bugün

içine düşmeyen kişinin bilmeyeceğidir.
Kafanızın 70 cm aralıklı 4 duvar arasında sert ve seri bir şekilde sekmesiyle eşdeğerdir . Çıkış yoktur.
Genellikle aşağı doğru inen bir asansörün içinde yukarı doğru tırmanmaya çalışmaya benzer.

Ama mesele burada asansörün siz zaten yukarı tırmanıyorken aşağı inmesi mi yoksa zaten aşağı iniyorken sizin yukarı tırmanmaya çalışmanız mı olduğuna göre değişir.
Olumlu veya olumsuz bütün anlamlar, kelimeler, duygular toplanır avuçlarında o an, ama sen dağıtamazsın onları titrer ve sarsak bir adımla kayıp düşerler avuçlarından. işte sen yine terli, sağuk ellerinle baş başa kalırsın."felaketin olur ağlarsın!"
Şöyle tanımlamak isterim;

Misafir geldiğinde annene evde yok dedirtip odada ölü taklidi yaparken çişinin gelmesi almsls.
Çita karada,
Yelken balığı denizde en hızlı hayvanlardır.
Mantis karidesi en güçlü hayvandır dünyâ'da.

Basirus ise su üstünde koşabiliyor.

tüm bu üstün yetenekler bile onlarla beslenen hayvanlar karşısında, hastalık ya da açlık karşısında çaresizler.
peki biz insanlar, en üstün varlık biz değiliz çünkü daha kimsenin üstünlüğünü kabul dahî edemedik.
tırnaklarım çekiliyor çaresizliğime...
dua edebildiğiniz sürece " çaresizlik" yok gibi hissedebildiğiniz durum. fakat işte o duayı edebilmekte bir nasip olayıymış, bunu anladım kesinlikle. hani çaresizseniz, " çare sizsiniz" diye bir şey var ya. çare bizsek eğer, biz oluyorsak, çaresizken de çevre etmenlerin harici, bunu da biz yaratmış oluyoruz esasında bence.
görsel
Elinden geleni yapmak. Ama sonuç alamamak.

Zordur çaresiz olmak,
Soğuk iklimlerde yaşamak gibidir,
Baharı görmeden geçer ömrünüz,
Çaresiz kalmışsınızdır işte,
Sessiz kaldırımlarda hayal edersiniz,
Beklemeyi belkide,
Bir güneş doğacak diye.
http://www.youtube.com/watch?v=hiUzvZZDJx4
sadece düşünürsün, bilakis geceleri katlanır düşünceler, yanlışlarım...hatalarım...fırsatlarım...sonra aklına güzel günlerin gelir küçük bir hüzün tatlı bir neşe dolarn için bir anda, fazla sürmez korkma umutsuzluk kapını çalar daha neşen içeride dolaşırken,sonra ağlamak istersin ama bu da çaresizliğini kabul ettirir sana ondan da korkarsın, sonra bırakırsın kendini gece ile gündüzün tam ortasına o derin karanlığın en dibine...yarından emin olduğun halde...uyumak azaltmasa da acılarını unutturur en azından.
Dostoyevski sürgündeyken, hapishanedeki köpek dikkatini çeker ve onu gözlemlemeye başlar.
Köpeğin yanından geçen her mahkum köpeğe bir tekme atar;
Buna karşılık köpek hiçbir tepki vermez ve bu durum günlerce sürer gider.
Zamanla öyle bir hale gelir ki;
Bir süre sonra köpek kendisine yaklaşan her mahkuma karşı eğilir, rahatça tekme atabilsinler diye.
Günlerden bir gün dostoyevski Köpeğin yanına gider, başını okşar, onu sever.
köpek önce hırıldar, sonra tuhaf sesler çıkartarak ondan kaçar ve ne zaman onu görse yolunu değiştirir..
Köpek, sürüp giden o kötü döngüye öylesine alışmış, duygusal olarak öyle bir boşluğa ve öyle bir çaresizlik hissine düşmüştür ki, hiç kimsenin, hiçbir sevginin, hiçbir iyi davranışın hayatını değiştireceğine ve daha kötüsü kendisinin de buna layık olduğuna dair inancı kalmamıştır..

Nihayetinde bizler, tıpkı o köpek gibi yaşadıklarımızı öylesine içselleştirdik ve ne yaparsak yapalım hiçbir şeyin değişmeyeceğine öylesine inandırdık ki kendimizi,
Çare aramak, hatta bırakın çare aramayı gözümüzün önündeki çözüm yollarına dahi adım atmaya çekinip, inancımızı yitirip çaresizliğimizle mutlu mesut geçinmeyi öğrendik.
görsel
Dünyayı perişan eden salgın yüzünden Hafta sonları sokağa çıkma yasağı ilan edip, hafta içi avm leri açmaktır.
son duraktir.
çok kötü bir durumdur.
bir bu bir de ümitsizlik. insanı yok eder. allah korusun. en büyük çare allah'tan dır. yeter ki vazgeçmeyelim.
"...Dünyadan sorumlu liderlerinin gözünün, kendilerinin de doğru yoldan sapmayacağı kadar açılabilmesi için daha ne kadar çaresizliğe düşmek gerekiyor?..."

(Dört Arketip - Carl Gustav Jung, s.120)
insanı yiyip bitiren bir durum.
artık karşısındakine hem fiziksel, hem de zihinsel anlamda gücü yetmediği için tamam demek zorunda kalan insan görmekten içim eridi ve taşlaşıp dondu.

önceleri insanlara kendine bu muameleyi niye yaptırıyorsun diye kızar, ben olsam şöyle böyle diye ahkam keser, belki de onlara kızıp atıp tutardım.

yalnız o işler öyle olmuyor. gerçekten çaresizlik hissedene yardım edemiyorsun. çünkü hayatının devamlılığını kendisine zulmeden insana vakfetmiş durumda oluyorlar.

bu da beni hasta ediyor. artık içimde insanlık namına hiçbişey kalmadığını hissediyorum.

lanet olsun herşeye...
Düşünsene,
Hem kuyudasın, Hem Yusuf değilsin.

ibrahim tenekeci
https://youtu.be/gExGAbsvdk8
Hedefe giden bütün imkan yollarının tıkanması halidir. Elin kolun bağlanır. Oturur tıkanıklığın açılmasını beklersin. Hakikaten kötü bir durumdur. Düşman başına.
hayatta insan aslında çaresizlikten korkar, çaresi olmayan bir durumda yaşanılan o an ve psikoloji zaten bellidir. allah kimseyi çaresiz bırakmasın.
Bunu bugün okudum, ne güzel sade ifade etmiş.

Çaresizlik, insanın yüreğindekilerle mecburiyetleri arasındaki doldurulamaz boşluktur.