bugün

Full destekliyoruz kardeşim ! Adam yazmıyor, sokup çıkartıyor!
Hdp'ye değil, çeşitli zulümler gördükten sonra hdp'den aday olmuş birine oy isteyen gazeteci.

Aktroller yine kırpıp biçmeye başlamışlar. Onların ardından gelenler de açıp okumuyor tabi.

ADAM yazısının sonunda etnik meselelerden bağımsız olarak, sırf o adayın hayat hikayesi nedeniyle istediğini de söylemiş. Ha ben Ankara'da yaşasam da hdp'ye oy vermem ama bu yazıyı 'Yılmaz özdil hdp'ye oy istiyor' şeklinde çeviren sümeyyenin aktrollerine de pabuç bırakacak değiliz.
devletin üstünde resmen tepindiği, yapmadığını bırakmadığı bir vatandaş hdp'den milletvekili olunca, ona destek veren yazardır.

tabi böyle yaptı ya, adı hemen "hdp'ye destek veriyor" oldu!

yılmaz özdil'in kim olduğu belli, yılların yılı yazıp çizdiği belli, burada kendisine laf atan dünün megri megricilerinin kim olduğu belli...

hayır, o değil, zamanında "kalaşnikofa şarjör olmayın" yazdı da şu megri megricilerin biri bile aferin dedi mi? demedi...
hdp adayına destek isteyerek iyice kendini bitiren zat. çabucak bitse şu tipler de gerçek chp'ye kavuşsak.
son anket sonuçlarını açıklamış.
https://www.sozcu.com.tr/...rini-acikliyorum-2462810/
https://www.sozcu.com.tr/...lakaya-yatirmisti-2459287
Çomarların korkulu rüyası.
Bu herif son 10 yıldır “the end” diyor. Bu the end dedikçe tayyip koyup geçiyor amk.
Ne dese tersi çıkıyor. Bi sus be adam bi sus. Evet.
ayıpsa benim ayıbım
kendisini pek takip etmem
ama bu gün bir arkadaş vasıtasıyla
bir yazısı geldi ki,
hem her cümlesinin altına imza atılır
hem de herşeyin en kısa özeti.

işte Özdil'in o yazısı:

