bugün

bu ne bicim bir karsilastirma?
bas ortulu zenci de intihar etsin o zaman. hayretsiniz gercekten.
hem zenci hem başörtülü olunabileceğine göre duruma göre değer kazanan kıyaslamadır.
pek bir fark yoktur. her ikiside azınlık ve birşeyleri hırs yapmış kendi kendilerini zorla toplumdan dışlayıp, soyutlayıp sonunda kendilerine karşı ırkçılık ve ayrımcılk yapıldığı gerçeğini savunan ve tek farkı ten rengi olan insanlardır.
bir ezik edebiyatı örneğidir. bu kadar demagoji yapabilmek hakketen yüzsüzlük ister. zamanında insanlar asıldı bu ülkede onların yakınları, yandaşları bile bu kadar ağlamadı. başları dik durdular hep. ama bunlarda hep bir acındırma, hep bir demagoji, hep bir eziklik. anlayabilmiş değilim sebebini. kaldı ki gerçek olmayan bir ezilme durumu söz konusudur. sanki burası türkiye değil; vurun kahpeye kültürü bu ülkede hiç olmamış, başı açık olana dinsiz ya da orospu denmemiş, sanki etekli kızlar taşlanmamış, oruç tutmayan esnaftan alış veriş kesilmemiş, üniversitelerde oruç tutmayanlara saldırılmamış, imamlar çalışan kadın aldatır diye vaaz vermemiş, türban takmayan fahişedir tarzı açıklamalar yapılmamış. lan nerede yaşıyorsunuz siz?
(bkz: hepimiz zenciyiz)
zencinin erkek olaninda kolum gibi tenasul organi vardir.

basortu olayini kullanip akla zarar tespitlerde bulunanda zerre akıl yoktur.

zencinin akıllısı sporcu olur.

basortusu kullanarak ibişlik yapandan kenef kagidi bile olmaz.

nedir ulan bu rezalet iyice kafayi yediniz siz, caniniz cok sıkılıyorsa patates soyun.
zenciler ulkelerinin kuyusunu kazan olusumlara kendilerini oyuncak etmemislerdir.
zenciler köle olmayı kendileri istememişlerdir. ingiltere, amerika vs. bu ülkeler onları zorla köle yapmışlardır ama türban takanlar şeriat kurallarını kabul ederek kendi kendilerini köle yapmışlardır.
zenci doğuştan, başörtülü/türbanlı sonradan olunur. yani biri seçim diğeri zorunluluktur.

benzerlik mi? ikisine de saygı duyman gereklidir.
ülkemizdeki bir üniversitenin kapısını zorlamakta olan ilk türbanlı zenci kızı gördüğümüz anda tüm işlev ve anlamını yitirecek olan farklardır.
(bkz: laikci aforizmalar)
(bkz: nigger ile yemenili arasındaki farklar)
evet öncelikle biliyorum (bkz: zenci ile basortulu arasindaki farklar) olduğunu. lakin ilgili başlık amacından o kadar uzak bir isme sahiptir ki.

birincisi bir siyahiye zenci demek hakarettir. türkiyede zenci kelimesi çok sık kullanıldığı için bu fark edilmeyebilir lakin zenci sözlüğünün sözlük karşılı direkt olarak (bkz: negro)'dur.

ikincisi açılan başlıkta bahsedilen kişiler başörtülüler değil türbanlılardır. bazıları kabul etmese de türbanla başörtüsü farklı kıyafetlerdir. türban direkt olarak islam dinini sembolize ederken, başörtüsü yerel bir kıyafettir. türbanda saç teli dahi görünmezken başörtüsünde görünür.

şimdi gelelim farklara:

1- siyahilerin hakları için mücadele edenler suikastlere gitmişken, türban konusunda mücadele verenler bugün iktidardadır. (bkz: martin luther king jr), (bkz: akp)
2- siyahiler hep 2. sınıf vatandaş olmuş, otobüslerde ayrı bölümlerde oturmuş, polis tarafından dövülmüşlerdir. türbanlılar ise, eşitsizlik ve laiklik ilkelerinin gereği doğrultusunda kamu kuruluşlarına ve okullara alınmamışlardır. burada önemli bir nokta var. türbanlılar başlarındaki bez parçasını çıkarıp okula yahut kamuya girebiliyorken bir siyahinin ten rengini değiştirmesi mümkün değildir. ayrıca hiç bir türbanlı otobüste ayrı bölümde oturtulmamıştır. ama ne hikmetse türbana özgürlük getirmeye çalışan partinin bazı milletvekilleri kadının erkekle eşit olmadığını söylemektedirler.
3- bir insan türban giymeye zorlanabiliyorken hiç biri siyahi renk olmaya zorlanmaz.
(bkz: O senin kendi güzelliğin)
zenciler fiziksel olarak basketbol oynamaya daha yatkınlardır. türban*lılar ise; kafalarındaki arkaya doğru bombe yapmış enteresan başlıkla amerikan futbolu oynamaya müsaitlerdir.
basortululer genelde 15 yas sonrasindaki disilerdir. zenciler ise her iki cinstendirler.

