bugün

oncelikle " diyalog yok, konu yok, semih kaplanoglu akıllı olsun, gitsin fotograf ceksin" diye haykıran bunyeler icin:

http://www.sinematurk.com...SingleColumnPage&id=8

--spoiler--
filmde aslında o kadar cok sey oluyor ki. daha filmin ilk sahnesinde sislerin icinden gelen bir kadın kameramıza pozunu veriyor ve sonra yine sise dogru yol alıyor. biz zaten buradan bu kadının oldugunu ve filmde onemli bir yere sahip oldugunu anlayabiliyoruz. filmin ilerleyen sahnelerinde yusuf un olen annesini gormuyoruz ama zaten gormemiz gerekeni gorduk ilk sahneeden.

sonra filmin ana kahramanı yusuf a yonelmeye baslıyoruz. yusuf nacizane kitap dukkanında oturup sarabını icerken iceri pek guzel bir hatun geliyor gecenin bir vakti, ustune ustluk yusuf a kur da yapıyor. ancak yusuf hic oralı olmuyor. buradan yusuf un kadın duskunu, argo tabiriyle "abazan" olmadıgını anlıyoruz. bu cıkarım filmin ilerleyen sahnelerinde onemli rol oynayacak.

yusuf dedigimiz karakter hayata bosvermiş. umurunda degil dunya. tire den gelen acil telefonun ne anlama geldigini bildigi halde, cevap vermeyi erteliyor. annesinin ciceklerine bakarken " aa, babam cicek acmıs" diye espriler yapabiliyor. ayrıca yusuf un hayatı cozulmemiş dugumlerle dolu ve adeta bir kuyunun dibinde, cıkmayı bekliyor. bunu filmin bircok yerinden anlayabiliyoruz. (ipleri geren amca, yusuf un kendini kuyunun dibinde gordugu ruya,ayla nın asıgıyla yapılan kuyu muhabbeti, dallari birbirine gecmiş agaclar).

yusuf bu haller icindeyken, annesinin cenazesini kaldırıp donecektir istanbul a. ancak bir turlu donemez. en buyuk sorun da adak adaması gerekmektedir. bu sırada annesinin pek sevdigi ayla ile yakınlasmaya baslar. ancak bu yakınlasma "kotu" amaclı degildir. zira yusuf un kadınlarla ilgili dusuncesini, kitap almaya gelen kadın karsısındaki tavır sayesinde ogrenmiştik. bu noktada, yusuf yavas yavas kendini bulmaya baslar. bu kendini bulma hadisesinin zirve yaptıgı nokta, kopekle birlikte olan sahneleridir. yusuf da yıllarca kendini cekmiş, karanlıkta kalmıs ve her gelen olaya havlayarak kendini koruyup iyice kapanmıstır. kopek bunu yusuf un yuzune vurmustur artık. ki bundan sonra yusuf istanbul a donmek yerine, tire de kalmayı tercih eder.

filmdeki diger onemli karakter de,mezara su doken cocuktur. yusuf bu işi yapması karsılıgında cocuga para vermiştir, sehirde bu işler boyle doner cunku. ancak cocuk daha sonra parayı yusuf a geri verir, yusuf icin bir seylerin farkına varmak icin bir donum noktasıdır bu. zira alıstıgının dısında karsılıksız bir seylerin yapılabildigini gormustur. diger bir karakter olan ayla nın sevgilisi tesisatcı sayesinde de, ayla nın yusuf a olan duygularını dolaylı yoldan anlayabiliyoruz.

filmin yumurta adında olmasını ise soyle yorumlayabiliriz. yumurta bir anlamda yeni bir dogumu temsil ederken, bir yandan insanlar tarafından kullanıldıgı zaman olumu temsil edebilir.(civcivi yiyoruz resmen) zira filmin basında yusuf elinde tuttugu yumurtayı dusurur. bu olay yusuf un karamsar haline denk gelir ve olumun habercisi olarak gorulebilir. filmin sonunda ise ayla elinde yumurtayla gelip yusuf la karsılasır, yusuf a verir yumurtayı. işte burada yusuf yumurtayı alır ve yumurta hayatı temsil eden bir hal alır.
--spoiler--

goruldugu gibi 90 dakika boyunca bir suru sey anlatılıyor filmde. tabii bunlar benim cıkarımlarım. bir baska birisi cıkıp "hayır orada anlatılmak istenen o degil" diyebilir, ki denmesi gerekir zaten. bu sinema turunun ozelligi de budur, farklı yorumlamalara acıktır ki guzelligi buradan gelir. simdi sen sinemada minimalist cizgiyi sevmiyor olabilir, bu yuzden filmden hoslanmamıs olabilirsin. ancak " ne bu bir halt olmuyor, entel danteller boyle yapıyor hep" gibi argumanlar uretirsen, oldukca sıg bir dusunce yapısında oldugun izlenimi uyanır millette. o yuzden biraz daha dikkat diyoruz.

bu arada filmi kare kare anlattık neredeyse, ha!
film dilinin ne olduğunu bilmeyen, hollywood'un empoze ettiği her 20 saniyede bir küçük aksiyon, belli aralıklarla büyük aksiyonlar bekleyen, düz sinema izleyicisi için sıkıcı olan semih kaplanoğlu'na ait sinema filmi.

