bugün

bir çeşit değil, birden çoktur.
yobazlığın ısrarla din üzerine tanımlanması da bir çeşit yobazlıktır.

evet.. güzel bir giriş oldu, devamına bakalım:

Her insan içinde yobazlık çekirdeği taşır. Kolaycılığın, tembelliğin, rahatlatıcı alışkanlıkların, korkaklığın, ufuksuzluğun çekiciliğine direnmenin ne denli zor olduğu bilinir.

Yobazlık ruh tembelliğinden kaynaklanıyor. Araştırmaya, aramaya kapalı olmaktan. Farklı olanı, ayrıyı görememekten. Yobaz, kördür. Ruh körü. Gerek körü. insan körü. Bellerler ve vazgeçmezler. Düşüncelerinin daracık alanı dikenli tellerle çevrilidir. Ne dışarı çıkmak isterler, ne de "farklı" olanı içeri almak isterler.

Yobazlığın sosyo-biyolojik (sürü güdüsü), biyo-genetik kökenleri olsa gerek. Elbet tarhten, gelenekten gelen sosyolojik, sosyo-ekonomik temelleri de vardır. Psikolojiyi unutmadım. Yobaz toplumsal ya da bireysel açıdan ilginç, düşündürücü bir ruh yapısı taşır. Tek tek insanlar yobaz olabildikleri gibi, toplumlar da yobazlaşabilirler.

Yobaz kavramının bizim kültürümüzde yerleşmiş anlamları vardır. Toplumla birlikte "yobaz" kavramı da değişiyor. Değişmediğini söyleyen yobazlar olacaktır. Yobazlığın ne olduğunu, yobazın kimliğini çok iyi tanıdığını sanan "karşı-yobazlar", yobazlık karşıtları vardır. Ben yobazlığın öylesine kolay anlaşılır, sınırları zahmetsizce çizilebilir bir kavram olduğunu sanmıyorum. Yobazı tanımayan bu çağı tanıyamaz, bu toplumu. Bu insanı.

Hemen dikkat çekici özelliklerini sayalım: Sığ ve dar görüşlüdür. Tembeldir. (iş yapmaz anlamında değil, yaptığı işin, bulunduğu yerin ne olduğu, neresi olduğunu anlamaya üşenir anlamında.) Direngendir. Bellemiş olduğunda ayak diretir. Çok az şey öğrenir. Öğrenmeye kapalıdır. Kendi sınırlı dünyasının ötesinden korkar. Bu korkusu onu saldırgan kılar. Kendini dünyanın sahibi sanır. Gerçek onundur. Bulmuştur. Bulmayanı karalamaya, öldürmeye hazırdır.

Yobazın dünyasında zaman tek boyutludur: Geçmiş. Dünyası kendi görüşü doğrultusunda bir düzenin egemen olduğu bir dünya haline geldiğinde sorunları bitecektir. Derdi çok açıktır yobazın: Düşmanları, farklı olanlardır. Çözümü de açıktır: Kendi görüşü.

Yobaz her yerde. Her görüşte. Zaman zaman derin bir yürek sarsıntısıyla duyuyorum: Karanlık bir hücrede, ayaklarım kirli suya batmış, Çevremde yüzlerce fare: Yobazlar, fareler... Konuşurken karşımdakine bakıyorum, birdenbire yüzü fareye dönüşüyor. Yolda, çarşıda, pazarda fareler. (Okur hemen kızmasın aynaya baktığımda, kimi zaman aynı fareyi görmüyor değilim!)

Yobaz bağışlamıyor: Dünyayı boydan boya ikiye ayırıyor: Bizimkiler ve onlar. Sizi görür görmez iki yandan birine yerleştiriverirler. Yobazdan yana mısınız, değil misiniz? Yobazda üçüncü şık yoktur. Gergindir. Gençler çabuk kızar. Ustaları daha sakin, daha donanımlıdır.

Yobazlık bilgisizlikten çıkmıyor. Bilgiyi nasıl kullandığımız önemli oluyor.

Uzman yobazlar vardır, sürekli okuyanlar. Ne için okurlar bilir misiniz? Kendilerini haklı kılmak için.

Sözlüklerinde "kuşku" sözcüğü yoktur.

Yobazlığa yobazca bakmamak nasıl olanaklıdır? Bizim gibi düşünmeyene, bu düşüncesinde direnene "yobaz" mı diyeceğiz? Sanatla, bilimle uğraşanlar yobaz olamaz mı? Ben, nice "anarşist"im diyen yobaz tanıdım tarihte. inanan yobaz, inanmayan yobaz. Bana sık sık sorarlar: "Hoca, o yobazlarlr işin ne? Ne arıyorsun aralarında?" Hoca sizin aranızda ne arıyorsa onların arasında da onu arıyor. Yobaz olmayanı. Nice farelerle muhabbetimde yüzleri günbegün insana dönüştü.