hatta bunlarin bebeklikleri de zencidir. sonradan/zorla/kendi istekleriyle ortunenler gibi, sonradan/zorla/kendi istekleriyle zenci olmazlar.
siyahiler örnek gösterildikleri başlıkta dahi "zenci" denilerek aşağılanmaktadır (bkz: negro),
türbanlılar ise çok daha farklı bir kıyafet olan ve yöresel olup hiçbir dinle alakası bulunmayan başörtüsünün masumluğu altına sığınmaktaadırlar.

(bkz: siyahi ile turbanli arasindaki farklar/#3086069)
başörtüsüne tercihdir değiştirilebilinir kısıtlanabilir diyerek sığ düşüncelerini idrak edemediğim insanlara eşcinselliğinde bir tercih ise ki öyle denir, neden kıstlanmadığını ve değiştirilmeye zorlanmadığını sormama neden olan farklılıklardır bunlar. hiçbir siyasi görüşden değil , inancından dolayı başını örten kişiler -ki bunlardan biriyim- , çok sıkıldılar artık , cyd gibi derneklere üye kadınların ellerinde ulu önderin resimleri ile anıtkabire yürümelerinden mesela . ve olayı bir çözümsüzlüğe iterek her iki yönden de oy mücadelesinde olan iktidardan ve muhalefetten . eğer açmıyorsan okuma denmesinden de , eğer açmıyorsan çalışma denmesinden de . hiçbir mini etekli kızın cumhuriyeti yıkabilecek kadar güçlü olduğuna inanmıyorum ben . atalarımın kanlarıyla suladıkları bu medeniyetler beşiğine kurulan cumhuriyet bu kadar kolay yıkılmaz . ama bu ne küstahlık bu ne kendini bilmezliktir ki yada bu ne bizi bu kadar güçlü görmektir ki biz - yani inancından dolayı başını kapatanlar - demokrasi ve bu büyük cumhuriyet için tehdit olabiliyoruz .
zenciler baskalarini zenci olmaya zorlamamislar, zenci olmadigi icin insanlari "kolay yollu olmakla" suclamamislar, esi zenci olmak hicbir zaman ise girmekte avantaj olmamis, zenci olun size para verelim dememisler, zenciligi simge olarak kullanip parti kurmamislardir. zenciler zamaninda kole olarak kullanilmis, oy hakki elde edememislerdir ama basortululer her zaman oy kullanabilmistir. basortululere oy kullanma ve erkeklerle esit haklari begenmedikleri cumhuriyet vermistir. zencileri beyazlardan ayri yerde oturmaya beyazlar zorlarken, basortululer gonullu olarak haremlik selamlik oturmaya razi olmuslardir.
mükemmel tezlerle desteklenen farklar. bu mükemmel tezlerin içerisinde "nenelerimizin başörtüsü siyasi simge değildi, şimdikiler siyasi simge." diye bir tez var. senin "türban" isimlendirmesini vererek "başörtüsü" ile fark yarattığını düşündüğün, senin tabirinle "türban" giyen o insanlara soralım bakalım kendileri siyasi simge için mi takıyorlarmış bunları? (ben türban diye isimlendirmiyorum çünkü takan insanlar bunu başörtüsü diye isimlendiriyor. ben onların giydiği bir şeyi tanımlama hakkını kendimde görmüyorum.) ama doğru onlar takkiye yapıyor. siyasi simge diye takıyorlar ama bize dini hasletlerle taktıklarını söylüyorlar. aynen biz milli görüş gömleğimizi çıkardık diyenler gibi. aynen dün demokrasiye "cici demokrasi" deyip, "baas tipi" tek parti sistemini savunup ,sonra chp de siyaset yapmak hatta hatta bir ara chp genel başkanı olmak, demokrasi havarisi kesilmek gibi değil mi?

bu mantığa bakacak olursak değiştiğini söyleyen kimseye inanamamız lazım bizim. hatta hatta herkes hakkında bir arşiv oluşturalım, eğer bugün dünle çelişen bir şey söylemişse hemen belgesi ile ortaya koyalım. diyelim ki hayır, dün böyle demişsin sen, şimdi nasıl tam tersini savunabiliyorsun?.takkiye yapıyosun diyelim. miss!