Muharrem ince cumhurbaşkanı adayı oldu,
Chp'ye her türlü ağır hakareti yapanasrın liderimizi ziyarete gitti,
“başarılar diledik, sohbet ettik, dertleştik” dedi.Ziyaret etmesinde,
sohbet etmesinde belki sorun yok gibi görünüyordu ama,
“dertleşme” lafı tuhaftı.*Yumuşacık rekabetin uzlaşma ifadesiydi.
Hacivat-Karagöz kavgasının ittifakıydı.
*Seçimin sonucuna dair “işaret fişeği”ydi.*
Susup alkışlamak en kolayıydı.Hatta desteklemek daha kolaydı.
Zor olanı tercih ettim, toplumu uyarmaya çalıştım.
“Tezek denmesini, cibilliyetsiz denmesini, din düşmanı denmesini,
geçmişi lekeli denmesini, terörist denmesini dert etmiyorsan,
daha neyi dertleştin birader, hakikaten merak ettim” diye yazdım.
“Siyasi ince'lik midir, pişk'ince midir?” diye sordum.
*Testi kırıldıktan sonra manası yok.Testi kırılmadan
önce yazdım.*Hiç şaşmadığım sonuçları oldu…
Pişmiş aşa su kattığım için, rahmetli anama küfür edildi.
*Muharrem ince, Antalya ve Denizli mitinglerinde beni yuhalattı.
Oxford Üniversitesi'nin araştırmasına göre,
dünyanın en çok yalan haberyayınlayan,
dünyanın en çok iftira atan, dünyanın en ahlaksız medyası bizimmedyamız…
Muharrem ince bu medyadan sadece beni yuhalattı.*
Netice?Ekmek için ekmeleddin'den bile sekiz puan daha az aldı.
Türkiye'nin rejimi değişti.*Hadi şimdi gelin “dertleşelim…
”*Bütün anketler gösteriyordu ki,
Akp seçmeni Akp'den şikayet etmeyebaşlamıştı.
Özellikle, kendisini merkez sağ tabir eden ve ekonomik
gerekçelerle oy kullanan seçmen uzaklaşıyordu.
iyi Parti çekim alanı haline geliyordu.
Saadet faktör haline geliyordu.2019'a kadar dayanamayacaktı.
Kaybedilen puanları takviye etmesi için karşılıklı küfürleştikleri
Mhp'yle ittifakyaptılar, apar topar acil seçim kararı aldılar.
*O saniyeden itibaren asrın liderimizin ağzından bir kez bile olsun
Meral Akşener veya Temel Karamollaoğlu kelimeleri çıkmadı.*
Buna mukabil… Muharrem ince'yi huzuruna kabul etti.
Böylece topluma gayet açık mesaj verdi, “benim rakibim bu” dedi.
O saniyeden itibaren sadece “bay Muharrem” dedi.Başka rakibinin
ismini söylemedi.*Yandaş medya sadece “bay Muharrem”i yazdı.
Yandaş kalemlerle ekrana çıkarıldı.Öbürleri sansürlendi.*
Sadece bir örnek vereyim, ortalama zekası olan herkes
cevap versin lütfen…Muharrem ince eşiyle birlikte markete gitti,
sıradan yurttaşlar gibi alışverişyaptı, güzel bir halkla ilişkiler faaliyetiydi.
O fotoğrafları eminim hatırlarsınız.Muharrem ince imajını güçlendiren fotoğraflardı.
Peki, o fotoğrafları kim çekti, basına kim servis etti biliyor musunuz?
Anadolu Ajansı!*Hem de öyle tek kare filan değildi.24 kare fotoğraf servis edildi.
Adeta fotoroman gibiydi.*Ortalama zekası olan herkes cevap versin lütfen…
Seçim sonuçlarını bilemanipüle etmekten çekinmeyen Anadolu Ajansı,
Muharrem ince'yi sempatikgösteren bu fotoğrafları basına neden servis etti?
Anadolu Ajansı malum kişiye sormadan, izin almadan böyle bir fotoğrafı çekermi?
Servis edebilir mi?Meral Akşener'e Temel Karamollaoğlu'na ambargo uygulayan Anadolu Ajansı,Muharrem ince'ye bu desteği neden verdi?*Asrın liderimizin stratejisi gayet basitti…
Chp'yle yarışıyorum havası yarattı.Seçimin Akp'yle Chp arasında geçtiğine inandırdı.
“Ya o, ya ben” noktasına taşıdı.Kendisinin karşısına bilerek ve isteyerek
“şeytanlaştırdığı Chp”yi koydu,öbürlerini gözden uzak tuttu, unutturdu.
Bu stratejiyle, Akp'den uzaklaşan merkez sağ ve milliyetçi seçmenin
yenidenkendisine dönmesini sağladı.“Aman Chp kazanmasın” diye düşünenler,
telaşla geri döndü.iyi Parti'ye Saadet'e giden oylar, kendisine geri aktı.
*Akp'den kararlı şekilde ayrılan ve “ne olursa olsun artık
Akp'ye oyvermeyeceğim” diyenler de, Mhp'de toplandı.
*Bu hesap yapılmıştı.Hesap cuk oturdu.*Ayrıca…
Sekiz defa seçim kaybeden guguk kuşuyla, iki defa guguk kuşunu
bileyenemeyen Muharrem ince'nin, kendisine rakip makip olamayacağını
gayet iyibiliyordu.*On defa mağluplardan bir galip çıkmayacağını bilmek için,
siyasi deha olmayagerek yoktu.*Sizin güvendiğiniz televizyon
ve sizin güvendiğiniz gazete, asrın liderimiztarafından kurgulanan bu zokayı yuttu.
Seçim kampanyasının ilk günlerinde öne çıkarılan iyi Parti ve Saadet
gündemden düşürüldü, “Chp kazanıyor” hayali pompalandı.Akp seçmeni
bu abartılı pompalamayla iyice kenetlendi, safları daha dasıklaştırdı.
*Netice?Muharrem ince, ekmek için ekmeleddin'den bile sekiz puan
daha az oy aldı.Türkiye'nin rejimi değişti.*Guguk kuşuna gelince…
Devrimleri koruyamadı.Cumhuriyet'i koruyamadı.Tbmm'yi koruyamadı.
Koltuğunu korudu!*Umut Oran yok, Profesör Süheyl Batum yok,
Hüsnü Bozkurt yok, Haluk Pekşenyok, Musa Çam yok, Gülsün Bilgehan yok,
Profesör Metin Feyzioğlu'ylaProfesör Ümit Kocasakal kapıdan içeri sokulmuyor.
Sezgin Tanrıkulu mecliste, Mehmet Bekaroğlu mecliste, Bülent Kuşoğlumecliste,
Tekin Bingöl mecliste.*Testi kırılmadan önce duymak istemediğiniz gerçekler buydu.
*Muharrem ince tarafından miting meydanlarında yuhalatılan ahlaksız gazeteci(!)
olarak size yalan söylemek isterdim ama…“Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz,
felaket veya mutluluk getirsin, iyi veyakötü olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız”
diyor Mustafa Kemal.*Gerekirse kariyerimizi, gerekirse kendimizi yakarız…
Daima Mustafa Kemal'in askeriyiz.*Kazananı tebrik ederiz ama, asla biat etmeyiz…
Bunca felaketten sonra hâlâmaval okumak isteyen varsa, başka kapıya.
https://www.sozcu.com.tr/...zdil/dertlesme-2-2487247/

