bugün

Gerek Kibarlığıyla gerek insanîyetiyle gerek yaşayışı ve at biniciliğiyle gerekse yemekleriyle türk kültürüne çok benzer. Zaten iki kültürün ortaya çıkış yeri çok da uzak değildir.
türk kültüründen zengindir.
Bu ülkeye ait değilsiniz etnikler kültürünüz bizi ilgilendirmiyor.
en son dedelerimin ve nenelerimin tam olarak yaşadığı katı kültür. annem babam bile bu kültürü kısmen yaşamasına rağmen tonla saygı kuralından bahseder.
türk düşmanlığıdır.
evin beyi eve geldiğinde kapısı önünden başka bir erkeğin şapkasını, kalpağını asılı görünce evin içine girip içeridekileri rahatsız etmez, içeridekileri kendi hallerine bırakır. bu çok bilindik bir çerkes kültürdür. tabii bu "genişlik" bizim anadolu'ya yabancıdır.
Evrensel ahlak kurallarının hepsini doldurup Xabze'miz, ahlak kurallarımız diye sunan egoist insan topluluğunun ürünü haline gelmiş internet ortamının yaygınlaşmasıyla kültür değil bir sahte inanç haline bürünmüş öz örfümüzü modern çağın gereksinimlerine uygun revizyona giderek düzeltme niyetindeki bir oluşumun içerisindeki bir birey olarak;
1- çerkeslerin ayıpladığı şeylere örnek: - cep telefonuyla toplantıda konuşmak * kusura bakmayında ne zaman icat olundu bu merette bunu böylesine ahlak kuralı haline getirdiniz?
2- çerkes tavuğu vb. bizim yemeğimiz değildir. aslen çankırı'nın çerkeş ilçesinin meşhur yemeğidir.
3- çerkes xabzesi ana erkil bir toplumun kadın haklarını hiçe sayar. eğer bir erkek bir kızı istiyorsa alır. kadınların erkek karşısındaki söz hakları erkeğin izin verdiği kadardır.
4- çalışmaktan bahsetmişsin çerkesler çalışmaz, aksine bir çoğu köle tacirliğinden para kazanırdı.

-- daha bir çok yanlış bilinen şey sayabilirim. bizim amacımız yalansız, her milletin kusurları hataları olabileceğinin farkında olup bir millet bilinci kazanmak. kesinlikle kendi ırkımızı kötülemek gibi bir niyet içerisinde değiliz. ama egoistliğin, rus maşası olmanın, verilen yemlerle oyalanmanın karşısında durmak bizler için bir vazife, bir onurdur.
özet olarak ''ben-düğün-ben''...tek bildikleri bu sanırım.
din ve inanış;

eski Adıgeler Tanrı'ya "`Tha" ismini verirler. O kainatın yaratıcısıdır, bütün mukadderat elindedir, kullarına acıyan, bağışlayan, merhamet eden, sağlık veren ve aynı zamanda cezalandırandır. Tha'ya yüklenen bu sıfatlar, tevhid inancının izlerini taşır. Adıge inançlarında Tha'nın dışında başka tanrılar da mevcuttur. ikinci derecedeki tanrı, Tha'nın insanları terbiye vasıtası olan Yıldırım ilahı Şıble'dir. Bu ikisi dışında başka tanrılar da görülür.
Ahiret, cennet, cehennem, ceza, mükafat, ruhun ölümsüzlüğü, yeniden dirilme, melek, şeytan, cin eski Adıge inançları içinde yerini alır.
yakarış ve dua;
Doğan çocuğun geleceğinin nasıl olacağını kimse bilemez. Ancak çocuğun iyi bir geleceğinin olması için Tha'ya yalvarmak yani huahue yapmak.
Aynı belirsizlikler tarlaya ekilen ekin için olduğu gibi, koyunların koç katımında da vardır. Bereketli ürün içinTha'ya yalvarmak.
Tha'ya yakarmayı daha güçlü kılmak için ürünlerden veya
pişirilmiş yemeklerden Tha'ya pay ayırmak. Yakarma ile birlikte yemekte sunmak.

