinde olacaktır) olarak sınıflandırılabilirler. Hangi sınıfta olduğunuzun hiçbir önemi yok, kadınlar için hep eleştirilecek bir şeyler vardır o yüzden lütfen bu saçma sapan stereotiplere zaman ayırmak yerine partnerinizi tanımaya özen gösterin çünkü birçok kadın için tadında yakışıklı idealdir ancak toleranslı bir kadınla beraberseniz çok kıskançlığınızı törpüleyebilir ya da anlayış gösterir, çok ilgi isteyen biriyle beraberseniz az kıskançlığınızdan yakınabilir ama sizin az kıskançlığınız ilgi sevmeyen kadın için harika olabilir. Tamam artık, bu entry nin sonuç bölümü yok, napayım tez mi yazayım okudun buraya kadar teşekkür ederim, kapatıyoruz.
highly suspect--lydia
https://youtu.be/ev-bR9ii7Gs
https://youtu.be/ev-bR9ii7Gs