insan kaybettikçe özgürleşiyo lan.
duygular anlamsızdır, kendi ayaklarının üstünde durabildiğin sürece bu hayatı özgürce yaşabilirsin, aşk karın doyurmaz, para her şey olmasa da kısmen her şeydir, kimseye güvenme, erken yaşta evlenme, hayatı her an ölebilirmişsin gibi yaşa, insanları affet, ailene saygı göster, tanrıya her gün bir şeyler için şükret.
güven, acıtıyor.
her kuşun eti yenmez.
Bir insandan bir kez sogudun mu bir daha yaklasma, dostum dedigin bile olsa.
Bir insan samsunluysa ve üstüne bir de Arnavutsa tüm keçilerden daha inatçıdır bazı konularda. valla bak.
herkes gider.
görsel
Hayat süprizlerle doludur.
yolda biri dergi vermeye kalkarsa sakın alma
sabahtan hava soğuk yağmur yağar deyip de bot giyme(öğlen bir güzel güneş açar)
henüz tam tanımadığın insanlarla sosyal medyada samimi olma
lisedeyken hocanı faceden ekleme(ergenlikte ne olacağı belli olmaz)
üniversitede ilk hafta kimseyle can ciğer kanka olma, zamana bırak

şimdilik bunlar.
iyi niyetli olma ama kötü niyetli olma yoluna da asla uğrama.
cebinde biriktirdiğin dersler hep orada kalsın, cebini boşaltma arada önüne dök ve tekrar et.
aklında biriktirdiğin anıların ruhuna dağılmasına izin verme. kendini hasta etme.
acılarının üstüne sünger çekme. çekme ki sivri yerleri süngeri delip yine sana batmasın. zaten zamanla törpülemeyi öğrenirsin bırak.
asla başkasına/ başkalarına sarılma. düştüğünde kendi elini tut ve kaldır güçsüz hissettiğinde kendine sarıl.
kendin için yaşa.
öğrenmenin gücünü hafife alma. daha çok öğren
özgüvenin senin zenginliğindir hiçbir konuda eksiltme.
insansın unutma. aklını kaybet ama asla insanlığını kaybetme.
düşmekten korkma düştüğünde ayağa kalk üstünü sirkele ve devam et ayakların kopmadığı sürece yürüyebilirsin unutma.
Kararsızlığa kapını aralık bırakma kapını kapat ona ve her daim kararlı ol.
iyi bak. kendine ve fikirlerine.

falan filan.
insanlardan beklentilerini fazla yüksek tutma. zira bir gün yere çakılacaksın ve düştüğün yükseklik o gün çok önemli belirleyici bir faktör olacak.
insanlara güvenmemek.
şu anlık insanların birbirine sikme oyunu.

ve 4s kuralı.
Çok kafa çok sorun.
herkes kendini kurtarır, olan yine sana olur.
neredeyse yaptığım her şeyden bir şekilde pişman olabileceğimi öğrendim. bir de,tek saniyede bile bambaşka birine dönüşebileceğimi.
hep daha öğreneceğim çok şey olduğunu.
Allah sıkıntıları, musibetleri, üzüntüleri derece derece önce peygamberlere sonra onların varisleri olan alimlere sonra o alimlere uyanlara yani kademe kademe gönderiyor. Hayatta hiçbirşeyin tesadüfen olmadığını ve Allahın ona itaat eden kullarını kimi zaman yarattığı insanlarla kimi zaman farklı sebeplerle imtihan ettiğini öğrendim.
Ama bu seviyedeki derecedeki insanlar ümmeti Muhammedin selameti ve şeytanlaşmış ruhların şerrinden korunmaları için sevdiği insanların kıllarına zarar gelmemesi için dua dua Allahtan yardım isterler.
Yine dua ettirilme zamanı gelmiş olduğunu hissettirir büyük kudret.
Sesimi duymak istediğin için sana ne kadar hamd etsem azdır ya hayyu ya Kayyum dersiniz.
Hayatta her boşluk bir gün dolar.
sessiz kadın gitmiş kadındır.
Kimseye güvenmemek.
yaptığın hiçbir şeyin değeri, kıymeti bilinmiyor. insanlar için gözünü feda etsen zaten kördü derler nankörlük ederler. o yüzden kimse için bir şey yapma hep kendin için bir şeyler yap. kimseye değer verme kendine değer ver. sevme ama insanlara kendini sevdirmesini de bil. bunu öğrendim ben hayattan. uygulayamıyorum o ayrı konu.
kaybetmeye alışmak.
(bkz: stay low stay sharp)
hayat, bazen öngöremediğimiz sonuçlarla bizi sınıyor. geçmişte "asla" diye başladığın cümleler, öyle bir an geliyor ki anlamını ve amacını kaybediyor.
hayat, seni öyle biriyle karşılaştırıyor ki ona karşı yıllarca dozunu aşmış bir sevgi ve tarifsiz bir hayranlık beslerken onun gerçek yüzünü sana gösterip doz aşımlı sevginin, o tarifsiz hayranlığın yerini öfke sonrasında nefrete bırakıyor.
hayat, ısrarla güvenmeye devam ettiğin insanın aslında ne kadar acımasız olduğunu, uğruna fedakarlık yaptığın onca şeyin karşılığında sana karşı nasıl nankörlük yapabildiğini öğretiyor.
hayat, en içten gülüşlerin ardında tek amacı seni kullanmak olan, senin düşüncelerini umursamayan, sana değer vermeyen, en muhtaç anında seni yüzüstü bırakıp hiç bir suçluluk ya da pişmanlık emaresi göstermeyen biri olduğunu gösteriyor.
hayat, sana kalp ile yürek arasındaki farkı bilmeyen insanlardan kendini koruman gerektiğini, yapmacık davranışlara kanmaman gerektiğini, çıkarları uğruna yapılan sahte sevgi ve ilgi rollerinden, takılan maskelerden kendimi korumam gerektiğini anlatıyor.
sanırım benim insanları tanımakla ilgili hayattaki en kötü sınavım bu oldu. 10 senemi yakıp yok eden, bu sınavda başarısız oldum.
ben daha önceleri de insanların kötü davranışlarını gördüm, daha önce de sevip sonrasında hayatımdan çıkardığım insanlar oldu ama nefret duygusunu yaşamamıştım. geçmişimde önce öfkelenme sonra nötrleşme boyutunda kalabilmiştim.
bu kez yaşamadığım ve bir daha hiç yaşamak istemeyeceğim bir duyguyu yaşadım...
daha insanca, güzel anılarla 10 seneye bir nokta koymak varken sevgiyi nefrete dönüştürecek kadar yüreğimi yaralayan, ard arda yalanları sıralayan, hatta kendini benim onu gördüğüm dev aynasından görüp beni küçümseyen, tek derdi kendi geleceği, kendi hayatı ve kendi mutluluğu olan, bana yaptığı kötülükleri yanına kar kaldı sanan, ben merkezci birinden alabildiğince uzaklaştım.
hayat daha beterini benim karşıma çıkarmasın, en kötü hayat tecrübem bu olsun diye diliyorum.
şükür ki; bütün bu olumsuz öğretilerin yanında, hayat bu dünyada yaşayan bu kadar kötü insanların yanı sıra hala iyi yürekli, merhametli, ilgili, dürüst, doğru, özü sözü bir insanların olduğunu da, onlarla nefes almanın mümkün olduğunu da öğretiyor.