islamiyetin gelişi;

islamiyet Kuzey Kafkasya'ya Hz. Ömer dönemi fetihleri sırasında, iran'ın fethinden sonra Dağıstan bölgesinden girmiştir. Hicri 7. asırda Kuzey Kafkasya'ya giren islam orduları Hazarlarla uzun süren savaşlar yapmak zorunda kalmışlardır. Bu dönem içinde Dağıstan ve Çeçenistan bölgeleri ve Orta Kafkaslar\'ın bir kısmı islamiyet'i kabul etmeye başlamışlardır. Sonraki yıllarda toplu olarak müslümanlaşma hız kazanmıştır. Hanefi ve Şafii mezhebi yaygındır. Ayrıca Müridizm hareketi olarak bilinen Nakşibendilik halk tabakalarının islamlaşmasında ve Ruslara karşı yapılan savaşlarda büyük roller üstlenmiştir.
islamiyet Kuzeybatı Kafkasya (Çerkes-ya)'ya doğuya göre biraz daha geç tarihlerde girebilmiştir. Bu bölgede 13.yüzyıllarda başlayan islamlaşma Osmanlı ve Kırımlıların çalışmaları ile ancak 18.yüzyılda tamamlanabilmiştir. Kuzeybatı Kafkasya'nın islamlaşmasında en önemli görevlerden birisini de imam Şamil\'in naibi Muhammed Emin yerine getirmiştir.
islamiyet'in dünyanın en çok etnik unsurunun bir arada yaşadığı Kuzey Kafkasya\'da yerleşmesi bazı önemli sonuçları doğurmuştur. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
1- Halk Hıristiyanlık'la karışmış çok tanrılı eski dinlerinden ayrılıp fıtrat dini olan islam'la şereflenmiştir.
2- Kuzey Kafkas halklarının etnik mozayiği, islam kardeşliği çatısı altında pekişmıştir.
3- islamiyet'in bölgeye girmesiyle islam coğrafyası son derece jeopolitik ve stratejik önemi olan bir ülke kazanmıştır.
4- Yüzyıllar boyunca Ruslar'a karşı verdikleri bağımsızlık savaşlarına islamiyet güç kazandırmış, dirençlerini artırmış ve sıcak denizlere inme politikasını uygulamada Rusları yorgun düşürmüş, böylece islam dünyasının Kuzey cephesinden parçalanıp dağılmasına engel olmuşlardır.

(bkz: çerkes kızı)
(bkz: Seteney Guaşe)
Günümüzde bile Seteney güzelliğin, dürüstlüğün, ileri görüşlülüğün, asaletin ve aklın bir tarifi gibi görülür, bu gün bile Adigeler, Abhazlar, Asetinler kadını yüceltmek ve methetmek istediklerinde \"O Seteneydir, Seteney gibidir\" vb. ifadeler kullanırlar.

kadının önemi;

Yaşlı bir Adıge kadınının savaşta üç oğlu varmış. Bunlardan ikisi savaşta can vermişler ve kadının son kalan oğlunu da kan içinde can çekişirken bir atın sırtında kapıya getirmişler bir gün. Yaralı adam kapısının önüne gelir gelmez bir kelime dahi söyleyemeden boş bir çuval gibi atın üzerinden yuvarlanıp anasının ayakları dibine düşmüş ve oracıkta can vermiş. Kadın hiç bir telaş göstermeden oğlunu getirenlere dönüp sormuş:
– oğullarım yiğitçe savaştılar mı?
Diğerleri cevaplamışlar
– Evet, kahramanca savaştılar, düşman karşısında asla geriye dönmeksizin yiğitçe mücadele ettiler.
Kadın bu sözü duyduktan sonra ancak ölen oğulları için ağlamaya başlamış. Bir yandan ağlayıp bir yandan "babalarına yakışır şekilde yaşayıp ölen yiğit oğullarım, güzel evlatlarım" diyerek ağıtlar yakıyormuş. Kadın bir an duralamış ağlamasını kesmiş ve şöyle söylemiş: "Hayır ben şanssız, bahtsız bir kadın değilim, yüreğim rahat oğullarımın akibetlerini bilerek, yiğitçe kahramanca öldüklerinden emin olarak evlatlarım için ağlayıp yas tutacağım, ama şanssız ve bahtsız değilim."