Değişen, koşullara uyan yobaz olamaz diyemeyiz. "Ayran gönüllü" yobazlarımız vardır. Değişip dururlar. Öylesine sık değiştikleri için değişmezler. Görünüşleri hamarat, ruhları hantaldır.

inadığı bir dünya görüşü içinde coşkuyla yaşayan, arayan, araştıran yobaz mıdır? Ödün vermeyeceği ilkeleri olduğu için? Kime yobaz dediğinizi söyleyin, size yobaz olup olmadığınızı söyleyeyim.

- inandığım değerlerim var: Onurum, hak yemezliğim. Sevgim var insana, cümle mahlukata.

- Yobaz olup olmadığını söyleyebilmem için nasıl inandığına bakmalıyım.

- Neye inandığım önemli değil mi? Fala inanıyorsam, büyücülüğe örneğin?

- Neden inandığını biliyor musun? inancının seçeneklerinin farkında mısın? Başka türlü inanma olanağın varken bir seçme sonucu mu geldin o yere?

- Seçme diye bir şey yok. Hayat senin sandığın biçimde test sınavları gibi "alternatifler" sunmuyor ki her zaman bize. Anamın ninnilerinden, masallarından devşirdim görüşlerimi. Öğretmenleri öğrettiler. Okumam için kitaplar önerdiler, okudum. Okumaktayım. Yobaz mıyım? Ben yobazsam yobaz olmayanı göster de görelim. Hiç bir görüşü olmayan renksiz, kişiliksiz biri mi?

- Konuyu saptırma. Sana bir ölçet (kriter) vereyim. Mahsun insan yobaz değildir. Hüzün yobazlığa aykırıdır. Acı çeken, gerçek karşısında duyarlılığını yitirmemiştir, duygularını aklıyla yaşayabilen insan, yobaz değildir. Gönlü olan, gönülleyen insan. Yobazın gönlü yoktu. Yunus yobaz değildir. Mizah duygusunu kendine yöneltebilmiş, kendisiyle dalga geçebilen...

- Yetmez. Nice mizahçı yobaz bilirim.

- Mizahı başkalarına değil, kendi iç derinliklerine yöneltmiş insanlardan söz ediyorum.

- Sana bir şey söyleyeyim mi: Boşuna araştırıyorsun ölçütü. Yobazlık, bizim dünya görüşümüzü nasıl yaşadığımıza bağlıdır. Ben bir adama "yobaz" damgası vurayım da sen tersini göster bakalım. Yani, iş sonunda bizim iki dudağımızın arasındadır.

- Olmadı, geniş görüşlü, kendini sürekli yenileyen, dünyadaki bulgulardan, gelişmelerden haberli, eleştiriye açık olan bir insan nasıl yobaz olur ki?

- Ne demek "geniş görüşlü"? Fırsatçı mı demek istiyorsun? Her görüşten insanla düşüp kalkan, belli konularda belli fikirleri olmayan insan?

- Başkalarını dinleyen, dinlemeye hazır, muhabet erbabı.

- Bunlar hoş traşlar dostum. Herkes kendisi gibi düşünmeyene yobaz demeye hazır, bekliyor.

- Öyleyse bizim kültürümüzde yobazlık eksik olmayacaktır. Damgalama hep sürecektir. Yobazlığı yobazca ele almamayı ne zaman öğreneceğiz?

- Hiç bir zaman. Bu dünya bir kavga yeridir. Kavga varsa, yobaz vardır. Ama gizli, ama açık.

- Kavga edenler, yobaz olmak zorunda mıdır? inanan, yobaz olmak zorunda mıdır? insan eninde sonunda fareye mi dönüşüyor?

- Neden fareleri küçük görüyorsun? Bu bir yobazlık değil mi?

- Sadece masum bir benzetme. Yoksa farenin dünyası kendi içinde bizim değerler düzenimizden apayrıdır.

- Sen sen ol, kimseye, hiç bir canlıya yobaz deme. Yobazlık kılıçla, topla, tüfekle önlenemez. Saygı ve sevgi. Her şeyin başı o.

- Nasıl diyemem? Olgulara saygım var. Olgular bu dünyada yobazların olduğunu gösteriyor. Olgulara yobazca bakmadığım için yobaza yobaz diyorum.

- Öyleyse yobazı anlayalım. Kimdir o? Neden böyledir?

- Yobaz olmamak için bu gerekiyor.

- Yetmiyor ama. Sahi yobaz olsak ne olur ki?

- Peki öyleyse, söyle bakalım dünyaya bakışının nerelerinde yobazsın?

- Sen de söyle, dostum. iki yobaz olarak çaresiz yobazlığımızı tartışalım.