Hayat kendisine güzel. Kaybeden oldu mu? Hop eleştir. Ekmek için ekmellettin’i bile savunmuş ya la. Abdullah Gül aday gösterilse gene eleştirecekti başka biri aday olsa gene. Çözüm hariç her şey var. Hep eleştiri. Boş yapma Yılmaz ince CHP’den başarılıydı. Evet.
ince'nin ekmek abiden az aldığı 8 puanın sebebi, ekmek abi mhp'nin de adayı idi. yani 38 mhp+chp idi.

ha eleştireceksen chp'yi eleştir eyvallah. ama muarem ince elinden gelenin iyisini yaptı. partisinden 8 puan fazla aldı.

yazının belli kısımlarına hak vermekle beraber, belli bölümleri çöptür.
adam trt'yi, yandaş kanalları meydanlardan itin götüne soktu çıkardı. bunun alınganlığı tutmuş.

bu özdil'in sorunu da bu zaten. sadece kendi penceresinden görünenlerin dogru olduğunu sanıyor. diger herkes haksız, yanlış.
düşünmek lâzım, ülkenin hali bu kadar berbat iken neden erdoğan ilk turda bitirdi işi? nasıl oldu da meclis çoğunluğunu elde etti millet ittifakı? bitti denilen mhp nasıl oldu da 12 puan civarı oy aldı?

bunların cevabını yine kendi penceresinden gören özdil ve benzerlerine göre, akp oy çaldı, millet çomar, cahil, akşener kaybeden, ince başarısız falan filan...

tüm bu soruların tek bir cevabı var aslında, chp gelecek korkusu!

evet, erdoğan'ın ilmek ilmek işlediği bu korku meyvalarını verdi. bu ülke bu seçimde, tövbe haşa peygamber aday olsaydı chp'den yine seçilemezdi. rte neden ince'yi ön plana çıkarıp, tek rakip o algısı yarattı. biliyor çünkü chp ve adayinin asla %50 alamayacağını.
evet, chp gelince camiler ahır olacak, başörtüsü yasaklanacak, namza kılanlar işten atılacak, inançlı kesim insan yerine konmayacak vb. vb. bunlara inanan insanlar var malesef.
chp halka inip bu imajı degistirmek adına ne yaptı? budur elestirilmesi gereken nokta.

çomar dedik, cahil dedik.

ama bu insanların ülkede çoğunluk olduğunu unuttuk. "elitliğimiz"de bogulduk.
26.06.2018 tarihindeki yazısında muharrem incenin market fotoğraflarını anadolu ajansının yayınladığını söyleyerek yanılmıştır, o resimleri doğan haber ajansı çekmiştir.
Arada lafı gediğine koysa da köhne bir zihniyete sahiptir. Onun için hiçbir şansı yok. Eleştirdiği şeye bak:

Asrın liderimiz başbakan oldu, bismillah ilk iş hükümetin yönetim şeklini değiştirdi.
Oval masa kaldırıldı, yerine U şeklinde masa konuldu.
Eskiden bakanlar kurulu toplantısına katılan bakanlar, bakanlıkların önemine göre otururdu. Mesela ulaştırma bakanı başbakana en yakın koltukta otururken, orman bakanına zurnanın son deliği muamelesi yapılırdı, en sondaki koltukta otururdu.
Asrın liderimiz devletin bu şeklini değiştirdi.
Alfabetik düzene geçildi.
Bakanlıklar a'dan z'ye sıralandı.
Adalet bakanı en baş köşeye kurulurken, orman bakanı bi koltuk yana kayarak dış kapının mandalı psikolojisinden kurtuldu, u'laştırma bakanı en faça koltuktan en sona gitti.
Memleketin en önemli meselesi çözülmüştü.
Yalaka medyamız “devlete çeki düzen verildi” diye manşet yaptı, sayın ahalimiz eski Türkiye'nin hükümet modelinden kurtulup, yeni Türkiye'nin hükümet modeline geçtiğimiz için alkışladı.