Adıgelerde erkeğin kadına el kaldırdığı, küfrettiği veya aşağılayıcı sözler söylediği duyulmuş görülmüş değildir Ve bu tür hareketler çok büyük bir ayıp olarak karşılanır toplum tarafından. Dolayısıyla da Adıgelerin kadına bakışlarını Müslüman doğu toplumlarının bakış açısı ile değerlendirdiğini söylemek doğru değildir.
Şorten Askerbiy \"Kadının üstünlüğünü ve değerini gösteren bu destanın bir benzerinin dünya kültürlerinde ve mitolojilerinde olmadığını\" söyler bir yazısında.
Adıge töresinde kadına saygı sadece namus kavramı ile açıklanamaz. Erkek için öngörülmeyen pek çok hak kadına verilmiş ve saygı bu ilişkilerin temeline olmazsa olmaz koşul olarak konulmuştur.
Bir kadının hatırını kırmak, onu incitmek ve ona karşı saygısızca davranmak en ayıp işlerden biri olarak görülür.
Bir atlı yolda bir kadın ile karşılaştığında, atından iner ve atını kadın\'a verir binmesi için; eğer kadın bunu kabul etmezse adam atının gemini tutarak kadına gideceği yere kadar yaya olarak eşlik eder.
Bir atlı yolda bir erkekle karşılaştığında eğerinin üzerinde hafifçe doğrulup onu selamlaması yeterli idi, fakat eğer bir kadınla karşılaşmışsa atından inip onu selamlamak ve ona bir süre eşlik ettikten sonra yoluna devam etmek gerekirdi.
Bir gurup erkeğin oturduğu bir odaya kadın davet edildiğinde veya öyle bir ortama kadın geldiğinde kadın en iyi yere oturtulur ve erkekler ayağa kalkarak ona güzel sözler söylerler gönlünü alırlardı. Sofrada olanın iyisi kadına ikram edilirdi, odada bir kadın olduğu sürece sert bir ifade ile konuşulmaz. Kötü söz ve küfür benzeri kelimeler kullanılmaz, bu tür konuşmalar kadına duyurulmazdı.
Kadının gözü önünde hayvanlar kamçılanmaz, onlara vurulmaz, bir yolculuğa çıkılacaksa, kadınlar sürücünün at\'ı(veya öküzü) kamçıladığını görmeyecek şekilde oturtulurlardı.
Çeşmelerde veya derelerde kadın suyunu doldurup işini bitirmedikçe atlılar oraya atlarını sulamak için girmezlerdi.
Dörtnala giden atlı eğer kadınların olduğu bir yerden geçiyorsa yavaşlardı, silahını göstererek tutmaz, kadının olduğu yerde silah çıkmazdı.
Eğer erkek bir kapı önünden geçerken bir kadının odun kırdığını veya benzer ağır bir iş yaptığını görürse yanına gider o işi kadının elinden alıp kendisi yapar ve sonra yoluna giderdi.
Yolculukta kadının rahat etmesi için azami özen gösterilir, eğer dağda, ormanda veya yolda yemek yenecekse kadına yemek yaptırılmaz bu iş erkekler tarafından yapılırdı.

çerkes yemekleri;

Pasta, Haluzz-Haluj, Meterej ,Mejag,Bedjın, Haluğ ekmekStir- Çorba Leps Gumilej, Söğüş, Leğejağ- Kuru et, Şipsi, Değelibj,
Vedbesim, Metazz, Seheş, Suqu, Adighe kueyej-Çerkes peyniri,

sofra kültürü;

Yemeği ağır yemek, lokmaları orta büyüklükte bulundurmak, kibarca almak, başı sofra üzerine çok eğmemek, lokma ağza yanaşmadan ağzı açmamak, bir lokmayı çiğneyip mideye indirmeden diğer lokmayı almamak, avurdu şişirmemek, sofra üzerine aksırmamak, ekmek ve börek gibi şeyleri ısırmamak, lokmayı el ile koparmak, az yemek, fakat kibarlık edeceğim diye aç kalmamak, Çerkeslerin \"Zi ahe zefemishirer Femif\" yani \"hakkını yemeyen hamdır\" tabiriyle kastettikleri duruma düşmemek, haddini aşıp kendine \"psıç\" yani manda yada bir yemeğe lüzumundan fazla iştah gösterip \"Hiç görmemiş\" dedirtmemek, yemekleri medhetmek gibi inceliklere dikkat etmek gerekir.
Şayet bir misafir varsa yemeğe başlamadan önce ev sahibi güzel bir konuşma yaparak iltifat eder. Yemekten sonra da misafir bir teşekkür konuşması yapar. Küçükler büyüklerle birlikte sofraya oturmazlar.