Ahmet inam
Hayatımızdaki ince Şeylere Dair
atatürke laf sokuyor diye solcu eskilerine taparlar. mesela tarafçılara .
aynı solcu eskileri hz. muhammede peodfil der .işte genede taparlar. öyle ibnedirler yani.
Körü körüne neye bağlanıyorsan, o şeyin yobazı sayılırsın.
düşünmeyen insanlardır. bu insan modelinde eleştiri yoktur. sorgusuz sualsiz belirli kişilerin ağzından çıkan her şeye inanırlar.
ben ben ben ben.
Dünyadaki en büyük ziyan, sorgulayamayan bir beyindir. insanlar kendi düşüncesinden olmayanlara başka gözle bakıyorlar. Karşıdakini illa kendi fikrine inandıracaktır.
türkiye'de ki yobazların %60'ı kemalisttir. %20'si ateist, %'si müslümandır...
Sarığı kaldırıp fesi getiren II. Mahmud'a yobazlar gavur padişah demişlerdir. Fesi kaldırıp yerine şapka getiren Atatürk'e de yine aynı yobazlar dinsiz demiştir.
Cehapeli trollerdir.
sağcısı da vardır, solcusu da.
sağcı yobazlar; 'dindar olan herkes iyidir' , der.
solcu yobazlar ; sırf tayyip'e düşman diye , selahattin demirtaş ve apo gibilerini överler.

not: solcuyum.
temizlenmesi gereken fikirsel unsur.
bir gün vatanını savunduklarını sanarak ülkenin içine edecek olan topluluk.
Hangi türü olursa olsun azalarak biterler umarım.
ilkel beyinlerinde empati yeteneği olmaması her zaman kendilerini düşünen bencil insan olmalarından kaynaklanır.

Düşünün o kadar çekememe o kadar sindirememe o kadar eziklik ile yetişiyorlar ki. her şeye ve herkese düşman bir hilkat garibesi oluyorlar.

dikkat edin etrafınızda vardır eminim.

gavuru sevmez.
başı açığı sevmez.
hoş kapalı olsa da farketmez kadını sevmez.
ama ona tecavüz etmesini sever.
çocuğu sevmez keza aynı tecavüz etmesini sever.
hayvanı sevmez keza aynı tecavüz etmesini sever.
ateisti sevmez.
camiye gitmeyeni sevmez.
emin olun aslında herkes camiye gitse. birini bulur yine sevmez.
doğaya düşman
insana düşman
bilime düşman
kitaplara düşman
sanata düşman
hayvanlara düşman
felsefeye düşman
yeniliklere düşman

nefret edilesi bir yaratıktır. aslında yobaz diyerek biz bunları sanki siyasi bir görüşmüş gibi göstererek yanlış yapıyoruz. Bu adamlar gerçekten ruh hastası kaybedilmiş bireylerdir. normal değillerdir.

bunu biz daha osmanlı zamanında görmeye başladık.

kurtuluş savaşında bu pezevenkler yunanın yanında yer alınca iyice anlamış olduk. Neden bunların istiklal mahkemelerinde anasını s...ktiğimizi düşünüyorsunuz kendi yalanları olan şapkadan ötürü mü düşünen varsa yavaşça odadan çıkabilir.

Mesela "Ali Galip Olayı, Sadrazam Damat Ferit Paşa hükûmetinin, Elazığ Valisi Ali Galip Bey’in önderliğinde Sivas Kongresinin yapılmasını engellemeye ve Mustafa Kemal Paşa'yı ortadan kaldırmaya, Heyet-i Temsiliye ve Milli Mücadeleyi durdurmaya çalıştığı girişim.
Bu olaya Elazığ Valisi Ali Galip Bey'in yanı sıra Malatya Mutasarrıfı Halil Bey, ingiliz istihbarat Binbaşısı Covbertin Noel ve Kürt Teali Cemiyeti'nin kurucularından olan Kürt aşiret reislerinin oğulları da katılmıştır."

Sonradan hepsi ayarı feci şekilde yemiştir. Şimdi bunların torunları ile uğraşıyoruz işte..
Bunları asmak çözüm değildir
Şeyh Sait asıldı
Hala bu adamın izinden giden insanlar var.
Yaşasın istiklal mahkemeleri.
Bildikleri tek şey rakı,heykel,gavur seviciliği,islam düşmanlığı.
düşük bilinç, fanatizme neden olur.
Çağımızın en büyük problemlerinden birisidir.
(bkz: benim ülkemi lezbiyen yapamayacaksınız)
Şeytanın vücut bulmuş halidirler
Müslüman
Hristiyan
Yahudi fark etmez
Her dinin yobazı tehlikelidir.
Evrensel tanım olarak; kendisinden farklı düşünen insanlara hoşgörüsüz yaklaşan kimselerdir. Mutlaka bir dine tabi olmak gerekmez. Müslüman, yahudi, hristiyan hepsinin yobazı pistir fakat hiçbiri kemalist yobazın eline su dökemez. Hiçbir din yobazı kendi ilahına ya da peygamberine aidiyet-sevgi noktasında zorlama yoluna gitmez. Kemalist yobaz insanların kendilerinin dahi hükmedemediği kalbine hükmetmeye kalkar. O seviyorsa seveceksin, sevmiyorsa sevmeyeceksin. iyi dediğini eleştiremez, kötü dediğini övemezsin.