*

Bakanlar kurulunu düzelten asrın liderimiz, Yüksek Askeri Şura'nın yönetim şeklini değiştirmeye karar verdi.
Eskiden, başbakanla genelkurmay başkanı U şeklindeki masanın en başında yan yana oturur, kuvvet komutanları yan koltuklara sıralanırdı.
U şeklindeki masa U şeklinde kaldı.
Ama… Genelkurmay başkanı başbakanın yanındaki koltuğunu kucakladı, öbür komutanların yanına koydu, genelkurmay başkanı yan tarafa taşınınca, masanın o tarafındaki kuvvet komutanları birer yan koltuğa kaydı, asrın liderimiz masanın başında tek başına kaldı.
Memleketin en önemli meselesi çözülmüştü.
Yalaka medyamız “devlet derlenip toparlandı” diye manşet yaptı, askerliğini onbaşı olarak yapan sayın ahalimiz amiral olmuş kadar gurur duydu.

*

Asrın liderimiz cumhurbaşkanı oldu, bismillah ilk iş Milli Güvenlik Kurulu'nun yönetim şeklini halletmeye karar verdi.
Eskiden, cumhurbaşkanı dikdörtgen masanın en başına oturur, sağ tarafına hükümet, sol tarafına komutanlar dizilirdi, basına poz verirken sinema seyrediyormuş gibi karşılıklı birbirlerine bakarlardı.
Devletin bekası için diktörtgen masa kaldırıldı, yerine oval masa konuldu.
Cumhurbaşkanı en faça yerde kaldı ama, öbürleri karışık kuruşuk oturmaya başladı. Savunma bakanı adalet bakanının yanından kalkıp, karşı tarafa deniz kuvvetleri komutanının yanına geçti, kara kuvvetleri komutanı genelkurmay başkanının yanından kalkıp, karşı tarafa içişleri bakanının yanına oturdu.
Sert mizaçlı dikdörtgen masa yerine daha mülayim hatlara sahip oval masa konulması, devletin zirvesinde daha samimi bi ortam yarattı.
Memleketin en önemli meselesi çözülmüştü.
Yalaka medyamız “devletin zirvesindeki dağınıklığa son verildi” diye manşet yaptı, sayın ahalimizin koltukları kabardı.

*

(Bunları gırgır olsun diye yazdığımı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Lütfen Google'a girip arayın, bu haberlerin hepsinin gerçek olduğunu, bütün medyamızda “müjde” olarak yayınlandığını görürsünüz.)
02.07.2018 tarihini bir köşeye yazıp vaziyet alın tabi bir de ne kadar katlanabilirsiniz bilmiyorum sözcü gazetesi alın direkt yarın ki yazısını bekleyip internetten de okuyabilirsiniz.

eger yazıyı yazıp editörlere falan göndermediyse yarına şenlik var.

muharrem ince tarafından diss yemiş bugün itibariyle ince yanılmıyorsam özdili kast ederek rte ile pazarlık yaptı diyen şerefsiz oglu şerefsiz demiş.

demişte demiş, yarından sonra chp inanılmaz karışıcak fitil ateşlendi alın çerezleri elinize.
şerefsizoğlu şerefsiz değildir, çapsızın önde gidenidir.
şerefsiz oglu şerefsiz sözü karşısında daha sert bir yazı beklerken o "küçük emrah " filmi tadında dramın dibine vurmuş.

ulan önüne gelene saydıryorsun ya bizim mahalleden hadi bir de buna sallasana, bak adam sana şerefsiz oglu şerefsiz diyor sense benim babamın öldügü gün cenazesine gelmişti ben şerefsiz oglu şerefsizsem, sen babamın cenazesine geldigin için şerefsizler toplantısına mı gelmiş oldun diyerek aklınca laf sokuyor.

bok gibi olmuş mk.

demek ki bunuhn maçası bizim mahalleye yetiyormuş, adam yerin dibine soktu aklı sıra saçma sapan laflarla laf sokmaya çalışıyor hala.
haklı olduğu yönler var.

