bugün

nicki bana ırmak arıcı'yı anımsatıyor.
sözlükteki bir yazar ablamdır. pardon abimmiş ben de kadın sanıyordum kendisini.
ismi yağmur olan necip fazıl ve mirzabeyoğlu müridi tesettürlü bir gacımız. *
doğrudan şahsa çok küfür ediyor. gereksiz bu kadarı.
Bugün sözlükteki müslümanlara saldırı günü galiba. Topunuz gelin.
"ama hayatı ıskalama demiştiniz. bir var, bir yoksak ıskalamak nasıl?" sorusunu sormak istediğim yazar abi.
evvela niçin yaratıldık ve niçin varız bunu düşünmeliyiz sevgili kardeşim.
yemek, içmek, gezip eğlenmek, çalışmak okumak, yazmak, hayatta kalmak için mücadele vs. hep bu mu!? yaşam bundan ibaret mi!?
hep bu olmamalı.
bunlar elbet ki insani hakikatler ve yaşam sebebine bağlı illaki olması gerekenlerdir.
ama hep bu mu, bundan ibaret mi!? bunları sorun kendinize. ve cevaplarla yüzleşmekten korkmayın...

şu hayattaki her şeyin bir nasip ve kader çizgisinde olduğunu da unutmayın.unutmayalım...
her insanın birbirinden alacağı ve birbirine katacağı iyi veya kötü şeyleri vardır. mühim olan, ıskalanmaması gereken neyi kimden nasıl aldığımızdır bir bakıma.
iyinin ve kötünün, doğruyla yanlışın didişmesi ve çekişmesi hep vardır ve var olacaktır. ve her şey zıddıyla bilinir bunu unutmayalım!
buradaki asıl önemli kişinin nerede durduğudur!!!
yani siyahla beyaz, acıyla tatlı, güzel ve çirkin vs misaller çoğaltılabilir.

ana ekran beyaz...
yazılar siyah..
ekran siyah olsaydı bu yazıyı okuyamazdık.
yazı beyaz olsaydı yine okuyamazdık, yazamazdıkda.
ne oldu? zıddıyla anlaşılır oldu.
her şey zıddıyla anlaşılır kısaca.
hayattaki hiç bir şeyin sebebsiz ve boşa olduğu düşünmeyelim.
görünen şeylerin altında görünmeyenler olduğunu bilelim.
düşünmek, analiz etmek, empati kurmak vs bunlar güzel şeyler.
zamanım daraldı ve kesmek zorundayım. size verdiğim nasihati kendime de veriyorum. akıl veriyor izlenimi oluşturmak istemem!
bunları eleyebilecek , yani ayırd edip kendinize yararlı olanı alabileceğinizi düşünüyorum.
hayatın geriye dönüşleri yoktur, hayatın her anı son kez yaşanır sevgili kardeşim.

şunları unutmayalım kardeşim, üzerinde düşünüp hatırımızda kalırsa bize fayda sağlamış olur.
selamlar...

-fikir soru sormakla başlar, cevap aramakla devam eder...
-aradığını bilmeyen, bulduğunu anlamaz.
-bilgi iki çeşittir… biri mevzuu bilmek, diğeri ise o mevzuu nereden öğreneceğini bilmek.
-düşünmeden öğrenmek, vakit kaybetmektir.
-bilmek ve yine de bilmediğimizi anlamak, en yüksek başarıdır; bilmemek ve yine de bildiğini sanmak, hastalıktır.
-şuursuz ilim, ruhu tahrip etmekten başka bir işe yaramaz.
-islam estetik idrakinin temel taşı: doğrunun olmadığı yerde güzel de yoktur !
saçma sapan sorularla boş sorularla yorulan zevattır. hayatı ıskalamanın anlamını bilmiyorsan beni oku. kısa ve öz tanımla av için hedefe nişan alırsın vuramazsan ıskaladı derler. hayatta böyledir işte.
salih mirzabeyoğlu denen teröristi yücelten y.vş.k.
terörist senin dedendir.
salih mirzabeyoğlu 60 ciltlik eser vermiş bir mütefekkirdir.
--spoiler--
terörist senin dedendir.
salih mirzabeyoğlu 60 ciltlik eser vermiş bir mütefekkirdir.
--spoiler--

adnan oktar sapığının, feto köpeğinin, şeyma denen eriyen peynirin de eserleri var.