ama 50 yıl önce ne diyorsa bugünde onu diyen birine inanabiliriz mesela. hani nato kafa nato mermer insanına...

madem siyasi simge bu insanlar salak mı da bir siyasi simge için başlarını açıp okula girmiyorlar, hayatlarını mahvediyorlar? bu ne kutsal bir siyasi simge imiş mirim? ha eğer anlatılmak istenen o insanların üzerinden bir siyaset kurulduğu ise bu böyle anlatılmaz. ha ben öyle anlatırım diyorsan sana derler ki o zaman bu kızların ne günahı var? bu devletin yargısı var. suçlar ve haklar bireyseldir diye bi' şey var bilmem duydun mu.

bir de bu yasağın kalkmasını savunanlara sivas'ı falan hatırlatanlar yok mu fitil oluyorum. sanki bu yasağın kaldırılmasını savunanlar eşittir sivas katliamını savunanlarmış gibi...bakar mısın düz mantığa? mükemmel ya... hayır o katliamı lanetlemesem çeşitli mecralarda ben de kendimden şüphe duycam. başka bi' tandasta bunu kaldırılmasını savunanlara "sarıklı" filan diyor. gerçekten gülünç şeyler bunlar.

daha da vahimi "şeriat" ın anlamını bilmeden "bu ülkeden onu da kazırız" insancıkları var ki, gidin okuyun, önce şeriat neymiş ne değilmiş onu bi' öğrenin diyorum onlara. başka da bi' şey diyemiyorum maalesef. üzgünüm sadece.

not: şimdi farkına vardım "hak" lar hiyerarşiside yapılabiliyormuş. mesela "yaşam" hakkı, eğitim hakkından önce gelir ya da eğitim hakkından sonra din ve vicdan hürriyeti gelir gibi. vallahi evrensel insan hakları beyannamesinde böyle bir sıralama görmedim ben. gören beri gelsin.
görsel *
(bkz: deme ya)
(bkz: vay anam vay neler donmus serhat ya)
(bkz: ku klux klan)*
Massacussets'lilerle ayrilikci tamil gerillalari arasindaki farklar, eskimolarla masonlar arasindaki farklar, polinezyalilarla cizvitler arasindaki farklar kadar anlamsiz olan farklardir. Gel lakin bitmek tukenmek bilmeyen sumuklu mazlum edebiyatinin uzantisi bir basliga konu olabilmislerdir. Ne dense bostur, maksadi uzum yemek olmayip bagci dovmek sevdalisi seriatcilari ne fikrinden ne de artik ekmek kapisi yaptiklari propagandalarindan ayirmak mumkundur. Enseyi karartmamak lazimdir, it urur kervan yurur, memleketin dinamikleri bezle cabutla bozulmaz, bozdurtmayacak halk kitleleri elbet bir gun uyanir. Ingilizin p*cini kovduk bu memleketten, seriatin da kokunu kaziriz.
zenciler yüzyıllar boyu köle olarak kullanılmı$, ikinci sınıf olarak görülmü$, ya$adıkları ülkenin %47 sinden çok daha az bir popülasyona sahip insanlardır. renklerini siyasal amaç olarak kullanmazlar, özgürlüklerini ararlar ve emperyalizmin içinde boğulurlar kimi zaman.

ba$örtülüler yüzyıllar boyu köle olmamı$lardır. ninelerimiz de ba$örtülü olduğundan saygı görmü$lerdir, bu ninelerimiz hiç bir zaman ba$örtüsünü siyasi simge yapmamı$, laik ninelerimiz olmu$lardır. $imdiki ba$örtülülerimiz ise, haklarıdır ki ba$örtüsüyle üniversiteye girmek isterler. ancak temiz bir özgürlük isteğinden çok, kirli bir politik oyun içerisinde.

bugün türkiye'de yoksulluktan okula gidemeyenlerin sayısı, ba$örtüsü yüzünden gidemeyenlerin sayısından kat ve kat fazla. ve yoksulluktan okula gidemeyen kızlarımız ise, bu dini bütün karde$lerimiz tarafından, 'sen kadınsın, kadın dediğin okula gitmez' söylemleriyle evde oturtulmakta, ba$örtüsü takma zorunluluğunda kalmakta.

peki vicdanınızla cevap vermenizi istiyorum sevgili yazarlar. hangisi daha önemli? eğitim hakkı mı, türbanla eğitim hakkı mı?
(bkz: provakatif ba$lık istemiyoruz)