ancak anadolu ajansı polemiğinde haksız.
Birincisi çok sevdiğim bir gazeteci.
Ama özellikle bugün ince ile girdiği ' şerefsiz oğlu şerefsiz ' polemiğinde bence haksız.
Çünkü ince ' Erdoğan'la böyle bir pazarlığı yapan şerefsizdir, böyle bir pazarlığı yapmadan bunu yaptı diye yazan da şerefsiz oğlu şerefsizdir! ' demiş.
Bu lafı kendi üzerine alınıyorsa, ince nin dediği 'böyle bir pazarlığı yapmadan bunu yaptı diye yazan yazar' lığı kabul etmiş oluyor farkına varmadan.
Sonuç olarak sen olmamış birşeyi oldu diye yazdıysan, bu hakikaten şerefsizlik. Yok, sen olmayan birşeyi oldu diye yazmadıysan, yada olan birşeyi oldu diye yazdıysan, zaten o hakaretin muhattabı sen değilsin, niye üzerine alınıyorsun ?
gazetecilerin en büyük troll yazarı. bu adamın yazdıklarına inan güruh harbi cahildir. net.
mevzunun en gırgırlı en şenlikli yerinde izin alıp tatile çkmış başlıgı da komik izninizle belki bir izin yazısıdır diye baktım izin yazıp bırakmış.

yani bu adama sorun yok bence sorun okurlarında adam okuruyla alenen taşak geçiyor, benim sevdigim bir gazeteci bunu yapsa direkt dava ederim acımam.

adama bak ya ahahahaha sanırsın atomu parçalıyorda arada bir izin alıyor lan yazdıklarını ortaokula giden çocuklar kompozisyon ödevi olarak yazmıyor yazamıyorlar utanıp, insanda biraz utanma olur sanırsın atomu parçalıyor altı üstü seviyesiz, bol demagojili, araya bir iki laiklik atatürkçülük sıkıştırmalı yazı yazacaksın adamlar sana bu yüzden para ödüyor.

hayır nefret ediyorum kendisinden ve yazılarınndan ama ortalık karışmışken biraz daha harlasaydı gitmeden böyle çok boynu bükük kaldı mevzu.
(bkz: çöp)
O Samsung mu kör orospu çocuğu? Gözünün ferini sikiyim.

görsel
muhalefetin en önemli yazarıyken muharrem ince ile olan tartışması ile büyük gözden düşmüş biri.

peki ne olmuştu?

seçim sonrasında özdil, incenin kendisini mitingde yuhlattığını, ekmeleddin ihsanoğlu'dan daha az oy aldığını ve erdoğan ile pazarlık yaptığını yazmıştı.

ince de buna karşılık ayşe arman ile röportajında onu yuhalatmadığını, aa ile ilgili iddialarının asılsız olduğunu söylemişti. ekmeleddin ihsanoğlu'dan 8 puan az alması ile ilgili de mhp ve iyi parti'nin oyları hesaba katılmadan %30 aldığını söylemişti. pazarlık ile ilgili de ''pazarlık yapan şerefsizdir, olmadığı halde olmuş gibi yazan şerefsiz oğlu şerefsizdir'' demişti.

şimdi böyle bir durumda yılmaz özdil'den kanıtlar ve cevap bekleniyor, değil mi?

fakat öyle bir durum olmadı.

yılmaz özdil yazısına vefat etmiş babasıyla başladı, muharrem ince ile devam etti ve konuyu onun son sözüyle bitirdi. ''aileme hakaret etti'' temasından oluşan yazıya ince'nin özdil'in babasının cenazesine gitmesine atıfta bulunarak ''o zaman şerefsizler toplantısında mıydı?'' diye bitirdi.

bu yazıdan iki anlam çıkarılır.

bir, ''olmadığı halde olmuş gibi yazan şerefsiz oğlu şerefsizdir'' yazısındaki hakarete alınmışsa o zaman gerçekten olmadığı halde olmuş gibi yazmıştır. iki, eskiden süper yazılar yazan bir ismin artık çoğu yazısının sadece ak parti'nin 16 senedir yaptığı hataların kronolojik sıralamasından oluşması, yılmaz özdil yazılarının çekiciliğini bitiriyor (hatırlar mısınız, 5 sene önce herkes facebookta özdil yazısı paylaşırdı?).

9 gündür yazmıyor, bakalım dönüşü nasıl olacak?
Mustafa Kemal için yazdığı kitabı bitirmiş bugün bomba gibi dönüş yapmış ülkemin en cesur kalemi.
"bomba gibi dönüş" yapmamış, köşe yazısının 9/10 kısmında yeni kitabının reklamını yapmış, kalan bölümünde de köşe yazısı yazmıştır.