övündüğü şeye bak dincinin !
islam dini hakkında gayet donanımlı islam düşmanı münafık müslümanların pek sevmediği zevattır.
şeref duyarım memduh tatava yapma.
yazarların tek tek kritiğini yapman bittiyse siktirolgit şimdi.
ağzından küfür eksik olmayan, örnek müslüman.

biricik mütefekkirinin de ağzından terörizm düşmezdi.

(bkz: itin yoldaşı it olur)
ciğerinden gelen kokudur o senin!!!
--spoiler--
ağzı bozuk bir yobaz.
--spoiler--

Bunların ekol hep böyle.

Bilmez ki mirzabeyoğluna işkence edenler hep fethullahçıdır. işkenceye namaz molası veren tiplerdir. Mirzabeyoğlu hep anlatır kitaplarında. Bu tipler şiir okur sabah akşam atatürkçülere sallar.(biz işkence fetvalarını fethullahtan, menzilden aldık dediğini söylüyor bir işkencecinin, işkence kitabında)

içlerinde neyin ne olduğunu gören gruplar vardır onlara da işbirlikçi der bunlar ne hikmetse mirzabeyoğlu da kitaplarında onları över.
ağzım bozuk değil. ispatına ve izahına gerek duymam.
(yerinde edilen küfür şiir gibidir der, şair.)
kim kime neden kaba konuşuyor, bunun analizi düzgün yapalım önce ve ilk önce kendimize bakalım!
şerefsiz babandır. senin ne olduğuna değinmiyorum.
--spoiler--
1 ihtiyar tüm domuzları kudurtmuş. imzamı atıyorum, bilahere ölünüze kadar sövülecektir, hiç utanılmadan hemde.
--spoiler--

30 bin can kaybımız varken ölünüze kadar sövülecektir ne demek?

Bakın sözlükteki muhafazakarları ikaz ediyorum. Bu yagmurcu denilen zevatın sizin anadolu islamı anlayışınızla, tasavvufdan gelen, bizi birlikte tutan inançlarınızla zerre kadar ilgisi yoktur. Bu, halkı kafir olarak gören lakin selefiler kadar da cesur olamayan, sizi arkasına alıp müslüman halkımıza kinini kusan bir melundur.

Önüne gelene ana avrat sövdüğü için çaylak oldu. Çaylaklığı biter bitmez, ülkeye gelen felaket hakkında tek bir satır yazmadan ölünüze sövmek lazım yazan bir müptezelden bahsediyoruz.
Modların görmezden gelmeyeceğini ümit ediyorum.

Erectorun efsane tespitini de ekleyelim: "insan ne kadar şey olur onu öğrenmek amacıyla donuza almıyorum. ibretlik."
yazdıklarını okurken yaşatabilen bir yazar. şahsen ben yazılarını okumuyorum, resmen okurken o anı yaşıyorum. kaliteee kokan bir yazarımız.
Arap hayranlarını veya Arap milliyetçisi olduğunu düşündüğüm şahıs.
hakkında nötr olduğum yazar. hala karar veremedim.
seçimlerden sonra bereket yağmuru beklerken ebesinin damına kar yağmasa bari.

dam: evin çatısı demektir.
para bok sen hayırdır, yukarıdaki götün sövmesini mi bekledin laf itelemek için bunca zamandır!?
insanları aklınıza göre şekillendirmeyin. sen hesapta akıllı adamsın.
beni biraz çözebilen sizin iktidarınızın da, muhalefetinizin de karşısında olduğumu bilir.
herkes kafasına göre takılıyor burda. kimseye salça olmadan da yazabiliyor olmak çok da maharet istemese gerek sanki. kelime kaşarlıklarına gerek yok yani.
çapsıza cevaba bile gerek yok. anladığı dil orantısız küfürdür sadece.
aklı olsa hangi kafaya hizmet ettiğimi bilir.
neysa, kal sağlıcakla.