bugün

ayrılmak isteyen fakat sevgilisine söyleyemeyen, kişinin söyledıği sözlerden biridir.
(bkz: sen daha iyisine layıksın)
(bkz: zamana bırakalım)
cogu kez olup bitenden daha cok aci veren belirsizlik kaynagi.
nedeni; unutulması gereken ve her doğan gün hatırlanıp acı verecek bir konuysa doğru tercihtir. yapılması gereken ve hata yapmaktan korkulduğu için ertelenilen bir konuysa yanlış tercihtir.
'unutma'yı farklı bir biçimde söyleme şekli.
kendini kandırmaktır. kolaya kaçmaktır. zamana bırakılan ilişkiden sonra gelen sevgi sanılan duygu, yalnızca özlemin iki kalpte oluşturduğu ve yalnız geçirilen günlerde eski günler düşünülerek hayıflanılmasıyla geri dönme isteğidir.. evet başta masum gibi durur. gerçekten masum.. seviyorum hala dersin.. ancak kalp söz geçiremez aslında konuşması gerekirken kaçıp gittiği gerçeğine.. biliyordur araya zaman girdiğinde asla eskisi gibi olmayacaktır. yine zaman kazançlı çıkmış gibi olur bu yüzden çünkü çift zamanın onları geri döndürdüğünü sanır.. ancak bilinmez ki zaman herzaman kazançlı çıkarmaz ve geri döndürdüğü bir şey daha olur "zamanla", o da tekrar yalnızlıktır...
Karşı tarafa,bittiğini anlaması için tanınan süre.
kendi halledemeyeceği sorunları zamana bırakarak ileride üstesinden geleceğini düşünmek..
bir ilişki için zamana bırakıyosanız yandınız demektir bu iş bitmiştir hayat için zamana bırakıyosanız işte şimdi doğru yoldasınız çünkü zaman her şeyin ilacıdır..
çözümsüz...bitmeye mahkum aşkların ardından nokta koyamama.. yürek burkan.
eliniz kolunuz bağlıysa eğer ve kapalıysa bütün çıkışlar tek çaredir. umuttur bazende, belki de boş yere beslenen. çünkü zaman ona bıraksakta bırakmasakta bildiğini okuyacaktır en sonunda.
ayrılmayı ertelemek...
bir olayın çözümsüzlüğünde kullanılan, en anlamsız cümle.
kaçmak.
kendini kandırmak. çünkü yapılacak başka bi şey kalmamıştır.
kimi zaman çok yararlı olsa da genellikle acı vericidir. yapacak birşey kalmamıştır bekleyelim belki mucizevi birşeyler olur da düzelir denir ve uygulanır. tabii ki nafiledir.
zamanla yapılan ya da yaşanan şeyleri sakin kafayla düşününce, daha iyi kararlar alınabileceğini düşünen kişi eylemidir.
vazgeçmek kısaca. çünkü zaman akarken herşeyi beraberinde alır götürür.
kendine bırakmaktır aslında.
insan bir şeyleri zamana bıraktığını zanneder ya da zannetmek ister(kendini kandırmak) genelde ve zamanın olağanın dışında hiçbir müdahalesi olmadığını ve dahası genelde kendi de bu gerçeği bildiği halde razı gelir kandırmaya kendini.

kendi sorusunun kendinde olmayan ve ver(eme)mekten kaçtığı cevabıdır yerine koyduğu zaman.

kendi dehlizlerinde ve derinliklerinde saklandığı, kaçtığı ve görmek istemediği bir şeye rağmenliktir bu ve yüzleşmekten ve kabullenmekten fazlası değildir genelde gerçekleri.
en garibi de, bile bile demektir zaman.
kaçmaktır.
hiç bir eylem rölantide çalışmaz, zaten öyle ise ona eylem diyemeyiz.o başka bişeydir, gereksizdir.yalan söylemeten kurtulduğunuzu sanırsınız, aslında karşınızdaki ile beraber kendinize çok iyi bir kazık atmış olursunuz.işte diyorum eylem rölantide çalışmaz, ya siyah olmalı, ya da beyaz, hiç bir eylem gri değildir.
kendini kandırmanın bir baska soyleyis bicimi, oysa zamana bırakınca sorunlar daha da buyur icinden cıkılmaz bir hal alır zaman icerisinde cozuldugunu dusundugumuz seyler cozuldugunden degil sadece onlarla yasamaya alıstıgımız icin cozulmus gibi gorunur.
unutmak istemektir aslında. yapılacak bir şey kalmamıştır.
zaman: ulan her canı sıkılan da otunu bokunu bana bırakıyo lan, ne bu böyle çopluk olduk, ben bu ibiş insanın hayatın kısaltmazsam bana da zaman demesinler; şeklinde bir yaklaşımdan sonra insan ömrünün sonun gelmesine sebep olabilecek olaydır.
her an telefon elinde beklemek belki özlemişdir. eğer hala seviyor olsa zamana bırakılır mıydı acaba diye hergün binlerce sorulur gereksiz bir bekleyiş sonu bellidir.
sabırsız bir insanın asla yapamayacağı ama herşeyin ilacı olan eylem.