çerkeslerin ayıpladıkları şeyler;

Vatanını ve milletini sevmemek, hor görmek
Vatanı ve milleti için gayret etmemek, çalışmamak
Tarihini ve geçmişini bilmemek, öğrenmemek
Halkını beğenmemek, kötülemek
Akraba evliliği (amca, teyze vs. akraba çocuklarıyla ve wunekoş çocuklarıyla evlenmek)
Geçmişini kötülemek
Büyüklerin yolunu kesmek, onlarla oturmak
Büyüklerin, yaşlıların değerini bilmemek, onların isteklerini yerine getirmemek
Yaşlılara yardım etmemek, onları tehlikeden korumamak
Yaşlıları tek başına bir odada yatırmak
Baba, amca, ağabey gibi büyüklerin yanında sofraya oturmak
Senden büyük birinin yanında sigara içmek
Anneyi üzmek, babayı dinlememek
Kadınlarla tartışmak, onları üzmek
Kadınlara gereken saygı ve önemi vermemek
Yaşıtlarını eleştirmek, onların aleyhine konuşmalarla onları üzmek
Hangi milletten olursa olsun kadın ve çocukları düşman kabul etmek
Zorda ve darda kalan kadına yardım etmemek Kadınlara ait hal ve sırları başkalarına anlatmak
Kadınların ricasını yerine getirmemek
Erkeğin öncelik edip kadınla kucaklaşması, ona sarılması (sokakta tanışma, selamlaşma sırasında)
Kadının arkasından seslenmek, ona dokunarak durdurmak
Elinde sigarayla kadınla konuşmak, yanında durmak
Erkek kardeşin ablasından önce evlenmesi,kız kardeşin ablasından önce evlenmesi
Kadının yanında at ve sığır gibi hayvanlara vurmak
Gelinine kötü davranmak
Çocukları güzel eğitmemek
Çocuklara kötü davranmak
Çocukları sokakta azarlamak
Çocukların bulunduğu odada sigara içmek
Yemek konusunda aç gözlü olmak, cimri olmak, yemekleri beğenmemek
Sokakta caddede bir şeyler yemek, içmek, sakız çiğnemek
Kadınların ve yaşlıların yanında bacak bacak üstüne atmak
içkiye düşkün olmak, sarhoş olmak, bu halde insanlara gözükmek
Su ve yiyeceklerle oynamak, sofrada sağı solu karıştırmak Sofraya sırtını dönmek, yiyecekleri ayak altı etmek
Çok aç vaziyette davete katılmak (aç gözlü gözükmemek için yarı tok olmak gerek)
Misafiri memnun etmemek
Misafiri herhangi bir konuda gücendirmek, onla tartışmak
Misafirlikte edep dışı davranışlarda bulunmak
Misafirlikte ev sahibine karışmak, ona emir vermek
Misafirlikte yemek beğenmemek, yemek seçmek Misafirlikte münakaşa çıkarmak, kavga etmek
Misafirlikte gereksiz yere çok konuşmak
Misafirin yanında ondan daha şık, daha pahalı elbiselerle bulunmak Misafirle düğünü başlatmak, bitirmek, misafir oynarken mızıkayı durdurmak
Misafire beğendiği bir şeyi hediye etmemek
Misafirin ev sahibini değiştirmesi Misafiri yolcu ederken uğurlamamak, belli bir mesafeye kadar eşlik etmemek
Arkadaşlığı dostluğu unutmak, önemsememek
Yalan söylemek, verdiği sözde durmamak
Mert davranmamak, kendini methetmek
Başkalarının yanında çocuklarını methetmek
Yaptığın bir işten, bir iyilikten bahsetmek
Dedikodu yapmak
Kimse görmüyor diye edep dışı davranmak
Birine yaptığın iyiliği yüzüne vurmak
Hırsızlık yapmak, kıskanç olmak, aç gözlü olmak
Birinin aleyhine arkasından konuşmak
Bilmediği konuda fikir yürütmek
Kendinden zayıf birine baskı uygulamak
Silahsız birine silah çekmek
Bir insan yanına geldiğinde ayağa kalkmamak
Başka bir halkın insanını hor görmek
Caddede kucaklaşmak, birine sarılmak
Haksız bir durum karşısında görmezden gelmek
Uygunsuz ev içi kıyafetle sokağa çıkmak
Sokakta, caddede yüksek sesle konuşmak, gülmek
Bir toplantıya geç kalmak
Konuşurken başkalarına fırsat vermemek
Güçsüz, muhtaç olana yardım etmemek
Kayınlarını düşman tutmak
Akli dengesi yerinde olmayanla tartışmak, dalga geçmek
Çağrıldığında yardıma gitmemek
Yetişkin insanın küsmesi (Çerkes küsmez, sadece kızar)
Abisini ve ablasını bırakıp ondan önce kardeşin evlenmesi
Düğüne davet edilen kızlara gereken ilginin gösterilmemesi
Misafir kızlara düğünde oynama fırsatı verilmemesi
Komşuyu gücendirmek, onla küs kalmak
Sopayla herhangi bir insana vurmak
Tembellik yapmak, uygun olmayan bir işte çalışmak
Yatan bir insanın üzerinden geçmek
Cenazenin önünü kesmek, cenaze geçerken oturmak, ayağa kalmamak
Başsağlığına gelenleri yolcu etmek, başsağlığı ziyaretini uzatmak
Çalışma gelince kaytarıp, yemek zamanı yemek istemek
Hastalara yardım etmemek, onları ziyaret etmemek
Dar ve dekolte kıyafetlerle toplum içine çıkmak
Büyüklerin yanında cep telefonuyla konuşmak
Bir toplantıda cep telefonuyla konuşmak
Birilerini rahatsız edecek kadar yüksek sesle cep telefonuyla konuşmak
Aldığı lüks arabasıyla hava atmak
Zenginliğiyle övünmek
Evi ve eşyalarıyla hava atmak, övünme