film bir şairin kısa süreliğine, yaşadığı şehirden doğduğu topraklara döndükten sonra, şairin iç çatışmasını üzerine güzel, yalın bir hikayeyi beyaz perdeye aktarıyor. bazı filmelerde meteforlar çok ön plandadır. onların neyin meteforu olduğunu anlayamadığımızda, filmi düz okuduğumuzda filmde şairin gitmesine izin vermeyen kangal köpek sadece bir kangal köpek olarak kalacaktır. finalde gördüğümüz yumurta ise sadece bir yumurta. bunları anlamdıramıyorsanız, filme bok atmak yerine gidin spiderman izleyin orda kafanızı yormanızı gerektirecek bir durum yoktur. örümcek adam bir kızla flört edecek, siz etmiş gibi mutlu olcaksınız. ya da kızın yerine koyacaksınız kendinizi. sonunda da örümcek adamın yerde sürünüp dayak yediğinine aldırmadan nasılsa kötü adam alt edecektir rahatlığını yaşarsınız.

sizin sıkılmamanız için senaryolar çok matematiksel olarak çok ince hesaplanıyor. filmler görsel olarak efeklerle süsleniyor, saniye saniye rötüşlanıyor. tabi asla anadolu'nun ücra bir köşesinde ki küçük bir kasaba kültürünün ne kadar zengin ve sıcak olduğunu gibi insanı insan yapan yaşadığı topluma, kültüre ait detaylar bulamazsınız. filmden önce mc donald's yersiniz, çıkışta starbucks'a kahve içmeye gittinizmiydi mutlusunuzdur. bu sizin değil size dayatılan bir mutluluktur, sunidir. facebook'a siyah kurdela koymak bir tıkla, meydanlara çıkıp slogan atmaktan daha kolaydır çünkü. vicdanınızı rahatlata rahatlata bir hal oluyorsunuz. izlemeyin zaten nuri bilgeyi, zeki demirkubuz sizin neyinize, semih boşuna çabalıyor size göre. dejenere olun bakalım bile bile. nereye gideceksiniz çok merak ediyorum türkiye pasaportuyla.
Bize bahşedilmiş en güzel nimet.
Ayrıca tam bir protein deposudur.
Koli fiyatı 4 ayda 12 lira artmış. Evet tam on iki lira.
Hepsi aynı tavuğun yumurtaları, Sonuncusu zeytin kadar falan. Yemek mi vermiyoruz niye böyle şeyler yapıyor bu tavuk ya?

görsel
dişi üreme hücresi. sperm hücresinin anoloğudur. döllensin veya döllenmesin bütün dişi varlıklar yumurtlarlar. yumurtaların boyutu insanınki gibi mikroskobik boyutlardan, tavuğunki gibi devasa boyutlara kadar çeşitlilik gösterse de temel olarak hepsi özdeştir. normal dişi bir insan ayda bir yumurtlarken tavuk hemen hergün yumurtlayabilir. yumurtadan kesilen insan dişisi menapoza girerken tavuk kişisi kesimhaneye girer.
Bugün gittim tanesi 50 kuruştan dört tane aldım. Sağlıklı beslenelim iyi güzel de kim alabilecek bu yumurtayı.

Not: bakkal amca cumartesi günü 75 kuruşa çıkacak dedi yeni bir zam yolda.
yumurtadan tiksinen arkadaşlara bir süre salçalı yumurta, patatesli yumurta, limonlu yumurta yemelerini tavsiye ediyorum. çivi çiviyi söker, daha sonra eskisi gibi yumurta yemeye devam edeceklerdir.
yok öyle yumurtadan tiksinmek
allah taş eder adamı
yumurtadan tiksinilir mi? sevmemezlik yapılır mı hiç?
çk çk çk
kınadım sizi evet.

35 kuruşluk mucize. yerim.
Yumurtanın niçin bir tarafı yuvarlak, diğer tarafı sivridir?

Eğer köşeli olsalardı kenarları dayanıklılık bakımından çok zayıf olurdu. En dayanıklı geometrik şekil küredir ama bu şekildeki yumurta yuvarlanacak olursa nerede duracağı belli olmaz. Yumurta yuvarlanınca düz gitmez. ince tarafı üstünde dairesel bir yol çizer. Başladığı yere yakın bir noktada durur. Yani düz bir yerde kaybolması olanaksızdır. Yumurta, tavuğun yumurta kanalında küre şeklindedir. ilerlemesi sırasında arkada kalan dairesel kasların büzüşerek hem yumurtayı ileri iterler hem de bu kısmına baskı yaparak konik biçimini sağlarlar. Yumurtanın şeklinin nedeni de budur. Sürüngenlerde bu düzenek olmadığından yumurtaları küresel biçimdedir.
eğer öğrenciyseniz sizin için dünyanın en önemli buluşlarından birisidir , makarnayla birlikte .
Üniversite yıllarında, sabahları , hunharca kokan yurt yemekhanesi günlerinden sonra, ağzıma sürmediğimdir.
Midemi alt üst eden ennn birinci kokudur.
Kendim yemediğim gibi, aile efradına da yedirmem.
Yeneceği gün, tepsimi alıp, odamda kahvaltı ederim.
O mutfak temizlenir, paklanır, havalandırılır, oda kokuları sıkılır ve nihayet odamdan çıkabilirim.
Yazmak bile işkence!
Kek yapınca zırt pırt biten şey.
filmi hakkında bir şeyler yazılmamış olduğuna şaşırdığım yararlı gıda.
semih kaplanoğlu meleğin düşüşü nden sonra yine döktürmüş.
görsel
çok yenildiğinde bıktırır.