kaynak :http://www.cerkes.net/kul...iklari-seyler-t21607.html

kaşen;

Aynı sülaleden olan kişiler kaşen olamazlar. Akrabalık derecesi ne kadar uzak olursa olsun yasaktır. Aynı köyden kişilerin kaşen olmaları hoş karşılanmaz.
Gençlerin her toplantıda farklı kaşeni olabildiği için bir Çerkez kızının ya da erkeğinin evleninceye kadar çok fazla kaşeni olabilmektedir. Toplantıda amaç tanışmak, eğlenmek ve kendine uygun bir eş seçmek olduğu için kaşenlik bazen ciddi bazen de şaka halinde ortaya çıkmaktadır. Sayısı fazla olan şaka kaşenliğinin çok fazla bir ciddiyeti yoktur.
Pseluk ile başlayıp daha sonra da devam eden kaşenlik iki kısma ayrılmaktadır. Bunlardan birisi şaka diğeri ise ciddi kaşenliktir.
Şaka kaşenliğine semerko denmektedir. Bu durumda kişiler ciddi olmasalar dahi sırf o geceye ya da bir kaç geceye mahsus olarak kaşen olabilirler. Burada amaç eğlenmek, birbirlerini tanımak bunu yaparken de hoş vakit geçirmektir. Şaka kaşenliğinde kız ve erkek birbirlerine sanki evleneceklermiş gibi methedici ve övücü sözler söyler. Kaşenliğin bir de ciddi boyutu vardır. Bu durumda birbirlerini beğenen kız ya da erkek evlenmek için arkadaşlık kurmak isterler.
Eğer karşı taraf kabul etmişse diğer toplantılarda da görüşerek bu ilişkiyi devam ettirirler. Fakat ciddi kaşenlikte daha ziyade pisehluk ile başlamaktadır. Erkek bir kaç arkadaşını alarak kızın veya onun herhangi bir akrabasının evine gider. Kızın da mutlaka yanında bir ya da bir kaç arkadaşı bulunmak durumundadır. Burada kıza kaşenlik teklifini sunar. Bu durumda kız ve erkek arkadaşlarının yanında teklifi değerlendirirler. Birbirlerinden beklentilerini ve isteklerini söylerler. Kaşenliğin her iki boyutunun da kendine has kuralları vardır. Kaşenlik eğer ciddi ise ve sonuçta evlilik düşüncesi ile kişiler birbirlerini tanımaya çalışıyorsa bu durumda meclislerde şaka kaşenliği gibi ulu orta gündeme getirilmez. Bu durumda bir çok muhabbette bir araya gelebilirler, bir çok konudan konuşarak birbirlerini daha iyi tanımaya çalışırlar. Fakat ilişkileri diğer kaşenliğe nazaran resmiyet kazanır. Diğeri kadar serbest değildir. Her ne kadar bu kişiler evlilik kararıyla birbirlerini tanımaya çalışsalar da mutlaka evlenecekler diye bir şart yoktur. Eğer bir engel söz konusu ise her iki taraf bu durumdan vazgeçebilir.

zexes tolantı, eğlenerek tanışma;

çerkes geleneklerinin bir parçasıdır. gençlerin birbirlerini tanımalarını sağlamak için tertip edilen toplantılara verilen isimdir. türlü vesilelerle düzenlenebilir: düğün, bir misafiri ağırlamak vb.. sosyalliğin oldukça önemli olduğu çerkesler\'de geleneğin en önemli unsurlarındandır. kendi içinde kaşenlik muhabbetleri de barındırır, günlük havadan sudan sohbetleri de. ama herşey sonsuz bir saygı çerçevesinde gerçekleştirilir.

thamede; (bkz: ayhabı)

Adige xabze toplumunda thamadelik hem kavram olarak, hem de kurumsal olarak oluşmuş ve toplumsal düzenimizde bir statü olarak yerini almıştır. Ayrıca bu kavramın toplumsal yapıda yer alması öyle yakın bir zamanda olmamıştır. Daha avcılık ve toplayıcılık dönemlerinde, görevin başarılması ve paylaşımın adil ve eşit olması için eşitler arasında thamade seçilmeye ve görevlendirilmeye başlanmıştır. Geçen uzun tarihsel süreç içerisinde thamadelik kavramı gelişerek daha çok toplumda saygı kazanarak bir kurum biçimine dönüşmüştür.

Kimler thamade olabilir?

1) Akıl ve anlayış sahibi olmalıdır.
2) Fiziksel ve zihinsel engeli bulunmamalıdır.
3) Üzerine almış olduğu görevin bilincinde ve bilgisinde olmalıdır.
4) Kişisel olarak yeterli deneyim birikimine sahip olmalıdır.
5) Üzerine almış olduğu görevi (thamadelik görevini) başarabilecek kadar yetenekli olmalıdır.
6) Duygu ve düşüncelerini ifade edebilme ve ikna edebilme yeteneğine sahip olmalıdır.
7) Suçlu ve toplumsal yaşama ters düşen bir aileden gelmemelidir.
8) Kendisi toplumun gözünde davranışları ve sözleri ile güvenilir ve inanılır bir kimse olmalıdır.

bazı çerkes isimleri;

(#18730645)

türkiyedeki yaşamış ve yaşayan bazı çerkes ünlüler;

(#18755100)

diğer kavramlar ve bilgiler için;

(bkz: xase)
(bkz: tley)
(bkz: thal)
(bkz: çerakis)
(bkz: kalpak)
(bkz: kabardian)
(bkz: shapsughya)
(bkz: shapsugh)
(bkz: verkiğ)
(bkz: semerko)
(bkz: pseluh)
(bkz: euç)
(bkz: khabze)
(bkz: zefako)
(bkz: sozresh)
(bkz: kamarıfe)
(bkz: jeşteyvue)
(bkz: wuic)
(bkz: elbruz)
(bkz: xabze)
(bkz: hakulaj)
(bkz: besleney)
(bkz: şapsığ)
(bkz: leperuj)
(bkz: zıgathlet)
(bkz: abzegh)
(bkz: hatukay)
(bkz: qafe)
(bkz: apsuva)